phDinSportSciences

Piyasadaki 1500lükler zaten kutu içerisinde 3 adet 1500 ile geliyor. Yetmeyecek derken neye göre yetmiyor, bazen 1500 lüklerden sadece 2 tanesini kullanıyorum 1 i kalıyor ve gayet de yetiyor. Dozları minik minik toplamda 10-15 günlük kullanım olacak şekilde ayarlıyorum, günlük tahmini 200iu vurmuş oluyorum. Genelde 12-15 haftalık kürlerde deca, trenbolone gibi ilaçlar kullanırım. Ayrıca bazı eczanelerde var veya diğer eczanelerle/depolarla bağlantı kurup bulabiliyorlar.

Öksürdüğünü görüp kibarca ara vermenin iyi olacağını söylemeleri nasıl bir süperduyarlılık örneğidir etrafımızda pek sık göremediğimiz O civardaki çoğu salonu biliyorum, bir kaçında toplamda 8 yıllık süreyle çalışmıştım, güzel insanlar geldiğine eminim orada çalıştığım spor tesislerinin birinde çalışanların yarısı standart hergün TV de gördüğümüz ünlülerden oluşuyordu

İşte o adamlara acımam, 3-5 sene hapis yatmaları lazım bu adamların, stok yapıp satmak nedir. Diğer ilaçlar için de aynısı geçerli örneğin tamoksifen, bu adamlar yüzünden ne gerektiğinde bulabiliyorduk ne de gerçekten ihtiyacı olan kanser hastaları bulabiliyordu.

Var evet.

Evet bir kaç firmanın üretimi var hatta Ege üniversitesinde araştırılıyordu bu konular en son.

Solgar advanced multi vardı içeriğinde glutatyon, spirülina falan da var, saw palmetto yok içerisinde ama milk thisle var. Bir dönem kullanmıştım şuanda teker teker kullanıyorum daha fazla miktarlarda kullanabilmek için. Şu spirülina, astaksantin falan bu tarz en güçlü diye tabir edilen antioksidanları deniyorum şu dönem. Spirülina pek bilinmez, astaksantin de öyle Türkiye de de bu antioksidanlarla ilgili yapılmış araştırmalar var ve çok güçlü antioksidanlar.

