Jump to content
  • Duyurular

    • Loving

      Steroidturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Steroidturkiye.com açıldı! Hormon gruplarına dair tüm sorularınıza cevap bulmak için sisteme giriş yapıp soru başlığı oluşturmanız yeterli.
    • Loving

      Sarmsturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için siteyi ziyaret edebilirsiniz.
  • Reklam

  • Peptid Türkiye'ye HOŞ GELDİNİZ!

    Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı peptid platformuna hoş geldin. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

Loving

Platform Yöneticisi
  • İçerik sayısı

    10.909
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Günler

    160

Loving kullanıcısının paylaşımları

  1. Merhaba; henüz daha yaşınız gereği '' karakteriniz, hormonlarınız, kişiliğiniz '' ve dehasının oturmadığı haliyle çömeldiği dönemdesiniz siz daha bu yaşlarda bin tane farklı idealiniz olması gerekirken hormonlar en son seçenek olmalı hayatınız da. Dediğim gibi daha kendi hormon yapınız oturmamış ergenliğin merkezindesiniz ve diyorsunuz ki ben steroid kürü yaptım. Yaşınızdan sebep forumda hormonlar kategorisine konu açarak ve paylaşımda bulunduğunuz için forum kuralları gereği platformdan sınırsız süreyle uzaklaştırıldınız. Lütfen aşağıda paylaştığım konuyu okuyup, inceleyin.
  2. Merhaba, Melanotan II, cilt koyulaşmasını uyarmak, pigmentasyonu dizayn etmek için kullanmayı tercih ettiğimiz hatta cinsel sorunlar, işlevsel problemlerin tedavi sürecinde kullanılan oldukça doğal olan melanosit benzeri uyarıcı sentetik hormon çeşididir. Deri altına enjekte ederek kullanılan ve vücuda alındığında ciltteki melanin üretimini manipüle eder. Melanotan II bronzlaşmanızı sağladığı için tercih edilmektedir dünya genelinde. Ürün vücuda alındığı zaman cildinizin güneşe maruz kaldığı süre çerçevesi referans alınacak olursa bu süre zarfından daha hızlı ve kolayca koyulaşmaya başlamaktadır. Melanotan II, beynimizdeki melanin reseptörlerini uyarmaktadır, bu durumda libidoyu arttırmaya ve cinsel fonksiyonları pozitif yönlü iyileştirmeye yardımcı olur. Böylece bronzlaşma dışında cinsel işlev sorunları, erektil disfonksiyon ve körelme noktasına gelmiş olan libido için oldukça iyi bir çözüm yolu konusunda ürünü cazip hale getirmektedir kişiler için. Genel olarak bakıldığında pozitif yanları nelerdir? Cildiniz güneş yanığı ve UV ışınlarının zararlı etkilerinden sizi koruyacaktır. Vücudunuzdaki endorfini arttırarak ruh halini ve kendini iyi hissetme durumunu arttıracaktır. Cildinizde melanin üretimini fazlasıyla uyarır, güneşe doğrudan maruz kalmadığınız anlarda dahi kolayca bronslaşırsınız. Libidonuzu arttırır, erektil fonksiyonları iyileştirir ve cinsel konularda pozitif yönlü gelişmeler olmasını sağlar. Klinik çalışma sonuçlarına bakıldığında Melanotan II bize neler sunuyor? Tabiri caizse bronzlaştırıcı bir ajan olarak değerlendirildiğinde ayrıca cinsel fonksiyon bozukluklarının pozitif yönlü tedavisinde olumlu, etkisini kanıtlayan oldukça fazla klinik deneylerden geçmiştir. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan araştırmaların birinde 6-10 hafta Melanotan II kullandırılan deneklerin %95'i enjekte sonrası enjeksiyon yapılmayan deneklere oranla güneşe maruz kalmaları halinde çok daha hızlı ve kalıcı şekilde koyulaşma, bronzlaşma elde ettikleri kanıtlandı. Cinsel konulardan sorun yaşayan kadın veya erkeklerin katıldığı başka bir araştırmada, sonuçlar Melanotan II'nin her iki cinsiyette de bu sorunların çözümüne dair pozitif etkisi olduğu kanıtlandı. Dozajlama nasıl olmalı? Nelere dikkat edilmeli? Genelde marka üretimleri 10mg şeklindedir flakonlar halinde. 50 mcg - 1 birim olarak aklımızda kalsın. Günlük 5 ila 10 birim olarak denenebilir. 250 mcg ile 500 mcg aralığı gibi düşünebiliriz. İlk 2 hafta boyunca: Pazartesi Çarşamba Cuma Bu şekilde enjeksiyon uygulamalarının denenmesi tavsiye edilmektedir. Yan etkiler nelerdir? Ne tür sorunlarla karşılaşabiliriz kullanırken? Vücuda alınan yüzeysel veya enjekte olan her şey tıbbi ürün olarak bakıldığında bazı yan etkilere neden olabilir. Dünya genelinde kullanımlar baz alınarak geri yapılan dönüşlerden yan etki anlamında, aşağıdaki gibidir. Kan basıncında değişiklikler (yukarı yönlü) Komplike baş ağrıları Mide bulantıları Kas haritanızda minimal ağrılar Melanotan II'nin yan etkilerinden uzak kalmak için tavsiye edilen miktarların üzerine çıkmamaya özen göstermelisiniz. Kullanıcı günlükleri ve detayları nelerdir? DENEK - 1 1-6 Hafta uygulama yapan kişinin uygulama detayları ve sonuçları aşağıdaki gibidir. Günlük 300 mcg yükleme. DENEK - 2 1-10 Hafta uygulama yapan kişinin uygulama detayları ve sonuçları aşağıdaki gibidir. Günlük 500 mcg yükleme.
  3. Merhaba; bugün özel bir konuya değinmek istiyorum çünkü bir çok kişi kandırılıyor veya süreci doğru yönetemiyor. Bu konu içeriğiyle birlikte yarışmak nedir? gerçekten gerekli midir? sorumlulukları nelerdir? gibi başlıklara değineceğiz. Arkadaşlar bildiğiniz gibi yıllardır bu sektörde bilgim dahilinde bir takım hizmetleri en doğru şekliyle sunmaya çalışıyorum haliyle bir çok amatör, orta seviye ve ileri seviye sporcularla muhatap oluyorum. Bu durum genelde giriş seviyesi veya orta seviye sporcularda çok dile geliyor. Şimdi arkadaşlar bu konuda yazılanlar altın değerinde ve harfiyen okuyun ona göre bir takım kararlar alın spor hayatınızda. Genelde sporcular bir heves bu branşa dahil olurlar sonra bakarlar ki doğal bazı şeyler çok zor kulaktan duyma veya eş dost söylemleri ile hormonları duyarlar ve bu tehlikeli maddelerle bir yola çıkarlar bazısı güzel süreçler geçirir bazıları geri dönülmesi yollarda harap ederler genetiklerini ve sağlıklarını. Dışarıdan aynaya baktıklarında tatmin olan kesim bununla yetinmez daha fazla ilaç daha fazla ego ile süreci çok daha ileri taşımaya kararlıdırlar. Tüm bunların sonun ki daha spor geçmişleri hormonlu halleri veya natural halleriyle bile 3,5 ay belki 9,10 ay'ı bile tamamladan YARIŞMA KARARI ALIRLAR! Ve ilk diyalog şudur; '' HOCAM MART VEYA EYLÜL'DE YARIŞACAĞIM '' düşünüyorum da değil bak net bir ültimatom ile karar veriyorlar. Peki bu kararın ağırlığının ne kadar farkındalar? %1 bile değil inanın. YARIŞMAK ADINA BİLİNMESİ GEREKENLER : GİRİŞ SPORCULARIN HAYAL DÜNYALARI Arkadaşlar öncelikle sporun bu branşından ziyade kendinizi spora adamanızı öneriyorum sporu sağlıklı yaşam adına yapmanızdan geçmesi lazım tüm ideallerinizin başlangıç çizgisi. İnsan vücudunun sınırlarının sonu yok hala yeni keşifler yeni bulgulara denk gelinebiliyor haliyle kendi vücudunuzu bilim bile tam anlamıyla çözememiş iken sizin ben vücudumu, genetiğimi çözdüm doğal olarak buraya kadarmış deyip 1,2 ay veya yılda hemen ilaca sarılmayın. Gerçekten kusursuz bir genetiğiniz varsa zaten bu bir şekilde fark edilir ve hayatınız ona göre şekillenir ama inanın bu çok düşük bir ihtimal özellikle her şeyin hormonlu olduğu eksik ve kusurlu beslenmenin oldukça fazla olduğu bu günlerde. Doğal olarak gidebildiğiniz kadar gidin! Yeni nesil arkadaş ve sporculara bakıyorum elde telefon sete her 30 saniye ara verdiğinde ya buddy ile muhabbet veya telefondan tinder dan stalk kasma peşinden gidiyorlar o 30 saniye ara oluyor 2 dk sonra kalbi tekrar vücudun geneline kan gönderip pump yakalaması için görevlendirmeye çalışmak kısacası olduğun yerde saymaktan başka bir şey değil. Biz eski old scholl sporcular yarış dönemi bile insulin girmezdik ama şimdikiler ilk kürde tren hatta insulin dahi kullanacak kadar gözleri karartıyorlar! Biz ne yapardık salona gider ve kusana kadar hatta bayılana kadar ağır ve doğru antrenmanlar atardık böylecek ne insuline gerek duyduk bu sahip olduğumuz vücutları inşa edene kadar nede çok yüksek mg'lara. Tüm bunlar es geçiliyor ve ilaca sarılıyor sporcu sonra ne oluyor ilaç onu pembe bulutların üzerine çıkarıp '' KÖR EDİYOR! '' o ilacın su tuttuğuna değil 1 tl'ye sizin vücut analizini döken makinaların şu kadar kas kazanmışsın yalanlarına kanıyor ve beslenmeyi öteliyor antrenmanları aksatıyor sırtını tamamen ilaca yaslıyor sonra ne oluyor ilacı kesiyor vücut tamamen su tuttuğu için suyu veriyor ve şu geçmişten gelen diyaloglar dile geliyor '' BIRAKINCA SAKIRYOR! '' yalan arkadaşım öyle bir şey yok! Senin saflığın bu durum beslenme yok antrenman demeye bin şahit ilacıda kestin eee ne yapacaktı vücut sen onu ödüllendirdin mi ki o seni mutlu etsin? Haliyle süreç böyle ilerlerken sporcumuza '' OOOO KANKA NE BÜYÜDÜN BEE! '' diyen adamlar kür bitince '' YAA KANKA KÜÇÜLDÜN MÜ SEN? '' demeye başlayınca sporcular maalesef ki iş bilmezlikleri ve ticari ahlakı olmayan satıcılar tarafından ilaca tekrar yakınlaştırılıp 2. kür 3.kür böyle gidiyorlar ve gayri resmi şekilde ilaca bağımlı olmaya başlıyorlar. İlaç öyle bir şeydir ki siz küre girince amatörlük dönemlerinizde size tüm gerçekleri unutturur yapmam dediğiniz hataları tekrar yaparsınız beslenmede kusur antrenmanda kusur vs gibi bu kavramları tamamen öğrenene kadar zaten uzun yıllar geçiyor. O arada maalesef ki bir çok sporcu beslenme, antrenman konusunda zafiyet göstermenin dışında ilacın verdiği özgüven ile birlikte '' YARIŞMA KARARI ALIYORLAR '' aslında bu karar tamamen bir rüyadan ibaret bazısı bu rüyadan erken bazısı çok geç uyanıyor. Burada yazdıklarım bu rüyadan en hızlı şekilde uyanabilmeniz adına! YARIŞMAK ADINA BİLİNMESİ GEREKENLER : EĞİTMEN VEYA SATICILARIN YARIŞMA SÖYLEMLERİ Bakın arkadaşlar geçmişten bu güne hep söylerim bu sektör tamamen '' KURTLAR SOFRASIDIR '' ve asla kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz hele ki sporun bu branşında ne olduğu belli olmayan markalarla 1'e 1000 kazanılan bu spor dalında asla sizin parayı, zamanı nasıl kazandığınızla sorunlarınızın olup olmadığıyla veya mental, psikolojik ruh halinizin ivmesi ile kimse ilgilenmez herkes cebinizdeki parayı nasıl alır ve kendi hayallerine giden yola bir basamak daha ekler buna bakar! O yüzden bir eğitmen beni gördü veya satıcının ya senin vücudun genetiğin çok iyi gel seni yarıştıralım veya sen yarış demesine aldanmayın! Bu kararı sadece siz vermelisiniz ama bu kararı da öyle hemen değil sporu ve ilgilendiğiniz branşı aynı zamanda vücudunuzu %100 tanıdım ben diyebileceğiniz seviye geldiğinizde ancak almalısınız böyle bir kararı. Aksi halde dahil olduğunuz bu pembe rüya bir kabusa dönüşecektir! YARIŞMAK ADINA BİLİNMESİ GEREKENLER : YARIŞMAYA KARAR VERMEK TEK BAŞINA YETERLİ Mİ? Arkadaşlar cebinizde diyelim ki 350bin Türk Lirası var ve bir araba alacaksınız ama bu parayı verince bankadaki bakiyeniz sıfırlanacak alır mıydınız? Evet alırdım diyorsanız sözüm size.. Bu arabayı o bakiye ile alırsanız o araba masraf çıkardığında, kaza yaptığında, bakımı veya tamirinde veya deposunu fullemeye gelince iş ne yapacaksınız? Patladınız değil mi? İşte tek başına alınan '' YARIŞACAĞIM! '' kararı da bu kadar anlamsız ve bir şey ifade etmeyen kelime. Çünkü yarışmak evet tek başına gram hormon almadan süslü bir mayo ile sahneye çıkabilir çıktığın gibi inebilirsin bu bedava ne beslenme ne hormon ne antrenman hiç bir şeye gerek yok ama o sahnede gururla durmak derece almak için tek başına '' YARIŞACAĞIM! '' demek maalesef ki yeterli değil arkadaşlar. ÇÜNKÜ; Evet çünkü bu kararın yanında ilaç ve beslenme ayrıca sosyal hayattan geri kalıp aile veya manevi bir çok değerinizi ötelemeniz gerekemektedir. Yani yarışmak birden fazla alt başlığı olan bir reaksiyon bunu asla unutmayın! Beslenme dedik bugün tavuk kilo fiyatı 50,60,70 tl aralığında! Kırmızı eti söylemiyorum bile! Sadece et ile bitiyor mu? Sebzeler kullanılması gereken vitaminler! Mesela solgar c vitamini 250 TL. olmuş?!!! Tek bir vitamin!!! Amacınız o podyumun hakkını verebilmek veya gerçekten derece ise ayda 3,4,5 bin tl sadece beslenmeye ayırmalısınız bunun altından kalabilecek misiniz? İlaç kısmına gelelim başlıklara kısmen değiniyorum yoksa çok daha fazla söylenecek şey varda! Neyse ilaç ya zaten piyanın %95'i belki daha fazlası tamamen karanlık! Doğru, sağlıklı ve kendini kanıtlamış marka/ilaçlara denk gelmeniz samanlıktaki iğneyi bulmanız kadar zor iken ne olduğunu bilmediğiniz ilaçlar bile ateş pahalısı ( sırf satıcıların aç gözlülüğünden sebep inanın bana ) iken doğru ilaçları siz düşünün dola 29.10.2022 taraihi ile 18.55 leri gösterirken ne fiyatlarda olduğunu az çok biliyorsunuzdur. Eee peki soralım bu kararı alan arkadaşlara siz sadece testosteron yanına boldenon definasyon dönemi de prop, tren, clen ile o podyumun hakkını