anabolikadam

İnanılmazsınız arkadaşlar; yaptığınız bu tarz bitkisel kürlerin genele hitap etmediğinin farkındasınızdır umarım. Arada bir gelir bakarım foruma ve forumdan ziyade her şeyi karıştırıp bir şeyleri 'mix' adı altında sunma peşindesiniz. İnsanın fizyolojisi çok mühimdir. Senin sunduğun ve söylemiş olduğun karışım, kullanım ve bitkisel kür adı altında verdiğin tavsiyeler... Evet yardımcı olabilir ancak dipnotlara değinmen gerekiyor. 1-) Arkadaşın atmış olduğu L-arjinine miligramı yani dozajı o kadar düşük ki bırak almayı, tabiri caiz ise tadımlık koymuşlar. Bir insanın sperm kalitesi, kan akışının hızlanmasıyla sperm hücrelerinin daha efektif beslenmesi için sabit 2000 ila 5000 mg alması şart. Hemde kısa bir kullanım değil uzun bir zaman dilimi boyunca kullanması gerekmekte. 2-) Vermiş olduğun çinko düzeyi o kadar yüksek ki bir insanın bakır değerini oldukça dibe çekebilir. Peki bunu önleyebilecek edebilecek bir bakır desteği var mı? Yada söylenilmiş mi? Hayır. Bir insana en az 2 ay boyunca 30-50mg bandında çinko takviyesi vermek; bakır eksikliği var ise (30-50mg arası kullanımda da oluşabilir çünkü çinko bakır emilimini baskılar) kansızlık ve bağışıklık sisteminin zayıflaması, bazı dermatolojik cilt sorunları, saç dökülmesi ve saç dökülmesiyle gelebilecek saç follikül problemleri, demir eksikliği ve demir eksikliği sebebiyle anemi... gibi birden fazla probleme risk çıkarabilecek iken yüksek dozaj çinko almak sizce testosterone hareketliliğinizi gözle görülür bir fark olmaksızın arttırmaya umut vermek veba olur mu bu insanlara? Sanmam. 3-) Gereksiz yere oluşturulan sinir sistemi yükü ve bu sinir sistemi yükü boyunca oluşacak konsantrasyon, güç kaybı ve diğer göz seğirmesi gibi çok problem yaşatmayan zorluklar. 4-) Çörek otu kullanımı eğer bir insan kan sulandırıcı yani aspirin gibi asetilsalisilik asit tüketiyorsa, bir problem yaşıyorsa kan üzerinde olumsuz etkiler yapar ve bununla beraberinde tansiyon problemi bile baş gösterir. Peki bunun yerine nasıl bir revize yapılabilir? Gel biraz da bu konu hakkında konuşalım. Ekstra olarak alınan bakır takviyesi alınan çinkonun bakır emilimi azaltması hususunda ekstra katkı sağlayacaktır. Günlük üst sınır 10mg olduğu için güvenilir bir katkı olur. Denge açısından önemli. Diğer şeyler içinde tekrar konuşmaya zaten gerek yok ki tabloda görebilirsin. Amacım ise asla senin sunmuş olduğun bitkisel küre çamur atmak değildir. Amacım bilgilendirmeyi yapmak ve insanlara senin gibi yardım etmektir ki, bu revize ettiğim tablodan da sperm hareketliliği konusunda olumlu etki alabilecekler iken testosterone konusunda gözle görülür çok şey beklememelerini öneriyorum. Sevgilerle...

Trenbolone + sustanone ve 12 hafta? Dostum, araştırmaya devam et. Amacım seni aşağılamak veyahut konuyu daraltmak değil. Ancak sana yardım edebileceğim hiçbir şey yok bu durumda. Sustanone alacaksın, mix testosterone ve 12 haftada düzgün bir gelişmemi bekleyeceksin? Hele ki daha hiçbir ilacın etkisini vücudunda bilmiyor iken, bir de trenbolone alacaksın... Acemliğine veriyorum ki hedefini de söylememişsin? Diyet mi yapacaksın, kas kütlesi mi ekleyeceksin? Buna cevap verirsen yardımcı olabiliriz.