Dianabol olmasa da balon gibi şişmeden de güzel kütle kazanabilirsin, benim tercihim bu yönde olurdu. Arimidex e gelince kür esnasında gereksiz kullanılması performansa ve gelişime olumsuz anlamda net bir şekilde etki edebiliyor, ostrojenin yalnızca gerektiğinde baskılanması gerektiğini düşünüyorum, eklem sakatlıklarımın çoğunu yoğun arimidex kullanımı esnasında yaşamışımdır (ostrojen eklem enflamasyonlarının giderilmesi için ve eklem sağlığının korunması elzem) genelde kullanacağım zamanlamayı kendi analizim doğrultusunda anlayabiliyorum aralarda da emin olmak için test yaptırıyorum. MCT derken middle cycle therapy i kastediyorsan, prof lar MCT ifadesini genelde bu tarz bahsettiğin basit takviyeler için kullanmazlar. Asetilsistein genelde akciğer hastalığı için reçete edilen bir antioksidan, içeriğindeki sülfür nedeniyle kötü kokulu bir terlemeye neden oluyor, uzun süreli kullanımını ben kendime uygulamıyorum, soracak olursan da önermiyorum, ne kadar süper zararsız diye anılsa da balgamı devamlı inceltmenin veya kurutmanın da uzun vade de olumsuz etkileri var. Vücudumuzun kendi antioksidan salgıları en güçlüsüdür doğal olarak vücudumuzda antioksidan salgılatan öncü besinler vardır bu besinlere fonksiyonel besinler de deriz, en basitinden süt ürünleri metabolizmayı yavaşlatır falan filan densede doğal antioksidanları tetikleyici özellikleri var, sadece süt değil betakarotenler, flovonoidler vs vs... Antioksidan dendiğinde tek bir antioksidan kullanmak yerine tüm antioksidanları beslenmene dahil edebilirsin en basitinden kırmızı turuncu renk içeren deniz mahsülleri doğada bulunan en güçlü antioksidan astaksantini içerir. Antioksidanlar yüksek lisansta üzerinde araştırdığım konudur daha detaylı bilgi beklersen ilk etapta kısa bir internet araştırması yaparsın kafana takılan noktalar olursa karışıklığı gideririm. Bunun yerine aldığın milk thistle miktarını 3-4 katına çıkarabilirsin eğer oralı da kullanacaksan. Milk thisle ile ilgili yapılmış klinik araştırmaların çoğunda bizim o supplementlerin üzerinde gördüğümüz kapsülünde 200-300mg gibi rakamların kat kat fazlasını kullanıyorlar en az 1500-2000mg lık kullanımlarına denk geliyorum araştırmalarda ki bu ot ekstresi değil saf etken madde miktarı. Antidepresanların geneli kan basıncını yükseltir ve sedatif etkisi olanlar yani mallaştıranlar var bu noktada gerekli mi ne kadar gerekli gibi konuları gözden geçirebilirsin, bu kürde gerekli olacağını düşünmesem de agresiflik kişiden kişiye farklı boyutlarda ortaya çıkabilir ama bence birazıcık otokontrolle antidepresana gerek duymazsın. B vitamini komplex kullanmanın pek sakıncası olmayacak ama multivitaminin olarak da kullansan yeterli olur, günlük yediğin besinlerden de alacağını farzedersek yeterli olacaktır. Provirona gerek duymuyorum, bazıları olmazsa olmaz gibi düşünebilir. Son olarak da enjeksiyon konusuna değineyim, internetten canlı denekler üzerinde yapılışını izleyip, tıp bilimlerinin bazı bölümlerinin ders notlarından standart bilgileri yani teorik bilgileri edinirsin, ilk deneyimini kendin yaşamak zorunda değilsin bir profesyonelden yardım alma şansın varsa al sonrakileri sen yaparsın. Ön bacak kaslarının yeterli derinliği yoksa, kalçaya göre daha fazla enflamasyona ve ağrıya sebep olabiliyor. Hızlı bir şekilde sıraya dikkat etmeden sorularını yanıtlamaya çalıştım, detay istediğin yerleri yazarsın daha detaylı anlatabilirim.

Tamoxifen de bir süredir sorun var, reçete istiyorlardı ve birden fazla ilacı aynı vatandaşa satmaları veya reçetesiz vermeleri ceza kesilmesine sebepmiş, anlamıyorum bir ilacı üretmek neden bu kadar zor olabilir. Benlik sorun yok genel olarak sitem ediyorum, yoksa tamoxifene ihtiyacım olduğundan falan değil, sadece ne olup ne bitiyor diye araştırmıştım. Klomifen falan alınabiliyor kolaylıkla, sustanon da reçetesiz alınabiliyor fakat birden fazla aynı eczanede bulmak belki uğraştırabilir.

Doğru dostum, bu gibi mideyi ilgilendiren sağlık durumlarında diyet işi çözer, zaten mide şikayetleriyle gittiyseniz elinize ne yiyeceksiniz ne yemeyeceksiniz, broşürü tutuşturulabiliyor, bir kaç kez endoskopi kolonoskopi falan yaptırmış o yollarda çok gidip gelmiştim

Mide için probiyotik? Barsaklar için desek daha doğru olur sanıyorum Hatta bazı kişilerde propiyotikler mide sorunlarına yol açabiliyor diye okumuştum bir kaç yerde.

çok bariz bir sarkma görmedim ben, düzeltilebilir, iş işten geçmemiş

is this some kind of joke?

İlk etapta vücudunun enerji ihtiyacını yeterli bir şekilde karşıladığından emin olmalısın tahmini alman gereken kaloriyi hesaplaman lazım, protein,yağ,karbonhidrat dengesini de buna bağlı olarak ayarlarsın. Yani metabolizmanın hiçbir şey yapmasan da yaktığı kalori, aktitivite ile yaktığın kalori 3500-4000 ise ve sen besinlerle 3000 kalori alıyorsan bir miktar aldığın proteinlerden de feda ediyorsun denebilir. Oyüzden ilk etapta kesin olmasa da tahmini alman gereken kaloriyi tespit etmelisin.

