Jump to content
  • Duyurular

  • Reklam

  • Peptid Türkiye'ye HOŞ GELDİNİZ!

    Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı peptid platformuna hoş geldin. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

metinav

Üye
  • İçerik sayısı

    5.938
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Günler

    311

metinav kullanıcısının paylaşımları

  1. Cinsel isteksizlik

    İlk önce karamsarlığı bir kenara koy. Bu kadar fazla takma, her gün süpermen olmuyor kimse 😃 Kullandigin dozu yariya indir.Yada 3 günde bir al.Dene hangisi daha verimliyse onu yap. Normal sartlarda test yaptirmak ve fazla mi yükselmiş diye bakmak lazım.Ama şimdi kim uğraşacak hastanelerde doktorlarla 😅 İlaç tahminen 7 güne vucudundan cıkmış olur bırakırsan. İstersen bitkisel östrojen iceren bazı bitkiler var, mesela keten tohumu yağı, ısırgan tohumu yağı gibi.Onların suplementini alıp kullanabilirsin. Vucudundaki östrojeni arttirabilir ve bu ilaç kadar fazla da yükseltmez.Çare çözüm yolu çok, ama herseyi düsünmek arastırmak ve uygulamak icin uzun zaman ve imkanlar gerekiyor. Bende, uzun zaman önce steroid kullanımından dolayı sırt ve omuzda sivilce çıkıyordu. Bir cok sey denemistim ama çözüm olmamıştı. Gecen aylarda kan ve doku detoksu anlamında, ısırgan tohum yağı kapsülü aldım kullandım. Sivilceler gitti bir kutuyla 😁 Vucutta biriken toksinler de hormonel dengesizlikler de yapabilir. Mesele uygun tedaviyi bulmak, bilmek. Çoğu zaman rastgele çıkıyor karşımıza, orası ayrı... Vucudumuza damar yoluyla veya oral olarak aldıgımız maddelerin icinde agır metaller ve zararlı alerjik kimyasallar var. Farkında olmuyoruz veya uzun zaman sonra etkileri çıkıyor.Sorunun kaynağı basit bir vitamin eksikliği bile olabilir. Onun icin elden geldigince bilinçli olmalı ve arastırmalıyız.
  2. Kür öncesi test hakkında

    Boldenon küründe provirona gerek yok, masraf etme boşuna. Onun yerine omega 3 al kullan daha faydalı olur, kürde...Eger seninde östrojen fazla düser libido sorunu yaşarsan, omega 3 yerine eşdeger keten tohum yağı ile bir taşla iki kuş vurabilirsin. 😉
  3. D vitamini kullanımı

    Doğru yoldasın 👏
  4. Genotropin

    Genotropin iyi güzel fakat verim almak ve düzenli kullanmak, soğuk zincirde saklamak zor işler.Herşeyden öte fiyat çok pahalı...Onun yerine peptid, sarms ve yanında primobolan+testo kürü daha mantıklı geliyor...Bu forumda uzun süredir yazıyorsun, dertlerini az çok biliyoruz paylaşımlarından.Bence @Loving le iletişime geçip etraflıca konuşup, uygun ve gelişimine katkısı olabilecek bir plan yapılmalı.Açıkçası üzülüyorum hem zaman, hem para, hem sağlık çar çur ediliyor.Bilinçli ve tecrübeli insanlardan destekle yola çıkmak tek doğru davranış şekli bana göre...
  5. Rimobolan alternatif

    Maalesef herşeye zam geldiği gibi ilaca da geliyor, üstelik senenin ilk ilaç fiyat değerlendirmesi (zammı) şubatta olur yine...Eczaneden ilaç temin edecekler şimdiden alsın kenara koysun.Kafadan %10 garanti artış olur... Ülkede anabolik çeşiti bildiğiniz gibi sınırlı.Yeni varyasyonlu anabolikler ne zaman gelir Allah bilir.Bu konuda öneri olarak ne söylenebilir bilemiyorum.Kafa dengi bir doktor bulsan da yazdırsan iyi olurdu Burakla konuş belki sana uygun bir çözüm tavsiyesi olur...
  6. Kür öncesi test hakkında