L-tyrosine gibi saydığın maddelerce prolaktini düşürmek kolay değil. Anlık bir etki beklenilmesi saçma... Yapman gereken sadece hayatını düzene sokman ve kafana göre seçici inhibitör almaman. Arimidex gibi östrojeni önleyen maddelerden (güncel kan tahlilin olmadığı süreç boyunca) uzak dur. Tamoksifen meme ucu hassasiyeti olduğu vakit kullanabilirsin. Prolaktin hormonunu düşürmek için cabasar gibi ilaçlar almayı gözünden geçirme. İnce ayar gerekir, bir toz hali bile belkide senin ayarlarını hepten bozabilir. Rahatta kal.

Burada bir sürü faktör var; ilaçların orijinalliği (kan değerlerin), geçirdiğin hastalığın şiddeti/boyutu, antrenmanın kalitesi vesaire... Yapman gerekenler basit, araya tuz serpiştirmemek lazım. Enjeksiyonuna devam et, hastalık boyunca karbonhidrat alımına devam etmediysen glikojen depon azalmış olabilir. Gücünün maksimum seviyeye ulaşması 16-17 belkide 20. haftalara tekabül edebilir. Bunun süresi ilacı kullandığın haftalara, dozajına ve dediğim gibi orijinalliğine bağlıdır. Ancak şu zamanda maksimum güç bekleme. Beslenmene kaldığın yerden devam et, ancak bir anda yüklenme. Karbonhidrat kaynağını kaliteli seç, alımını azaltma ve özenli ol. Bu maddeleri okuduktan sonra zaten anlaşılması güç olmayan sorunun çözülecektir. Kan tahlili yaptırmayı unutma.

Şişlik her zaman olmasa da ilk başlarda genellikle reaksiyon olarak her kişide olabilir. Buna biz kısaca (enjeksiyondan sonra bir gün geçtiyse, o zamana bağlı bir şişlik ise) ödem deriz. E vitamini ile enjeksiyonunu karıştırarak yaparsan şişliği, kızarıklığı ve ödem dediğimiz durumu azaltabilirsin. Diğer bir yöntem olarak üstteki arkadaşımız bir konu bırakmış. Okumanı tavsiye ederim.

Metformin evet arkadaşlarımızın dediği gibi mucizevi ilaç olarak görülüyor. Ama bende mi olur sadece bilmem, 1000mg aldığım taktirde boğazımda çok kötü bir tat bırakıyor. Kırarak tüketince sorun yok Bu arada yüksek karbonhidratlı günlerde sağlıklı besleniyorsanız almayın, eğer sağlıksız beslenip adı üstünde 'cheat' günü yaptıysanız kullanılabilir. Ancak unutmayın ishal fena yapar.