verebileceğinizi düşünüyor musunuz veya derece alabileceğinizi? Evet sadece bunlarla da hatta dediğim gibi bunlarsız da hazırlanabilirsiniz ama o podyuma daha çıkmadan arkada boyanız yapılırken diğer vücutları gördüğünüzde stresten mide bulantılarınız başlar haberiniz olsun. Ne olduğu belli olmayan grupları bir kenara bırakalım doğru marka ve ilaçlarla bir podyum sezonu geçirecek olsanız inanın bana eskiden sıfır araba aldığınız rakamlara kürde anaca ilaç parası ödersiniz. Çok ufak örnek vereyim tek bir ilaç üzerinden! Sektörün altın vuruşu dediğimiz ürün '' GH '' büyüme hormonu podyumda yer edinmek isteyenlerin asla reddetmediği bir ürün aynı zamanda reddedemeyeceği bir ürün! Bakın gördünüz mü sadece tek ilaç ne kadar tuttu nerede bunun mct ürünleri belki supplementleri nerede bunun diğer destekleyici testosteronu, boldenonu, decası, treni vs? Şimdi beni daha iyi anlıyor musunuz? Son olarak antrenman kısmına gelelim hayatınız her şeyiniz antrenman olmalı sosyal hayat sıfıra inmeli varsa kız arkadaşınız veya ilişkiniz bu çok riskli çünkü yarışmacılara genelde bir ilişki tavsiye etmiyoruz çünkü en ufak psikolojiyi etkileyecek mental sağlığını bozacak bir tartışma sporcunun antrenman kalitesini direk düşürür hatta öteler haliyle bunu pek istemeyiz. Neyse konuya dönelim eee ilişki zafiyetiniz olacak ne dedik sosyallikten uzak? Tüm bunları yapabilecek misiniz? Yapabilirsiniz ama 1 belki 2 ay sonra bir şeyler size zor gelemeye başlayacak. Eee giriş seviyesindeyseniz daha vücudunuzu tanımadan yarışma kararı alacak kadar sapıtmışken nasıl doğru antrenman atacaksınız? Yarışacak derecede ağır antrenmanları nasıl oturtacaksınız vücudunuza? Uzaktan alacağınız o internette satılan 200,300,500 veya 1000 TL'ye domates ile pilavın tabloda yerini değiştirip herkese sattıkları programlar ile mi öğreneceğinizi düşünüyorsunuz gerçekten? Güldürmeyin beni. YARIŞMAK ADINA BİLİNMESİ GEREKENLER : HER ŞEY OLDU YARIŞTINIZ VE SONUÇLARI Hadi bunların hepsini yaptınız ve yarışmaya hazırlandınız siz sanıyor musunuz o ilk üçü size yedirecekler? Yetkili birimlerin idari oylayıcılarının salonlarına gitmediğiniz ilaçları onlardan almadığınız onların k. yalamadığınız sürece o podyumda derece yine samanlıktaki iğneyi bulmak kadar zor! Hadi imkansızı başardınız ve birinci oldunuz diyelim tüm bunlara rağmen ödül ne bunca paranın ver zahmetin karşılığı olarak 1 veya daha fazla hard line protein tozu vb. yanında n11.com da satılan 100 bilemedin 200 TL. değerinde bakır kupa Ha birde hard line taşıma çantası yani bizim zamanımızda böyleydi şuanda da böyle sanırım aksi veriliyorsa düzeltirsiniz. Tüm bu anlattıklarım sonrası hala yarışmayı düşünüyor musunuz? Aldığınız bu karar sizce gerçekten değer mi veya doğru mu? Bunu sorunun cevabını vicdanınıza danışın derim. Ha şu sualde çok geliyor, nedir o? Hocam yarışmam lazım çünkü ben bu sporun branşından ekmek yiyeceğim podyum görenlere daha çok yöneliyor sporcular. Hayır dostum bu referans değil herkes '' güzel vitrini olan mağazaya girmek ister! '' yani sen gerçekten genetiğini en iyi şekilde kullan o vücudun hakkını ver zaten senin elindeki kupaya tav olmuyor kimse vücuduna tav oluyor sen o kupayı alamadan o kadar parçalanmadan da o vücudu yapabilir ve ekmeğini taştan çıkarırsın merak etme o podyuma illa ihtiyacın yok. Ha dikkat edin çoğu sporcuda en minimal ilaçlar ile belki de bazen balkanlar da yurt dışında dereceler alıyorlar neden? Ya zaten ilgili ülkelerde ayda bir veya iki ayda bir kere yarışmalar yapılıyor podyuma 3,4 kişi çıkıyor o 4 kişiden 3 tanesi engelli kıvamında eee körler ülkesinde tek gözü olan kral olur haliyle bir çok sporcumuzda o podyumdan zaferler ile dönüyor. Tabi ne kadar zafer denebilirse bu duruma. (Bir kısım sporcuyu tenzih ederek konuşuyorum) İlle de meraklıysanız böyle bir şey yapar podyumda elinize kupayı alır sizinle gelen arkadaşınıza güzel bir kaç kare verir ülkeye dönersiniz. Ha birde bunları anlatırken ülkemizde yarıştın teste girdin yakalandın diyelim sana sporcu yarışma lisansını veren kulübe çok büyük yaptırımlar ve para cezaları veriyorlar seni 5 yıl diskalifiye ediyorlar ülkedeki yarışlardan vs vs. Anlat anlat bitmiyor gördüğünüz gibi. O yüzden tüm bunlara değer mi? Hala yarışmak istediğine emin misin? Ve inanın anlatmadığım o kadar çok şey var ki mesela; tüm bunları yaptın yarışa az kala hastalandın koca yıl yaptığını 1 haftada kaybedersin Bir gün yarışmada deneyimsizlik zamanlarımız eş dost ile gittiğimiz yarışma sabah olacak gecesi bir stres olduk vücut def sonrası dahi kalan suyu bir verdi vücut üçgenden sekizgen hale geldi Yani daha neler neler... Umarım bu yazdıklarımı sonuna kadar okur ve hayallerinizi süsleyen bu kararları alırken daha temkinli yaklaşırsınız. Keyifli Forumlar.
  4. Merhaba arkadaşlar; Uzun zamandır anlatmayı planladığım ama yeni zaman bulabildiğim konuyu sizlere anlatacağım esasen doğru bildiğimiz bir çok yanlıştan veya klişe olmuş söylemlerin dışında ki konuları konuşacağız biraz. KÜRE GİRDİM TOTAL TESTOSTERON SEVİYEM DÜŞÜK ÇIKTI İLAÇLARIM SAHTE Mİ? Klasik ülkemizin ilgili yani mensubu olduğumuz spor dalın da internette sıkça gördüğünüz konu şudur '' beyler küre girdim sonuçlarım bunlar total testosteron çıkmamış ilaç sahte mi?'' hemen bilir kişiler gelir hazırda bekliyordur onlar zaten '' Ooo kardeşim zeytin yağı vurmuşsun '' veya '' çakma, merdiven altı kardeşim ürün geçmiş olsun '' veya '' kimden aldıysan git kafasına at '' gibi yüzlerce yorum okursunuz ama bu yorumları yapanların eğitim seviyesi ne olursa olsun spor geçmişleri ya sıfıra yakın veya geçirdikleri bunca yılı klişe söylemler üzerine kurup kendilerinin dışında başkalarını da zehirlemişlerdir. Sonuçlar geldi ve totaliniz düşük satıcıyı suçlayabilmeniz için küre girmeden önceki doğal sonuçlarınızı mutlaka almalısınız yoksa satıcının günahına girmekten başka hiç bir işe yaramaz bu durum. Her zaman izah ettiğim gibi tekrar izah edeyim 8 milyarlık dünya nüfusunda kaç farklı, ayrıştırıcı genetik ve bunları garipleştiren faktörler var değil mi? Haliyle yaradılışımız dan gelen bazı şeyleri değiştiremiyoruz free ve total testosteron değerlerimiz gibi. Free testo. değerleriniz doğal olarak iyi ise bu sporun ilgili branşı için yaratılmışsınız diyebiliriz ama free düşükse bence ata binebilir, golf oynayabilir veya masa tenisine yönelebilirsiniz çünkü bu ve benzeri branşlar maalesef ki size göre değil demektir. Total testosteron düzeyiniz misal 3 ila 8 arasında bir yerlerdeyse örnek verelim 3,4 seviyelerin de olsun ilaç bu oranı uzun kullanım da 3 seviyelerinden 4,5,8 seviyelerine kadar taşır ama asla totali genetiği gereği sorunlu sporcuyu ilaç >1500 veya >3500 yapmaz. o yüzden ilaca başlamadan mutlaka tüm değerlerinizi ölçtürmelisiniz. Ha genetiğiniz gereği 3,8 arası demiştik ya 6,7,8 oranlarını ise ilaç muhtemelen en tavan seviyeye getirecektir. Örnekleri ile verelim; bakın burada malum şahsı hepiniz tanıyorsunuz zaten totali yaradılışından bugüne alt sınırın da altında. Günümüzde eczaneden aldığı sustanonları 12 hafta kullanıyor ve sonuca beraber bakalım Ne oldu dediğim doğru değil mi? 12 değil 122 hafta da kullansa değişen hiç bir şey olmayacaktı. Yani bu adamın piyasa da bu bozuk genetiği ile b*k atmayacağı hiç bir marka ve ilaç/kişi yok. TOTAL TESTOSTERON SEVİYEM BOZUK İLAÇ KULLANSAM GELİŞEMEZ MİYİM? Elbette ki bal gibi gelişirsiniz. Ama total test. bozuk kişilerde ki sendromlar hayatınızın sonuna kadar sizi takip eder. Nedir o sendromlar? Suç ve cezaya meyillidirler Günün, haftanın hatta yılın tüm zamanı depresiftirler Genelde bunları hiç mutlu göremezsiniz Ani iniş çıkışları vardır bir anda çok iyiyken bir anda çok negatif olabilirler Kendilerinden iyi veya kötü herkesi, her şeyi eleştirirler Her konuda kötü düşünürler Kendilerini devamlı yorgun hissederler Canları hiç bir şey yapmak istemeyebilir Paranoyak bir yaşamları vardır Genel mana da agresiftirler Özgüven eksiklikleri vardır buda beraberin de devamlı kendini ispat etme güdüsünü onlara katar KÜRE GİRDİM TOTAL TESTOSTERONUM ÜST SINIRDAYDI AMA İLAÇLA BERABER YÜKSELMEDİ VEYA BIRAKIN YÜKSELMEYİ DÜŞTÜ İLAÇLAR SORUNLU MU? Cevap hayır. Sorun bambaşka yerlerde. Şimdi bu başlık altında size kitaplar 'da yazmayan para ile satın alamayacağınız bir tecrübe edinmenizi sağlayacağım. Ben bu durumu 11 yılda 2,3 kez yaşadım onlardan birisini aktaracağım diğerleri de bundan pay çıkarabilirler kendilerine. Öncelikle kısaca özet geçeyim kür de total testosteron seviyenizi ölçtürmeden önce cinsel ilişki, uyarıcı maddeler, yüksek oranda alkol veya uyuşturucu veya kulağa çok garip gelecek ama kullandığınız vitamin, protein tozlarına kadar varan ek ürünler testlerde size doğru sonucu görmenizin önüne geçebilirler. Misal ilaçlara başladınız 3,4,5 hafta teste girdiğiniz de dikkat etmeniz gereken hususlar şunlar; Teste sabah saatlerin de ve aç karna gitmek Yakın dönem de alkol, uyarıcı veya uyuşturucu maddeler almamak Test öncesi 1 hafta cinsel veya ereksiyon perhizin de bulunmak (hiç birini yapmamak) Kullandığımız ek gıda veya benzeri maddeleri vücuda yakın tarihte almamak BUNLARIN ÇOĞU TOTAL TESTOSTERON SEVİYENİZ DEKİ ANORMALLİKLERİN FİTİLİNİ ATEŞLEYECEK ÇARPIKLIKLAR. Sabah ve aç karna gitmenin mantığı sabah saatlerin de bir çok değerimiz en sağlıklı seviyelerdedir bu yüzden sabah saatlerini öneririz. Aç karna girmenin sebebi de yediğimiz x ürünler de ağır metaller söz konusu ise bunlar değerleri maniple eder haliyle bunu da istemeyiz. Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler total testosteron seviyeniz de lh ve fsh seviyeleriniz de (ileriki dönemler de ) farklılıklar oluşturacaktır o yüzden bu maddeleri kullananların seks hayatları sandığınız dan çok daha kötüdür bunu da istemeyiz. Test öncesi ereksiyon hali veya cinsel birliktelik olmamasını rica ederiz çünkü değerler de prolaktin den total testosteron seviyenize kadar değişkenlik gösterecektir vücudunuz test sonuçların da. Şimdi kürdeyken total çıkmak yerine nasıl düşer şunun örneğini göstereceğim; x kişi kürde testosteronu ikiye bölüyor 125 mg pazartesi 125 mg cuma günü şeklinde ama yanına testosteron dan çok daha fazla olan nor19 gurubu mensubu DECA ekliyor ( deca testosteron ve prolaktin katilidir arkadaşlar ) yetmezmiş gibi bir de dianabol ekliyor 30 mg oranın'da ... Sonuç mu? Hep beraber göz atalım; Bahsettiğim şekilde kullanım sonrası ; hafta da 125 mg pazartesi 125 mg cuma bunlara ek 400 mg deca ve 30 mg dianabol kullanımı. 4.36 olan seviye 1.06 'lara kadar düşüyor. Uyarılarım sonrasın da (decayı ve dianabolü acilen kesmesi direktifini veriyorum) Bakın fsh sıfır seviyelerine geliyor ve total bir anda 1 seviyelerin den 3 seviye başlangıcına kadar toparlıyor. Şimdi anladınız mı total nasıl düşer konusunu? ASIL SİZE BAHSETTİĞİM PARA İLE SATIN ALAMAYACAĞINIZ TOTAL TESTOSTERON TECRÜBESİ!!!! Sporcu küre başlıyor sonra partneri ile ilişkiye girecek ve ilaçlı kendisi (kanın da fazlaca testosteron var) ama cinsel konuda bazı problemleri olan birisi '' erken boşalma '' gibi bir çoğumuzun sıkıntısı esasen düzensiz ilişki ve heyecan faktörlerine bağlı bu durum ama konumuz o değil neyse sporcumuz geciktirici sprey alıyor kullanıyor ve akabinde teste giriyor Şaka gibi ama ne tür ağır metaller varsa hemen öncesin de yaptığı testte 5,6 seviyelerin de olan testosteronu sıfır seviyesine geliyor! Eminim hepiniz '' HADİ CANIMMMM '' dediğinizi duyar gibiyim. Ama şaka değil gerçekten de öyle bunun da açıklaması yukarıda yaptığım yediğimiz içtiğimiz hayatımız da kısa veya uzun süreli olan bir takım şeyler veya çoğunda '' AĞIR METALLER '' var arkadaşlar bunlar da tüm bünyemizi al aşağı edip hastanede ki test sonuçların da önce sporcuyu şaşırtıyor işi bilmiyorsa satıcı şoka giriyor işi bilenler de iki saat bunları anlatacağım derken daralıp, sıkılıyor TOTAL TESTO YÜKSEK AMA LH VE FSH SIFIR DEĞİL İLAÇLAR SAHTE Mİ VEYA SORUNLU MU? Onun açıklamasını da görsel anlatımlarla beraber geçmişte yapmıştım tekrar kısaca yapayım arkadaşlar. Bakınız total testosteron seviyesi >3500 üzeri gösteriyor ama lh,fsh normal seviyeler de. Size insan genetiğin den bahsetmiştim konu başında işte onun en güzel örneği bunun gibi yüzlerce sporcu var lh,fsh kapanacak diye bir kaide yok arkadaşlar bu nadir görülebilen bir husus ama bu hususun hiç olmadığı varsayımın da bulunanlar aşağıda ki görsele dikkatlice bakabilirler. Şimdilik bu kadar ilerleyen zamanlar da paha biçilemez tecrübeleri edinmeniz adına bir çok konu gelecek. KEYİFLİ FORUMLAR.