    @Bybrs06 Testin gayet güzel değerlerde.Küründe şimdiden başarılar dilerim. İlk kürde eğer sağlam dolu içerikli ürünlerse, gelişim hızlı ve etkileyici olur. Arimidex, vb. ilaçların kullanım gerekliliği şimdiden anlaşılmaz. Boldenon kürlerinde ihtiyaç olmuyor genelde.
  7. Mk677 vs yk11

    Evet
  8. Mk677 vs yk11

    Bence gerek yok, mk677 gherelin reseptörü yoluyla çalışan bir madde.Benzer ve daha doğal bir şey tavsiye edebilirim ama, coriander seed oil...Yapılan araştırmalara göre en az sulfonürler kadar kan şekerini düşürebiliyor ve insülin salınımını arttırıyor.Bir dene istersen, faydası olabilir...
  9. Kan tesi sonuçlarım hakkında

    Teshis yok ki ortada, ne oldugunu bilmiyoruz.Doktora git görsün.Anabolikler prostatı büyütüyor...
  10. Mk677 vs yk11

    Sen bilinçlisin, düzgün kullanınca faydasını göreceğine inanıyorum.Mk677 sabah tek seferde al, yk11 ikiye bölersen daha iyi olur.Bu süreçte insülini arttıracak şekilde karbonhidrata ağırlık vererek beslenirsen gelişim daha belirgin olur.Yk11 dozu günlük min. 10 mg olsun...30 ml var şişede bildiğim kadarıyla.1ml dozu 20 damlaya eşdeğer.1ml de 20 mg olduğu anlaşılıyor şişeden...Birden etki bekleme, yavaş yavaş hissedersin.
  11. Kan tesi sonuçlarım hakkında

    Normal değil, prostatda sorun olduğunu gösterir. En kötüsü kanser, ortası prostatit, iyisi prostat büyümesi...
  12. D vitamini nedir, ne işe yarar ?