Levotiroksin adı üstünde T4 hormonudur. Kısaca tiroit fonksiyonunu ele alacak olursak: Vücut içerisinde metabolizma ile haşır neşirdir, o yönetir, kral o'dur. Bu tanıma baktığımızda da biraz bilimsel konuşalım. TSH, T4 ve T3 adı altında 3 adet hormonumuz var. Birisi uyarıcı hormon olan tiroit-stimülan-hormon (TSH) vücut içerisinde işlev gösteren tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) olarak sentezlenmesinde katkı sağlar. Uyarıcı hormon ilk olarak T4 hormonunun düzeyine bakar, eğer yeteri kadar hormon var ise kan değerlerinizde de gördüğünüz gibi (genelde) T4 düşük durumdadır. Fakat vücut içerisinde T4 yetmiyorsa ki T3 dönüşümü için ana elemandır, T4 olmadan T3 (aktif form olarak bilinir, asıl metabolizmayı yöneten hormondur) sentezlenmez, bu durumda da beyin hipofiz bezinden salgıladığı TSH hormonu ile TSH hormonu kan değerlerinde yükselir, T4 üretir. T4 ürettikçe metabolizma kendi hızına geri kavuşur eğer bu durumda bir tiroit hastası iseniz doktor uygun levotiroksin dozajını verecektir. Endokronoloji derneğinin paylaştığı yönergelerde de TSH hormonu 10'un üzerine geçmediği vakit ilaç kullanımı başlatılmaz. Özel bir durum yada yan etki var ise doktor inisiyatif alarak düşük dozajda levotiroksin başlatabilmektedir. Değerleriniz ise gayet normal, burada ana önemli faktör TSH. Eğer TSH üzerinde bir uyarılma olmamasına rağmen T3-T4 düzeyiniz normal seviyede ise tebessüm etmelisiniz. Ayrıca yüksek antrenman şiddeti de tiroit sıkıntınız olmasa bile TSH yükseltebilir. Çünkü metabolik faaliyetlerde de (ağırlık kaldırma, kardiyo) vücut T4 üretmek ister. TSH 7 üzerine çıktığı vakit spora bir kaç gün ara verin. Düştüğünü göreceksiniz. Saygılar.

Hacim veya define olmak için kullanacağın en temel ilaçlardan tek ve en özeli testosterone hormonudur. Birden fazla esteri var, bu esterden sana en uygun olanını seçmelisin. İlk kürde duyabileceğin bazı handikaplar var, bunlardan birisi ilk kürün en çok kazanç sağlayacağın kür olacağı. Aslına bakılırsa doğru ama ilk kür olduğu taktirde ilaçları doldurmanın bir anlamı var mı? Hayır. Bu yüzden sana uygun olacak ilaçları seçmekten öte ilk olarak kar/zarar oranını hesaplayıp, hedefine yönelik hangi ilaç sana uygunsa onu kendince araştırmalısın. Burada da ilk hususun güvenilirlik olacak, örneğin eczane ilacı mı yoksa laboratuvar ilacı mı... Sana deneyimle sabit olarak söyleyebileceğim tek şey eczane ilacıyla devam edip, onla başlaman olacaktır. Anabolizan eklemeye ben çok gerek duymuyorum ilk kürlerde, DHT veyahut tansiyon ile ilgili problemleri çekeceğin zaman (ki çekmeyebilirsin, ilaçlarına ve genetiğine göre değişir) nasıl bir aksiyon alacağını çok bilmeyip paniğe kapılacağın gerçeği var. Bu yüzden bence ilk 4-6 hafta belki de ilk 8 hafta sadece testosterone hormonu ile devam edebilirsin. Burada da temel olan ilacı kullandığımız için sadece kalorini hedefine göre değiştirmelisin. Define olmak için halihazırda az kalori, hacimlenmek için daha da fazla kalori almak gibi...

Arkadaşlar, prolaktin ve östrojen gibi temeli psikolojiye dayanan hormonlar bu denli yükselebilir, düşükte olabilir. Östrojen gözünüzü bu kadar korkutmasın, hayatınızda belki de testosterone kadar çok önemli ikincil hormondur kendisi. Bu denli yüksek olması aslına bakılırsa yüksek yağ oranıyla alakalıyken, testosterone gibi önce hormonunda dönüşümünü bize gösteren parametrelerden birisi. Aniden hemen 20-30 birim yüksek iken ve aksine size bir yan etkisi yok iken asla bulaşmayın. FSH seviyenin düşük olmasını bende çok anlamadım ancak geçici olabilir ki tahminime göre de zamanla yükselecektir. Benim tavsiyem bitkisel kür uygulaman... @SERKO adlı arkadaşımızın kürü senin FSH seviyen için yararlı olabilir.

