Jump to content
  • Duyurular

    • Loving

      Steroidturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Steroidturkiye.com açıldı! Hormon gruplarına dair tüm sorularınıza cevap bulmak için sisteme giriş yapıp soru başlığı oluşturmanız yeterli.
    • Loving

      Sarmsturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için siteyi ziyaret edebilirsiniz.
  • REKLAM

Genel Araştırma

'pct' etiketi için arama sonuçları.

  • Etiketlere Göre Ara

    Aralarına virgül koyarak ekleyin
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • Anabolik Steroidler
    • Kitaplarda yazmayan bilgiler
    • Steroid / Genel
    • Steroid Kürleri / Genel
    • Bulk Kürleri
    • Definasyon Kürleri
    • Ürün kullanımı
    • Marka Analizleri
    • Yarışmalar
  • Peptidler / Peptide
    • Peptid kürleri / Genel
    • Büyüme Hormonu - GH
    • İnsülin Hormonu
  • Sarmlar / Sarms
    • Sarm Kürleri / Genel
    • www.sarmsturkiye.com
  • Acil Servis
    • Kür içi ve sonrası tedavi (MCT & PCT)
    • Laboratuvar
    • Sağlık Sorunları
  • Fiziki gelişim günlüğü
    • Üyelerin Kür Günlüğü
    • Üyelerin Öncesi ve Sonrası
  • Beslenme ve Antrenman Kategorisi
    • Beslenme
    • Vitamin ve Supplementler
    • Antrenman programları
  • Site Yönetimi ve İçeriği
    • Duyurular ve Güncellemeler
    • Peptid Türkiye - Referansları
    • Öneri - İstek - Şikayet
    • Konu Dışı

Takvimler

  • Community Calendar

Üye Grubu


Bizi nasıl buldun?:


Meslek:


Konum:


Cinsiyet:


Favori Spor Dalın:

Araştırmada 323 sonuç bulundu

  1. Pct yardımı

    Dostlar selamlar iyi forumlar öncelikle, Test sonuçlarım aşağıdaki şekilde 4 hafta ox uzun ester testoyla uzun ester masteron Diğer 8 hafta uzun ester testo uzun ester mast Bu durumda onerebileceginiz bı pct ve fikirleriniz varmıdır teşekkürler.
  2. Pct yardım

    Herkese iyi geceler, küre girmeden önce ,pct zamanı ve pctden sonra kan testi yaptırdım küre girmeden önceki kan tahlillerim normal 1.fotograftaki gibi referans dışı bir değer yoktu, pct yapacağım için aldığım tahlil 2.fotoğraftak, anlamadığım şey 3.fotografta değerlerim 1.testteki değerlerle aynı gibi gözükmesine rağmen referans dışı gözüküyor bunun sebebi nedir ? Ve testosteronum eski haline gelmemiş üstünden 3 aya yakın geçmesine rağmen bunun için önerileriniz nelerdir herkese teşekkürler 🙏
  3. neden güvelinir kaliteli orjinal sarm kullanmalıyız işte benim sahte yada replika sarm tecrübem. salondan bi arkadaşın tavsiyesi üzerine çok araştırmadan tabirici caizse mal gibi bi adamdan 10.08.2022 tarihinde mk 677 ve rad140 aldım. kullanırken ilk hafta bi sıkıntı yoktu 2. haftanın ortasında sabahları uyanınca ereksiyon olmamaya başladığımı farkettim ve ilerleyen günlerde biraz libidom düştü 1 ay kullandıktan sonra ara verdim (baya tatmin edici gelişim gördüm). Verdiğim arada ne sabah ereksiyonum geri geldi ne eski libidom. Akıllanmadım 02.10.2022 tarihinde sadece rad140 kullanmaya başladım (yine 1 ay kullandım). Kullandığım ilk hafta ilginç bi şekilde sabah ereksiyonum geri geldi libidom yükseldi ama ilerleyen günlerde tekrar libidom düştü sabah ereksiyonum kesildi. 04.11.2022 tarihlerinde rad140 e ara verdim. verdiğim arada çok bisey değişmedi yine sabah ereksiyonu yok libido yok.(bu arada formum pek değişmedi) Yine akıllanmadım 23.01.2023 de bu sefer mk2866 kullanmaya başladım. Aktif cinsel hayatı olan biriyim, mk2866 dan sonra libidom daha da düştü sertleşme problemim yok fakat cinsel isteksizlik arttı bu durumdan rahatsız olmaya başladım ve artık akıllandım 28.02.2023 kan tahlili yaptırdım. (ayın 25 inde ilacı kullanmayı biraktim yanlış zamanda verilmiş bir kan tahlili oldu). Kan tahlili sonucu bi sarmları aldığım adama gösterdim bana ilacı bıraktıktan 10 12 gün sonra kan tahlili vermem gerektiğinin daha doğru olduğunu söyledi ama 1 hafta sonra pct ye başlamam gerektiğini ve klomen, nolvadex ve pregnyl kullanmam gerektiğini söyledi. kanda hala mk2866 varken. ve sonuç olarak burdayim. bu değerleri tekrar normale yada normale yakına yada normalin biraz üstüne taşırım yardımlarınızı bekliyorum @Vural2
  4. Goldpharma

    Sayın hocalarım,kardeşlerim iyi forumlar. 12 haftalık testo e bolde danabol kürümü bitirdim. Kür başında formumu kayıt etmediğim için şu anki formumu atmıyorum muhtemelen anlaşılmaz. Ancak sonuçtan pek memnun değilim. Dolayısıyla kullandığım ürünlerin kalitesi hakkında şüphe duymaya başladım. Kan tahlili verdim sonuçları aşağıya ekliyorum. Hormon testini henüz veremedim ancak verdiğim zaman onları da ekleyeceğim. Sonuçlara bakarak ürünlerin kalitesi hakkında değerli yorumlarınızı bekliyorum. Eğer ürünler sahte değilse sonuçlarıma bakarak pct konusunda da yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
  5. Doğal döngü ve pct

