Jump to content
  • Duyurular

  • Reklam

  • Peptid Türkiye'ye HOŞ GELDİNİZ!

    Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı peptid platformuna hoş geldin. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

metinav

Üye
  • İçerik sayısı

    5.975
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Günler

    315

metinav kullanıcısının son zaferi 30 Ekim

metinav en beğenilen içeriğe sahiptir

PLATFORM TECRÜBE PUANI

4.851 Mükemmel

metinav Hakkında

  • Yaş 50
  • Derece
    Ordinaryüs
  • Doğum Günü 17-05-1974

Platform İstatistikleri

  • Yaş 50
  • Bizi nasıl buldun?:
    Arkadaş Referanslıyla

Profil Bilgileri

  • Yaş 50
  • Meslek:
    İSG UZMANI
  • Konum:
    Kocaeli
  • Cinsiyet:
    Erkek

Güncel Profil Ziyaretleri

14.162 profil görüntüleme
  1. Kür yapmana engel değil, hipotiroid hastası olman...Sadece ilaç dozunu ayarlaman gerekebilir.Normalde steroidler troidleri yavaşatırlar, fakat bazı türleri ters etkide hızlandırır...Kür planına göre, kullandığın t4 hormon ilacının değerini arttırmak ve azaltmak gerekebilir...
  2. Gelir merak etme...Yeterki gerektiği kadar pct yi uzun tut, kısa kesme...
  3. Geçmiş olsun... Bu konuyla ilgili maalesef hiç bilgim araştırmam yok.Dolayısıyla steroidlerin akciğere bu şekilde etkisi olabildiğini trenbolon dışında bilmiyorum... İnternette kısa bir bilgi edinme ardından, bu durumun ani ve travma sonrası gelişebildiğini öğrendim.Travma yaralanma ve darbe almayla gerçekleşiyor... Ani gelişen durum ise bazı genetik tarafı olmasının dışında, basınç farkları oluşmasına sebep olan hallerde yaşanabiliyor. Akciğerlerde yırtık delik olabilmesi için darbe alması gerekiyor.Böylece akciğerin içindeki hava gögüs boşluğuna doluyor.İç basınç ve dış basınç farkı dengesi bozulunca akjiğer şişmiyor ve nefes alma sorunu yaşanıyor.Bu yırtık, genetik kalıtımsal olarak, bazı proteinlerdeki eksikliklerden dolayı, akciğer dokularında ani parçalanmalar olması sebebiyle de yaşanabiliyor.Yani bu noktada zaafiyet varsa ona göre yaşam şekli ayarlanmalı... Su altı dalışı veya uçak kullanımı gibi iç-dış basınç farkı dengesizliği oluşturacak ortamlarda bulunmamalı... Akciğer hasarları bir kaç haftada iyileşebiliyor tıbbı tedavi ile... Kalıcı tedavi olarak akciğerin bulunduğu gögüs kafesinin içinden vucudun dışına bir kanal açılarak, içeriye sızan kaçan biriken basınç oluşturan havanın tahliyesi için sabit tüp gibi bir şey takılıyor ameliyatla... Akciğere etki eden, daraltan-genişleten ilaç ve türevlerinden emin olana kadar uzak kalmak, (mesela efedrin clen ventolin, asetilsistein vb.) ve yumuşak dokulara faydası olabilen peptid, büyüme hormonu, kolojen gibi desteklerle kür yapmak yararlı olabilir...Boldenonun kan basıncını arttırdığı ve tansiyonu yükselttiği biliniyor.Küçük tansiyon kalp ve akciğer arasındaki döngüyü ifade etmesinden, ciğerdeki basıncı arttırıyor olabilir.Bu da ağır egzersiz vb. ile, yırtılmaya sızıntıya neden olması durumunu yaşatabilir...Bu tahmin sadece; ilgili çalışmalar veya hasta vaka örnekleri var mı araştırmak lazım...
  4. Kış dönemi kronik grip problemi yaşıyorum sebebi ne olabilir?

