Jump to content

Liderlik Tablosu


Popüler İçerik

Showing most liked content on 22-12-2017 tüm alanlarda

  1. 2 points
    Merhaba güzel kardeşim, Telaşını aceleni anlıyorum fakat yanlış düşüncelerdesin henüz yaşın 16 zaten hormonların yeni yeni aktif olduğu dönemler ergenliğe yeni adım atmışsın... 19-20 yaşına kadar bulaşmamanı tavsiye ederim kendini seviyorsan... Acelen var hemen birşeyler olsun istiyorsun ama emeksiz yemek olmaz o yüzden vücut geliştirmek için önünde kocaman bir zaman var bol bol araştırma yap doğru bilgiler edin sporunu yap güzel beslen yeterince uyu ve şuan herşeyden önce senin okulun önemli derslerine asılmalısın vücut her zaman gelişir... spor hayatında başarılar dilerim saygı ve sevgilerimle
  2. 2 points
  3. 2 points
    kesinlikle uzak durman gerekiyor genç kardeşim. gereksiz olur senin için. normal bi beslenme (2200-2300 kalori varsayalım) + 1000 kalorilik bi shake ile gayet hacim alırsın. sabır sporudur bu vücut içinde ilacı kullanabilmek içinde zaman gerek. 19 yaşına kadar düzenli sporunu beslenmeni yap sonra tekrar gözden geçir kullanmak isteyip istemediğini. eğer kullanmak istersen sağlam bi altyapın olur ve üst düzey bi verim alırsın
  4. 2 points
    Kendini harcarsın sakın bulaşma! En azından 18 19 yaşına kadar.
  5. 1 point
    dihidroboldenon cypionateyi nereden hangi markadan temin ediyorsunuz ? çinden hammaddesini getirip hangi isim ve kutu ile satıyorlar merak ettim.
  6. 1 point
    Yok kiremithaneden arkadaşım var da 😂
  7. 1 point
    Yaş 16 demişsiniz sanırım. Bu yaşta biri için çok değişik ve tehlikeli bir yoldasınız öncelikle bunu hatırlatmak isterim. Konuyu geç fark ettim yoksa en başından kitlerdim. Ama bir çok kişi tavsiye vermiş umarım ders edinmişsinizdir ve bu yoldan en kısa sürede dönersiniz. Devlet bile 18 yaşından itibaren size sorumluluk yüklerken daha 16 yaşında bu yöndeki merakınızı gidermek için fazlasıyla erken bir dönnemdesiniz. KONU KİLİT.
  8. 1 point
    Değerli kardeşim , ben 13 sene profosyonel taekwondo yaptım başarılarımda var aynı zamanda hakemim. son 2 yıldır body ile uğraşıyorum ve ilk kürüme body de birinci yılım dolduğunda ve yaşım 24 iken girdim ama inan keşke birkaç yıl daha bekleyip doğal sınırlarımı görseydim diyorum. Oyüzden daha uzun yıllar bu konuyu düşünme ve sporunu yap.eğer sana biri gelirse yaaa boşver hiçbişey olmaz gel sana kür verelim kullan derse o kişiden uzak dur gözünü para hırsı bürümüş 5 kuruş etmeyen insanlar seni sağlığından edebilir ve geridönüşü olmayan yollara girebilirsin.Ve şuna inan senin bu yaşında sahip olduğun testo miktarına biz abilerinde sahip olmak için neler vermezdi😊😊 biran önce aklından bu düşünceleri at ve hayatın keyfini çıkar 😊
  9. 1 point
  10. 1 point
    HCG hipotalamusutaki lh uyartımını durdurur çünkü HCG LH'ı taklit eden bi hormon. Biz PCT'de nolva ve clomid ile hptanın tekrar çalışmasını sağlıyoruz zaten. HCG etkisi geçtikten sonra sarm kullanılmaya başlanır hcg kullanımından 11-14 gün sonra.
  11. 1 point
    Kaç yillik spor gecmisin var ve yaş kaç? Bu kilo ve boy oranına göre spora yeni başlamış biri gibi gözüküyorsun. Tavsiyem 1 2 yıl doğal takıl hareketlerin prensiplerini ve nasıl yapıldıklarını öğren. Beslenme nasıl olmalı öğren. (Bu dediklerimi yapmadan/bilmeden küre girmek alicağın verimi düşürür) Kürden sonra azda olsa illaki kütle kaybı oluyor. PCT yi yaparken en iyi şekilde beslenmek bu kütle kaybını daha da azaltır. Saygılar...
  12. 1 point
    Bu denli zararlı şeyleri tutku haline getirmek büyük yanlış.Kendinize değer vermiyorsanızda sevdiklerinize yazık.
  13. 1 point
    Curious un verdiği değer dışında değil.Haftalık 500 demiş bu da 2x250 ediyor önerilen doz bu
  14. 1 point