    Merhaba, Merak ettiğim konu şu ki diyelim birisi only testo gibi bir kür yaptı ve bitirdi. 12-18 gün bekledi. Kan verdi ve değerlerinde doğal döngü yavaşça açılmaya başlamış. Bu durumda bu kişi için nasıl bir protokol izlenir? Her halükarda ileride problem yaşamamak için en klasik olan 21 gün Nolvadex - Klomen protokolü mü uygun olacaktır? Yani demek istediğim şu doğal döngüsü açılmaya başlamış biri de PCT yapmak zorunda mı olacak yoksa vitaminler ve bitkisel t-boosterlarla döngüsünü desteklemesi yeterli mi? (Böyle bir durumum yok sadece merak.)
  6. Merhabalar 3-4 ay surecte maste ve testo kullandim EOS ve Mono degerlerim bi tik korkuttugu icin biraktim, biraktigim surecte. Milk Tshitle, Q10, B-Complex, Omega 3, D3 (3000), ZMA ya devam ettim ayrica gunde 1 adet yatmadan 1 adet sabahdan klomen ve proviron kullandim. Dongum acilmis fakat FSH ve LH degerlerim inanilmaz yuksek ciddi sorunlara yol acabilir mi yoksa kullandiklarimdan dolayi normal mi ? Ereksiyon sorunu yasadim cok az ama doktorumla konustugumuzda, ki doktorum cidden inanilmaz ilgili. Seks suresinin uzunlugundan dolayi oldugunu soyledi katiliyorumda basta sorun yok iken sonradan oluyor neyse bana gripin veya aferin onerdi seks oncesi (...Efedrin gibi bir sey dedi orayi yakalayamadim o yardimci olur dedi erken bosalima) fakat ben gec gelme konusunda kafaya taktigim bir sey yok. Tabii daha uzun ereksiyona talibim bu konuda da fikrinizi soyleyebilirsiniz. Tesekkur ederim. @rastlantisal@metinav Enabiz-Tahlilleri (4).pdf
  7. Merhabalar, 8 Haziranda küre girdim. 18 temmuzda kan tahlili verdim, Pazartesi - Perşembe olmak üzere her ürün için 1ml, haftada 2 defa İran testo-E + zydex boldenon kullanıyorum. YAŞ:23 Boy:184 Kg:95 Günlük vitamin olarak: Balık yağı (günde 2 kere bigjoy total 2000mg)+ magnezinç + multivitamin (bigjoy + hiq) + Milk Thistle (Nature's Supreme) kullanıyorum. E2 düşürmek adına masteron kullanılabilir mi? Vücudumda su da var onu da atması için güzel kombine olur mu? Yoksa arimidex mi kullanayım, nasıl kullanmam gerekiyor? Enabiz-Tahlilleri.pdf
  8. Merhaba yaklaşık 12-15 haftadır testo ve maste kurundeyim ve birakma karari aldim kurumu. Testo 500, Maste 300 aliyorum. Ester-C, D3 3 adet, NAC 600, B-Complex, Omega 3, Milk Thistle ve Q10 kullandim surecte elimde tamoksifen, arimidex ve vitaminlerin hepsi var. Ayrica 2 flakon maste 1 flakon testo ve 3-4 ampul 250 testo var. Hani olurda PCT doneminde maste vs onerirsiniz diye soyleyim dedim. Cok tesekkur ederim. Degerlerim burada; Enabiz-Tahlilleri (1) (1).pdf
  9. Merhabalar ilk kürümü yapıyorum şu anda 5. haftamdayım. Testo enanth, boldenon ve turinabol kullanıyorum. Biyokimya tahlil sonuçlarım normal sınırlar içerisinde LDL sadece 248 ama ben kürde değilken de 18 yaşımdan beri yüksek genel olarak. Sormak istediğim LH ve FSH değerlerim, özellikle LH bayağı bi düşük çıkmış bu durum bi sorun oluşturur mu müdahale etmem gerekir mi? Veya 0 olursa bi sorun oluşturur mu geri dönülemez bi durum oluşur mu? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
  10. Pct sonrası yeni kür

    Merhaba abiler dostlar yaklaşik 1 yıllık kürümden pis beslendiğim için kolestrol ve östöröjen seviyem arttığı için kesmişdim şimdi tedavimi oldum resimlerdeki gibi şu an için her şey normal kan tahlillerim normal şu ve fsh Dan yana sıkıntım vardı düzeldi libido erkesiyonumda herhangi bir sıkıntı yok hormonlar normal seviyede hemogram vs herşey ok yeni kürüme girmek istiyorum artık sizce kaç gün yada hafta içinde girmem sıkıntı teşkil etmez değerli fikirlerinizi bekliyorum pct 45-50 günde bitti mental olarakta kendimi hazır hissediyorum yaş 21.5 iksirinde referans aralığı 0.95-11 @Loving hocamdan müsait bir zamanda yardım istiyorum
  11. 4 gün 1500 iu ovitrelle kullanacağım dozajı nasıl ayarlayabilirim? @JrRommel
  12. Hgh frag sonrası pct

    HGH Fragment kullanımı sonrası herhangi bir pct gerekli olur mu?
  13. Mk2866 ve sr9009 kür yapılır mı

    Haklarında fazla bilgiler bulamadım burada bir konuya yanıt olarak sordum fakat cevap alamadım. Ostarine ve stenabolic kür yapılır mı araştırdım hiçbir yerde göremedim. Ostarini günde 10mg almayı düşünüyorum eğer kür olarak kullanılabiliyorsa Pct gerektirirmi? bir de forumda ki bilir kişilere sormak istedim
  14. Başlıkta da belirttiğim gibi 2023/5 ay tarihli ovitrelle 5 e bölmüştüm son vurumluk kaldı 6. Aya gireli 4 gün oluyor yapsam sorun olur mu?
  15. İyi günler herkese bir arkadaşımdan aldığım testo ve decalar ile kür yapacağım önceden bir kısmını kullandığı için az sürecek bir kür olacak , 1-5 hafta 100mg deca 1-9 hafta 250mg testo enhanthat olacak. 177 boyundayım 70 kiloyum yağ oranım %17 1 senelik spor geçmişim var ilk kürüm olacak ancak pctyi nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yok en az ilaçla pctyi yapmayı düşünüyorum biraz araştırmayla 10-15 gün boyunda 100mg clomid kullanılabileceğini gördüm mct ve pct de kullanacağım takviyeler hakkında bilgi sahibiyim , yardımcı olabilir misiniz? İlk kürüm olacağından heycanlıyım nası etikler görürüm. @rastlantisal @metinav @Rdm @Bay-T İyi forumlar.
  16. Kür için tavsiye

    Merhabalar , İlk kürüme girmeyi düşünüyorum. 2 günde bir 100mg deri altı toplam haftada 300 mg test cypionate olacak şekilde 15 hafta sonrasında 5 hafta 150mg kullanmayı düşünüyorum. Beraberinde 2 günde bir 150iu hcg vurmayı planlıyorum pct kolay olsun diye. Kürden sonra 3 hafta bekleyip pct ye başlamayı düşünüyorum. Elimde kalan hcg'nin (yaklaşık 500iu x 7 enjeksiyon yani 2 hafta) yanında clomid veya nolvadex kullanıcam ama böyle bir küre nasıl bir dozlama yapmam gerekir emin değilim. Elimde bir aromataz inhibitörü de bulundurmak istiyorum kür boyunca. Kür ve Pct dozu için önerilerinizi bekliyorum ayrıca pct için ilaç bulamadım nerden temin edebilirim? Pct döneminde berbat hissetmemek ve düzgün antrenman yapmak için mk677 kullanılsa 2 ay nasıl olur, deneyen var mı dahs önce?
  17. Herkese selamlar 10 yıllık tip 1 diyabet hastasıyım, 2022 temmuz ayının sonlarında kan testi verdim testosteron icin total 2.24 ng/ml, serbest 11,15 pg/ml çıkmıştı sürekli böyle düşük seyrediyordu bende doktorumdan testosteron takviyesi istedim,gerekli değil çok düşük değil falan dedi ki düşük seviyeler bu sporla uğraştığımı söyledim ,Yetmediğini soyledim. Tam 7 aydir sustanon kullanıyorum tek basina sustanon 7-10 gün arayla bir ampul çoğunlukla haftada bi vuruldum pct için ne yapmam lazım bilmiyorum yardımcı olursanız, FSH ve LH 0.3 seviyelerinde sıfırlanmış durumda doktor suan geçici kisirlikta olduğumu söyledi. ve östrojen 103 çıktı 0-50 arasında olması gerekiyormuş bunları nasıl toparlicam pek bilgim yok,ve eskisi gibi testosteron bidaha düşer mi diyabete bağlı nasil normal seviyelerde tutarım. Yardımcı olacaklara çok teşekkür ediyorum..
  18. Pct için yardım