    Aynı şekilde kürlüyken yazın hiç bir semptom olmazken, kışın gribal semptomlar yaşıyorsan, sorun kür değildir...Yazın olup, kışın olmayan, yada etkisi yetersiz olan bir şey olabilir sebebi...Benim aklıma güneş ve ona bağlı d vitamini geliyor...Başka sebepler de muhakkak vardır.Ama bağışıklık ve hastalık konularıyla d vitamini seviyesinin yakından ilişkisi var. Çoğumuz yetersiz olarak bu vitamini alıyoruz yada vucudumuz üretemiyor...Literatürde günlük çok düşük dozlar kullanılması yeterli olarak belirtilmesi ve yeni araştırmalara göre bunun güncellenmemiş olması sorun...Yazın güneşte yarım saat kalmakla derimiz 10000 iü d vitamini üretebiliyor ve bu bize hiç zarar vermiyor... Konuyu uzatmadan yüksek doz d vitamini alımı ile bir çok otoimmün hastalıkları tedavi edebilen yurtdışında bazı doktorlar ve hasta vakaları var...Dikkat edilmesi gereken şey, k2 vitamini yanında muhakkak alınmalı... Onun dışında en yüksek ihtimal, alerji durumu olabilir, bilmediğin ve kışın ortaya çıkan bir şeylere karşı...
  5. Insülin olarak lantus mu novorapid mi önerirsiniz?

    Faydalı olabildiysem ne mutlu bana...
  6. Hala pct ilaçlarının etkileri vucudunda olduğu için lh, fsh yüksek seyrediyor...Zamanla düşer olması gereken yere gelir... Prolaktin ve östrojen seviyen yükseldiği için libidoda sorun yaşamış olman muhtemel...
  7. Libido düşüklüğü ve ereksiyon sorunu

    Fiyat gayet uygunmuş...
  8. Insülin olarak lantus mu novorapid mi önerirsiniz?

    Biri acemi işi, diğeri pro...Tecrübesizsen lantusla başlayıp sonraki dönemler hızlı insülinlere geçiş yapabilirsin...
  9. Libido düşüklüğü ve ereksiyon sorunu

    Nerede bu yer tam olarak ? Hormon başına ne fiyat aldılar ?
  10. Bağışıklık konusu çok detaylı ve derin bir konu...Ne kullanırsan kullan, grip veya soğuk algınlığının semptomlarını az veya çok yaşarız.Hapşırmak balgam, öksürmek, burun göz akıntısı, ateş vb. aslında bağışıklık sisteminin enfekte olan virüsten kurtulma çabasıdır... Normal şartlarda vucudumuz her tür mikroba karşı sürekli savaş vermekte ve onları yenmektedir...Tam tersine tepkisiz kalması veya ciddi hastalıkların ortaya çıkması bağışıklık zaafiyetini gösterir... Bağışıklık sistemini en fazla aktive eden düzenleyen d vitaminidir...Farklı bağışıklık hücreleri farklı mekanizmalarla devreye girmekte ve bunları güçlendirmek her an tetikte tutmak için, bir çok doğal veya sentetik madde doğada veya besinlerde bulunmaktadır... Mesela grip influnza a tipi için, dopamin reseptörlerine etki eden bir ilaç var; işlev olarak virüs hücre zarlarını eritmeye ve kopyalama mekanizmasına karşı koyabilmektedir...Pk-merz adıyla eczanelerde bulunuyor... D vitamininin aktif hale geçmiş bir formunu içeren Qalyviz ilacı da bağışıklık için etkili olabilir... Onun dışında quercetin, resveratrol, berberis, q10, çinko, magnezyum, selenyum,iyot, c vitamini de çok etkili takviyelerdir...Daha da onlarca bağışıklığa olumlu faydası olan madde var... Bağışıklığı çok fazla uyarmak da iyi bir şey değil, en küçük basit şeyde hastalık semptomları ortaya çıkabilir.Bu noktada vucudun kendi hücrelerine saldırdığı bir hastalık da mevcut...İyice kontrolden çıkan aşırı uyarılan bağışıklık mekanizması, dost düşman ayrımı yapamaz halde, deli gibi herşeye saldırır... Herşey kararında ve dozunda olmalı...
  11. Testosteron skinny fat ilişkisi hk.