    Allah rahmet eylesin canı cennet olsun... Bu paylaşımdan herkesin ders çıkarması gerekli, gerçekten önemli bir konuda farkındalık yarattığınız için size gönülden teşekkürlerimi sunuyorum değerli hocam... Saygı ve sevgilerimle...
  15. 1 point
    Selamlar değerli arkadaşlar ve hocalarım... Öğün paylaşımlarımda açmış olduğum sebze konusunu detaylandırmak adına sizlere bir paylaşım hazırladım... Hayvansal gıdalarda protein, yağ ve karbonhidrat yeterli miktarlarda bulunur. Ama beslenmede sadece bu tip beslenmeyle yeterli ve dengeli beslenmemiz sağlanmaz. Dengeli beslenme dediğimizde sadece yağ, protein ve karbonhidrat açısından değerlendirilmemelidir. Aynı zamanda enzimler, vitaminler, mineraller ve antibiyotik maddelere de beslenmemizde yer vermemiz gerekir. Bu maddeleri bitkisel gıdalardan karşılarız. İşte bu yüzden sadece hayvansal gıdalarla beslenerek dengeli beslenmiş olunmaz. Sebzelerin içerisinde değişik miktarlarda karbonhidrat, protein, yağ, selüloz, mineraller, vitaminler, fermentler ve hormonlar bulunur. Sebzeler aynı zamanda iştah açarlar, sindirimi kolaylaştırırlar, hayvansal gıdaların sebep olduğu asit fazlalığını bazik özellikleriyle nötralize ederler. Bu sebeple dengeli ve sağlıklı beslenme için tek tip beslenme değil çeşitli beslenmek gerekir. Hayvansal gıdalar ve bitkisel gıdalar dengeli bir şekilde tüketilmelidir. KARNABAHAR Zihin yorgunluğunu giderir. Cinsel gücü arttırır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalıdır. BROKOLİ Brokoli yüksek düzeylerde fiber ve vitaminler içeren bir gıda kaynağıdır. İçeriğinde bolca, güçlü bir kanser savaşçısı olan beta karoten bulunduğundan brokoli, yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden biridir. HAVUÇ Bitkinin tohumlari ve kazik kökleri kullanilir. Tohumlar eterik yag ihtiva eder ki, bu da geraniol elde etmekte kullanilabilir. Ayrica konserve ve parfümeri sanâyiinde kullanilir. Kültür kök meyveler likopin, karotin provitamin A, B1, B2, C vitaminleri, % 7 oraninda seker, % 29 kadar fosfor ve mâdenî tuzlar ihtiva eder. Bu kök meyveler ham madde olarak karotin elde etmede, gida olarak tâze ve tursu hâlinde kullanilir. Provitamin A, vücutta vitamin A hâline geçer. Vitamin A, hastaliklara karsi mukâvemet kazandiran, göz ve cilt hastaliklarini önleyen çok faydali bir maddedir. Tâze havuç, günes yaniklari vakalarinda lapa hâlinde kullanilir. Havuç unu ve suyu çocuklarin beslenmesinde çok faydalidir. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi. KEREVİZ Kereviz besleyici, metabolizmayı hafif surette tahrik edici ve güçlendirici bir sebzedir. Gıda şeklinde alınabildiği gibi, kereviz suyu da çıkarılabilir. Toz veya kapsül şeklinde de piyasada bulunmaktadır. Kerevizin şifalı ürün olarak kullanımında öncelikle idrar sökücü (diüretik) özelliği akla gelmektedir. Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderir, idrar söker, böbrek taş ve kumlarının düşürülmesine yardım eder, kan ve süt yapar, karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizma da da faydalıdır. PIRASA Bu şifalı bitki yüksek oranda lif, vitamin, karbonhidrat ve protein içerir. Sindirimi ve hazmı kolaylaştırması, rahat sindirim sağlaması pırasa faydaları arasındadır. Bu özelliği ile sindirim sistemine büyük fayda sağlar. Yüksek oranda lif içermesi sebebiyle kabızlık sorununu önler, rahat ve kolay dışkılamayı sağlar Obeziteden yakınan kişiler rahatlıkla bu şifalı bitkiyi tüketebilir. Özellikle diyet yemeklerinin içinde pırasa bitkisi oldukça fazla miktarda kullanılabilir. Sporla kalın Sevgi ve saygılarımı sunuyorum...
  16. 0 points
    Evet yeni başladım yaşım 16 teşekkürler bilgilendirmeniz için.
  17. 0 points