    Selamlar öncelikle sizlerden pct için fikir almak istiyorum 12 haftalık bir testo e + rimo küründen çıkalı tam 20 gün oldu ilk kürümdü kür sonrası tahlillerim aşağıdadır pct için bir fikrim var fakat tecrübeli abilerimden de fikir almak beni daha doğru yoldan götürür eminim teşekkürler. Ek vitamin takviyesi olarak-çinko(50mg) magnezyum(200mg) milk thistle nac600(1tablet) omega(1500mg) alıyorum pct döneminde de devam ediyor olacağım değerden sapmış tahlilleri paylaştım
  19. İyi günler arkadaşlar yaşım 36 iki yıldır sporla ilgileniyorum sporda omuz sakatlığı yaşadım. Deca kürünün iyi geleceğini söylediler. 1-4 hafta testo e 500 3 hafta anapolon 4- 14 deca kullandım 500 testo e 400 15- 20 hafta 200-250 tren e 500 testo e 2 kutu proviron kullandım Sonrasında 2-3 hafta arasi testo e kullandım. 07.5.23 Son enjeksiyondan 8 gun sonra test verdim kur içerisinde ardimex ve cabaser kullandım ( 2 kutu deca 10 ml tren e 5.5 kutu kadar testo kullanmis oldum ) Tren provirion kullanırken saçım cok döküldü. Son 2 3 haftadir cinsel isteksizlik ve sertlesme basladi .testislerde yukari dogru cekilme oluyor testisler boyutu hakkinda emin olamiyorum pisikolojimi inanılmaz etkiliyor işe odaklanıyorum sürekli stres halindeyim sporumu dahil herseyi etkiliyor. İki haftadir butun forumu okudum bu durumdan kurtulan cok kişi olduğunu gordum bu konu hakkinda bilgili deneyimli kisiler vardi ( Yıllardır antidepresan paxera 20 mg kullaniyorum ) . Bu ise cahilce giriştim ama en azından pct mi adam akıllı yapmak istiyorum buradaki değerli hocalarından yardım istiyorum ,,🙏 @Rdm @metinav @Vural2 @otopsicikedi @rastlantisal @galicik su an elimde iki kutu ovirelle 2 kutu tomoksit 3-4 kutu klomen mevcut nasil bir pct yapmaliyim
  20. selamlar bir konuda yardım isteyeceğim sizden engin bilgilerinizden yararlanmak için sorum öncesi bilgi vereyim öncelikle şubat başında 3 ay süren testo e ve rimobolan girdim 12 hafta ilk iki ve son 2 hafta 125mg diğer haftalar 250 mg testo, rimo ise 200mg sabitti kür biteli 2 hafta oldu pct geçicem kan tahlili aldım ilacı kestiğim gibi inanılmaz bir sivilcelenme oldu göğsüm sırtım ve yüzümde yoğun olarak çıkıyor testo girmeme rağmen östrojen ve prolaktin diplerde, sivilceler değişen kan değerlerimden kaynaklı olabilir ama emin olamadım. @otopsicikedi @galicik @Vural2
  21. Mineral bor, metabolizmada bitki, hayvan ve insan sağlığı için gerekli olan ve dünyadaki yaşamın evrimi için son araştırmaların gösterdiği hayati derecede önemli rollere sahip bir mikro besindir. Faydaları şu şekilde özetlenebilir: (1) Kemiğin büyümesi ve bakımı için gereklidir (2) Yara iyileşmesini büyük ölçüde hızlandırır (3) Vucudun östrojen, testosteron ve D vitamini kullanımını faydalı bir şekilde etkiler (4) Magnezyum emilimini arttırır (5) Yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hs-CRP) ve tümör nekroz faktörü a (TNF-a) gibi enflamatuar seviyelerini azaltır (6) Süperoksit dismutaz (SOD), katalaz ve glutatyon peroksidaz gibi antioksidan enzimlerin seviyelerini arttırır (7) Pestisit kaynaklı oksidatif strese ve ağır metal toksisitesine karşı koruma sağlar (8) Yaşlılar için beynin elektriksel aktivitesini, bilişsel performansını ve kısa süreli belleği geliştirir (9) S - adenosil metiyonin (SAM-e) ve nikotinamid adenin dinükleotid (NAD + ) gibi anahtar biyomoleküllerin oluşumunu ve aktivitesini etkiler (10) Prostat, servikal ve akciğer kanserleri ve multipl ve Hodgkin dışı lenfoma gibi bir takım kanserlerde önleyici ve tedavi edici etkiler göstermiştir (11) Geleneksel kemoterapötik ajanların yan etkilerini iyileştirmeye yardımcı olabilir Özet: Bu makale öncelikle kemik gelişimi ve rejenerasyonu, yara iyileşmesi, seks steroidleri geliştirilmesi, D vitamini üretimi ve metabolizması ile kalsiyum ve magnezyumun emilimi, kullanımı da dahil olmak üzere borun insan sağlığı üzerindeki en belirgin etkilerine odaklanmaktadır. Ek olarak, bor, artriti hafifletmeye ve beyin fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olabilecek anti-enflamatuar etkilere sahiptir ayrıca borlanmış bileşikler şu anda çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılır ve önemli antikanser etkileri göstermiştir. Kemik Büyümesi ve Bakımı: Bilim adamları, yıllardır borun sağlıklı kemikler için gerekli olduğunu biliyorlar. 1985 yılında ABD Tarım Bakanlığı (USDA), düşük borlu bir diyet (119 gün boyunca 0.25 mg / gün) uygulanan menopoz sonrası kadınların (n = 12) 3 mg / gün ile takviye edildiği bir deney gerçekleştirdi. Bor takviyesi ile kadınların günlük idrar kalsiyum atılımının % 44 azaldığı görüldü. Bor osteogenezde önemli bir rol oynar ve eksikliğinin kemik gelişimini ve rejenerasyonunu olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Bu eser mineral, kalsiyum kaybının ve kemik demineralizasyonunun önlenmesini, steroid hormonlarının üretimini ve aktivitesini etkileyerek yapar. Bor takviyesinin art arda hem kalsiyum hem de magnezyumun idrar atılımını önemli ölçüde azalttığı ve postmenopozal kadınlarda serum estradiol ve kalsiyum emilim seviyelerini arttırdığı gösterilmiştir. Bor, D vitamini kullanımını faydalı bir şekilde etkiler. Bor ile takviye edilen, D vitamini eksikliği olan hayvanlarda kemik büyümesini uyarır ve D vitamini eksikliğinin karakteristiği mineral metabolizmasındaki işlev bozukluklarını azaltır. 2010 yılında, borun osteogenez üzerindeki etkilerinin altında yatan mekanizmaları inceleyen bir araştırma yayınlandı. Borun, doku mineralizasyonu ile ilgili genlerin ekspresyonunu ve kemik büyümesi ve döngüsünde yer alan anahtar hormonların (17β-estradiol [E2], testosteron ve D vitamini) hareketlerini düzenleyerek osteoblastların mineralizasyonunu indüklediği belirlenmiştir. Yara iyileşmesi: 1990'da borun yara iyileşmesini önemli ölçüde iyileştirdiği gösterilmiştir. Derin yaralara % 3 borik asit çözeltisinin uygulanması, yoğun bakımda gereken süreyi üçte iki oranında azalttı. 