Beslenme konusu kesin kalıpları olan bir konu değil, kalori hesabı yapıp makroları alabileceğin şekilde diyetindeki besin ögelerini değiştirebilirsin. Vücut yapın önemli mesela ben definasyon küründe gün içerisinde 10 tam yumurta yiyorum, çevremde görüyorum yumurtanın sarısı bulaştı diye beyazını yıkayan adamlar var, onlara ne yeseler yarıyor oyüzden mi bunu yapıyorlar emin değilim. Kalori hesabı yapman lazım. Alınan kalori öğünlere paylaştırılmalı, kalori hesabı yaptın mı?

Çok su tüketmediğinde dahi sık idrara çıkıyorsun doğru mu biliyorum? Trenbolone ve winstrol'ün birlikte kullanıldığı kürlerde rastlanan sorunlardan bir tanesi, sorun ilaç kullanımını bıraktıktan sonra da devam eder (tecrübelerime dayanarak konuşuyorum) Salataya abanman, gereğinden fazla su içmen, tuzu azaltman durumu değiştirmeyecek. Çünkü bu test sonucunun sebebi vücudunda üretilen kreatinin aşırılığı değil böbreğin görevini yeteri kadar yapmaması, sağlıklı böbrek normalde zaten şu değerleri sana göstermemek için çalışıyor ve çoğu zaman göstermiyor, bazılarının dediği gibi fazla su içip suyla idrarı seyreltip kreatinin miktarını azmış gibi maskelemek bir çözüm değil. Böbrek bu bahsettiğimiz ilaçlar ile yoğun kan basıncına ve çok hızlı bir difüzyon döngüsüne maruz kaldı ve yapısal ve fonksiyonel hasarlar oluştu. Değerlerinin normale dönmesi için sağlıklı bir diyetle bir süre ilaç kullanmaman senin yararına olur. Nefronlardaki hasarlar, karaciğerdeki gibi 3-5 haftada hızlı bir şekilde kendini yenileyemeyebiliyor. Nefronolojiye gittiğinde idrar kreatinin değerine de bakacak, protein kaçağı veya bir enfeksiyon olup olmadığına bakacak ve seni ultrason incelemesine yönlendirecek. Ultrason taramasında nefronların duvarlarının genişliklerine bakılıyor, bazı belirteçler var böbrekte sorun varsa duvarlarında kalınlaşma gözleniyor falan filan, bu noktada nefronolojiye uğrayıp en azından check up mahiyetinde kendine baktırman doğru olur diye düşünüyorum. Doktor büyük ihtimal minimum protein diyeti uygulamanı önerecek. Yazımda hiçbir tıbbi öneride bulunmamakla birlikte tecrübelerimden yola çıkarak tahmini çıkarımlarda bulundum, tabii ki bir medikal expertten yardım almanız en doğrusu olacak.

En son sahibinden de 200 bin liraya Gaziosmanpaşa'da devren satılık dev gibi salon görmüştüm, aletler standart ve eskiydi. Konsept yok düz salon, ücra bir yerde giriş salon. Kaliteli tek bir çalışma istasyonuna 20-30 bin lira gibi rakamlar ödeyebileceğiniz gibi aynı istasyonun daha az tuzlusu 5-10 bin liraya alınabiliyor. En basitinden o her salonda gördüğümüz kaliteli kauçuk içi döküm dolu dumbelların 15-20 kg lik olanlarının tanesi ortalama 300-400 lira, boyutuna göre de fiyat artar veya azalır. Maliyet hesaplaması yapılırken maliyeti etkileyecek unsurlar; -Salonun açılacağı yer (Hangi şehirde nasıl bir yapının içerisinde kuracaksınız) -Konsept giderleri ve kalitenin seviyesi (Tüm tasarım, döşeme giderleri, turnikeli-kartlı sistem mi olacak, misal; dolaplar elektronik mi olacak?) -Makine ve ekipman tutarları ve kalitesi (Hangi kalitede ekipman kullanacaksınız, buna göre tutar artacak veya azalacak) -Verilecek hizmetler (salonda extra yapılar olacak mı, soyunma odası, duşlar, protein bar) -Standart giderler (bu taz bir işletme açılırken yasal zorunlulukların yerine getirilmesi, hijyen koşullarından, yangın tüpü ve ilkyardım dolabına kadar) -En az 2.kademe Antrenörlük belgesi ; (Bu noktada 3. kademe sertifikamı kiralayabilirim acil ihtiyacınız olması durumunda) Şimdilik aklıma gelen maliyetler bunlar. 200 bin liraya standart bir salon açabileceğiniz gibi, ücra bir semtte bir binanın geniş bir bodrum katında havalandırma koşullarını sağlayarak ve 2. 3. el ekipmanlarla bu rakamın altına bir salon da açabilirsiniz. Borçlanarak ve aylık taksit altına girerek bu rakamı düşürebilirsiniz ama total ödeyeceğiniz rakam artar bu seferde. Not: ekipmanlar 2. el alınabileceği gibi bazı büyük firmalardan tedarik edilip taksitle ödenebiliyor. -