  5. Merhaba arkadaşlar; Aslında geç kalınmış çok daha önce yapılması gereken uygulamayı bugün itibarı ile tamamlamış bulunuyoruz. Peptid dozaj hesaplayıcısı nereden alışveriş yaparsanız yapın yurtiçi veya yurtdışı aldığınız peptidleri nasıl kuracağınıza dair mcg ayarını nasıl yapacağınız hususunda kolaylaştırıcı bir rehber olacak size. Pc veya tablet üzerinden web sitemizi ziyaret ediyorsanız yukarıda menü kısmında yer alan '' Peptid Dozaj Hesaplayıcısı '' kısmına tıklayarak veya BURAYA TIKLAYARAK direk ilgili sayfaya ulaşabilirsiniz. Peptidlerinizi adım adım nasıl hesaplayacağınızı aşağıda anlatıyor olacağım: ADIM : ŞIRINGA MODELİNİZİ SEÇİNİZ ADIM : SATIN ALDIĞINIZ ÜRÜNÜN TOPLAM MCG / HACMİNİ SEÇİNİZ ADIM : EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BAKTERİYOSTATİK SU MİKTARINI SEÇİNİZ ADIM : GÜNLÜK KAÇ MCG ENJEKTE ETMEK İSTEDİĞİNİZİ SEÇİNİZ Ve son adım olan en alt kısımda yer alan cetvelde kaça kadar çekeceğinizi göreceksiniz. Evet artık bu kadar basit ne kadar çekmeniz lazım ne kadar su karışırsa kaç mcg tekamül eder hepsini gözlemleyebileceksiniz. Not : Doz miktarı kısmında '' Diğer '' diyerek daha fazla manuel seçeneği belirleyebilirsiniz. KEYİFLİ FORUMLAR
  6. Merhaba arkadaşlar; Bugün trenbolone ele alacağız çünkü piyasada kimse size şimdi anlatacaklarımı bu kadar derinlemesine anlatmayacaklardır. Peki neden anlatmayacaklardır? Anlattıkları taktirde satış yapamayacaklardır muhtemelen çünkü aklı olan trenbolon dan uzak durur. Ha aklı olan uzak durur derken bir kere deneyen de kolay kolay vaz geçemez çünkü trenbolone verdiği hazzı ve sonuçları dünyada başka verecek bir ilaç henüz keşfedilmedi. Trenbolone nedir? Tarihçesi... Trenbolone, çoğu sporcu tarafından süratle fiziğinizi değiştirmek için en güçlü, en etkili ve en tehlikeli steroidlerden biri olarak kabul görmüştür. Bu ürün 19-nor steroid ailesinin bir parçasıdır. Trenbolone gibi, bu 19-nor ailede oldukça popüler bir başka steroid de Nandrolone’dır (Deca Durabolin ve NPP) Nandrolone ve trenbolone’un etki mekanizmaları benzer olmakla birlikte gerçekte bu iki steroid den alacağınız sonuçları çok farklı olacaktır. Nandrolone grubunun bir androjen ve anabolik steroid modelidir. Deca durabolin'in yeni yani geliştirilmiş versiyonudur. Misal peptidler de follistatin ilk olarak çıktı sonra geliştirilmiş versiyonu Follistatin 344 çıktı veya herkesin tanıdığı bir ürün Yohimbe çıktı daha sonra saf ve üst versiyonu olan Yohimbe HLC geldi gibi düşünebilirsiniz. Deca ve Tren. iki kardeş arkadaşlar ama ikiz kardeşler değiller sadece kardeşler. Misal deca da libido konusunda sorunlar yaşarken tren. kullanımında aksi yönde pozitif çıkışlar yakalarsınız ve bizim camia'da '' BÜYÜMEK İÇİN DECA! ESTETİK İÇİN TREN '' sözü vardır. Deca sizin sinir sisteminize veya paranoya kavramınıza negatif etki etmez ama trenbolone bu kavramın tabiri caiz ise içinden deler geçer. Yani bunlar kardeş olmalarına rağmen iki farklı deneyim sunan ürün diyebiliriz. Konuyu çok dağıtmadan tren kullanıcıları nelere dikkat etmeli bunlara değinelim. Trenbolone kullanmaya karar verdim yan etkileri nelerdir? 2,6 HAFTALAR ARASI ATEŞİNİZİN ÇIKMASI 3,10 HAFTALAR ARASI YÜKSEK SİNİR 3,10 HAFTALAR ARASI YÜKSEK PARONOYA 2,6 HAFTALAR ARASI VÜCUT GENELİ VE AVUÇ İÇİ TERLEME 3,10 HAFTALAR ARASI NEFES DARLIĞI KOMPLİKASYONLARI 4,10 HAFTALAR ARASI ÖKSÜRME 3,10 HAFTALAR ARASI HALSİZLİK VE YORGUNLUK BELİRTİLERİ 4,10 HAFTALAR ARASI YÜKSEK TANSİYON BELİRTİLERİ Şimdi arkadaşlar bunların arasında en ağır yaşayacağınız 3 sorun YÜKSEK SİNİR PARONOYA ( AĞIR ŞEKİLDE ) NEFES DARLIĞI (NEFES ALAMAMA) 1 ve 2. madde konusunda eğer özünüzde sinirli, saman alevi gibi parlayan biriyseniz ve duydu durum bozukluğu, anksiyete, geçmişte veya ürünü kullanacağınız dönem psikolojik sorunlarınız oldu veya varsa '' kesinlikle uzak durun '' çünkü trenbolone öyle ağır şekilde bunları size yaşatır ki ya her gün adam döver veya dayak yersiniz. Kendimden bir hikaye anlatayım hemen; Tren kullandığım dönem sokakta yay geçidinden karşıya geçeceğim (özünde çabuk sinirlenen birisiyimdir ama saman alevi gibi hemen şeker adam moduna dönmem de çok basittir.) toplu taşıma şoförü olan adam kilitlendim bakıyorum (bana bakıyor sanıyorum) dedim bana posta koyuyor herhalde (ne alakaysa) yeşil yandı araçlara aracın önüne geçtim gidemesin diye sen niye bana bakıyorsun diye adamla kavgaya tutuştum adam yemin ediyor ya sana değil ışığa bakıyordum yeşil yansın da geçeyim diye. Neyse sonra aaa bir sn bende tren vardı sakin olmalıyım deyip yoluma gitmişliğim olmuştur bunun gibi nice hikayelerim vardır tren kullandığım dönemlere dair. Bakın tren öyle ilaçtır ki evliyseniz yuvanız bozulur, dağılır Sevgiliniz varsa ayrılırsınız. Ananız, babanıza ağır sözler söyler hatta el kaldırırsınız. Tren adamı böyle manyak eder haberiniz olsun. Bir gün destek verdiğim biriyle konuşuyoruz tren dedim nasıl gidiyor? İyi abi dedi. Ya dedim nasıl iyi? Paranoya falan yok mu dedim şuan bir şey yok dedim 1 belki 2 hafta sonra beni aradı abi dediğin gibi paranoya yaptım ama iyi ki tren kullanmışım yoksa fark edemeyecektim dedi. Dedim ki ne oldu? Abi kız arkadaşımla hiç telefonuna bakmaz, karıştırmazdım trenden galiba aldatıldığım paranoyasına kapıldım bir de ne göreyim? Aldatılıyormuşum üstelik başka bir vücut geliştirmeci çocukla!! Aldatılmak değil de çocuğun benden vücudunun daha iyi olması zoruma gitmişti abi demişti. (Bende gülsem mi ağlasam mı bilememiştim.) Peki trenbolone bu kötü özelliğinden nasıl etkilenmeden kullanabiliriz? Bunu kariyerimde kimseye anlatmadım çünkü parayla bile ölçülemeyecek değerde bir bilgi ve %99 çözüm sunuyor. Tren negatif etkilerinden kurtulmak için kür planınızı şu şekilde yapın bu yazdığım yan etkilerin neredeyse hiç birini görmeyeceksiniz arkadaşlar. MİSAL TREN KÜRÜNDE YAPILMAMASI GEREKEN : 1-15 HAFTA TESTOSTERON 1-10 HAFTA TRENBOLONE 1-5 HAFTA DIANABOL Böyle bir kürde genelde 500 testo + 300 tren + 30 mg dianabol yapar çoğu sporcu. Ama o yan etkileri görmemek için yapılması gereke düzenleme şu şekilde olmalıdır arakadalar. 1-15 HAFTA TESTOSTERON - 250 mg hatta 200 mg 1-10 HAFTA TRENBOLONE - 500/900 mg kadar çıkabilirsiniz bu dediğim formülde (sonuçlar şaşırtacaktır yan etki anlamında) 1-5 HAFTA DIANABOL - 30 mg Bu şekilde olduğunda en ağır baskın kötü özelliklerini trenbolone ekarte etmiş olursunuz. Ha şöyle de bir şey var forumda da o arkadaşlar aktif olarak aramızda benim destek sağlayıp bu formülü yapmadan rutin uygulamalar ile tren küründe 4,6 ay kalan ama gram yan etki hissetmeyen vücut gelişimi olarak muazzam sonuçlar alan sporcular yok mu? VAR! Ama 1000 kişi de 1 kişi arkadaşlar. O kişilerdenseniz zaten ömür boyu kullanın trenbolone hiç vazgeçmeyin. Bunu şöyle açıklayalım '' yahu öyle şey mi olur diyenler anlasın diye '' 1 masa olsun bu Masa'nın sağ ucuna sen sol ucuna ben oturayım. Önümüzde 4 tane y*ni rakı 70'lik olsun 2 sende 2 bende şeklinde. Sonra başlayalım içmeye ben 1. şişede sarhoş olup bayılıp kalayım sen 3. şişede çakır keyif ol bu mümkün mü? Evet mümkün dünyaları içip hala ayakta olan onlarca kişi var daha 1 bardakta ayılıp, bayılan kişileri de gördük değil mi? Eee şimdi diyebilir miyiz ya kardeşim aynı rakı sen ona gerçek bana sahte vermişsin? Hayır işte ilaç ve genetik böyle bir şey arkadaşlar dünyada bilimin inceleyip sonuca vardığı çoğu konuda tek spor dalı vücut geliştirme ama bilimin bile hala bulamadığı bazı gerçekler var bu durumda onlardan bir tanesi. Mesela dış kaynaklı forumları veya platform veya makaleleri inceleyin Avrupa'nın en sevdiği ilaçlar başında trenbolone gelir ve adamlar şaka değil 1 yıl kesmeden kullanırlar. O konuda bende bu eğilimi mantıklı buluyorum ama uzun kullanım yapacak arkadaşlar lütfen çok abartmayın uzunluğu ve mg kısımlarını tavsiyem bu yönde olacaktır. Parabolan insanlar için üretilen versiyonudur acetat ve ent. formu veteriner gruplarında vardır haliyle eczane ürünleri parabolan formatında üretir lab ürünleri acetat ve ent. olarak üretirler. Misal balkan pharma : parabolone alt markası sp : acetat ve ent. olarak piyasada bulunmaktadır. Peki vücuttaki işleyişi nasıl olur nelere etki eder nasıl çalışır diye bakacak olursak; Trenbolone, kas yapı dokusu içinde bulunan igf-1 hormonunun seviyesini çok büyük oranda pozitif yönlü arttırmaktadır. ( igf normalde gece biz uyurken beyinde salgılanan gh nin karaciğere ulaşması ve orada igf 1'e dönmesi ile gerçekleşir. ) Böylelikle kastaki igf-1 seviyesi 2,3 hatta daha fazla artıp kas uydu hücrelerinin yani hasarlı kas hücreleri'nin igf-1 ve diğer büyüme faktörlerine çok daha duyarlı hale gelmesini sağlar. Kas hücre oranlarına belirli paralelikte ilerleyen DNA ölçüsünü de oldukça fazla oranda attırır. DEDİKLERİMİ DOĞRULAR NİTELİKTE AÇILAN ÖRNEK KONULAR : Etkilerinden pozitif yanların dan hiç bahsetmedim kapanışı öyle yapalım arkadaşlar; TESTOSTERON DAN 500 KAT NEREDEYSE GÜÇLÜ BİR İLAÇ DÜŞÜNÜN YUNAN HEYKELİ BENZETMESİ VARDIR YA HEP HAH İŞTE O HEYKEL KIVAMINA GETİRİR SİZİ VÜCUDUNUZ KARAKALEM İLE ÇİZİLMİŞÇESİNE MUHTELŞEM DURUR KAS ADELE YAPINIZ SU DOLU DEĞİL ADELE/ET DOKUSU OLARAK YANSIR GÖREN GÖZLERE SOKAK TABİRİ İLE KAPANIŞ YAPALIM = MERMİ GİBİ BİR VÜCUDUNUZ OLUR Evet arkadaşlar trenbolone denilen ilacı iyisi ile kötüsü ile hatta bazı minik bilinmeyen duyulması zor sırlar ile sizlere anlatmaya çalıştım bu ilacı kullanmadan 10 kere düşünün tüm bunlara rağmen kullanacağım derseniz mutlaka doğru bir rehber ile bu süreci geçirin yoksa çok üzülürsünüz piyasa da 300,500,800 tl gibi tren tedariği sunumu yapanlara kanmayın tren. ve oxandrolone dünya da ham maddesi en pahalı 2 ilaçtır bunu unutmayın zaten özünde sakat bir ürün olan tren'e en doğru şekilde ulaşmak için en doğru seçeneği vücudunuza almak için uğraşın ilk çabanız bu yönde olsun. KEYİFLİ FORUMLAR
  7. Arkadaşlar merhaba; Uzun zamandır hatta hormonal ürünlerin ilk gün yüzüne çıkığı zamandan beri tartışılan bir konu '' SAÇ DÖKÜLMESİ ''. Şimdiki anlatımım da bunun için en etkili sonuçlar neler kendi kişisel ortalama 10 yıllık tecrübelerimden yaptığım araştırmalar'dan okuduğum makaleler den en önemlisi de edindiğim tecrübelerden yola çıkarak size bazı açıklamalar da bulunacağım. Umarım bu önerimleri dikkate alır sonuca en etkili şekilde ulaşırsınız. Öncelikle DHT türevi olmayan ürünler ile böyle sorunlar yaşamazsınız böylece saçlarınız tehdit altında olmayacaktır. Burada sonuca gitmek adına kişisel olarak araştırmanız gerekenler DHT ve ürünlerin aromatize olma durumları. Şimdi gelelim bu sorunu nasıl çözeceğiz; bu konuda DHT baskılamak adına bir takım ürünler sabunlar,şampuanlar bla bla bir çok şey deneniyor. Etkili mi ? Tartışılır ama önerimde bulunacağım ürünün nasıl sonuç verdiğini deneyip göreceksiniz. MINOXIL 1990'ların ortasında yazılmış bir tıp dergisi elime geçti zamanında ve bu derginin sayfalarının bir tanesinde yer alan makalede tansiyon bakın buraya dikkat '' tansiyon düşüren ilaçların kıl/tüy/saç çıkardığını '' keşfettiklerini okudum. Minoxil'in içindeki etken maddeye baktığınız da ürün tansiyon ilacı. Sonra bu spreyin üretildiğini gözlemledim ve araştırmaların sonucu bu ürün ile %40'a varan bir başarı yakalandığı gözlemlenmiş ki bu oran saç hususunda inanılmaz büyük bir yüzdelik. Ben yıllardır bu ürünü kullanıyorum ve baba tarafından kellik genetik bir problem kardeşim bende 3 yaş ufak olmasına karşın mesela kel diyebileceğimiz bir kıvama geldi şuan. Ama ben yıllardır küre girmeme rağmen ve genetiğimde saç anlamında böyle sorun olmasına karşın saçlarımda hiç bir problem yok bunun en büyük etkilerinden birisi kür için sağlıklı mct ve minoxil arkadaşlar şimdi bu ürünün iki farklı versiyonu var erkekler ve kadınlar için alırken ona dikkat etmelisiniz. UYGULAMASI Ürünü aldığınız zaman eczanede size min. 3 ay maks. 6 ay kullanabileceğini söyleyecektir ve sıktıktan 1,2 saat sonra yıkmanızı ama benim tavsiyem istediğiniz kadar kullanabilirsiniz özellikle kür dönemlerinde %100 kullanılmalı. İstenilen bölgeye uzaktan 1,2 fıs şeklinde uygulama yapabilirsiniz. Duşa girip çıktıktan sonra uyumadan da tekrar uygulama yapabilirsiniz. Sonuçların ne kadar şaşırtıcı ve etkili olduğuna siz bile şaşıracaksınız. Gelelim hiç kür yapmayan ama bu sorunla yüzleşen arkadaşlara bu arkadaşlara da en ama en yararlı etkeni şu şekilde açıklayabilirim genelde güçsüzleşen ve dökülen saçların en temel sebebi vücutta daki '' DEMİR '' eksikliğinden arkadaşlar ben bunu çok kere bizzat öğrencilerim üzerinde denedim saç dökülme konusunda problem yaşayanlara sadece demir yüklemesi yaptık komik olacak ama bildiğiniz kürdeyken saçları filizlendi Sebebi demir eksikliğiydi kürde östrojeni baskılamak adına zinco 220 (çinko) kullanırız genelde ve bundan sebep kişilerde çok güzel sonuçlar aldık. Sizde kürde olmayan supplementler ile süreci idare etmeye çalışan arkadaşlar çinko yüklemesi yaparak vücudunuza 2-7 ay içinde çok güzel sonuçlar ile karşılaşacaksınızdır. Ama kesinlikle hekiminize danışmalısınız çünkü fazla ve gereksiz demir alımı daha farklı kötü sonuçlara yol açabilir.