    Bu konuda iki ayrı görüs var, fakat ispat noktasında kesin bir durum yok. Sadece şunu söyleyebilirim, yüksek doz d vitamini alınmadığı sürece extradan k2 vitamini almaya gerek yok. Doğal yaşantımızda yedigimiz bitki ve yesilliklerin icerisinde gerekli k vitamini bulunuyor. K1 pihtilasma önleyici, K2 kalsiyum metabolizmasinda görev aliyor diye bir ayrıma tabii tutuluyor. K2 formu, k1 den sentezleniyor bagırsaktaki bakteriler yoluyla. Kisaca normal dozlarda beslenme yoluyla aldığımız k vitamini yeterli. Ama bir gün özellikle yüksek doz k2 vitamini alip denemek istiyorum. Realde bir fark olusturabilir mi bende merak ediyorum.Fark oluyorsa, böbrek taşı oluşturan bünyelerde k2 vitamini kullanmayı öneririm... K2 de aynı Q10 gibi japon bir firmanın patentlediği üretim teknigiyle tüm dünyaya pazarlanıyor. Pazar olusturma çabalarına alet olmamak da lazım. 😃
  13. KOLEKALSİFEROL NEDİR ? D vitamini, kolesterolden elde edilen bir prohormondur.Derimizdeki dermis/epidermis tabakasında bulunan kolesterolün, güneş ışınlarının 290-310 nm dalga boyunda (UVB) dik gelmesiyle kolekalsiferole (D3) dönüşür.Bu açı her mevsimde ve günün her saatinde elde edilemediği için, eksikliği olabilmektedir.Bazı ülkelerde yaşayanlar D vitamininden oldukça fakir durumdalar.Bu eksikliği gıdalar yoluyla gidermeye çalışırlar.Gıdalarda D vitamininin özellikle D2 (ergokalsiferol) formu bulunmaktadır ve bunlar genelde bitkisel kaynaklardır.D3 (kolekalsiferol) formu nadirdir ve balık gibi, karaciğer gibi bazı dokularda bulunur. D2 - D3 formu esas itibariyle pasif durumdadır.Vucutta işlevsellik kazanabilmesi için aktif forma dönüşmesi gerekir.D3 vitamini vucutta depolanabilir ve 3-4 aylık stok yapılabilir. İlk önce karaciğerde kolekalsiferol işlenir ve 25 hidroksivitamin d (25 ohd) ye dönüştürülür.D vitamini testlerinde bakılan değer 25 ohd değeridir; bu form yarı aktif formdur.Genellikle, kanda olması istenen miktar 40-60 ng/ml dir.150 ng/ml üzeri toxic olarak kabul edilir.Kanda dengeli olmasından ve 12 gün gibi bir süre kalmasından dolayı testlerde bu değer bir fikir verir. Bir sonraki adımda 25 hidroksikalsitiriol, böbreklerde 1 alfa hidroksilaz enzimiyle işleme tabi tutularak, son ürün aktif 1,25 dihidroksi vitamin D (1,25 ohd2) ye dönüştürülür. D vitaminini karaciğer ve böbrekte dönüştüren enzimler sürekli kontrol edilir ve dönüşüm oranı kararlı hale getirilir.Paratiroid hormonları ile son form olan 1,25 ohd2 yani kalsitriol seviyesi ayarlanır.Aktif formun vucutta üretildikten sonra, kalma süresi 4-5 saattir. Bazı hastalıklar ve organ yetmezlikleri gibi durumlar için, aktif formdaki D vitamininin ilaçları üretilmiştir.Bu ilaçlarla tüm bu işlemler atlanarak direkt hedefe ulaşılır... İnsanların vucut metabolizmaları genetik olarak ve yaşadıkları çevre etkisiyle birbirinden farklıdır.Dolayısıyla farklı sonuçlar ve farklı sorunlar görülür. Dünyada insanların özellikle kuzey yarım kürede yaşamaları, güneş ışınlarının dik açıyla geldiği günlerin sınırlı olması, kolesterolden fakir beslenme, kalsiferol dönüşüm enzimlerinin düşüklüğü veya baskılanması gibi bir çok faktörden dolayı, D vitamini eksikliği yaşanmaktadır !!! Maalesef ülkemizde D vitamini eksikliği çok yaygındır... D vitamini vucutta kalsiyum ve fosfor dengesini ayarlar.Kemikler ve dişler kalsiyum depolarıdır, aynı zamanda iskeletimizi oluşturan yapıtaşıdır.Vucutta kalsitriol sentezlendiğinde, bağırsaklardan kalsiyum ve fosfor başta olmak üzere bir çok mineral emilimi artar ve kemiklere taşınır.Aynı anda, kanda bulunan kalsiyumun böbrekler yoluyla atılımı baskılanır.Kanda kalsiyum eksikliği olduğunda, kemiklerden kalsiyum çözülmesini yine D vitamini sağlar. Şimdiye kadar D vitaminini sadece kemikler için önemli diye düşünmüş olmanız mümkün, fakat kalsitriol hormonunun bağlandığı vdr reseptörleri kemikler dışında yaklaşık 30 farklı yerde daha bulunuyor.Bu da gösteriyor ki D vitamini aslında çok daha önemli ve hayati bir hormon.Kalsitiriol hormonunun böbrekten renin, pankreastan insülin, makrofaj ve lenfositlerden çeşitli antikor ve sitokinlerin salınımını ve kalp-damar düz kaslarının büyüyüp, çoğalmasını, farklılaşmasını düzenlediği bilinmektedir... Kalsitriol : kemik erimesi, kanser, diyabet, kalp hastalıkları, norolojik hastalıklar, enfeksiyonlar, bağışıklık hastalıkları, yüksek kan basıncı gibi onlarca hastalığın tedavisinde koruyucudur.D vitaminine verilen tüm önem ve faydalar, kalsitriol formunundur.Dolayısıyla bu form vucudumuzda ne kadar düzenli ve yüksekse o oranda faydaları yaşarız. Sporculara yönelik D vitamini yararları kısaca : dopamin, adrenalin, noradrenalin ve gaba yı arttırır.Sinir nöron koruyucu etkilere sahiptir.Parkinson ve dopaminerjik noron yıkımını azaltır.