2000 yılında, insan fibroblastları kullanılarak yapılan in vitro araştırmalar, bir borik asit çözeltisinin, hücre dışı matris üzerindeki etki yoluyla yara iyileşmesini geliştirdiğini göstermiştir. 2002 yılında yayınlanan diğer in vitro çalışmalar, borun bu yararlı etkilerinin fibroblastlarda bulunan spesifik enzimler üzerindeki doğrudan etkilere bağlı olduğunu ortaya koymuştur (elastaz, tripsin benzeri enzimler, kollajenaz ve alkalin fosfataz). Hayvan bağ dokusundaki en yaygın hücreler olan fibroblastlar, hücre dışı matrisi ve kolajeni sentezler ve yara iyileşmesinde kritik bir rol oynar. Bor, bu anahtar enzimlerin fibroblastlardaki aktivitesini kolaylaştırır, böylece hücre dışı matris devir hızını artırır. Hücre Dışı Matris Proteinlerin İfadesi: Borun etkilerinin arkasındaki mekanizmalar, çok çeşitli hücre dışı matris proteinlerinin haberci RNA (mRNA) ekspresyonu, sadece yara onarımına dahil olanları değil, aynı zamanda mineralize doku ilişkili proteinler, kollajen tip 1 (COL1), osteopontin (OPN), kemik sialoprotein (BSP) ve osteokalsin (OCN) şeklindedir. Bu eylemlerin birleşik etkileri kemik hücrelerinin mineralizasyonunun yanı sıra osteoblast hücresi canlılığını, proliferasyonunu ve morfolojisini de arttırır. Diğer araştırmacılar tarafından insan kemik iliği stromal hücreleri üzerinde yapılan daha fazla araştırma, borun osteojenik farklılaşmayı arttırdığı mekanizmaların daha önceki keşiflerini doğruladı. Borun ayrıca alkalin fosfataz ve kemik morfogenetik proteinlerinin (BMP'ler) mRNA ekspresyonunu arttırdığı bulunmuştur. Diğer bazı araştırmacılar, borun temel BMP'lerin (BMP-4, BMP-6 ve BMP-7) protein seviyelerini ve runt ile ilgili transkripsiyon faktörü 2'nin (RUNX2) mRNA ifadesini düzenlediğini doğruladı. BMP'ler, dönüştürücü büyüme faktörü β (TGF-β) süper familyasına ait çok işlevli büyüme faktörleridir ve bazıları yeni kıkırdak ve kemiğin oluşumuna neden olur. Borun ayrıca çekirdek bağlayıcı faktör alt birimi a-1 (CBF-a1) olarak da bilinen RUNX2 üretimini düzenlediği belirlenmiştir. RUNX2 osteoblastik farklılaşma ve kemik oluşumu ve kemik bakımı için gereklidir. Osteoblast gen ekspresyonunu ve mezenkimal kök hücrelerin osteoblastlara farklılaşmasını uyarmak için BMP'lerle birlikte çalışan bir transkripsiyon faktörüdür ve olgun osteoblastlarda aktif kalır. Aktif RUNX2 seviyeleri düşürüldüğünde, BSP, OCN, OPN ve COL1 dahil olmak üzere ana kemik-matris proteinlerini kodlayan genlerin ekspresyonu düşer. Seks Hormonlarının Düzenlenmesi: Bor takviyesinden sonra hem erkeklerde hem de kadınlarda artan seks steroidleri seviyeleri gösterilmiştir. 1987 yılında Nielsen ve arkadaşları, daha önce düşük bor diyetinde olan postmenopozal kadınlarda (n = 13) bor takviyesinin, özellikle östrojen için serum estradiol (E2) ve testosteron seviyelerinin önemli ölçüde arttırdığını bildirmiştir. Magnezyum alımıyla kadınlarda, E2 neredeyse iki katına çıkarak ortalama 21.1 pg / mL'den 41.4 pg / mL'ye yükseldi. Testosteron iki kattan fazla arttı ve ortalama 0.31 ng / mL'den 0.83 ng / mL'ye yükseldi. 1997 yılında Naghii ve arkadaşları, 21 sağlıklı erkekde (n = 18) 4 haftalık bor takviyesi sonrasında serum E2 düzeylerinde benzer bir artış bulguları yayınladılar. 1997 yılında sadece 6 haftalık 6 mg / gün bor takviyesi sonrasında, Naghii ve arkadaşları tarafından 20 sağlıklı erkek (n = 8) üzerinde yapılan bir çalışmada, ortalama 11.83 pg / mL'den 15.18 pg/ml'e yükselen serbest testosteronda önemli bir artış olduğu bulunmuştur. E2'de ise, 42.33 pg / mL'den 25.81 pg / mL'e önemli düşüşler kaydedilmiştir. Ölçülen tüm enflamatuar biyobelirteçler de azaldı. İnterlökin (IL) 6, 1.55 pg / mL'den 0.87 pg / mL'ye, yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hs-CRP) yaklaşık % 50 oranında, 1460 ng / mL'den 795 ng / mL'ye belirgin bir azalma ve tümör nekroz faktörü (TNF-a) yaklaşık % 30, 12.32 ila 9.97 pg / mL azalmıştır. Dihidrotestosteron, kortizol ve D vitamini seviyeleri hafifçe arttı. 6 haftalık bor takviyesinden sonra erkek plazma E2 de önemli azalma ve total testosteronun (T) serbest testosterona (FT) dönüşüm oranının daha yüksek olduğu görülmektedir. Sonuçlardan hareketle, borun androjen amplifikatör etkilerine sahip olduğunu söylenebilir. Testosteron moleküllerinin yaklaşık % 98'inin kandaki proteinlere, esas olarak seks hormonu bağlayıcı globuline (SHBG) bağlı olduğu ve biyoyararlı olmadığı iyi bilinmektedir. Bu nedenle, bor takviyesi ile görülen serbest testosteronun artışı, özellikle tipik olarak SHBG seviyelerinin arttığı ve FT seviyelerinin azaldığı yaşlı erkeklerde, önemli faydalı sonuçlar verebilir. D Vitamini Eksikliğinin Önlenmesi: Borun hayvan ve insan çalışmalarında D vitamini eksikliği olan bireylerde serum 25-hidroksivitamin D3 seviyelerini arttırdığı gösterilmiştir. Orta yaşlı erkek ve kadınların (n = 15) düşük borlu bir diyete tabi tutulduğu klinik bir araştırmada (0.23 mg B / 2000 kcal ), yapılan bor takviyesinden (3mg) 49 gün sonra d3 seviyeleri belirgin şekilde yükseldi. 25 (OH) D3 seviyeleri, 44.9 nM'den, % 39 artışla 62.4 nM'ye yükseldi. Benzer sonuçlar, D vitamini eksikliği (serum 25 [OH] D3 <12 ng / mL) olarak önceden belirlenmiş orta yaşlı bireylerin (n = 13) açık bir pilot çalışmasında da görülmüştür. 