  8. MK-677 sarm beyin hipofiz bezinden yüksek oranda büyüme hormonu salgısını artıran bir sarm çeşididir. Tıpta osteoporoz, obezite ve kas erimesine karşı üretilmiştir, daha sonra sporcular tarafından da saf kas kütlesi kazanmak için kullanılmaya başlanmıştır. Mk677 vücutda igf1 üretiminide artırmaktadır. MK 677, Nutrobal günlük 5-25 MG alınması tavsiye edilir. Bir şişe 30 ml'dir (1 ml 30 mg MK-677'e eşittir) (30ml baz alınırsa)
  9. 17 yaşında ilk kürüm ne olmalı?

    Merhaba; henüz daha yaşınız gereği '' karakteriniz, hormonlarınız, kişiliğiniz '' ve daha fazlasının oturmadığı haliyle çömeldiği dönemdesiniz siz daha bu yaşlarda bin tane farklı idealiniz olması gerekirken hormonlar en son seçenek olmalı hayatınız da. Dediğim gibi daha kendi hormon yapınız oturmamış ergenliğin merkezindesiniz ve diyorsunuz ki ben steroid kullanacağım. Yaşınız gereği forumda hormonlar kategorisine konu açarak veya başka ilgili konuların altına mesaj atarak yardım talep edemezsiniz aksi halde forum kuralları gereği kullanıcı kaydınızı sınırsız süreyle engellemek zorunda kalırım bilginiz olsun. Okuyarak destek alabilirsiniz konulardan. Lütfen aşağıda paylaştığım konuyu okuyup, inceleyin. KONU KİLİT
  10. Merhaba değerli platform kullanıcıları ve ziyaretçileri; Uzun zamandır sektörde değinmek istediğim aynı zamanda sporun bu branşının kanayan yarası 18 yaş altı sporcularımızın hormon sevdası ve onların geleceğini önemsemeyip bu alana dahil eden art niyetli kişileri ele alacağız konu içeriğinde. 18 yaş altı sporcularımızın suçu kesinlikle yok! Suç tamamen eğitim düzeyi, kültür seviyemiz ve ticarete leke bulaştıran satıcıların suçu! Spor salonlarında 13,14 - 17 yaş aralığında kür yapma arzusu içinde olup bunu eyleme döken onlarca değil malesef ki binlerce genç arkadaşımız var! Bu çok acı verici çünkü önüne geçilmezse zaten bir takım sorunlarda gelecekte doğacak cinsel, mental sorunların çoğu bu dönemlerde tohumlanmış olacak ve bu sorunlara çok daha erken merhaba diyecek genç sporcular. 18 yaş altı sporcular neden böyle kararlar alıyorlar? Her sporcu bireydir ve her bireyin 18 yaş altı dönemlerinde dini, siyasi ve cinsel seçimlerini sorguladığı dönemlerdir. Bu sporcular dış veya iç yapım dizi, film vb video etkileşimleri ile karşı cinslerini kaslar ile etkileyeceği kanaatine varıyorlar. Erkeğin doğasında güç vardır, bu yaşlarda gücün sadece vücut iskelet sistemi üzerinde kas sistemine bağlı olduğunu sanıyorlar. Diğer arkadaş grupları ergenlik dönemine bağlık eksi yönde gelişmişlik hissedip kendilerini daha pasif hissetmemek adına. Ego bizim için yetişkinlik dönemi olan bir duygu değil ergenlik dönemi olan bir duygudur! Bu duyguya teslim olmayı seçerler. Gibi onlarca sebepten hormonlara bulaşabiliyor genç sporcular. Ama bu çok büyük bir yanlış, gaflet ve sorun dolu dönemi peşinde getirmektedir. Peki ya neden? Arkadaşlar ergenlik dönemi genelde erkeklerde 9-16 arasındadır ama bilimsel olarak bakıldığında bu 21-22 kadar uzayabilmekte olduğu ispat edilmiştir. Şimdi bu yaş aralığındaki arkadaşlara sesleniyorum; '' Henüz daha bireysel yaratılışınızın başlarında hormonlarınız oturmamışken siz hangi deli cesareti ile çok tehlikeli olan bu hormonları vücudunuza alıyorsunuz? Geleceğinizle oynuyorsunuz? '' Diyorum ama aslında sözüm size değil çünkü bu yaşlarda o kadar heyecanlı, aktif ve vurdum duymazsınız ki ben veya kim ne derse desin anlamayacaksınız! Çünkü bizde o yaşlardan geçtik bizde ne yazık ki büyükleriminiz telkinlerini anlamadık! Ha ne zaman bizim iyiliğimizi istedikleri sorunlarla karşılaştık işte o zaman '' Tamama haklılarmış! '' dedik. Ama iş işten geçmişti ne yazık ki! Ben belki binlerce kişiden 1 kişiye bile faydam olur bu yoldan onu döndürebilirim diye bu yazıyı kaleme alıyorum. 18 yaş altı sporcular hormonlara bulaşırlarsa başlarına neler gelecektir? Bakın neler gelebilir diye bitirmedim başlığın sonunu '' neler gelecektir! '' diye bitirdim demek ki tecrübe ile sabit anlatacağım çok önemli detaylar var bu konu hakkında. Arkadaşlar genç arkadaşlar hormonlar tehlikelidir bir silah gibidir adam vurursun başın belaya girer veya adam korursun yararına olur bunun gibidir ama siz bu yaşlardayken o silah %90 adam vurur adam korumaz çünkü çoğunuz kamikazesiniz hepiniz vücut sağlığını aynada gördüğünüz sanıyorsunuz ama aynada görünenin dışında iç organlar, genetik yapınız buradan ölçülüyor sporcunun ne kadar sağlıklı olup olmadığı. Benim yaşımdaki süreçlerde 40'lı yaşlara merhaba demiş biri olarak ergenlik dönemlerimizde oturduğumuz semt, kültür ve süreç dahilinde '' kızlar sigara içen erkeklerden hoşlanırlar! '' kompleksi vardır çünkü mantık şuydu '' Ben o yaşlarda sigara içiyorum sigma/alfa bir erkeğim! Korkmuyorum ailemden, bu durumda beni güçlü bir erkek yapıyor! '' kompleksinden başka bir şey değildi! Koca bir nesil erken yaşlarda sırf bu yüzden sigara denen zehir ile tanıştı bende onlardan birisiydim tabi zamanla bu durumu yendim ve hayatımda sigara veya benzeri şeylere yer vermedim! İşte o zamanlarda büyüklerimiz diyordu yapmayın, etmeyin ama anlamıyorduk! Başınıza yüksek oranda olası gelecek sorunlar : Kür dönemi sonu yapılacak sorunlu pct sonrası duygu durum bozuklukları uzun ay veya yıllar! Kür sonu yapılacak sorunlu pct sonrası lh, fsh ve total testosteron seviyelerinde kalıcı sorunlar! Kür harici henüz oturmamış hormon yapınız, ilaçlar ile daha karmaşık bir sürece girecek! Kür için karmaşık düzende olan hormon yapınız '' cinsel kimliğiniz ve tercihlerinize doğrudan etki edecek! '' Kür içi bilgisizlikten doğacak ilaç tepki ve sorunlarına bağlı sinir, stres ve daha fazlası problemlerle karşılaşılacak! Kür için ilaçlara bağlı libido fazlalığı ile oluşacak cinsel arzular sizi sapkınlıklara taşıyacak! Kür içi mct bilgisizliğinden doğacak iç organ ve kan değerlerine bağlı ciddi sağlık sorunları! Kür içi antrenman bilgisi eksikliğinden ego savaşları dahilinde sakatlanma riski çok daha fazla olacak! (ağır girme aşkı) Kür içi çok daha erken kıllanma, ses değişikliği ve daha yaşlı sizi gösterecek negatif kusurlar! Kür içi yaş dönemine bağlı daha fazlasını arzulama niyeti ile mg artırımına gitmek ve vücudun her zaman daha fazlasını isteyeceğini unutmak buna bağlı ileri dönemlerde kalp, damar yolları sorunlarının kaçınılmaz olması! Kür sonrası ani düşüşler ile psikolojik olarak sporcunun hazır olmaması sonrası, çevresel aaa sen küçüldün mü diyaloglarına bağlı hemen yeni kür dönemi ile yanıp, tutuşma psikolojisi ile ilaca manevi olarak bağımlı kalma durumunun yaşanması! Kür için beslenme bozukluklarına bağlı iç organ yağlanması ve sorunları ile karşılaşılması! Başınıza gelen sorunlara örnek : Yukarıda kalın puntolar ile belirttiğim kısmın bilimsel cevabı : Vücudunuza hormonları aldığınızda biz profesyoneller bile bunları zapt etme konusunda sorun yaşarken siz genç ve dinamik, egoları Everest dağını aşmış arkadaşlar hiç önemsemeyecek hatta tecrübelerime göre önemsemiyorlar da! Peki ne olacak bu durumda e2 (Estradiol - kadınlık hormonu) daha fazla olunca memelerde sulanma, büyüme hatta dönem dönem süt verme (süt, sıvı akıntısı) gerçekleşecek! Sonra o kalın puntolarla belirlediğim cinsel kimlik ve tercih döneminizde çok başka yerlere gidebilir tercihleriniz. Bu durum yaratılışımız gereği çoğu erkekte travma sebebidir ve bu travmaların sonu hiç iyi bitmez arkadaşlar bilginize. Gibi daha onlarca en az +50 madde daha çıkar ama bunlar en can alıcıları ve vazgeçmeniz için yeterli diye düşünüyorum. Bakın spor sağlıklı yaşamak için yapılır! Dışı sağlıklı içi halkalı çöplüğü gibi olsun diye yapılmaz sporcunun! Ha vücudunuzu doğal en tepe noktaya taşımışsınızdır ki bunu 10-14-15 yaş aralığında sporun bu branşına başlasanız gece gündüzünüzü geçirseniz salonlarda hazır olmanız tepeye çıkmanız tüm kas gruplarında 10 senene yani 20-25'li yaşlar! O zaman belki yarışma veya dediğim gibi bu sektörden ekmek yiyeceksinizdir o zaman belki düşünülebilir ama ufak yaşlarda asla arkadaşlar ASLA! Size bu yaşlarda destek veren ve ticari yakınlık gösteren satıcıların bilmesi gerekenler; Arkadaşlar hepimiz para kazanmak için çalışıyoruz, emek gösteriyoruz ve her zaman hayallerimize ulaşıp, karnımızı doyurabilmek adına çabalıyoruz bu doğru! Ama tüm bunları yaparken onurlu, şerefli ticaretten yana seçimimizi yapacağız, ufacık çocukların kanına 2 kuruş fazla kazanacağız diye girmeyeceğiz değil mi? Ne yazık ki böyle değil arkadaşlar! Bu sektörün %90'ı kendini geliştirememiş bu sektörde yanlış işler ile ortaya çıkan yüksek karlılık oranının rüyasına kapılıp dahil olanlar oldukları için sizin hedefleriniz, hormon yapınız, idealleriniz '' İNANIN HİÇ BİRİNİN UMURUNDA DEĞİL! '' O yüzden ne kadar abi, amca, dayı, yarışmacı, şu kadar bu kadar öğrenci kitlesi bunların hepsi ticari süslemeler ve satış arzularının kötü yanlarını saklamaya yarayan, örtmeye yarayan ana başlıklar. Kendimden yola çıkacak olursam gönlüm çok rahat burada 18 yaş altı sporculara bırakın hizmet vermeyi yazılı destek almalarını dahi yasakladım! Çünkü kimsenin günahına girmek istemiyorum, kimse bu günaha ortak olsun da istemiyorum benim dışımda forum kullanıcılarından. SON SÖZ; Sizlerin bu yaş gruplarında sporun her branşı hayatınızda olabilir hiç sorun yok! Ama hormonlardan uzak durun! Geleceğinizi programlamak adına kitap okuyun, hayvan sahiplenin, ailenizle vakit geçirin, sosyalleşin, okulunuza odaklanın, kendinize hedefler belirleyin, gezin, sevin ve sevilin '' AMA HORMONLARA BULAŞMAYIN! '' Evet genç, dinamik, akıllı ve geleceğe umutla bakmamızı sağlayan dostlarımız! Belki bu konuyu içeriğini görüp '' aman kim okuyacak bunu! '' diyecek ve geçeceksiniz ama olurda okuyup bu satılara kadar gelir ve fikrinizi değiştirirseniz başta size akabinde buna sebep olduğum için '' NE MUTLU BANA '' esen kalın. Keyifli Forumlar.