    Hormonel bir sorunun olup olmadığını anlamak için detaylı hormon testi yaptırmalısın...Sonra iyi bir beslenme ve antrenman planı uygulanmalı...Disiplinli olduktan sonra vucudunun değişmemesi mümkün değil.Bazı insanlar doğuştan şanslı genetikle doğuyorlar, onlar hazır veya çok az çabayla gelişebiliyorlar.Bu seni yıldırmasın, azimle kararlılıkla senin başaramayacağın bir şey yok...
  12. Libido düşüklüğü ve ereksiyon sorunu

    Düşer... Dht ve östrojen arasındaki denge bozulduğu için libidoya etkisi oluyor.Dht arttığında, hormonları taşıyan protein shbg değeri düşüyor.Bu proteine en güçlü bağlanan dht ve testosteron...En zayıf bağlanan da östrojen.Böylece östrojenin bağlanacağı boşta protein kalmıyor veya yetersiz miktarda taşınabiliyor hücrelere...Ha bunun olması için bir kaç günlük proviron kullanımı etkili olur mu orası tartışılır...Ama herkesin bünyesi aynı değil, ve bunun olabildiği insanlar da vardır.Dht artışı dolaylı yoldan dopamini arttırırken, bu da libidonun artması demek; östrojen artışı, seratonin artışına dolaylı olarak destek olur, bu da geç boşalmaya ve odaklanma sorunu yaşamaya fakat gevşemeye vb. neden olabiliyor... Kendimden örnek vereyim.Çoğu zaman dopaminim yüksek ve yükseltecek suplementler de kullanıyorum.Erken boşalma çabuk zirveye çıkma yaşıyorum...Ama bazen kafam dalgın odaklanma sorunu yaşadığım dönemler sex yaptığımda, 45-50 dakika gelmiyorum.Bazen bıraktığım bile oluyor gelemem diye...Bunlar hep seratonin dopamin dengesinden yaşanılıyor.İnsanın bir anı diğer anına uymuyor herşey sürekli değişken...Kararlı dengeli tutmak için çalışıyoruz ama bir yere kadar olabiliyor...
  13. Libido düşüklüğü ve ereksiyon sorunu

    Klomen kullanımını bırak...Fsh ve lh arasında iki kat fark var ve bu kapanmamış...Bu değerler şişirme ve ilaç kaynaklı...Bıraktığında östrojen dahil normal seviyelere inecektir.İlla daha erken düşşün veya libidomu etkiliyor diyorsan, o zaman arimidex kullanabilirsin sorun olmaz. Lh için daha detaylı incelemeler yapılması gerekiyor, sorun yaşatmıyorsa da olduğu gibi kalması, kafaya takmamak daha iyi olur. Lh ve fsh hormon seviyesini sınırlandıran, negatif geri besleme oluşturan başka hormon ve proteinler var.Bunların işleyişinde sorun olabilir. Not : eğer arimidex kullanmayacaksan bu seviye östrojenin yan etki yapmaması için bir süre daha proviron kullanmak mantıklı olur...
  14. Cilt kalitesini arttırma hk.

    Arkadaşların önerilerine ilaveten, DMAE suplementi kullanmayı düşünebilirsin... "DMAE ayrıca yaşlılık lekelerini, ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya, cilt görünümünü iyileştirmeye ve hatta sarkık cildi azaltmaya yardımcı olmak için cilt bakım ürünlerinde de kullanılır."
  15. Doğal bir genç bireyde prolaktin yüksekliği hk.

    Sakatlık için anavar uygun değil...Niyetine girdiysen testo kullanmanın, ilk kür için only testo ve ilk 4 hafta 30-50 mg danabol kürü daha çok işine yarar... Ashwagandha sebebiyle prolaktinin yükselmiş olması mümkün...Bırakıp tekrar test yaptırabilirsin, yada B6 aktif formunu (p5p) alıp düzenli kullanmak da bir miktar aşağı çeker...

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×