Östrojen sentezini (aromatazı) düşürür, testosteronu ve dht yi arttırır.Depresyonu azaltır, kilo vermeyi ve yağ yakımını kolaylaştırır, iltihabı azaltır, cilt sağlığını korur, alzheimeri önler/geciktirir, fibromiyalji ve kas yorgunluğundan koruyucudur.Kas gücünü ve boyutunu arttırabildiğiyle ilgili çalışmalar vardır.Özellikle eksikliğinde tip 2 kas tipinde atrofi yaşanmaktadır.İç organlarda yağlanmayı azaltıcı etkileri vardır... Doğal yollarla vdr reseptörlerini arttırmak için egzersiz, omega 3, curcumin, resveratrol, e vitamini...kullanılabilir.Doğuştan vdr reseptörleri az ve yetersiz insanlar için sevindirici haber, dışarıdan D vitamini alımı ve güneşlenmek reseptör sayılarını da arttırmaktadır.Östrojen vdr aktivitesini geliştirir, bu nedenle kadınlarda otoimmün hastalıklar erkeklere göre 1/5 oranındadır... Kalsitriolün dokularda bağlandığı vdr reseptörlerinin hassasiyetini düşüren ve bloke eden maddeler kısaca : kafein, kortizol, prolaktin, troid hormon yüksekliği ve bir çok virüs/bakteri kaynaklı hastalık...(özellikle mide ülseri yapan heliobakter pylori). Vdr reseptörleri, hücrelerde doğal olarak bulunan ve kalsitriolle etkileşime giren kapılardır.Vdr reseptörleri, kalsitriol bağlanmasıyla 2000 civarı geni aktif olarak etkiler.Bir örnek vermek gerekirse, güneş sayesinde oluşan kolekalsiferol (D3) ile, genlerimizin % 10 'u kontrol edilmektedir.D vitamini eksikliği igf-1 ve insülin çalışmasında bozukluklara yol açar. Kalsitriol eksikliklerinde belirtiler, özellikler bacaklarda çarpıklık, dişlerde bozukluk ve çabuk çürüme, kemiklerde yumuşama ve kesitsel kayıplar, depresyon, kas ağrıları-fibromiyalji, düşük bağışıklık sisteminden dolayı sık hastalanma, yaraların yavaş iyileşmesi, saç dökülmesi vb. görülür. D vitamininin aktif formunun faydaları yanında işlevsel zararları da vardır.Aslında bu zararlar direkt kalsitriolden kaynaklanmaz, etkilediği organların ortaya çıkardığı olumsuz durumlardır.Buna örnek, kanda kalsiyum fosfor ve diğer minerallerin artması (hiperkalsemi, hiperfosfatemi vb.) ve istenmeyen dokularda birikme yapması gösterilebilir.Damarlarda kireçlenme ve organlarda yumuşak dokularda sertleşme, böbreklerde taş, düzensiz atım ve kalp sorunları, kemik ağrıları, sıvı kaybı, fazla insülin salınımından pankreatit vb. durumlar yaşanabilir. D vitamini kolekalsiferol formunda yağ dokularında depolanabildiği için, 18 yaş üzeri bireylerde günlük 10.000 üniteye kadar alımı güvenli kabul edilir.25 ohd formu ilaç müstahzarı ülkemizde bulunmamaktadır.Fakat aktif form olan 1,25 ohd2 fomunun ilaç müstahzarı vardır.Yaşlılar, obezler, hamileler, emilim bozukluğu olan kişiler, koyu tenli insanlar ve çeşitli baskılayıcı ilaç kullananların, kanlarındaki D vitaminini kontrol ettirmesi gereklidir. D vitamininin kas gelişimine etkisi konusunda yapılmış bir çok araştırma vardır, ve sonucunda elde edilen verilerde eksiklik olanların gelişim hızlarının düştüğü yönündedir. Sporcuların D vitamininin önemini anlamaları ve eksiklikleri tamamlamaları gelişimleri açısından önem arzetmektedir.Konuyla ilgili bir çok link olmasına karşın bir kaçını eklemeyi uygun gördüm. http://tijenacarkan.com/d-vitamini-449.html http://turkishfamilyphysician.com/makaleler/derleme/d-vitamini-eksikligi-ile-ilgili-guncel-bilgiler/ https://www.havadiskibris.com/d-vitamini-hakkinda-hersey/ https://saglikliolalim.com/kalsitriolu-artirmak-ve-d-vitamini-reseptor-genini-aktive-etmek-icin-dogal-yollar/ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2129105/ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6021354/ https://sogacot.org/effects-of-vitamin-d-on-skeletal-muscle-and-athletic-performance/
  14. Uzun bulk kürü / libido sorunu