Özellikle orallarla birlikte yanma artabiliyor, zaten reflü dediğimiz şey de mikro seviyelerde başlıyor sonrasında dokudaki ülser gelişiyor. Herneredeyse.. Reflü başlangıcımız vardı sağlıklı diyetle atlattık çok şükür, pırıl pırıl oldu. Endoskopimizi de yaptırdık baktırdık Hatta garanti olsun diye kolonoskopimizi de yaptırdık. Eminim kimse bu kadar keyfi kolonoskopi yaptırmamıştır bu ülkede.

Merhaba hocam, kullandığınız ve iyi olduğunu düşündüğünüz ürünün hangi steroid olduğunun, hatta testosteron olup olmadığının veya iyi çalışıp çalışmadığının tespitini yapmanız bile çok zor Bol şans dileyelim

Bulmuşken konuyu hortlatayım. Kas kaybeder miyim diye sormuşsun ona cevaben bir kaç şey yazayım, enantate esteriyle de acetate esteriyle de definasyon yaptığım oldu, farklı diyetler uyguladım. Şanslı olarak nitelendirebileceğim kür dönemlerim oldu fakir geçen kür dönemlerim oldu. Ultra herşey dahil otelde çalıştığım bir dönemde bir trenbolone enantate kürü yapmıştım bir kaç aylık bir periyot boyunca yalnızca protein ve yağ tüketiyordum. Günde 1kg tavuk 1 kg et , kahvaltıda 500 gr füme somon, ara öğünlerde 20 şer 30 ar yumurta beyazı, yatmadan önce karidesvari ve benzeri deniz mahsülleri 400-500gr, abartmıyorum et çiğnemekten dolgularım düşmeye kırılmaya başlamıştı. Haftada veya 2 haftada bir diyetimi komple bırakıp bir gün boyunca full karbo yükleme yapıyordum, pizza,hamburger,lahmacun tarzı yiyeceklerle. Hayatımda hissetmediğim definasyonu yakalamıştım yağ oranım %4 -%5 civarındaydı. Yine aynı şekilde küçük bir yurtdışı seyahatim oldu döndüm ve trenbolone acetate kürüne girdim biraz fakir işi olmuştu, günde max 200gr protein ama sağlam karbonhidratla birlikte yaklaşık 300-400gr karbonhidrat. Karbonhidrat tüketerek yaptığım kürde ester farkı hissetmemele birlikte daha define ve damarlı görünüyordum. Bu 2 kürden yaklaşık 7-8 ay sonra tekrar bir trenbolone acetate kürü yaptım, süper düşük kalorili beslendim hatta buyüzden bazı organlarımın fonksiyonları etkilendi, 800-1000 kalori ile beslendiğim gün oldu, bazı günler 1500-2000. Tabii ki kesinlikle böyle bir şeyi önermiyorum. Haftada bir süper yükleme yapıyordum 4000-5000 kalorilik. Bütün bunları neden mi anlattım, bu düşük kalorili, tehlikeli olarak nitelendirilebilecek diyette bile gözle görülür veya hissedilir kas kaybı yaşamadım. Aksine hep damarlı ve diri görünüyordum. Trenbolone anabolik süreçleri yani yapıcı süreçleri artırıyor, kas kaybetmek bir seçenek değil gibi, aşırı pis beslenmediğiniz ve boşvermediğiniz sürece kaslarınızı kaybetmeniz zor diye düşünüyorum. Belirteyim bu bilimsel bir yazı değildi, paylaşmak istedim paylaştım.

Merhaba Bir kaç araştırmada kilo aldırmadığı yönünde bilgiye rastlamıştım. Yanılmıyorsam bir araştırmada LPL enzimini baskıladığı yazıyordu arimidexin. LPL enzimi yağ hücreleri tarafından üretilen ve yağ depolanmasını sağlatan enzim, böyleyse yağ depolaman normale göre daha zor olacaktır.