25 (OH) D3 seviyeleri, kalsiyum fruktoborat, Ca ([C6H10O6] 2B) 2 · 4H20, içeren bir kompleks kullanılarak 60 gün boyunca 6 mg / gün bor takviyesi sırasında incelenmiştir. Çalışma Sırbistan'da, D vitamini durumunun kötüleşeceği bir zaman olan sonbahar-kış geçişi (ekim-ocak) sırasında gerçekleşti. Bununla birlikte, bor takviyesi ile 25 (OH) D3 seviyeleri önemli ölçüde artmış ve ortalama% 20 artış göstermiştir. Bor, D vitamininin yarılanma ve kullanım ömrünü arttırır. Magnezyum Emilimi: Bor, magnezyum emilimini ve kemikte birikmesini önemli ölçüde geliştirir. Magnezyumun kemikte eksikliği bor yetmezliğinin yaygın belirtilerindendir. İnsan vücudundaki magnezyumun yaklaşık% 60'ı, kalsiyum metabolizmasını düzenleyen anahtar enzimler için bir kofaktör olduğu kemikte bulunur. Kemikteki magnezyumun çoğu, apatit kristalinin yapısının ayrılmaz bir parçası olan kortikal kemik üzerinde bulunur. Apatit kristallerindeki yapısal rolünün yanı sıra, osteoblast ve osteoklastlarda ve magnezyumun adenosin trifosfat (ATP) üretimi için temel olduğu ve lipit, proteinde yer alan 300'den fazla enzimin kofaktörü olarak hizmet ettiği tüm canlı hücrelerde magnezyum gereklidir. ve nükleik asit sentezi. Pozitif yükü nedeniyle magnezyum hücre zarlarını stabilize eder, kalsiyumun hareketlerini dengeler ve bir sinyal transdüseri olarak işlev görür. Anti-inflamatuar Etkiler: Borun inflamatuar biyobelirteç düzeylerini azalttığı bir çok çalışma ile gösterilmiştir. Sağlıklı erkek gönüllüleri (n = 8) içeren yeni bir insan denemesinde, 11.6 mg bor ile takviye edildikten 6 saat sonra plazma hs-CRP ve TNF-α seviyelerinde önemli azalmalar ile birlikte plazma bor konsantrasyonlarında önemli bir artış meydana geldi. Bir haftalık 10 mg / gün bor takviyesi, TNF-a'nın plazma konsantrasyonunda % 20, (12.32 pg/mL den 9.97 pg/mL) ve hs-CRP'nin plazma konsantrasyonunda yaklaşık % 50, (1460 ng/mL den 795 ng/mL) ve IL-6 plazma konsantrasyonunda (1.55 pg/mL den 0.87 pg/mL) dikkate değer düşüş gözlenmiştir. Yüksek hs-CRP'nin meme kanseri, obezite ve metabolik sendrom, ateroskleroz, kararsız angina, insülin direnci, tip 2 diyabet, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı, metastatik prostat kanseri, akciğer kanseri, erişkin depresyonu, genç erişkin yaşamında psikoz, koroner kalp hastalığı ve inme ile ilişkili bir risk olduğunu düşünün. Osteoartritte Antienflamatuar Etkiler: Epidemiyolojik kanıtlar, olgu sunumları ve kontrollü hayvan ve insan çalışmaları, osteoartrit (OA) için güvenli ve etkili bir tedavi olarak borun kullanımı için kanıt sağlamıştır. Bor uygulaması ve dünya çapında OA prevalansı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmacılar, bor alımının 1 mg / d'ye eşit veya daha fazla olduğu alanlarda, artrit insidansının % 20 ila % 70 arasında değiştiğini keşfettiler. Buna karşılık, bor alımının genellikle 3 ila 10 mg / gün olduğu bölgelerde, artritin tahmini insidansı % 0 ila % 10 arasında değişir. OA hastalarının femur başlarında, kemiklerinde ve sinovyal sıvısında bor konsantrasyonunun OA olmayan bireylere göre daha düşük olduğu bulunmuştur. Bor yoksunluğu ve takviyesi üzerine yapılan insan çalışmaları, borun eritrosit süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesini önemli ölçüde arttırdığını göstermiştir. 63 gün bor yoksunluğunun ardından 49 gün bor takviyesi 3 mg / gün takip edilen bir çalışmada, SOD, 45 yaşından büyük erkeklerde 2666 U / g Hb'den 3231 U / g Hb'ye, postmenopozal kadınlarda 3091 U / g Hb'den 3169 U / g Hb'ye ve östrojen tedavisi alan postmenopozal kadınlarda 2520 U / g Hb'den 3327 U / g Hb'ye yükseldi. Borun OA hastalarının tedavisinde kullanılmasına yönelik insan klinik kanıtları, ilk olarak Avustralya'da yürütülen ve günde 6 mg bor (sodyum tetraborat dekahidrat) takviyesine önemli ölçüde olumlu yanıt veren çift kör, plasebo kontrollü bir takviye çalışması ile sağlandı. OA olan 20 kişide ilave bor alan deneklerin% 50'si plasebo alanların sadece% 10'u iyileşmiştir. Beyin Aktivasyonu ve Psikolojik Fonksiyonu: Hem hayvanlarda hem de insanlarda bor yoksunluğunun, beynin elektriksel aktivitesinde azalmaya yol açtığı göstermiştir. Olgun sıçanlarda bor yoksunluğu, azalmış yüksek frekans ve düşük frekanslı beyin elektriksel aktivitesi ile ilişkiliydi, azalmış uyarılma ile tutarlıydı, bu da borun hayvanlarda beyin aktivasyonunun korunmasında önemli bir rol oynayabileceğini düşündürmektedir. İnsanlarda, bor yoksunluğu (<0,3 mg / gün) motor hızı ve el becerisi, dikkat ve kısa süreli bellek görevlerinde daha düşük performansla sonuçlanmıştır. Sağlıklı yaşlı erkeklerde ve kadınlarda yapılan bir dizi deney, sınırlı bor alımının beyin fonksiyonlarını ve bilişsel performansı olumsuz etkilediğini bulmuştur. En tutarlı EEG bulgusu, düşük bor alımının, düşük frekanslarda daha fazla aktiviteye ve EEG spektrumunun yüksek, baskın frekanslarında daha az aktiviteye doğru bir kaymaya yol açmasıydı; bu, tipik olarak spesifik olmayan yetersiz beslenme ve ağır metal toksisitesine tepki olarak gözlenen aynı etkidir. Artan düşük frekans aktivitesi, zihinsel uyanıklığın azalması durumlarının karakteristiğidir, uyanıklık ve psikomotor görevleri yerine getirme yeteneğinin azalmasıyla ilişkilidir ve hafıza performansının bozulması ile ilişkilendirilmiştir. Ağır Metal Toksisitesi: Bazı bor bileşiklerinin (borik asit, boraks, kolemanit ve uleksit) ağır metallerin (arsenik trioksit, kolloidal bizmut altkriti, kadmiyum klorür, cıva klorür ve kurşun klorür) neden olduğu genotoksisite üzerindeki etkinliği insan kan kültürlerinde değerlendirildi. Lenfositlerde DNA hasarı oluşturmak için kardeş kromatid değişimi (SCE) ve mikronükleus (MN) deneyleri yapıldı ve oksidatif stres, ana, antioksidan, enzim aktiviteleri ve eritrositlerdeki toplam glutatyon seviyelerindeki değişiklikler tahmin edilerek değerlendirildi. Ağır metal tedavileri, hem SCE hem de MN'nin sıklığını ve oksidatif stresin bir göstergesi olan malondialdehitin plazma seviyelerini arttırdı ve kontrollere kıyasla antioksidan enzim aktivitelerini ve toplam glutatyon seviyesini azalttı. Borla test edilen tüm bileşikler (5-20 ppm), düşük dozda ağır metallerin neden olduğu tüm genotoksik etkileri önemli ölçüde azalttı. Antikanser Etkileri: Giderek artan sayıda kağıt borun antikarsinojenik özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Bor bakımından zengin diyetler ve toprak ve suyun bor açısından zengin olduğu bölgeler, prostat, meme, servikal ve akciğer kanserleri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin düşük riskleri ile ilişkilidir. Borla zenginleştirilmiş diyetlerin, prostat ve serviks kanseri riskinde önemli azalmalar ve sigara içen kadınlarda akciğer kanseri riskini azalttığı bulunmuştur. Son birkaç yılda, antikanser ajanlar olarak doğal ve sentetik bor içeren bileşiklerin kullanımı, özellikle ameliyat edilemeyen kanserlerde ve yüksek malignitesi olanlarda artmıştır. Bor içeren bileşikler, serin proteazların inhibisyonu, NAD-dehidrojenazlar, mRNA birleştirme ve hücre bölünmesi, reseptör bağlanma taklidi ve apoptozun indüksiyonu dahil olmak üzere çeşitli mekanizmalar yoluyla kanser hücrelerinin fizyolojisine ve çoğalmasına müdahale eder. Prostat kanseri: Bor seviyesi, prostat kanseri insidansı ile ters orantılıdır. Ulusal Sağlık ve Beslenme Muayene Araştırması (NHANES) III verilerine göre, beslenmelerinde 1,8 mg/d'den fazla bor olan erkeklerde, bor alımı 0,9 mg/d den düşük veya eşit olan erkelere kıyasla prostat kanseri riski % 52 daha düşüktü. Yeraltı sularındaki bor konsantrasyonu ile Teksas'taki prostat kanserinin dağılımı arasında yüksek korelasyon ( r = 0,63) bulundu. Borik asit, in vitro insan prostat kanseri hücre çoğalmasını inhibe eder. Bir çalışmada, borik asit farelerdeki prostat tümörlerinin boyutunu azalttı ve tümör dokusunda ve serum prostat spesifik antijenin (PSA) insülin benzeri büyüme faktörü (IGF-1) düzeylerini önemli ölçüde azalttı. Çalışmada, grup başına 10 hayvan içeren üç gurup oluşturuldu. 1. ve 2. gruba gavaj yoluyla borik asit çözeltileri (1.7-9.0 mg /kg) verildi. Kontrol grubuna sadece su verildi. Tümör boyutları 8 hafta boyunca haftalık olarak ölçüldü. Düşük ve yüksek dozda borik aside maruz kalan farelerde tümörlerin boyutu sırasıyla % 25 ve % 38 azalmıştır. İki dozaj için serum PSA seviyeleri kontrol grubuna göre sırasıyla % 88.6 ve % 86.4 azaldı. Dolaşımdaki IGF-1 düzeyleri gruplar arasında farklılık göstermedi, ancak IGF-1'in tümörlerde ekspresyonu bor tedavisi ile önemli ölçüde azaldı. PSA, hem normal hem de kanserli prostat epitel hücreleri tarafından üretilen androjenle düzenlenmiş bir serin proteazdır (enzim) ve hala prostat kanseri için en yaygın olarak kullanılan serum markörüdür. Boronik asidin PSA aktivitesini inhibe ettiği gösterilmiştir. Rahim ağzı kanseri: Rahim ağzı kanseri dünya çapında kadınlarda en sık görülen ikinci kanser olmakla birlikte, Türkiye'de sadece dokuzuncu sırada yer almakta olup Avrupa ve Kuzey Amerika'dan 2 ila 5 kat daha düşüktür. Her ne kadar bu farkın nedenleri mutlaka sosyokültürel farklılıklar, nüfus temelli tarama programlarının eksikliği veya Türkiye'de daha düşük bir insan papilloma virüsü (HPV) prevalans oranı gibi faktörlerin bir kombinasyonunu içermesine rağmen, serviks kanseri insidansının düşük olduğu öne sürülmüştür. Türkiye'de bor bakımından zengin toprak ile ilişkilidir. HPV, serviks kanserinin ana nedenidir. HPV-16 ve HPV-18, tüm servikal kanserlerin yaklaşık % 95'ine neden olur ve bor, HPV'nin yaşam döngüsüne müdahale eder. Serin proteaz inhibitörleri, HPV E7 onkogeninin ölümsüzleştirme ve dönüştürme kapasitesini azaltır. Bor, insan vücudunda çoğunlukla serin proteaz inhibitörü olan borik asit formunda bulunur. Korkut ve arkadaşları , servikal kansere bağlı histopatolojik bulguların bor açısından zengin ve bor açısından fakir bölgelerle ilişkili olduğunu ortaya koyan araştırmalar yaptıktan sonra içme suyunda daha yüksek miktarda borun HPV dönüşümünü önlemeye ve serviks kanseri insidansını azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürdü. Bu çalışmada, bor bakımından zengin (472 kadın) ve bor fakiri (587 kadın) bölgede yaşayan sosyoekonomik durumu düşük 1059 kadın için servikal smearlarda advers sitolojik bulgu insidansı değerlendirilmiştir. Ortalama bor alımı, bor bakımından zengin bölgelerden kadınlar için 8.41 mg / d ve bor bakımından fakir bölgelerde yaşayan kadınlar için 1.26 mg / d idi. Bor açısından zengin bölgelerden hiçbir kadında serviks kanseri sitopatolojik belirtisi yoktu; bor fakiri bölgelerden 15 kadında sitopatolojik bulgular mevcuttu. Bor Alımı / Tamamlayıcı Öneriler: Bor normal insan beslenmesinin bir parçasıdır, ancak günlük alım, beslenmedeki çeşitli gıda gruplarının oranlarına ve topraktaki bor konsantrasyonlarına bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Ortalama toplam bor alımı için bildirilen değerler : Amerika Birleşik Devletleri'nde 1,7 ila 7,0 mg / gün; Meksika'da 1,75 ila 2,12 mg / gün; Avrupa Birliği'nde 0.8 ila 1.9 mg / gün; Avustralya'da 2,16 ila 2,28 mg / gün; ve Kore'de yaklaşık 0.93 mg / gün olarak değişir. Çeşitli, bitki-gıda açısından zengin bir beslenmenin yaklaşık 1.5 ila 3 mg / gün bor sağladığı tahmin edilmektedir. Bitki kaynaklı gıdalar, özellikle meyveler, yapraklı sebzeler, fındık ve baklagiller, bitki kaynaklı fermente edilmiş içecekler (şarap, elma şarabı ve bira) gibi bor bakımından zengindir. Ancak et, balık ve süt ürünleri zayıf kaynaklardır. Fıstık ve fıstık ezmesi, diğer fındık, kuru üzüm, şarap ve avokado da bor alımına en çok katkıda bulunanlardır. Bor için önerilen seviye yoktur, fakat üst alım seviyesi 20 mg/ gün olarak belirlenmiştir. 18 yaş ve üstü yetişkinler için yaklaşık 20 mg / gün olan tolere edilebilir bir miktardır. Dünyanın bor bakımından zengin bölgelerindeki sakinler üzerinde yapılan araştırmalar, 3 mg / gün kullanımın, çok uzak yan etki riski ile fayda sağlayacak bir miktar olduğunu gösterdi. Örneğin, Türkiye'de bir borik asit üretim tesisinde çalışan işçiler için günlük bor alımı ortalama 12.6 mg / gün olup, hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
  22. Only testo kür