Roaccutane, çok güçlü bir ilaçtır. Tabiri caiz ise dehidrasyona çok müsait bir ilaç. Ağzını ve diğer vücudunu kurutup elektrolit dengeni bozabilir. Ekstra yaptığın sporda da su kaybedeceğin ve terleyeceğin için daha da fazla su kaybedebilirsin. Aslında bırakmanı gerektirecek bir şey yok ancak sivilcelerin dışarıdan gelen kire adapte olmaması da gerekiyor. Yine de yapıp kendini gözlemleyebilirsin.

Öncelikle tebrik ederim, kür içerisinde herhangi bir sorun yaşadın mı? Libido yada ereksiyon konusunda. Kür sonrası nasıl bir duruma girdin, zorlukların nelerdi? Bahseder misin hocam.

Hemen beklediğin kadar bir yükseliş göstermez, birden fazla ester içeriyor, içerisindeki propionate esteri ise de seni bir günde tatmin etmez ama etkisi hızla başlar.

Ispanak dışkının rengini değiştir, aynı şekilde maydanozda. Bu sebzelerden çok tüketmek dışkıda olumsuz olmayan ancak rengi gereği içerdiği bileşiklerden dolayı bulaşabilir. Ispanağı kes... Reflü veyahut mide asidinde bir problem olsa çok net anlardın. Sindirimi kolaylaştırmak için pankreoflat alabilirsin ki her gün alma. Gerçekten çok zorlandığın dönemlerde (tabiri caiz ise haftada 1 kez çıktığın büyük abdestinde) kullanabilirsin.

Arkadaşlar öncelikle bu forum belirlenmiş kurallar çerçevesinde yardım edebileceğiniz nadir forumlardan. Her zaman birisi burada bilgisini tazelemek için, bilgisine yeni bir bilgi katmak için, yeni bilgiler öğrenmek için veyahut kendisine sorun yaratan bir problemi size danışarak çözüm araması için gelebilir. Bu yüzden artık (18 yaş üstü bireyler için) bu yaşta bunu girecek cesareti nereden buldun gibi öz-eleştirileri kendinize saklayın. Bu sporu herkes kendini daha da iyi göstermek, sosyal hayatını daha da iyi bir yere çıkartmak için yapıyor. Yarışma hevesini alıyor, bu camiada yürümek istiyor. O yüzden bu tipik öz-eleştirileri geride bırakıp empati yapın. Burada hiç kimse çok bilmiş değil. Konuya geri dönecek olursak, aldığın testosterone büyük ihtimalle sahte yada içerisinde bulunan 1ml/doza göre çok çok az etken madde içeriyor. Ekstra aldığın DHT ile de testosterone baskılanabiliyor. Bu yüzden bu denli düşük çıkması normal. Farklı bir markaya geçebilirsin, önerim İran... Tahlilden önce yaptığın mastürbasyon yada ejekülasyon senin testosterone hormonunu bu denli kısa vadede düşüremez. Prolaktin yükselmiştir, bu yükselme de kafaya takılacak bir yükselme olmamasına karşın yüksek seviyelerde olan prolaktin, testosterone hormonunu da baskılar. Tipik olarak hipofiz bezinden döngün kapanmış. Diğer hormonlar yerinde gibi gözüküyor, döngünün kapanmasıyla beraberinde bu düşüşü normal karşılayabiliriz ancak halihazırda enjeksiyona da devam ediyorsun. Testosterone markasını değiştir, değiştirdikten sonra tekrar gel burada konuşalım. Burada sunduğun verilere göre kafamızda kurabileceğimiz tek düşünce testosterone ilacının sahte olması. Bir dahaki tahlilinde östrojen (estradiol-e2), progesteron, serbest testosterone, SHBG gibi tahlilleri bize de sunarsan daha da ayrıntılı bilgi verebiliriz.