Merhaba şu zinco lar sizde de mide yanması yapmıyor mu, fiyatı da pahalı. Ben bu bahsettiğim nedenler yüzünden Zincday efervesan kullanmaya başlamıştım. Bir kutusunda 40 adet var fiyatı 20 lira, içimi kolay, aynı 50mg

Merhaba, gönderini gördüm yardım etmek açısından yazayım istedim. Decadisk dediğimiz problemin ana sebebi genelde FSH düşüklüğünden kaynaklanmaz, FSH ve diğer tüm değerleriniz normal olsa da bu sorunu yaşamanız muhtemel. Şimdi bildiğiniz üzere sağlıklı ereksiyon için sağlıklı kan akışı, damarların gerektiğinde olması gerektiği gibi daralması ve genişlemesi, bununla birlikte bu mekanizmanın sağlıklı çalışması için de sağlıklı bir ''nitrikoksit'' aktivitesi gerekli. Bizim NOX diye bildiğimiz madde. 2018 de yapılmış bir araştırmada Nandrolone maddesinin yani deca'nın, yoğun direnç (genelde bizim yaptıklarımız) antrenmanlarıyla birleştirildiğinde kan ve lenf damarları içerisinde nitrik okside duyarlı damarların yapısını bozduğu ve dolayısıla ereksiyon sorunlarına yol açtığından bahsedilmiş. Sadece ereksiyon sorununa değil nandrolone maddesi vücudun heryerindeki nitrikoksite duyarlı damar yapılarının nitrikoksit kullanabilirliğini azaltıp kan basıncı ve kardiyovasiküler sorunlara yol açabilmekteymiş. Bu damar yapıları ve nitrikoksit mekanizması arka arkaya pct yaparak düzeltilir mi ya da ne zaman düzelir yorum yapmayayım. Nitrikoksite duyarlı damar yapılarının ereksiyon sağlığı için ne kadar öneme sahip olduğunu şu cümleyle anlatayım; DHT yani ereksiyon olmanızı sağlayan androjen hormon, nitrikoksit aracılığıyla penis ereksiyonunu sağlatır. Araştırmalarım doğrultusunda decadick denilen olayın uzun vadede devam etme nedenlerinden biri bu. Decadisk'in tek sebebi tabii ki bu değil ama bu decadisk yaşayıp da bu sorununa hiçbir hormonsal sebep bulunamayan (binlerce) kişilerin sorununun altında yatan sebep, herkesin yaşadığı bu sorunu FSH değerleri referans aralıktakta olan insanlar da yaşayabiliyor ve bu tarz hormonsal değerleri normal kişileri psikolojik deyip evlerine yolluyorlar, kişi uzun bir aradan sonra yavaş yavaş normale dönmeye başladığını söylüyor çünkü bahsettiğim bozulan yapıları normale dönmeye başlıyor. Yazımda tıbbi bir öneride bulunmadım bir kaç bilimsel makale doğrultusunda çıkarımlarımı paylaştım, sağlıklı günler dilerim.

Bu görüntünün gerisine düşmezsin, tamam ilaçlardan sonra kayıp yaşamak kaçınılmaz olabilir ama kür sonrasında ilacı kestikten sonra çok ciddi kayıpların yaşanması bana göre kullanıcıların kendi boşvermişlikleriyle alakalı oluyor genelde. Ayrıca bir kez kullandıktan sonra bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor ve her zaman steroidleri arıyorsun bu bir gerçek, bu nedenle başlayan kişi hayat boyu böyle bir şeyin içine girmeyi düşünüyorsa başlasın

Hindistan'dan Pakistan'dan Panama kanalı'ndan Papua Yeni Gine'den ilaç ihraç eden koca yürekli girişimcilere bak sen Bunlar ilaç temin ettikleri kaynaktan bile haberdar değildir eminim, 2. hatta 3. kişilerden alıyorlardır, bu nokta da kendileri kaynaktan haberdar değilken belki de gerçekten Hindistan'dan geliyor sanıyor olabilirler.

Kapanır ama iflas nedeniyle, bizim mahallede tehlike çanları çalmaya başladı bile.