    Göbekten deri altı uygundur...Klomen uzun süre yüksek doz kullanımda görmede bulutlanma yapabilir. Başarılar.
  15. Piyasa efedrini

    Guaifenesin, balgam sökücü ve balgam kaynaklı öksürüğe faydalı bir madde.Efedrin bronşları açarken, guaifenesin de balgamı atıyor ve böylece rahat derin nefes alınabiliyor... Burada dikkat edilmesi gereken efedrindir.Maximum doz 50 mg geçmemeli... Guaifenesinin belirli net bir yan etkisi yok gibi. İlac müstahzarı olarak 400 mg ambalajlı ürünlere sahip yurtdışında...
  16. Uzun bulk kürü / libido sorunu

    Östrojen dengesizse ve gerekli görülüyorsa olabilir. Normalde hcg ile birlikte arimidex kullanılır aşırı östrojen artışını baskılamak için...
  17. Uzun bulk kürü / libido sorunu

    Standart bir pct yapsan olur.Asgari 35-40 gün olsun süresi. Evet, ortalama 24 gün sonra.
  18. Uzun bulk kürü / libido sorunu

    Bu bildiğim kadarıyla zayıf bir ürün, ama dene yine de...Evet, içinde 5 adet ampül var, her gün veya bir gün arayla birer tane...
  19. Uzun bulk kürü / libido sorunu

    Bu testte de östrojenin 38 olmuş görünüyor Geçen gün alt seviyelerdeyken şimdi böyle olması bu kadar oynaklık akıllarda soru işareti bırakmıyor değil. Total testo değerin normal insani değerlere gelmiş.Testelerde tutarsızlık ve eksik uygulanan bir şeyler olabilir. Rbc değerin boldenon kullanımında yükselen bir şey anormal bir sonuç değil.İstiyorsan bir ünite kan verebilirsin iştahın açılır Definasyona girebilirsin buna engel bir şey yok.4-5 hafta düşük doz testoyla gitmek iyi fikir. Libido için günlük 1-2 tablet proviron alabilirsin bu ara dönemde. D vitaminin baya alt seviyelerde, günlük 4-5 bin ünite almanı tavsiye ederim.Günlük su miktarını da arttırmalısın, su yerine soda da içilebilir. Hdl kolesterol artışı ve kan sulandırıcı etkisinden faydalanmak için omega 3 desteği alman iyi olur.Kan fazlalaşınca vizkozitesi düşüyor, bu tansiyon ve kalp sorunları yapabilir. Definasyon küründe bence masteron yerine winstrol kullan daha iyi etkiler alırsın.Fakat boldenon gibi masteron ve winstrol de, 3. haftadan sonra libidonu olumsuz etkileyecektir.Bu bir sorun değil, doğal yan etkileri... Pct için pregnyl yerine en yakın benzeri ovitrelle kullanılabilir.Hazır enjektörü 6500 iü pregny'e eşit...
  20. Kan degerlerim - naturel spor

    Gayet sağlıklı ve ideal değerlerdesin...Testosteronun ve östrojenin de çok iyi seviyede...
  21. Ileri seviye definasyon kürü hk.