Ejekülasyonu sağlayamıyorum, cinsellik esnasındayken uyarılmam nispeten geçen dönemlerime göre düşüşte gibi bahanelerle alabilirsin. Bazı doktorlara direkt müsabık adı altında sporcuyum diyebilirsin, benim tavsiyem ne kadar da bahane üretmek bazen çözüm olsa da, en doğrusu doğruyu söylemek olacaktır.

Dostum burada bu analizi yapabileceğimiz bi' parametre yok. Nanogram bölü desilitre olarak yapabileceğimiz değerlerde sınırlı. Bir insanın testosterone dönüşümü diğer kişiye göre hızlı yada yavaş olabilir. Ancak yavaş yavaş (bir grafiği hayal ettiğimizde) ivmeli bir şekilde yükselecektir. Biz burada kabataslak 100-200ng arttıramayız ancak artacağını her türlü biliriz.

Neden böyle bir şey istediğini anlamış değilim ancak isteklerine göre saygı duyabilirim... Sana net tarif olmasa bile bilimsel bir şekilde nasıl arttırabilirsin onu söylemek isterim. - Aromataz enzimini bloke edebilecek diğer kimyasal maddelerden kaçın. - Estradiol (östrojen) içeren I.M veyahut transdermal flaster (deriye uygulanan kontrollü salınım için uygun bir teknik) uygulamasını içeren ürünler kullan: (bknz: estrofem & climara) Yukarıdaki maddelerden birkaç seçeneğin var ancak bu işin elinde sonu genetik. Genetiğin ne kadar elverişli ise, ne kadar dönüşüme açıksa o kadar etki alırsın. İlacın dozajını yükseltmek bir yere kadar etki eder ki zararlarını da düşünmek işin cabası. Tabletlerin vereceği ve arttıracağı östrojenden ziyade karaciğere vereceği zararı da ayriyeten düşünmelisin. Yüksek östrojen seviyelerine ulaştığında psikolojini ve ruhen olan hallice durumunu da kontrol edebilecek isen bu süreci güzellikle devam ettirebilirsin. Ancak her daim SHGB kontrolünü yap, androjen reseptörlerine en çok bağlanmayı seven hormon östrojendir.

Aknenin durumu çok kötü ise (inanılmaz derecede vücudunda fazla bulunması, aknenin su toplaması, aknenin içinde enfeksiyon durumu vesaire.) kullanılabilir. Ancak bu 'kullanılabilir' algısını biz değil, doktor vermelidir, bunun ana-babası ise dermatologlardır. Yan etki kazanımına bakacak olursak, evet yan etkileri erkek için tolere edilebilir. Ancak kuru bir cildin ve dudak yapında bazı bozukluklar meydana gelebilir. Benim önerim aknenin durumu kötü değilse düzgün bir beslenme ve tahlillere göre bi' dermatoloğa başvurman.

Burada kaliteyi belirleyen kullanılan filtreleme teknolojileri, kapsülü oluşturan jelatinin hangi hayvandan geldiği, içerisindeki maddenin temsili olan menşei gibi bir çok faktör var. Benim sana tavsiyem IFOS sertifikasına sahip olan, içerisinde ağır metaller içermeyen (ki IFOS sertifikasına sahip olan balık yağları bu testten geçiyor) ürünler tavsiye etmendir. - Ben genellikle alacağım 2-3 gram balık yağını farklı kaynaklardan almayı tavsiye ediyorum, benim açımdan ekonomik olarak daha iyi oluyor ki ekstradan bir diğer ürünü de denemiş oluyorum. İlk önce (bknz: link) bu markadan 1 adet alıyorum, ardından ikinci olarak aldığın ürün ile (bknz: link2) günlük alacağım 2-3gram balık yağını net bir şekilde karşılıyorum. Her zaman tavsiye ettiğim ürün içerik zenginliğinden ve aldığı belgelerle kalitesini doğrulayan (bknz: link3) bu üründür. Koku yapmaz, kullanılan form ve jelatin ile biyo-yararlılığını en üst seviyeye çıkartıyor. Menşei ülkesi de cabası.