  11. Merhaba arkadaşlar; Uzun zamandır burada size bir şeyleri kabullendirmekten ziyade aydınlanmanızı sağlayacak bazı yöntemleri bulmanızı kolaylaştırmak adına bu kategoride bazı konuları ele alıyorum yazdıklarımı eminim doğru bulanlarınız yanlış bulanlarınız yeterli veya yetersiz bulanlarınız olacaktır. Şimdi o konulardan yeni bir tanesi olan '' TÜRKİYE'DE İLAÇ - FİYAT POLİTİKASINA BAKACAĞIZ '' Bugüne kadar 11,12 yıldır tek bir satıcıya veya portföyüne laf atmadım atmam da yine hiç bir satıcının ismini vermeden ellerindeki ürünlerin markalarına dair tek bir söylemim olmadan hepinizin ufkunu açacak bir yaşanmışlığı paylaşmak istiyorum sebebi de bana gelen mesajlar. O mesajlardan bazıları; HOCAM 250 TL TREN VAR SENCE ALINIR MI? HOCAM TESTOSTERON 150 TL SENCE ÇALIŞIYOR MUDUR? HOCAM BOLDENON 200 TL ALSAM MI? Ve tüm bu sorular gelirken tarihler 13.12.2021 gösterirken ortalama dolar kuru 14 küsur Türk lirası, 16 liralara yaklaşan euro kuru paralelinde geliyor. Bugün benzinin litresinin 11 tl olduğu marketlerde çeşitli grupların enflasyona bağlı uçtuğu günlerde marketlerden 1 kg tavuğun 30 küsur Türk lirasına yediğimiz günlerde zamanın da 250 Türk lirası için çemkirdiğimiz supplementleri 900,1000 Türk lirasına geldiği günlerde sizin hiç aklınız mantığınız bu yönde güçlü veya benzeri ilaçların bu fiyatlara olmasını kabul ediyor mu? Ve bu ilaçların tamamı çeşitli ülkelerden gelecek. Bu konuda aydınlanmanızı sağlayacak bir ''yaşanmışlığım''. Türkiye'de ham madde temini yapabilecek güçte tek birisi var yıllardır onun dışında ilgili destek ürünlerinde ham madde getirebilecek zeka, güç, kapasite ve maddiyatta başka biriside yok tüm iç piyasaya bu x kişi ham maddeleri verir iç piyasada çeşitli grupları çıkarır belirlediği marka ismi altında. Bu x kişiye şu soruyu soruyorum; '' Bu,şu, o bu ilaçları ürettiğini ham maddeyi senden aldığını biliyorum ama nasıl bu fiyata verebiliyor? '' dediğimde gelen cevap gerçekten çok şaşırtıcıydı. X kişi cevap verir : '' Evet güzel bir soru ben Türkiye'de testosteron dışında kimseye ham madde vermiyorum istemiyorlar yani '' diyor. Evet aydınlanmanızı sağlayacak olan kısım tamamen burada saklı arkadaşlar. Devam diyaloğunda ben derim ki; '' O zaman bu diğer ilaçlar nasıl oluyor da üretiliyor? '' Tüm ilaçların aroma kullanılan yağ ve renkleri ile oynanıp hepsinin aynı etken maddesi var yani boldenon,deca,tren vb. tüm ilaçlar aslında testosteron dedi. -------------------------------------------------------------------------------------------------------- BU ANLATTIKLARIMI DOĞRULAR NİTELİKTE YAKIN TARİHTE YAYINLANAN BİR KONU Sporcu sadece primabolan kullanmasına rağmen teste girdiğinde total testosteron >1500 üzeri çıkıyor. Yani her üründe testosteron var esasında. -------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yani buradan şunu anlıyoruz ki sporcu aslında birden fazla kombinde üst seviyede testosteron kullanıyor ve teste girdiğinde total >1500 gözüküyor tüm suç sporcuya kalıyor bak işte ilaç çalışıyor sen demek ki bir şeyleri eksik yapıyorsun deyip ilaç üreticileri yoluna devam ediyor. Çünkü bunun çok örneği geliyor benimle iletişim kuranlarda teste bakıyoruz her şey yolunda ama sonuç 1,5 kg arası alınmış ve sadece su topuna dönmüş sporcu beslenmesi, antrenmanı düzgün olmasına karşın. Prolaktin, hemoglobin aklınıza gelebilir ama illa tren, deca, bolde vb. benzer yollarla %100 anlaşılır diyemez kimse çünkü kimin vücudunun neye ne kadar toleranslı olacağını kestiremezsiniz o yüzden tek okumayı sağlıklı şekilde total testosteron üzerinden yapmaya çalışır herkes ve ortada sorun olarak kalacak hiç bir şey olmaz. Yani bu gördüğünüz 100,200,300 tl rakamların size ana sebebini anlattım ve aydınlanmanızı sağlayacak bir konu olduğunu düşündüğüm için buraya not düşmek istedim tüm detayları. Mantıken baktığınızda ampul, flakon, ilaç, etiket, kargo , temin zorlukları, ürünü sözde üretildiği yerden çekmek dolar kuru korona karmaşası eşittir 100,200,300 Türk Lirası? Pek mantıklı gelmiyor değil mi? Atalarımızın da dediği gibi; '' UCUZ ETİN YAHNİSİ YAVAN OLUR '' Dediğim gibi hiç bir ürün tedariği yapan kişi ismi veya ürün markası belirtmedim sadece yaşanmışlığımı paylaştım gerisi tamamen sizin hayal gücünüze bağlı. İşte her zaman deniyor ya eczane ilacından şaşmayın diye tam olarak bu yüzden en azından kendinize ne yaptığınızı neye para harcadığınıza emin oluyorsunuz. Eczane deyince ticari portföyünü eczane ilaçları üzerine kurgulamış kim varsa o aklınıza gelsin bu ilgili ülkelerin eczaneleri de olabilir bakınız ülkemizin eczanelerinde bulunan sustanon, primabolan gibi SUSTANON 1 AMPULU 30 TL neredeyse! PRIMABOLAN 40 TL 1 AMPULU! Anladınız mı şimdi o 100,200,300 TL lerin nasıl olduğunu? Kalite, güvenilirlik, ilgili ürünlerden emin olmanın bir bedeli oluyor ve bu bedelin rengi doların ateşine bağlı arkadaşlar. Keyifli Forumlar.
  12. Merhaba; henüz daha yaşınız gereği '' karakteriniz, hormonlarınız, kişiliğiniz '' ve daha fazlasının oturmadığı haliyle çömeldiği dönemdesiniz siz daha bu yaşlarda bin tane farklı idealiniz olması gerekirken hormonlar en son seçenek olmalı hayatınız da. Dediğim gibi daha kendi hormon yapınız oturmamış ergenliğin merkezindesiniz ve diyorsunuz ki ben steroid kullanacağım, Mr. olympia olacağım. Yaşınız gereği forumda hormonlar kategorisine konu açarak veya başka ilgili konuların altına mesaj atarak yardım talep edemezsiniz aksi halde forum kuralları gereği kullanıcı kaydınızı sınırsız süreyle engellemek zorunda kalırım bilginiz olsun. Okuyarak destek alabilirsiniz konulardan. Lütfen aşağıda paylaştığım konuyu okuyup, inceleyin. KONU KİLİT
  13. Merhaba arkadaşlar; Kür dönemi işi bilen, bilmeyen çokça kişinin başına gelen ödem, apse, iltihap konusuna değineceğiz. Neden olur? Nasıl geçer? Nelere dikkat etmeliyiz? Benzer bazı başlıklara değineceğiz ve bu sorunları geride bırakacağız hep beraber. ENJEKSİYON SONRASI APSE, BÖLGEDE ŞİŞLİK SEBEBİ NELERDİR? Arkadaşlar bunu birden fazla sebebi olabilir bunları başlıklar halinde inceleyecek olursak. YENİ BAŞLAYANLARDA %99 ENJEKSİYON SONRASI APSE OLUR! Çünkü vücut ilk defa ilaçla tanışıyordur marka ve içerikten bağımsız %99 apse durumu olur çünkü vücuda yabancı madde girer ver vücut derhal savunmaya geçecek bölgede ve vücudun genelinde kontrolü eline almak isteyecektir 1 ila 3 hafta arası ilacın içeriğinde sıkıntı yoksa yağ, alkol vb apseler duracak bir daha sporcu bu sorunu yaşamayacaktır. '' Ya hocam ben hayatımda ilk defa vurdum sorun yaşamadım! '' ne mutlu sana %1'lik kesimde olabilirsin o Firavun Faresi dediğimiz kişilerden olabilirsin Firavun Farelerine dünyanın en zehirli Kral Kobralarının zehiri dahi ciddi anlamda etki etmez ve ayakta kalırlar işte sizde öyle sağlam bir vücut metabolizmasına sahip olduğunuz için kendinizle gurur duyabilirsiniz veya atalarınızla ENJEKSİYON ZAMANI YAPILAN HATALARDAN SEBEP APSE OLUR! Evet arkadaşlar yapılan en temel hataların başlıca sebebi enjeksiyon öncesi, sırası ve sorasında oluyor genelde. Adım adım bu kısmı anlamanızı istiyorum: Enjeksiyon öncesi mutlaka bölgeyi kolonyalı pamuk ile dezenfekte edelim. İğne kasa içine girdiğinde elimiz asla titrememeli. İğne kas içinde çıktığı zaman sadece pamukla tampon yapalım bölgeyi asla ovuşturmayalım. Enjeksiyon sonrası kesinlikle oturmayalım, bacak bacak üstüne atmayalım, uyumayalım! Enjeksiyon sonrası mümkünse 50,60 Sumo Squat yapalım eller önde veya 500, 600 metre yürüyelim. KISA ESTER KULLANMAK APSEYE MERHABA DEMENİN DİĞER YOLUDUR! Evet arkadaşlar ülkemizdeki en büyük yanlışlardan biri kısa ester tercihleri evet hemen kana girdiği an çalışır, tepki almaya başlarasınız ama kısa esterlerin steroid dünyasına kazandırılma ana sebebi sizin bir tık daha performans almanız veya yağ yakma gayreti içinde olmanız için değil '' tamamen yarışmacılar için, müsabık sporcular için hemen kana girsin, çalışsın, görevini yapsın ve kandan çıksın yakalanmasın, diskalifiye olmasınlar '' diye ilaç sektörüne kazandırılmış gruplardır. Misal şunları hiç gördünüz mü? KISA ESTER ASPRİN KISA ESTER DIKLORON KISA ESTER AĞRI KESİCİ Yok çünkü... Gerekte yok... Yapılabilir miydi pek tabi. O yüzden yarışmacı değilseniz definasyon veya bulk dönemlerinizi asla kısa esterli ilaçlarla geçirmemeye çalışın tercihleriniz her zaman uzun esterden yana olsun. Tamam siz profesyonelsinizdir o zaman kesinlikle kısa, uzun bu denklemde gitmenizde fayda var ama öteki türlü kısa esterler hem kesenize zarar verir hem devamlı günlük veya gün aşırı enjeksiyondan kaslarınıza çeşitli ödem komplekslerinden dolayı zarar verecektir. İLACIN İÇİNDEKİ YAĞ İLE ALAKALIDA OLABİLİR! Evet arkadaşlar bir ihtimal ilaç içindeki yağa vücudunuzun toleransı olabilir. Bir çok marka zeytin yağından, ceviz yağına, şeftali yağına veya klinik yağlara kadar farklı yağlar kullanabiliyorlar. Ve bazen vücut buna tepki gösterebiliyor bu durumda farklı bir markayı denemeniz sizi çözüme götürecektir. SONBAHAR - KIŞ DÖNEMİ YAPILAN HATALARDAN KAYNAKLI OLABİLİR! Evet arkadaşlar yazın havalar sıcak ilaç muhafaza edildiği yerde tabiri caizse mutasyona uğramaz. Ama sonbahar haliyle kış aylarında havalarla beraber oturduğumuz hanelerin içi veya o evlerde muhafaza ettiğimiz ilacın saklandığı haznelerin olduğu alanlarda ciddi ısı kayıpları olabiliyor peki daha sonra ne oluyor? İLAÇ KRİSTALİZE oluyor bilmeyenler bunu vuruyor ve yarı donmuş ilaç vurulan bölgede %100 apse yapıyor. Peki bu durum nasıl aşılabilir? Bu durum ilacı oda sıcaklığında her zaman muhafaza ederek veya bunu atladık ilaç kristalize oluyor evimiz soğuk, ısıtamıyor olabiliriz ilacı her enjeksiyon öncesi ufak bir kaseye su doldurup ılık bir su çok sıcak olmamalı içine bırakalım ve kristalize kıvamı normal vurulabilir kıvama gelince enjeksiyonumuzu yapalım böylelikle apse sorununu da aşmış olacağız. HERŞEYİ DENEMEME RAĞMEN HALA AĞRI VE APSE VAR NE YAPABİLİRİM? Arkadaşlar sorun yok problemleri yine asli tıp yöntemleri ile çözeceğiz. Şimdi size 2 tane jel önereceğim bunları kullanım detaylarıyla size anlatacağım ve %99 sorunu çözeceksiniz. (İkisini aynı anda uygulamayın aralıklarla bölgeye uygulayabilirsiniz) NAPROSYN PLUS - KULLANIM ALANI VE DETAYLARI Osteoartrit, romatoid artrit, periartrit, tendinit, tenosinovit ve bursit gibi romatizmal hastalıklar Ezilme ve burkulma gibi yumuşak doku travmaları Ağrı, enflamasyon ve kas gerginliği ile kendini gösteren kas iskelet sistemi hastalıkları Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi: Günde 2-6 defa ağrılı yere tamamen emilene kadar hafifçe ovularak sürülür. HİRUDOİD JEL - KULLANIM ALANI VE DETAYLARI Yüzeyel flebit (toplardamarların yangısı) Hematomlu (zedelenmiş bir damardan sızan kanın dokuda birikmesi) veya hematom olmayan künt yaralanmalar. Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi: Günde 1-2 defa ağrılı yere tamamen emilene kadar hafifçe ovularak sürülür. Not : İlaç Prospektüslerini mutlaka uygulamadan okuyun ve size sorun çıkaracak yan etkiler var mı yok mu kontrol ediniz. APSE YAPAN BÖLGEYİ MUTLAKA 1-7 GÜN DİNLENDİRİN FARKLI ALANLARDAN ENJEKSİYON YAPIN (Omuz, bacak, kalça) GEÇMİŞ OLSUN KEYİFLİ FORUMLAR