    Merhaba Testo e kullanıyorum birinci vurumu yaptım ikinci vurum 2 gün sonra kür için proviron veya arimidex kullanımı nasıl olmalıdır? bazıları 2-3 günde 1mg demiş bazılarıo 4 günde bir çeyrek tablet kullanılmazsa e2 yi dibe vuracağını söylemiş. ne yapmalıyım?
  23. Merhaba arkadaşlar, Bir PCT konusu ile daha karşınızdayım. Biraz da "testosteron" üretiminin nasıl olduğunu açıklayıp, hangi yollar ile PCT desteklenir, hangi supplement ne amaçla iyi gelir ve Klomen-HCG-Nolvadex dışı-onlara ek ne olarabilir diye konuşursak yararlı olur bunu tartışabiliriz. PCT'ye bu kadar önem vermemin nedeni, PCT de klasik yöntemlerle her ne kadar ereksiyon, doğal üretim düzelse de gerçekte bunun ne kadar düzenlenmiş olacağını kesin verilerle bilemeyecek olmamız ve bizim de olabildiğince vücudu doğal üretimine geri getirmemiz gerektiği ve hatta bunun üzerine çıkıp daha sağlıklı bir erkek olmanın yararımıza olduğudur. Araştırmalar sonucu topladığım verilerle açtığım konu tartışmaya açıktır. Bir hata var ise bilgilerde, hep beraber düzeltip daha doğru bir hale getirelim. PCT için önceden açtığım konular, HCG-Pregnyl kullanım metodları : viewtopic.php?f=24&t=850 PCT döneminde - günlük yaşamda kortizol seviyesini dengeleme : viewtopic.php?f=24&t=856 Bitkisel destek : viewtopic.php?f=24&t=840 Folik asit : viewtopic.php?f=89&t=855 Testosteron vücutta nasıl üretilir ? Açıkçası buna kısa bir cevap vermek doğru olmaz ama tıp forumu olmadığımıza göre ufak bir kaç cümle ile toparlamaya çalışayım. Vücutta testosteron ve sperm oluşumu, vücutta üretilen LH ve FSH hormonları sayesinde oluyor. Hipofiz(böbrek üstü bezi)'de üretilen LH ve FSH, leydig hücrelerini uyararak testosteron üretimini başlatıyor. Bir de GnRH adı verilen ve "hypothalamus" adı verilen bezde üretilen bir hormon var. Okuyup anladığım kadarı ile bu LH ve FSH gibi direkt olarak leydig hücresine ulaşarak değil, farklı bir şekilde LH ve FSH yi, onun üretimini kontrol ediyor. Aşağıdaki şemalardan da gördüğümüz gibi GnRH, pituitary yani hipofize ulaşıyor. Hypothalamus aynı zamanda dopamin ve GHRH'nin de üretildiği bez. Endokrin sistem gerçekten çok karışık araştırma yaparken bunu anladım. Üretim döngüsü aşağdaki 2 şemada da anlatılmış basitçe Tabi testosteron üretimine etki eden zarar veren şeyler var. Bunları da bir sonraki başlıkta inceleyeceğiz. Aşağıda bulduğum yazıyı okuyana kadar ben LH üreten leydig sanıyordum. Ancak hipofizmiş bu üretimi yapan. Bir kaç yerden de bunu teyit ettim. Okuduğum kaynak : http://uzmangruplaboratuvar.com/hormon/67-testosteron-ve-eksikligi Okuduğum 2. kaynak : http://en.wikipedia.org/wiki/Testosterone GnRH için okuduğum kaynak : http://en.wikipedia.org/wiki/Gonadotropin-releasing_hormone Testosteron üretimine olumsuz etki eden şeyler nedir ? Bir çok etki var ancak en temel olanları yazacağım -Vücutta yüksek miktarda bulunan prolaktin -Vücutta yüksek miktarda bulunan DHT -Vücutta yüksek miktarda bulunan östrojen -Kalitesiz ve az uyku -Kötü beslenme Yararlandığım kaynaklar: http://www.heart-health-guide.com/how-to-increase-testosterone.html http://www.heart-health-guide.com/Aromatase-inhibitors.html PCT'de mevcut yapılanlar veya standart yapılması gerekenler Öncelikle kür öncesi, PCT öncesi test yaptırmamız gerekiyor. PCT sonu da test yaptırmamız gerekecek tabi. Mevcut kullandığımız ilaçların da çalışma mantıklarından da bahsetmek istiyorum. Klomen : Testosteron üretiminden sonra fazla olan östrojene dur diyerek, hipofiz ve hypothalamus üzerinde östrojenin oluşturduğu kötü etkileri yok ediyor. Bu sayede Testosteron üretimini sağlayan 2 bez de sağlıklı şekilde gereken 3 hormonu da salgılıyorlar. Bu hormonlar LH,FSH ve GnRH. Nolvadex : Klomen'den farklı olarak direkt olarak göğüste bulunan östrojen reseptörlerine bağlanıp işi baştan hallediyor. Klomen'e göre de az yan etkisi olduğu söyleniyor. Bu ilaç SERM olarak geçer. Yani "Selective Estrogen Receptor Modulator". Klomen de öyledir. Çalıştıkları yer ve mantık biraz daha farklı sadece. Aşağıdaki kaynaklarda bununla ilgili link paylaştım. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Pregnyl : Bu ilaç ile ilgili tatmin edici bir kaynak bulamadım. Bulursam bununla ilgili de bir kaç şey yazacağım. Ancak bu ilaç testosteron üretimi durma noktasında olduğu için ortaya çıkan östrojeni bloklama veya çalışmasını engellemek yerine, leydig hücrelerine ulaşarak testosteron üretimini destekliyor. Yaptığınız küre göre kullanım metodu ve dozajı belirleyip kullanılması gerek. Konu başında kendi açtığım bir konu linki var oradan inceleyebilirsiniz. Pregnyl kullanımı küre göre değişmektedir. -Bana göre 3 farklı Androjenik-Anabolik steroid var ise bir kürde ve ayrıca kür uzun sürüyorsa haftalık 500 ui kullanılması LH üretimini ayakta tutacaktır. Böylece PCT dönemine katkı sağlanmış da olur. -Only Testosterone kürlerinde son enjeksiyondan 3 gün önce başlamak üzere 10 gün boyunca, her gün 500 ui kullanımı. Kür içinde ilk haftalarda Testosterone yanında Winstrol, Dianabol, Turinabol, Oxandrolone gibi tabletler kullanıldıysa da bu yöntem kullanılabilir. -En uzun esterli ilacın yarılanma süresi biter bitmez günde 500 ui olmak üzere, kürün de seviyesine göre 10 veya 20 gün boyunca kullanılabilir. -Kesinlikle ve kesinlikle tek seferde 1500 ui ve hatta 5000 ui kullanılmamalıdır. Bu leydig hücrelerine zarar vermektedir. Kullandığım kaynaklar : http://shiramillermd.com/blog/clomid-men-testosterone-alternative.html http://www.livestrong.com/article/27290-tamoxifen-work/ http://en.wikipedia.org/wiki/Selective_estrogen-receptor_modulator PCT'de mevcut yöntemleri nasıl destekleriz ? Öncelikle kür içinde çok düzenli bir şekilde çinko ve AI kullanmış olmamız gerekiyor. Kür içinde kullanılan şeyler ve önemleri -Çinko vücutta testosteron üretimi için çok önemli bir mineraldir ve kür içinde olduğu kadar, PCT'de de çok önemli olduğunu belirtmekte fayda var. -AI yani aromatize inhibitör tarzı bir ilaç kullanmak da çok önemli. Kür içinde fazla östrojenle bu ilaç üzerinden savaşıyoruz. Kontrol altında tuttuğu için PCT'ye giriş esnasında PCT döneminin daha az sıkıntı geçmesini sağlıyoruz. Ben Arimidex kullanımını doğru buluyorum. Aromasin de uzun yıllardır kullanılan ve etkili olan bir ilaç. Peki takviye olarak ne alabiliriz ? Yapmamız gereken şey LH,FSH üretimini destekleyici şeylere başvurmak, kortizolü baskılamak, testosteron üretimine etki eden vitamin ve mineralleri vücudumuza besin ve ilaç yoluyla almak, düzenli uyku uyumak ve düzenli yemek yemektir. -Çinko : Testosteron üretimi etkileyen en basit yapı taşlarından biri. Düzenli alınmalı. -D-Aspartik Asit : Son yapılan araştırmalara göre günde 3-5 gram arası D-Aspartik alınımı LH üretimini arttırıyor. Türkiye içerisinde satışı yapan hammadde siteleri var. Dileyen olursa paylaşabilirim. Veya açtığım konularda da var bulabilirsiniz. -Tribulus Terrestris : Ben bu ilacın işe yaradığını düşünenlerdenim. Yüksek mg ve saponin oranı yüksek bir ürün kullandım ve etkisini hissettim. Yüzde 90 saponin ve yüksek mg olan bir Tribulus Terrestris ürünü alınmalı. Veya alabilirseniz bir eczane ürünü olan ve Bulgaristan'da üretilen "Tribestan" adlı ürünü alıp kullanabilirsiniz. Çevremde kullananlar PCT'de etkisini gördü. Onların yorumları sayesinde bu ilaca ve bu bitkiye olan inancım daha da arttı -C vitamini : İlk başta kortizolü etkilemek amacıyla alınması gerekiyor. 1 gr-5 gr arası doz sizin için yeterli olacaktır. -Saw Palmetto : DHT türevi içeren kürlerde kür içinde kullanılmasını yararlı gördüğüm bir bitkisel destek. Yüksek DHT oranınız var ise PCT'de kullanılabileceğini yukarıda paylaştığım bir kaynaktan okudum. Çok kritik olduğunu düşünmüyorum. Ek bilgi olarak işe yarar. Bunlara ek olarak düzenli uyku, beslenme planı ve stresten uzak durmaya çalışarak PCT dönemi ve sonrası dönemde vücuda en az zararı vermiş oluruz. Hazır elimiz değmişken Folik Asit ve L-Karnitin de kullanıp sperm sağlığını da aradan çıkarabiliriz :) Benim de cevabını bulamadığım bir soru var. Eğer PCT öncesi testte prolaktin yüksek ise PCT'de Cabaser veya başka bir prolaktin düzenleyici - engelleyici kullanılabilir mi ? İyi günler.
  24. Selamlar değerli hocalarım, Yaklaşık 7 aydır kürdeydim İlk 6 ay; Testesteron Enanth (Haftalık 500 mg) Boldenon (Haftalık 400mg) Son 1 ayda testo e - fragment kullandım Son enjeksiyonun üstünden 12 gün geçti ve tahlil verdim PCT Protokolü için yardımlarınızı bekliyorum. @metinav (Tahlil için gittiğim doktor kendi uroloji doktorum. Kendisi bu konularda da bilgiliymiş uzunca sohbet ettik. Kafama takılan şey ise bana "gelmişken kan tahlili yapalım ama ben 30 gün bekleme taraftarıyım, kendi kendine düzelme şansı olabilir" gibi bir cümle kurdu. Beklenmeli mi yoksa PCTye başlanmalı mı şuan?)
  25. Sustanon+anapolon kürü

    Merhabalar sustanon ve anapolon kürü kullanıcam 7 hafta boyunca haftalık 1000mg suatanon almayı düşünüyorum 2.haftasında anapolon kullanıcam ilk 7 tablet diğer hafta 4 bir sonraki haftada 2 tablet şeklinde 50mglardan yani kür ortasında olucak fakat benim sorum pct nasıl yapabilirim tavsiyeniz nedir küre neleri eklemem.gerekiyor Özellikle @zubonk @metinav

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×