Aslına bakılırsa bu kanıya varmak biraz da olsa yanlış bi' yöne gidiyor. Anabolik ve androjenik ilaçlar kullanımı sonrası evet, bazı problemler yaşayabiliriz. Bu problemler hormon dengesizliği ve hormon dengesizliği ile oluşan HPTA, vücutta bulunan kanser/tümör gibi hücrelerin büyümesi, reseptörlere gereğinden fazla ileti sağlanılması durumunda oluşacak hipertrofi, lipit metabolizma bozukluğu gibi bir sürü durum var. Bu durumları önleyebilir veya önleyemeyebiliriz. Bunların hepsi tek bir kapıya çıkıyor, detaylıca kendini gözlemlemek ve kan tahlilleriyle duruma el atıp dur diyebilmek. Kaçınılmaz bazı durumlar var, bunlar genetik kodlamamızla alakalı. Ailemizde mevcut olan yada ailemizde mevcut olmayıp taşıyıcı olan kişilerin bize vermiş olduğu hastalıklar. Bu hastalıklar kullandığımız yada kullanacağımız ilaçlar neticesinde nüksedebilir, bir diğer evreye geçebilir yada büyümesi kontrol edilemeyerek dış görüntümüze yansıyarak bazı sorunları bize sunabilir. - Yüksek kullanımlar şu anda bile olsa ileriye yönelik bir tahmin yürütemeyiz. Ancak neticesinde kısırlık oluşabilir. HPTA aksımızda ki dengesizlik durumunda LH & FSH gibi uyarılar iletilemez. Uzun süreli yüksek dozlar HPTA aksanına kalıcı hasar verebilir ve bu durumda sperm gibi ürememiz için ana etken olan canlıların yapısı, hızı bozularak sperm üretimini etkiler ve (spermotogenez vb.) gibi durumlarla karşılaşılabilir. Bu haliyle de kısırlık kaçınılmaz olmasa bile ihtimali arttırıyor. - Yaşa bağlı olarak bu maddelerin ölüm oranını bilmiyoruz. Dediğim üzere nüksetmeyen ve bulunamayan bir hastalık var ise tahliller, röntgenler, ultrasonlar gibi tetkik yaptırılmayıp ilerlenir, hiçbir önlem alınmaz ve baştan savma ilerlenmek istenilirse elbette dediğin duruma katılabilirdik. Burada önemli olan tek şey tetkik.

Kan tahlillerini ihmal etme, minimum 4, maksimum 5-6 haftada bir kan tahlilini yaptır. Aldığın ilaç mix. Dolayısıyla psikolojini bazen gerektiğinden fazla yıpratabilir. Özellikle DHT türevi ilaç kullandığın için prostatına dikkat et. - İdrar yolunda enfeksiyon, sık idrara çıkma, idrar esnasında güçsüzlük gibi belirtilerin var ise 'prostat spesifik antijen - PSA' testi yaptırabilir, ek takviye olarak 'saw palmetto' alabilirsin. - DHT yüzünden eğer ki saçın dökülmeye başlamış ise bunun normal süreçte oluşabilecek normal bi' durum olduğunu kabullen ve psikolojini bunla yorma. Finasterid gibi güçsüz gözüken ancak ileride sana yan etki olarak seni zaruriyete uğratacak ilaçlardan kaçın.