  14. Merhaba arkadaşlar; Zaman buldukça bu kategoriye bir şeyler yazacağımı söyledim ve yazdıklarımı doğru bulup teşekkür eden de oldu muhalefet eden de oldu bilgi tektir ve değişmez hepimizin deneyimleri bugüne kadar başımıza gelenler yaşanmışlıklarımız haliyle farklı olabiliyor o yüzden benim doğrum size doğru gelmeyebilir sizin doğrularınız da keza bana aynı şekilde. Ama en iyi yol bildiğin, inandığın yol o yüzden kimin ne dediğinden ziyade sizin ne yapmak veya ne yapacağınız çok önemli. Şimdi bu konuda '' UZUN KÜR NASIL YAPILMALI? '' buna değineceğiz. GİRİŞ - GELİŞME - SONUÇ olarak inceleyeceğim konuyu yoksa çok dağılacaktır anlatacaklarım. UZUN KÜR - GİRİŞ ALGORİTMASI Maddiyat Psikoloji Deneyim Rehber Doğru Ürün Ne kullanacağınıza karar vermek ve bunların asli görevlerini öğrenmek Beslenme MCT vücut kütle değişiklikleri tartı ve görsel UZUN KÜR - GELİŞME ALGORİTMASI Ruh hali Ürünlerin vücuda tepkisi Rehber ile olan diyaloğun geliştirilmesi İlaç performansını sosyal hayata değil antrenmanlara yansıtmak test değerleri öz disiplin tertibi UZUN KÜR - SONUÇ PCT Rehber ile sürecin değerlendirilmesi Beslenmenin ve antrenman sisteminin değiştirilmesi Ne yapmak istediğimize karar vermek -----------------------------------------------------------------------///////////////----------------------------------------------------------------------- MADDİYAT Arkadaşlar uzun kür döneminin en kilit ve başladığı nokta her şeyde olduğu gibi '' Lidyalılar dan günümüze '' para burada da kilit rol oynuyor. Uzun kürler maddiyat gerektiren süreçlerdir haliyle kısıtlı bütçeler ile zorlar sporcuyu only testo bile yapsa zira only testo. bir kür değil seçenektir. Şimdi bu işi öğrenci de yapıyor garajında 2 tane son model spor arabası olanda haliyle burada maddi bir zorluk ve kolaylık doğuyor maddi anlamda özgür değilseniz bırakın uzun kürü asla kür olaylarına karışmayın ASLA! Çünkü işin içine girince anlıyorsunuz bu spor sadece domates, pilavla olmadığını masraf üstüne masraf olduğunu. Diyelim ki; maddi olarak hazırız! Tüm ilaçlarınızı bir kerede alacak gücümüz olsa da tanımadığımız biriden alışveriş yapacaksak asla hepsini bir kerede almayın çünkü piyasa biraz cadı kazanı ve bu piyasadaki rehberler genelde ağzı laf yapan kişiler olduğu için çabuk kanar, aldanırsınız hem ilaçtan hem zandan hem de paradan olmamanız için misal 24 haftalık bir kür dönemi söz konusu ise 12 haftalık alım yapın 6,8 haftalardaki test ve fiziki tepkinize göre devamını alırsınız böylece yarı yolda kalmamış olursunuz. Ürünleri 2 parçadan fazla parçalara bölmeyin çünkü maddi durumunuz kenarda ki paranız hep yerinde olmayabilir hayat sürprizlerle dolu hastalık gelir başınıza acil paraya ihtiyacınız olur veya benzeri bir durum elinizde para yoksa o ayırdığınız bütçeden kullanırsınız yerine koyamayabilirsiniz böylece kürünüz yarım kalır her şey b*k olur. O yüzden güvendiğiniz kişi ise mutlaka bir kerede alın ama tanımadığınız kişi ise en fazla ikiye bölün süreci ödeme konusunda kendi içinizde. PSİKOLOJİ Arkadaşlar en önemli konulardan biriside bu kısım '' PSİKOLOJİ '' genelde küre girerken hepimizde bir heyecan, ilgi, alaka ama sonra çevresel sorunlardan dolayı bunların hepsi toz olup uçuyor. Küre girecek ve işini ciddiye alacak kişilere genelde ben şunu derim bu dönemde hayatınız da mümkünse kız arkadaşınız dahi olmasın çünkü en ufak tartışmada sporcunun psikolojisi allak bullak oluyor ve kür de harcanan para da emek de yok olup gidiyor. Tabi burada evli veya nişanlı veya uzun vadeli hayatında birileri olanlar olmuyor mu muhakkak var onlara da dediğim konu mutlaka vücudunuza aldığınız hormonlar dan hayatınızda ki kişiye bahsedin size köstek değil destek olmasını isteyin bu süreçte diye. Hayatınız da kız arkadaşınızla veya sosyal çevrenizle veya iş hayatınız da sorunlar varsa asla küre başlamayın özellikle uzun kürlere çünkü yukarıda anlattığım gibi stres beraberinde yıkımı getirecektir veya gelişememe durumunu çokça size yansıtacaktır. Tüm bunlardan sebep derler ya '' ÇİÇEK GİBİ ÇOCUK '' İşte o çiçek gibi kıvamdaysanız dilediğiniz küre girmekte özgürsünüz. DENEYİM Uzun kürlerde de her kürde olduğu gibi deneyim aranmaktadır zira uzun kürlerde doğru rehber söz konusu ise deneyim minimum olsa da kendinizi keşfetmek için ilaçları ve gelişiminizi keşfetmek için çokça zamanınız olacak bu durum sizin için büyük avantaj kısa kürler de ilacı kendinizi tanımaya başlayamadan kür bitiyor çünkü Adam 12 hafta kür yapıyor 4 haftaya kadar test kafasında geziyor acaba çalıştı mı çalışacak mı derken 6,7,8 haftaları geride bırakıyor tam bir şeyler olacak kür bitiyor hemen bir pct paniği 3 ay sonra yeni kür kafası zaten pct den 1 ay sonra çöküyor tüm sistem İşte bu yüzden uzun kür diyoruz genelde tüm bu yazdığım nitelikleri taşımak kaydı ile. REHBER / PERSONAL TRAINER / HOCA Hep ne diyoruz? '' BÜLBÜL GÜLE KARGA ÇÖPLÜĞE GÖTÜRÜR '' Ama sektör öyle bir sektör ki balkanlar da 3 kişinin podyuma çıktığı yarışta birinci olan da kendine hoca diyor benim gibi çer çöp kişisel tecrübeleri ile bugüne kadar gelen adam da kendine hoca diyor yağ oranını düşürüp six packlerine özgürlük tanıyan adam da kendine hoca diyor. Kısacası kimse '' YOĞURDUM EKŞİ '' demiyor. O yüzden önce kendimizin '' Eğitmeni, Psikoterapisti, Beslenme uzmanı ve tedarikçisi '' olacağız ama bunlar zaman alacağı için rehberimizi doğru seçmeliyiz arkadaşlar. Rehber ilaçları temin ettiğiniz bu yolda size yoldaşlık yapacak kişi kısacası. Bu konuda nelere dikkat etmeniz gerekiyor bu kısımdan öğrenebilirsiniz. DOĞRU ÜRÜN Evet en hassas olan kısımlardan bir diğeri her şey yolunda gitse de tüm süreci iyiye götürecek veya berbat edecek olan kısımdır doğru veya yanlış ilaç tercihi. Bu konuyu da detaylıca aşağıdaki konuda inceledim oraya göz atmanız da fayda var. NE KULLANACAĞIMIZA KARAR VERMEK VE BUNLARIN ASLİ GÖR. Çoğumuz bilgisizlikten veya heyecana bağlı hızlı tüketim arzularımız dan sebep ne kullanacağımıza karar veremeyiz veya bize söylenenlere çok hızlı biat eder inanırız. Ama hormon sektöründe bu çok riskli vücudunuzu, kendinizi, içinizdeki sizi ve genetiğinizi çok iyi anlayıp, tanımalısınız sonrada ne yapmak istediğinize karar verip doğru ürünlerle yola çıkmalısınız. Bugün 1 gr deca girip anormal anlamda pozitif cinsel hayatı olan portföyüm de var 200 mg deca da cinsel olarak hayata küsen portföyüm de var. Misal uzun çok uzun yıllardır nolvadex veya arimidex ağzıma sürdüğümü bilmem jinekomasti olmuyorum çünkü ama ilk kür deneyim zamanlarım da 4,5 hafta da misket gibi olurdu meme uçlarım. Neden anlatıyorum bunları işte kendini tanımak neyi nasıl? neden? kullanacağını bilmekten geçiyor bütün bu süreç. Kısa kürlerde bunları anlayabilmek zorken uzun kürlerde giriş, gelişme ve sonuç evresinde hepsine adapte olabiliyoruz doğru ve yanlışlarımızla. O yüzden süreci ve kendimizi iyi analiz edip dahil olmakta fayda görüyorum uzun kürlere bodoslama girmek yerine. BESLENME Beslenme en az ilaç kadar önemli ve en çok hataların yapıldığı kısım burası o yüzden altta linkini bıraktığım konuyu sindire sindire okumanız da fayda var. Çok sporcunun makro ve mikrolara takıldığını görüyorum çok ciddi bir girişim değilse bu kür dönemi sizin için yarışma veya benzeri gibi o sabah 6 yumurta öğlen 200 gr esmer pirinç kafalarından çıkın çünkü onlar işin hem pazarlama stratejisi hem de hakkını vererek uygulanması gereken değerler (yarışma gibi süreçler için) aksi halde sporcu ilk başta içindeki gazla buna başlıyor ama 1 ay sonra yeter 6 tane yumurtasının da 200 gr pilavının da deyip spordan soğuyor o yüzden sporculara en yapılmaması veya orta riskli konularda bilgi verilmeli ve çok detaya boğulmalarına müsaade edilmemeli. Ha çok profesyonel bir süreç yaşayacaksınızdır o zaman elbette dikkat edilmeli ben podyum aşkı ile yanıp tutuştuğum zamanlar da 1 yıl meyve şekeri dahi almadığımı bilirim. Ama dediğim gibi kendimizi ve hedefimizi iyi analiz edip beslenme süreci de iyi tertip edilmeli. MCT / Kür içindeki değerleri kontrol süreci Uzun kürlerde en önemli kısımlardan birisi de burası arkadaşlar sporcular küre başladığında ilk gün veya aylar dakikası dakikasına destek ürünlerini alırlar misal nedir onlar? D vitamini, çinko, c vitamini vb gibi. Ama zaman geçtikçe bu ilave koruyucu veya destek ürünleri almakta kusur etmeye başlarlar ya geciktirirler ya da günleri aksatmaya başlarlar hiç inkar etmesinler bizde bu yollar dan geçtik ve aynı hataları yaptık ama bunları neden yazıyorum siz yeni sporcular bu hatalara düşmeyin veya bu hatayı yapmanın eşiğine geldiğiniz de bu yazılar aklınıza gelsin ve oto kontrol ile süreci sağlıklı şekilde devam ettirin. Uzun kürler de test değerlerinize bağlı olmak kaydı ile. C VİTAMİNİ ÇİNKO D VİTAMİNİ KALSİYUM VE MAGNEZYUM NAC 600 OMEGA 3 TRİBULUS ARJİNİN Gibi ek takviyeler mutlaka yanı başınız da olmalı ve rehberinizin koordinasyonu ile sizin kullanımına sunulmalı. Vücut kütle değişiklikleri ve tartı Tüm sporcuların özellikle amatörlerin yaptığı en genel hatalardan birisi devamlı tartıya çıkmak devamlı fotoğraf çekmek devamlı ölçü almaya çalışmak kol, bacak , omuz vb gibi. Arkadaşlar bunu ben kesinlikle tavsiye etmiyorum uzun kürler de özellikle sizi en çok gören sizsiniz zaten ayna karşısında sabaha kadar poz verin sorun yok ama ölçüm veya fotoğraf işini kürünüzün başında, ortasında ve sonunda yapmanız da fayda var yoksa küre değil ana odaklanıyorsunuz buda gelişiminizi negatif olarak törpüleyecek bir şey. -----------------------------------------------------------------------///////////////----------------------------------------------------------------------- RUH HALİ Bu kısımda psikolojiye benzer bir durum arkadaşlar ama biraz daha güncelik bir hal. Psikolojimiz genel manada bizi etkiler ruh hali ise sık sık değişebildiği için o günü etkiler. Tüm bunlardan mütevellit ruh halimiz aldığımız testosterondan sebep zaten maks. düzeyde olacaktır ve bizlerde mutlak güleç tiplere döneceğiz zira burada önemli olan özellikle testosteron alımlarımızda ki gün algoritmasını hiç bozmayın çünkü en ufak dalgalanma ruh halinizde değişikliklere sebep olur orada kalıplaşacak değişikliklerde psikolojinize pres yapacağı için süreç bir anda işin içinden çıkılmaz bir hal alıp kürünüzü en pozitif halden en kötü hale sokabilir uzun kür dönemlerinde dikkat edilmesi gereken detaylarında biriside budur. ÜRÜNLERİN VÜCUDA TEPKİSİ Bu süreci çok iyi değerlendirin mümkünse kendinize dijital günlük tutun ve devamlı gözlemleyin gelişiminizi, ruh halinizi, psikolojinizi , alışkanlıklarınızı , antrenman sürecinizi devamlı inceleyin ve notlar alın çünkü bunlar ileriki süreçlerde size rehberlik edecek. Her ilaç her bünyede temel birbirine yakın ama farklı sonuçlar doğurabilir misal bunu nasıl özetleyebiliriz? Sizinle oturduk bir masa da karşılıklı ikimizde aynı marka aynı lt bir alkol içelim (kötü örnek kabul ediyorum) ben birinci şişede sarhoş olayım küt kafam masaya düşsün ama siz üçüncü şişede olun ve hala dinç olun! Ne demek istediğimi anladınız mı? O yüzden genetik, vücut tepkileri çok başka şeyler bunları çok iyi anlayıp ölçmeniz ve biçmeniz gerekmektedir uzun kürlerde bunun için size güzel fırsatlar verecektir sürenin uzunluğundan sebep.- REHBERLE OLAN DİYALOĞUN GELİŞTİRİMESİ Arkadaşlar bir arazi düşünün ve oraya bina dikeceksiniz ne yaparsınız müteahhit ile anlaşırsınız o da ekibi ile araziyi projelendirir ve pat binanız hayırlı olsun. Yarın öbür gün problem çıksa dışarıdaki x müteahhit mi sorunu hızlıca çözer yoksa binayı diken mi? Tabi ki binayı diken müteahhit arkadaşlar. O yüzden rehberinizle yola çıktığınız da ona inanın ve güvenin doğru kişi olduğuna inanıyorsanız ve onun dediklerinin dışına çıkmamaya söylenenlere dışarıdan gelen söylemlere pek kulak asmayın ama tekrar diyorum gerçekten inandığınız ve güvendiğiniz kişi ise geçerli bu dediklerim. Tüm sorunlarınızı kür gidişatını giriş gelişme ve sonuç evresinde mutlaka dirsek temasın da olun özellikle uzun kürlerde çünkü '' SÜRÜDEN AYRILANI KURT KAPAR '' ben şahsen sporcu beni aramasa da ben onu arayıp fırça atıyorum niye konuşamıyoruz diye En espri hali ile onu incitmeden aksine onure ederek oluyor bu süreç tabi ki. O yüzden attığınız her adımın bilgisini rehberinize mutlaka verin. İLAÇ PER. SOSYAL HAYATA DEĞİL ANTRENMANLARA YANSITMAK Sevgili dostlar bu kısımda özellikle uzun kürlerde çok önemli çünkü zafer sarhoşluğuna benzetiyorum ben bu durumu. Bir futbol takımı devamlı kazanmaya alıştıysa kendine olan gereksiz öz güveni ona hiç ummadığı bir mağlubiyet yaşatır. Uzun kürler de sporcu bir yerden sonra maks. gelişim seviyesine gelir ve öz güveni tavan yapar var olan enerjinisini karşı cinsi etkileyip salon performansını yatak performansına konvert ederek yaşamaya başlar bu hatadır. Siz kürün hakkını en maksimal anlamda sosyal hayatınız ile değil salon performansınız ile vermelisiniz yani o salondan kusmadan çıkan sporcuya ben sporcu demiyorum kendi özelimde! Kusmak da nedir Burak?! Dediğinizi duyar gibiyim. Arkadaşlar kusmak genelde çok ağır antrenmanlar sonucu kan şekerinizin düşmesi ile olur ve ben amatör dönemlerimde o salonda defalarca, defalarca bayılarak veya kusarak çıktığımı bilirim attığım sert antrenmanlar dan sebep yani kürün hakkını salonda vermek diyoruz biz buna. Çünkü bicepsi şişiren ilacın varlığını unutup tshırt giyip sokaklarda volta atarak kürü tamamlıyor vücuttaki enerjiyi de yatak performansına yansıtıyor sadece. Kürdeyken ilaçlar büyük kumar bu kumarı lehinize çevirmek için caddeler de turlamayın karşı cinsin seks oyuncağı etmeyin kendinizi salona gidin ve o barların altında kan ve ter içinde kalana kadar çalışın bunun için uzun kürler en iyi seçenekler. Daha sonra yıllar sonra bu dediklerimi anlarsınız ama geç olur arkadaşlar. Çünkü zamanın da yaptığınız ameleliği ilerde ilaç bile alsanız yaşınız dan ve doymuşluğunuz dan sebep yapamayacaksınız veya yapacak olsanız da zorlanacaksınız. Ama sosyal ortamlar yerine kür dönemleriniz de özellikle uzun dönemli kürlerde hedef ne ultra hipertrofi haliyle bu dönemde maks. performans ile kazandığınız adeleyi yıllar sonra bile ayağa kaldırmak çok kolay olacak ama şimdi bu süreci savsaklarsanız ilerde ayağa kaldırtacağınız adeleniz olmayacağın dan hala sudan çıkmış balık gibi sağa sola yalpalayacaksınız. TEST DEĞERLERİ En önemli alt başlıklardan birisi uzun kürlerde. Kontrollü gittiğiniz sürece korkacağınız hiç bir husus yok arkadaşlar. Ama kontrolsüz ezbere giderseniz daha çok deca dick, kel kaldım, kısır kalır mıyım? gibi konular açarsınız. O yüzden uzun kürler de mutlak suretle test değerleriniz devamlı gözetiminiz