    Hangi kürü secersen seç beta 2 agonist ilacları kullanma. Trenbolon kalp, akciğer, karaciger ve böbreklerini yeterince zorlayacak.Riske girmeye gerek yok. Winstrol, oxandrolon, trenbolon ve testo prop daha uygun. Arimidex ve cabasere gerek olacagını düşünmüyorum. Milk thistle tohum yağınin yanina, isirgan tohum yagı ve kişniş tohum yagındandan birini daha ilave etmeni öneririm. D vitamini, magnezyum ve taurini eksik etme...
  22. Pct sonrası libidom mahvoldu yardım lütfen!

    Aklıma gelen iki ihtimalli yazmıştım.Onun dışında başka etkenler de olabilir, arastırmak lazım. Ama gördüğüm bir kaç vakada lokal ve oral alinan kortizol ile cushing olan insanlara ait raporlar var. Genetik yatkınlık ve baskılama seviyesi bence önemli, ortaya çıkması noktasında.
  23. Pct sonrası libidom mahvoldu yardım lütfen!

    Geçmiş olsun...El ayak bileklerinde ödem, suratta şişme ve ödem, ensede yağ birikimi, göbekte yağlanma ve daha bir çok duygusal belirti, kortizolün yükselmesinin tipik göstergeleri.
  24. Pct sonrası libidom mahvoldu yardım lütfen!

    Bu soruya nasıl cevap versem bilemiyorum Un var şeker var yağ var ama helva olmuyor...Ortada bir eksiklik var demektir.Herşey tamsa ve doğruysa, o zaman psikolojik tarafları düşünmeye başlamak gerekli.Özellikle takıntılar şartlanmalar ve kıyaslanan faktörün çok ileri durumda, mesafede olması gibi anomaliler, altta yatan sebep olabilir.Psikolojik (geçim sıkıntısı, başarısızlık, hayal kırıklığı, çeşitli korkular ve endişeler vb.) sorunlardan kaynaklanıyorsa doktor desteği şart... Hcg yüksek dozlarda alınmadığı sürece hipofizi durdurmaz, ama biraz baskılar geçici olarak.Pct yapılmıyor veya testiste atrofi olmuş bunun farkında olunmuyor, kapasitenin eski seviyelere gelmesi için süreci hızlandırmak gerektiği için hcg bu noktada kullanılıyor.Klomen + tamoksifen yoluyla bu yüksek dozlar ve uzun süreler gerektirir.Hcg, testis için direkt etken ve en kısa yoldan çalışan bir ilaç ; onun benzeri direkt etkide ovitrelle dışında bir ilaç olmadığı için kullanmak gerekiyor.
  25. Pct sonrası libidom mahvoldu yardım lütfen!

    Cushing sendromu doğal uyartımla olduğunda verilen isim.Dışarıdan alınan kortizol içeren ilaçlar sayesinde oluştuğunda iyatrojenik cushing diye isimlendiriliyor. Yapılan kürlerden sonra gelişiyorsa eğer sorgulamanız gereken iki nokta var : Ya kullanılan steroidlerin içerisinde testosteron vb. yerine kortizol var, yada testosteronun bazı bünyelerde kortizolu aşırı bastırmasından ve yüksek zorlu antrenmanlar yapmalarının katkısıyla artmış stresin sonucunda, hipofizin baskılanmayı aşmak için, aşırı acth üretmesinden kaynaklanma ihtimali var. Kür dışında bilinmeden böyle bir hastalık varsa da kürde daha fazla su yüzüne çıkabilir.Kortizol testosteronun en büyük düşmanı ve rakibidir... Daha önce de paylaşmıştım eğer kortizol yüksekliği varsa dhea bunu azaltır.100 mg doz biraz fazla gelebilir, sivilce sinir vb. yapabilir.50 mg ideal sayılır uzun vadeli kullanılır.Amerikada yasal olarak satılan tek hormonel maddedir..Yaşla birlikte vucutta üretimi azalan maddelerden biri.Tüp bebek tedavilerinde iki cinse de kullandırılır... Hayatı bir eğitim gibi görmeliyiz ; her durumda öğrenebileceğimiz yeni bir şeyler keşfediyor olmak, bence zevkli

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×