Yağ oranı bu durumda elzem, yağlı bireyler östrojen dönüşümüne yatkın olur. Bu durumu göz önüne aldığımızda aldığın 500mg çok fazla. Aromatize olarak östrojen hormonunu belki de üst sınırın kat ve kat üstüne çıkaracak. Deneyimsiz ve bilgisi sınırlı olan bireyde de jinekomasti oluşumu, ruhen çöküntü görebiliriz. Tabii ki gelen fazla ödem de cabası... - Sana önerim haftada 250mg (iki enjeksiyon) kullanman. Kendini her zaman deneyimle, yeni başlayanlara her daim ne olursa olsun dediğim tek şey dışarıdan aldığınız sentetik maddeyi vücudunuza tanıtmaktan ziyade, gösterin. Zaten bu spor dalında kür gibi bir illete bulaştıysan kendini, ayıptır söylemesi fare gibi deniyorsun. Denek gibi düşün kendini, senin vücuduna neyin yarayıp, neyin yaramadığını öğren ki ileride sıkıntı çekme. - 250mg dozajı ilerleyen haftalarda, kan tahlillerini de aksatmadığın süreç boyunca kendini de gözlemleyip, ona göre aksiyon alırsan senden daha iyisi yok. Forumda gez, takıl, bak. Kim ne yapmış, kim ne yapmışta öyle bi' hal olmuş.

Haftalık alacağın 250mg doz senin için başlangıçta yeterlidir. Birkaç hafta devam ettirebilirsin, bu bir kaç haftada kendini gözlemlersin ki tavsiyem 4. haftada kan tahlili verip kendini gözlemlemendir. Ardından dozu 300mg'a kadar çıkartıp sürece bakarsın. Eğer herhangi bi' aksilik olmuyor ise 350mg> (üstü) dozlara çıkabilirsin. Ama dikkat et.

Seçtiğin ilaç içerisinde birden fazla testosterone esterini barındırıyor. Buda dolayısıyla aromatize illetini beraberinde getirerek östrojen gibi seni ruhen etkileyebilecek hormonları tepiyor. Bu yüzden bence ilk kür deneyimi olarak mix ürünleri önermiyorum. Ha, illa da girilecekse ki bence yeri geldiğinde mantıklı olan bir karar ki haliyle eczanede kolaylıkla bulunan bi' ilaç, saygı duyarım. 500mg senin için bence fazla, kaç yaşında olup ne kadar deneyimli olduğunu konudan anlayamadığımız için de önermiyorum. Haftalık iki enjeksiyon günüyle (125mg/125mg) toplamda haftalık 250mg ile başlanılabilir. 4. haftadan sonra yapılacak test ve geri-dönüşlerinle de bu dozaj 300-350mg gibi dozlara çıkartılabilir. Haftalık alacağın östrojen inhibitörü (arimidex) deneyimsiz olduğunu varsaydığımızda kürünü baltalayabilir, vücut yapını bilmediğinden gereğinden fazla baskılayıp besin taşınmasını, osteoporoz (kireçlenme) gibi östrojen ile doğrudan alakalı olan olayları sekteye uğratabilirsin ki bizler, büyüme döneminde bunları istemiyoruz. PCT döneminde kullanılacak ilaçları seçmek ve dozajlarını ayarlamak için şu an çok erken. Kan tahlillerine göre ilerleyeceğimiz için.

Dihidrotestosterone (DHT) türevi bir ilaç kullanıyorsan deri altında olan reseptörler tarafından DHT dönüşümü artacağından dolayı saç dökülmesi, evet hızlanır. Ancak bunu engellemenin tek yolu dediğin gibi 5-alfa-redüktaz enzimini bloke etmektir. Öncelikle hangi ilaçları kullanıyorsun? Direkt ilacın DHT türevi bir ilaç ise alacağın ilaç bi' işe yaramayacaktır. Bu ilacın tam teşekküllü işine yaraması için 'testosterone' türevi ilaç kullanımı olması lazım. (örn: boldenone) Evet, DHT baskılamak kürün verimini düşürür. Saç dökülmesini önlemek için bence ilk yöntem blokerlar olmamalı. Doğal kürler denenebilir, daha doğrusu saça bakım yapıp özenle ilgilenmek saç dökülmesini engelleyebilir. Saç folikülünü güçlendirirsen orada olacak DHT dönüşümü saçını güçsüzleştirse dahi' folikülünün yapısına/gücüne bağlı olarak o saç dökülmesi yavaşlatılabilir.