de olmalı sizin ve rehberinizin. Küre başlamadan önce doğal test değerleriniz kür başı, arası, ortası , ikinci ara ve kür sonu değerleriniz arşivleyin ve bu değerlere göre ani markaj gereken hormonlarınıza pres yapın böylelikle çok sağlıklı kürler geçireceksiniz sağlıklıdan ziyade sorunsuz diyelim daha doğru bir tabir. Hiç bir ilaç ezbere kullanılmaz aaaa libidom yok hadi, proviron aaa sertleşemiyorum hadi cabaser aaa isteksizlik var hadi arimidex yok böyle bir dünya arkadaşlar her zaman veriye dayalı hareket etmelisiniz özellikle uzun kürlerde. Siz devamlı test olmalısınız siz olmuyor unutuyorsanız rehberiniz devamlı sizden test istemeli istemiyorsa güle değil çöplüğe gidiyorsunuz demektir. (Baknz; Bülbül güle karga çöplüğe götürür) ÖZ DİSİPLİN TERTİBİ Evet arkadaşlar uzun kürlerde yukarıda bahsettim öz disiplinden kopuyor sporcular! Nedir bu öz disiplin? Küre ilk başlarken sanırsınız ki uluslar arası yarışa çıkacağız o heyecanla başlıyoruz ama bir yerden sonra vücut zaten suyu tutuyor egomuz tatmin olmaya başlıyor ve biz beslenme, antrenman , ilaç regülasyonu konusun da kürü savsaklamaya başlıyoruz uzun kürlerin en dikkat edilmesi gereken nokta tamda burası o yüzden kontrolü hiç elden kaybetmeyin arkadaşlar kürün başındaki heyecanınızı kürün son gününe mümkünse kür bittikten sonrada korumaya özen gösterin yoksa uzun kürün hiç bir anlamı kalmayacak sizin için. -----------------------------------------------------------------------///////////////----------------------------------------------------------------------- PCT (POST CYCLE THERAPY) İşte artık sonuç kısmının en can alıcı kısmına geldik doğru pct ile %20 ve altı yanlış pct ile %80 olasılıkla sahip olduğunuz her şeyi kaybedeceksiniz. O yüzden doğru pct çok önemli uzun kürlerde. Bütün süreci çöpe götürebilir. PCT de asıl belirleyici nokta total testosteron kısmı kürünüzü çöpe götürcek kısım da tam olarak burası eğer stabil kılınmazsa stress ile beraberinde yıkımı getirir bu total testosteron dediğimiz değer. İnternet üzerinde ki tavsiyelerden ziyade gerçekten bu işi bilen emek veren kişilerin tavsiyelerine kulan verin ve uygulayın. Uzun kürlerin pct leri kısa kürlere göre daha detaylı ve teferruatlıdır kesinlikle üzerine mesai harcanıp hazırlanması gerekir. Doğru pct sonrası yeni bir sürece hazırsınız demektir amaç üretimi tetiklemek ve vücuda bunu hatırlatmaktır. REHBER İLE SÜRECİN DEĞERLENDİRİLMESİ Evet uzun kür sürecinizi tamamladınız ve süreç içinde istediğiniz gibi olan ve olmayan her şeyi rehberinizle paylaşın ve değerlendirme yapın söyleşi şekli ile böylece bazı şeyler daha akılda kalıcı olacaktır. Tamam yaşandı ve bitti her şey için teşekkürler deyip köşenize çekilmeyin. Uzun kür size neleri kazandırdı? Neler istediğiniz gibi oldu veya olmadı? Neleri daha iyi yapabilirdiniz tüm bunların kritiğini mutlaka rehberiniz / tedarikçinizle yapmanız gerekiyor. BESLENMENİN VE ANTRENMAN SİSTEMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ Arkadaşlar uzun kürler veya kürlerin genelinde yapılan en büyük hata başlıkta yazan kısımlar. Sporcu kürden çıkınca da aynı şiddette sert antrenmanlar yapmaya çalışıyor veya yoğun beslenmeye çalışıyor ama bu şekilde olmamalı. Çünkü vücut tekrar yapılanma sürecinde total testosteronda ki dengesizlikten sebep çokça stres altında olacaktır bunu sert idmanlar ile de desteklerseniz yıkım çok hızlı kapınızı çalacaktır. Kür sonrası soft bir antrenman sistemine geçin mümkünse şiddetli antrenmanlar yerine daha sakin bölgelere kan pompalayacağınız şekilde düşük ağırlıklarla bir iki tık daha yüksek tekrarlı sistemleri seçebilirsiniz bu size kendinizi de iyi hissettirecektir. Beslenmenizi de yoğun ve karmaşık bir programdan daha stabil bir duruma getirin ufak kaçaklara izin verin kendinize böylece psikolojiniz markaj altında kalmaz beyin olarak da rahatlamış olursunuz. Sadece protein konusun da taviz vermeyin kür sonrası ve özellikle su tüketimin de geri kalanlarda minik tavizler verilebilir. NE YAPMAK İSTEDİĞİMİZE KARAR VERMEK Bu kısımda sporcu aslında daha kür bitmeden kür sonrasının planları ile gelir rehberine halbuki dur bakalım daha dere geçerken at değiştirilmez misali.. Sporcu süreci tamamlamalı sadece sürece odaklanmalı ve ondan sonra süreç sonrasını planlamalıdır özellikle uzun kürlerdeyken sadece kürünüze odaklanmalısınız en ufak bir dikkatsizlik kür ile ilişkinizi koparabilir bunu da eminin istemesiniz. Kür biter o zaman '' ne yapmak istediğinize karar verirsiniz '' .. Kürdeyken değil! Haliyle kür süreci biter akabinde hayatınıza doğal olarak mı tekrar yeni bir süreçle mi devam edeceksiniz en temiz kafa ile buna karar kılıp hayatınıza devam etmeniz de fayda var. -----------------------------------------------------------------------///////////////----------------------------------------------------------------------- Arkadaşlar burada yazanları doğru bulursunuz veya bulmayabilirsiniz bunlar tamamen benim kendimi yetiştirirken ki edindiğim deneyimlerden oluşuyor bundan mütevellit yanlış bulduğunuz noktalar da en anlaşılır şekilde beni uyarmayı veya kafanıza takılan şeyleri sormaktan çekinmeyin zira tüm bunların yanında bunca yazılanlara karşı '' Emeğe saygı konusunda da kusurda bulunmamanız beni mutlu eder. '' Sevgi ve saygılarımla.
  15. Merhaba arkadaşlar; Gün itibarı ile almış olduğum bilgiyi sizinle paylaşmak isterim. Gün geçmesin ki ürün / ilaç piyasası karışmasın. Şimdide kan emiciler efedrin konusunda el attılar. OSEL yerli ürünlerin merdiven altı sahte grupları piyasaya çok yüksek oranda sürüldü. Bende ürünleri temin eden biri olarak bu bilgiyi herkesin bilmesi adına sizlere duyurmak istedim. Sahte ile orijinali nasıl ayıracağım diye soranlara şu bilgiyi verebilirim. Orijinalinin üzerindeki baskı yazılar seramik boyadır çıkarılamaz ama sahtelerinin ki silinebiliyor çıkarılabiliyor yani. Aşağıda da orijinal ve sahtesini yan yana sergiledim. Keyifli forumlar.
  16. YOHIMBE TARİHİ Yohimbe ilk olarak Pygmies ve Batı Afrika’da afrodizyak nitelikleri için keşfedildi ve kullanıldı. Batı Afrika’nın Bantu konuşan kabileleri, günümüzde güçlü afrodizyak etkileri nedeniyle yohimbe kullanıyordı. Fakat bu Batı Afrika kabileleri, aynı zamanda ateş, cüzzam ve öksürüklerin bir tedavisi olarakda onu gördüler. Aynı zamanda, kalp hastalıkları ve lokal anestezi için onu kullanılmıştır. Afrodizyak olarak daha yeni bir kullanım öyküsü ve bir halüsinojen olarak bulunur.19üzyılda, bazı Alman misyonerleri Batı Afrika’dayken keşfe çıkmış ve onu hızla popüler hale getiren Avrupa’ya geri getirmişlerdir. Yohimbe ağacının adı “aşk ağacı” olarak adlandırılmıştı. 1960’larda Amerikan hükümeti, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin aslında bir afrodizyak olarak işe yarayıp yaramadığını görmek için bilimsel testler yürütmesini emretti. Bu bilim adamları, aslında, özellikle erkekler için bir afrodizyak olduğunu keşfettiler. Ancak, ne yazık ki, organik iktidarsızlıktan muzdarip olanlara yardım edememektedir. Bu çalışmalar ayrıca, yohimbe’nin dokunma hissini arttırmaya yardımcı olduğunu da bildirmiştir. YOHIMBE Afrika da yohimbe ağacından elde ediliyor. Erkeklerde testosteron hormonunu artırıyor. Doğal viagra diye piyasada tanınıyor ve Amerika'da kullanılıyor. Avrupa'da da ayni şekilde kullanılıyor. Yağ yakıcı özelliğinden dolayı hem kadın fitness grubunda hemde vücut geliştirmeciler diyetlerinin vazgeçilmez ürünlerindendir. En pis bölgeler olan göbek ve bel alanlarındaki ve vücut genelindeki tüm yağların başlıca düşmanı olan bir üründür. Diyet döneminde Efedrinle beraber alınırsa inanılmaz etki gösterdiği gözlenmektedir. Yohimbinin hem anabolik hemde yağ yakıcı etkisi olduğunu söylenmektedir. Kullanımı: Yağ yakmada alınacak günlük doz 30mg. Bunu 3 öğüne bölmek şart. Kadınlar için 15-20mg Çok yağlı olanlar günlük 50mg Yohimbie almalılar. 2 ay boyunca alındıktan sona ciddi bir etki görülür. Yohimbin yemeklerden önce alınmamalı çünkü karbonhidratlar yohimbe'nin etkisini azaltıyor. Yohimbe sabah aç karnına ve iki öğün arasında alınır. Zararları: Dozlar artarsa, baş ağrısı, kusma ve ishal görülür. Yohimbine kaygıya yatkın bireylerde aşırı endişe yaratabilir. Yohimbine, bipolar bozukluğu olanlarda manik psikoz veya intihar olaylarını tetikleyebilir. Birçok supplementteki yohimbin’in fiili dozu, etiketlenmiş doza göre% 25-150 arasında değişmektedir. Tavsiye : Özellikle pct ve yağ yakım dönemlerinde kullanılmasını tavsiye ediyorum. Not : HLC versiyonu %100 eczane ürünü saf yohimbe. Detaylı bilgi için : info@peptidturkiye.com
  17. Merhaba arkadaşlar; Çok hatta çokça uzun zamandır açmayı planladığım ama üşendiğim ama vakit bulamadığım ama açmasam mı acaba dediğim kategoriyi bugün açma kararı aldım. Ben çekirdekten kirli, paslı salonlar da old school zihniyetin bu sektöre kazandırdığı biriyim Haliyle çokça deneyimim bilimsellikten ziyade tecrübeye dayalı Eskiler bilir çok imkan yoktu ve bizler deneme yanılma yöntemi ile keşfederdik kendimizi haliyle gelişimimiz geç ama harika olurdu şimdi ise bilim ile birlikte hızlı ve harika sonuçlar almak daha da mümkün. Ama bilim ve ilkellik olarak gördüğümüz bireysel tecrübelerle kazandığımız oluşumları bu sektörde mekanik motoru olan bir araba ile teknoloji harikası elektrikli süper spor bir araba gibi kıyaslayın düşünün.. O içten yanmalı mekanik araba belki daha zahmetlidir ama kullanana yolda gittiğini hissettirir diğer elektrikli günümüz teknolojisi araba ise işin bilimsel kısmı olsun daha rahat kullanım daha fonksiyonel ama teknoloji ile alınan hazzın yarılanmasını düşünün Umarım izah edebilmişimdir.. İşte ben ve benim gibi yetişenler o içten yanmalı hızlanmak için motoru ısıttığınız ama yola çıktığınız da o hazzı size her zaman veren içten yanmalı mekanik araçlar gibiyiz. Bu örneği vermemin sebebi sizlerle bu yeni açtığım kategoride örneklerine pek denk gelmeyeceğiniz sektöre dair anlatımlar yapacağım hem sizler yeni bilgiler edinmiş olacaksınız bende bilgilerimi tazelemiş üzerinden geçmiş olacağım. Bu kategoriye sadece ben konu açabiliyor olacağım sizler ise yazarak dilerseniz katılım gösterebilirsiniz. Keyifli Forumlar.
  18. Değerli platform kullanıcıları ve ziyaretçileri merhabalar; Bugün kür için, enjeksiyon sonrası öksürük neden olur onu ele alacağız! Çünkü geçmişten bu güne özellikle dün okuduğum forumda açılan boldenon da bende öksürük yaptı deca öksürttü şu markada oldu bu markada olmadı gibi yorumlar görüyorum buna bir açıklık getirmek tecrübelerimden sizde yararlanın istedim. Şimdi arkadaşlar kür içi öksürük yoktur! Enjeksiyon sonrası öksürük vardır! Enjeksiyon sonrası öksürük neden olur? Her enjeksiyon sonrası olmaz bu durum bazı enjeksiyonlar sonrası olur o bazı enjeksiyonlar sonrası olmasının ana sebebi tek enjektörde aldığınız mg. kapasitesine bağlıdır bu yüzden o öksürüğü yaşarsınız. Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki 500 mg tek enjektörde alacağınız karma yada tekil ilaç sonrası %99 öksürük yaşamazsınız ama 600 mg ve üzeri özellikle 750mg ve sonrasın da %95 o öksürüğü yaşayacaksınız! Ve o öyle bir acılı öksürüktür ki ağzınıza ilaç tadı gelir resmen ve acı acı öksürürsünüz 30 ila 60 saniye zor nefes alacak gibi öksürürsünüz su içseniz de fayda etmez hatta daha acılı, şiddetli bile olabilir yaşanan durum. Bu acılı öksürüğün sebebi yüksek dozda ilacı kesintisiz almanızdan kaynaklı enjektörün iğne ucu kas içine giriş yaparken dokularla beraber sinirlerinizi ve kılcal damarları da keserek ilerler ve ilaç zerk edilirken bölgeye bu kılcal damarlar vasıtası ile enjekte ettiğiniz ilaç saniyeler içinde akciğerlerine ulaşarak akut bir probleme sebep olup bu bahsi geçen sorunu size yaşatır. Bu bilgi hiç bir kitapta yazmaz (sektörle alakalı kitaplar) ve hiç bir yerde anlatıldığına denk gelmedim ben ise tamamen yıllar önce edindiğim bir tecrübe idi sizin gibi '' Acaba neden böyle oluyor! '' diyen biriydim ne zaman yüksek mg. çıktım arada düşük mg. lara indim o şekilde tespit ettim bende Yüksek mg. larda %100 yapacak diye bir şey yok kalça enjeksiyonlarından bahsediyorum zira 10 enjeksiyonun 6,7 sinde yapabiliyor. Ha düşük ölçülü (mg.) enjeksiyonlar da yapmaz mı? Elbette yapabilir ama ben 500 mg ve altı enjeksiyonlarda bu problemi kendimde hiç yaşamadığım için haliyle yaşadığım tecrübeler üzerinden örnekleme yapmanın daha doğru olacağını düşündüm. Not : Yüksek mg alan sporcular mutlaka mg. kapasitelerini düşürsünler bir seferde yüksek mg. zerk edilmesin ilaç vücuduna hem apse yapma riski çok artar hem mevzu bahis konudaki öksürük durumunda yakınabilirler. Tek günde 1gr yakın ilaç alıyorsa haftada bu enjeksiyonu 2 kere yapacaksa bunu üç enjeksiyona bölmesini pazartesi çarşamba cuma şeklinde tavsiye ederim. Umarım bu konuda da artık bilgi sahibi olmuşuzdur forum da yazdığınız konularda artık daha bilinçli bu hususta yorum yapabilirsiniz. Keyifli forumlar.