    Dean Wharmby, çoğu erkeğin hayalini kurduğu fiziğe sahip bir vücut geliştiricisiydi. Sağlıksız bir beslenme tarzı vardı.Dean, vücudundaki kas kütlesini korumak için her gün 10 bin kalori alıyordu. Her gün fast food tüketiyor ve 7-8 enerji içeceği içiyordu.Bir gün vücudu pes etti. Dean’e karaciğer kanseri teşhisi koyuldu. Vücut geliştiricisi beslenme tarzının buna yol açtığını geç de olsa farketti.Doktor, kanser olmasının ardında yatan nedeni daha sonra açıklayacaktı. The Daily Mail’den aktarılanlara göre İngiltere’nin Manchester şehrinde yaşayan vücut geliştiricisi Dean Wharmby zamanla vücut geliştirmeye bağımlı hale gelmiş.Spor hocalığı da yapan adam bir yandan vücudundaki kas kütlesini daha da arttırmaya çalışıyormuş.Günde 10 bin kalori alıyor ve 7-8 enerji içeceği tüketiyormuş. Dean dışarıdan bakıldığında sıradan bir vücut geliştiricisi gibi görünüyormuş. Çoğunlukla yumurta, tavuk ve protein tozu tüketiyormuş. Ancak bazı alışkanlıkları kansere yakalanmasına yol açmış. Dean her öğle arasında soluğu McDonalds’ta alıyormuş. Bunun ardından da pizza yiyormuş. Son olarak da eve gidip kız arkadaşının hazırladığı yemeklerden yiyormuş. Böylelikle Dean inanılmaz ağırlıklar kaldırıp vücudunu bu hale getirmiş. Bir gün vücudu ona ‘dur’ demiş. Dean rahatsızlanınca doktora gitti. Doktor da karaciğerinde tümörlere rastladı. Durumu çok ciddiydi.2010’da kendisine kanser teşhisi koyulduktan sonra Dean beslenme tarzını tamamen değiştirdi. Enerji içeceklerini ağzına sürmedi ve sağlıklı şeyler yemeye başladı.Kendisine kemoterapi ve karaciğer nakli önerilse de reddetti.Zamanla kilo verdi. Kolayca vazgeçeceğe benzemiyordu. Dean kansere neyin neden olduğunu kendince belirlemişti. Daily Mail’e “Tamamen beslenme tarzımla alakalı değil diye düşünüyorum. Ancak enerji içeceklerinin büyük bir neden olduğunu biliyorum” dedi. Peki enerji içecekleri gerçekten de kansere neden oluyor mu? Karaciğer hastalıkları konusunda uzman olan Dr. Dmitri Alden, FoxNews’e “Enerji içeceklerinin direk olarak kansere neden olduğu söylenemez. Kesin bir sonuca varmadan önce kişinin bütün özellikleri baştan aşağıya gözden geçirilmeli” dedi. Dean’in kız arkadaşı Charlotte Rigby, Dean’in steroid kullandığından şüpheleniyordu. Dean daha sonradan vücut geliştirmeye başladığı ilk zamanlarda anabolik steroid kullandığını itiraf etti. Dean kanser teşhisi koyulmadan önce 20 yıldır vücut geliştirmeyle uğraşıyordu. 2010 yılında kendisine kanser teşhisi koyulunca alışkanlıklarını değiştirdi ve vitamin almaya başladı. The Daily Mail’de belirtilenlere göre de teşhisin koyulmasının bir yıl ardından tümör kaybolmuş. Dean, “Vurdumduymazdım. Eski alışkanlıklarıma geri döndüm” dedi. 2013 yılında Dean çalıştığı spor salonunun çıkışında bayıldı. Hemen acile kaldırıldı. Sağlığına kavuşsa da 2015 yılında her şey yeniden kötüye gitmeye başladı. Dean kız arkadaşından ayrıldı ve sokakta yaşamaya başladı. Bir süre sonra kanseri nüksetti. Doktorlar kendisine 3 haftalık ömrü kaldığını söylediler. Tümörü o kadar büyümüştü ki hayatta kalma şansı kalmamıştı. Dean 2015 yılının temmuz ayında hayatını kaybetti. Adli tabip Lisa Hashmi’nin belirttiğine göre anabolik steroid kullanımının ölümüyle direk olarak bağlantısı varmış. Dr. Hashmi, “Karaciğerinde tümör oluşmasının en büyük nedeni bilinçsiz anabolik steroid kullanımı” dedi. Dean kanserle mücadele verdiği zamanları Facebook’taki “Dean’s Journey (Dean’in Serüveni)” ismindeki sayfasında paylaştı. Kız arkadaşı Charlotte Rigby, erkek arkadaşına sayfasını güncellemesinde yardımcı oldu. Charlotte, “Şimdi nerede olduğunu biliyorum. Çok acı çekiyordu. Bir yandan artık canı acımadığı için seviniyorum” dedi. https://tr.newsner.com/saglik/vucut-gelistiricisinin-olum-nedenini-duyunca-inanamayacaksiniz/

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×