  19. Merhaba arkadaşlar; 11 ayın sultanı tüm Müslümanlar için çok şey ifade eden ramazan ayında kürde olan sporcular neler yapmalı? Nasıl yapmalı veya tam tersi neyi nasıl yapmamalı! Bunları değerlendireceğiz bu konuda. Öncelikle tüm İslam aleminin Ramazan ayını canı gönülden, en içten dileklerimle kutlar ve mübarek olmasını dilerim. 1. SORU RAMAZAN AYINDA BULK VEYA DEFİNASYON KÜRÜNE GİRİLİR Mİ? Arkadaşlar bu konu pek mantıklı değil oruçlu olacağınızdan sebep dilediğiniz gibi üst seviye beslenme ile bulk kürüne girmek çünkü bildiğiniz gibi ilaçların asli görevlerinden biriside protein ve karbonhidrat sentezi ve bunların yanında önem arz eden günün belirli saatleri yapılacak yüklemeler. Oruçtan sebep zaten günün genelinde aç kalacağımız için gün sonu iftar vakti yiyeceklerimiz bu süreci sağlıklı götürebilmemiz için uygun değildir. Peki bu süreçte definasyon yapılabilir mi? Evet bu kulağa biraz daha sıcak geliyor çünkü genel anlamda gün boyu aç kalacağımız ve vücudumuz devamlı stres altında olacağı için özellikle aç kalmaya bağlı yağ yakım süreci ve detoks sürecimiz daha net sonuçlar verecektir. Bu süreci gün içinde çalışıyorsak zaten vücut enerjiyi yemeklerden alamadığı için yağ gruplarından stok yağlardan almaya çalışacak buda biz sporcuların işine gelecek bir şey. Ama ilim sahibi olmamakla birlikte niyetimizide ramazanda Allah rızasından ziyade yağ yakmak adına da esprisinde olsa yapmasak iyi olur gibi. Çünkü gerek kendi çevrem gerek dinleyip, gözlemlediklerimizden kg verip detoks yapmak adına oruç tutan kadın, erkek bazı kişiler olabilir hazır aradan sevapları da kurtaralım kiloları da verelim diyerekten. O yüzden ne derler "Ameller niyetlere göredir." Definasyon dönemi günü bu şekilde geçirip iftar sonrası aldığımız kkal notunu tutup önce onu aradan çıkarıp sonra hedef günlük kardiyo yağ yakım kkal üzerine çalışırsak daha başarılı olur. Yani iftarı yaptık aldıklarımızı yaktıktan sonra vücudu daha zorlayarak yağ yakımını devam ettirmemiz lazım. 2. SORU BULK KÜRÜNDEYİM AĞIR KG DEVAM EDEBİLİR MİYİM? Bu kesinlikle kocaman bir '' HAYIR '' arkadaşlar. Çünkü ilk başta buna hayır yerine evet der antrenman atmaya başlarsanız hiç sorun yok dilediğiniz kilolarda harika performans sergilersiniz ama bunu en fazla 1 taş çatlasın 2 hafta yaparsınız mide küçülüp beslenme özellikle karbonhidrat yüklemeleriniz azaldıktan sonra tekrarlar çıkmayacak ağırlıklar düşecek ve burada cümlenin başında bahsettiğim HAYIR kısmına geliyor olacaksınız. Unutmayın bu yazdıklarımın hiç birini kitaplardan okumadım veya birisinden dinlemedim bizatihi tüm doğrularımı yanlış yaparak bulmuş birisiyim haliyle siz bu yanlışları yapmayın istiyorum. Sonra salon ayılıp, bayılmaya başlarsınız ona göre. Bu dönemde mümkünse iftarı yaptıktan sonra doğru su tüketimi ve karbonhidrat alımı sonrası 1 veya 2 saat sonrasında antrenmana başlamanızı tavsiye ediyorum. Antrenmanlarınızın ana amacı '' ÇALIŞACAĞINIZ BÖLGEYE '' kan göndermekten ibaret olsun. Yani yine ağır girmiyoruz aksine en ideal kaldırdığımızda bizi titretmeyecek kolaylıkla indirip, kaldıracağımız ağırlıkları seçelim böylece hedef bölgeyi esnetip liflerimiz ve kasların olduğu alanlarda kan akışını sağlayalım doldur boşalt yaparak vücudumuzu diri tutalım yoksa böyle bir süreçte üstüne koyacağını düşünenler varsa yanılıyorlar ana hedef '' VÜCUDU DİRİ TUTMAK '' neden? Çünkü vücut oruçlar beraber strese girecek suyu verecek kısa sürede haliyle küçüldüğünüzü sanıp triplere gireceksiniz. Ama bu çok normal panik yok ilaç olduğu için sıfır olmayacaksınız vücut tamamen suyu vermeyecek 2,4 kg arasında olur genelde bu süreçte kayıplar bunun tamamı da su diyebiliriz ilk etapta. 3. ÇOK AĞIR İLAÇLARLA KÜRDEYİM ANTRENMAN DA YAPMAK İSTİYORUM ORUÇTA TUTMAK İSTİYORUM NE YAPMALIYIM? Evet burada ilaçların türevi , mg ölçüleri ve bir takım başka detaylar önemli arkadaşlar. Ben kendimden örnek vereyim sizi de bu konuda özgür bırakmış olayım tercih olarak. Ben şahsen çok yüklü bir kürdeysem ramazanda testosteron haricinde tüm ilaçları kesiyordum maliyeti ve süreci doğru yönetebilmek adına. Bu durum kürü bırakmanızı gerektirebilecek hastalık veya kaza dönemlerinde de geçerli çünkü unutmayın neyi bırakırsanız bırakın testosteronu bıraktığınız an geri dönüşü zor yollara girmeye başlarsınız. Sıkı antrenman yapamadığınız dönemde yüksek mg ve çeşitli çoğul ilaçları vücudunuzda tutmanızın da anlamı yok! Beslenemiyorsunuz , antrenmanların hakkını veremiyorsunuz vs. Ha ben tutmayacağım zaten diyorsanız bu yazdıklarımın hiç birini kale almanıza da gerek yok. Tutup tutmamak kişiyi ilgilendirir ve kimse buna karışamaz ama ben şükür çocukluk dönemlerimden gerek aile terbiyem gerek aldığım takva terbiyesi muteberinde hiç kaçırmamışımdır ama vücut geliştirme ilk dönemlerimde ilaçla tanıştığım vücudumun en patladığı zamanlardaki bir anımı paylaşacağım belki referans alanlarınız olur. Yüklü ilaçlar giriyor ve vücudumda muhteşem performans alıyordum tepki olarak aynaya baktığımda adeta büyüleniyordum ve zamanımı, paramı tamamen bu sürece ayırmıştım sonra ramazan ayının gelmesi ile acaba ne yapmalıyım hiç durmadan devam etmeli miyim boşuna mı gidecek bütün ilaçlar soruları ile aklım meşgul olurken kendi kendime bir kaç soru sordum onlardan bazıları inançlarım bağlamında şunlardı! Burak bugün tek bir sağlık sorunun var mı? Burak uzuvlarından herhangi birisi eksik mi? Burak uzuvlarından herhangi birisi işlevini yerine getiremiyor mu? Burak boyun posun her şey istediğin hatta daha iyisi mi? Sana bu vücudu inançların dahilinde kim nasip etti? Bu ve benzeri soruları kendime soruduğumda evet son sorudaki ''Sana bu vücudu inançların dahilinde kim nasip etti?'' şıkındaki soruya şu cevabı verdim diğerlerine verdiğim pozitif cevaplar sonrası '' Bana bu vücudu veren Allah'a hamd olsun! '' Dilerse burnumdan bir sinek kaçar ömrümün kalanını midemden işeyerek ve yiyerek geçirebilirdim de veya sonrasında da bu olabilirdi! Diye düşünüp tüm bu nimetlere karşılıksız kalamazdım ve bu dönemlerde ağır kürlerden kaçındım hatta uzunca bir süredir bir kaç yıldır benim kürlerim genelde yıl bazında olur '' Ramazan aylarında asla antrenmana gitmem sadece testosteron kullanırım bu dönemlerde ve her iftar sonrası yediklerimi midem de yatırmam mutlaka kardiyo yapar bolca su tüketir ve sonrasında sahura hazırlanırım. '' Yani tutup tutmama arasında olanlara belki referans olur diye paylaşmak istedim yoksa kimsenin haddine değil kimsenin hayatına eleştirisel oranda tavsiye veya markajlarda bulunmak. Şimdilik aklımda olanlar bunlar bunları dikkate alırsanız faydanıza olabilir arkadaşlar. HAYIRLI RAMAZANLAR.
  20. BU BİR VEDA DEĞİL ELVEDA Merhaba arkadaşlar; benden duyun istediğim için bu konuyu üzülerekte olsa size açıklamak isterim. Bu sektöre 15 yıl önce balkan ve vermodje gruplarıyla merhaba dedim daha sonra vermodje çok fazla sahte üretim ile karşılaştı ve marka buna dayanamayıp yok oldu balkan pharma da aynı sorunla 2018 kadar boğuştu ama daha sonra yeni hologram serileri ve yeni check kodu sistemi ile yoluna devam etti taklit edilemedi zira uzun zamandır Amerika'nın nefesi ensesindeydi 2 yıl öncesinden bu haberler benim kulağıma gelmeye başlamıştı kapandı, kapanacak diye. Yeni aldığım kesin ve net bilgi sonrası konuyu teyit ettim Balkan Pharma artık steroid üretimini '' tamamen bitirmiş bulunmakta! '' Sebebi ise Moldova avrupa birliği girişi an meselesi ve bu doğrultuda steroid grupları önünde büyük engeldi. Avrupa birliği konusu netlik kazandıktan sonra Bp artık ticari hayatına sadece supplement ve çeşitli vitaminler üzerinden devam edecek. Ama bildiğiniz gibi alt markaları var Balkanın tabi bunlar resmi olarak ilan edilemez ama bu camiada olan herkes bilir sp Bp'nin alt markalarıdır gayri resmi el altından ortaklarının çıkardığı (Balkanı kuran kişilerin) haliyle artık bu markalar ile devam edecekler. Merak edeneler Bp ürünler kısmına girerek görebilirler tüm hormon grupları kaldırıldı sitelerinden. https://balkanpharmaceuticals.com/products/other-categories.html Uzun lafın kısası bu güzel hikayede artık bu şekilde sonlanmış oldu.
  21. Neden dnp dinitrophenil benim için en iyi tercih?

    Merhaba; Dinitrophenol öldürücü etki ve yan etkilere sahiptir bu konuda satış, bilgi veya daha fazlasına dair destek alamazsınız. Bu konuda ısrarcı olmanız halinde '' platformdan sınırsız süreyle uzaklaştırılırsınız! '' KONU KİLİTLENMİŞTİR.
  22. Ilk kür - anapolon testo bolde npp önerileriniz nedir?

    Merhaba; henüz daha yaşınız gereği '' karakteriniz, hormonlarınız, kişiliğinizin '' oturmadığı haliyle çömeldiği dönemdesiniz siz daha bu yaşlarda bin tane farklı idealiniz olması gerekirken hormonlar en son seçenek olmalı hayatınız da. Dediğim gibi daha kendi hormon yapınız oturmamış ergenliğin merkezindesiniz ve diyorsunuz ki ben steroid kullanacağım. Yaşınız gereği forumda hormonlar kategorisine konu açarak veya başka ilgili konuların altına mesaj atarak yardım talep edemezsiniz aksi halde forum kuralları gereği kullanıcı kaydınızı sınırsız süreyle engellemek zorunda kalırım bilginiz olsun. Okuyarak destek alabilirsiniz konulardan. Lütfen aşağıda paylaştığım konuyu okuyup, inceleyin. KONU KİLİT
  23. Merhaba arkadaşlar; Yeni bir konu ile tekrar farklı konulara, farklı yanlış bildiğimiz doğrulara yol alacağız bu konuda. Kür konularında en çok korkulan şeylerden birisi E2 seviyesine bağlı jinekomasti riski her kürde tüm sporcular için hep bir soru işarete veya koca bir ünlem bu konu. Ama aslında E2 ne kadar önemli bir hormon hipertrofi konusunda bunun yüksek olmasının avantaj ve dez avantaları neler? Jinekomasti öyle 1,2 kürle olabilen bir şey mi hepsine tek tek değineceğiz. Hazırsanız başlayalım! Öncelikle Jinekomastiden başlayalım. (JİNEKOMASTİ NEDİR VE TİPLERİ KAÇA AYRILIR?) “Erkeklerde meme büyümesi” veya “jinekomasti” nedir sorusunu kısaca “bir erkek memesinin, değişik nedenlerle, normalden daha büyük boyutlara ulaşması” şeklinde yanıtlayabiliriz. Bazen meme boyutları ileri dereceye ulaşabilir ve kadınsı bir görünüm yaratabilir. Tek ya da çift taraflı gözlenebilen bu durum yaşam kalitesini bozma ve ciddi psikososyal sorunlar oluşturma potansiyeline sahiptir. İstedikleri kıyafetleri giyemezler, büyümüş olan göğüslerini gizlemek için omuzlarını içeri verip öne doğru eğilirler ve kalıcı postural bozukluklar oluşabilir. Ama bu sayılanların hiç biri sizin psikolojiniz dışında hayat, yaşam aynı zamanda sosyal kalitenizi düşürmeye engel değil. Fiziğine çok dikkat eden görünüme önem veren biriyseniz evet o zaman bu sorun psikolojik olarak sizi birazcık yıpratır diyebilirim. Ama bu durumdan da meme küçültme ameliyatı ile bu sorundan kurtulabiliyorsunuz. Jinekomasti tipleri aşağıdaki gibidir. Bu tablodan kendinize yönelik tespitlerde bulunabilirsiniz. Memenin büyüklüğü ve derisinin durumuna göre yapılan başka bir sınıflama: Tip 1: Sadece meme başının altında bir miktar sert meme dokusu bulunur, meme derisi normaldir. Tip 2A: Meme orta derecede büyümüştür ancak deri fazlalığı yoktur. Tip 2B: Meme orta derecede büyümüş ve bir miktar deri fazlalığı vardır. Söz konusu deri fazlalığı ameliyattan sonra kendiliğinden büzülerek normale dönme potansiyeli taşır. Tip 3: Memenin görünümü bir kadın memesi gibi büyüktür ve deri fazlalığı da eşlik eder. Fazla deriyi çıkarmak için ek cerrahi işlem gerekir. Erkekte Meme Büyümesi En Çok Hangi Yaşta Görülür? Erkeklerin %35’ini etkileyen bu durum en sık 50-69 yaş grubunda görülür ve nedeni yıllar içerisinde kandaki erkeklik hormonu seviyelerinin azalmasıdır. Erkeklerde meme büyümesinin en sık gözlendiği yaş grupları ise yeni doğan, ergenlik dönemi ve 50 yaş sonrası dönemdir. Steroid yani hormonlar ile jinekomastinin bağı nedir? Hormonlar erkeklerde ve kadınlarda değişik oranlarda bulunur. Fakat biz dışarıdan özellikle testosteron gibi ek ve yüksek oranda hormon takviyesi yaptığımızda bu durum kaçınılmaz olabiliyor.. Buna bağlı meme büyümesi görülme sıklığı artıyor. ŞİMDİ BİZ SPORCULARIN ÖZELLİKLE BİLMESİ GEREKENLER E2 VE JİNEKOMASTİ HAKKINDA Arkadaşlar biz sporcular küre girdiğimizde jinekomasti riski ne ile birlikte gelip bizi buluyor? E2 seviyemizin artış göstermesiyle doğru mu? Tamam bu bir handikap ama aynı zamanda bulunmaz Hint kumaşı değeri taşıyor e2 yükselmesi vücudumuzda. Çünkü İnsülin kas inşası konusunda ne kadar önemli bir hormonsa e2 de kas inşasında en az onun kadar önemli bir hormon. Haliyle e2 çok sınırlar içinde tutulmasını uygun görmüyorum ben şahsen kür içinde. E2 den negatif etkilenmiyorsa vücudunuz kür boyunca baskılanması taraftarı değilim pek. Ama bazı sporcular bu konuda takıntılı olabiliyorlar veya çok fazla yan etki görebiliyorlar. E2 Vücudumuzda yükseldiğinde neler oluyor? Arkadaşlar e2 yükseldiğinde siz hemen jinekomasti olmuyorsunuz hatta bir çok sporcu jinekomastinin ne olduğunu bilmediği gibi bunu ne yazık ki hoca niteliği taşıyan kişilerin eksik anlatımlarından özü olarak görüyorlar. E2 yükseldiğinde vücudunuzda şu belirtiler mutlak suretle kendini gösterir. Peki nelerdir onlar? MEME UÇLARINDA BATMA GÖĞÜS KAFESİ BÖLGESİNDE KAŞINMA MEME UÇLARINDA LEBLEBİ GİBİ KİTLE OLUŞUMU Genelde ilk iki belirti ilk başlarda olur ilerleyen süreçte son belirti devreye girer. Son belirti ergenlik dönemlerimizde hatırlarsanız memelerimiz şişerdi, uçlarında kitle olurdu üstüne oturamazdık memeler kadın memesi gibi daha dişi gözükürdü acısı bazen can sıkardı ama ergenlik sonrası e2 seviyesine bağlı bu durumdan kurtulurduk. Yani o batma, kaşıntı ve kitlede olsa siz bunu önemserseniz bundan kurtulabiliyorsunuz ilaç kullanmasanız bile. Çünkü vücut kendini tamir etmek için tasarlanmış bir yapı bunu unutmayalım. Tüm bunları anlatıyorum herkes deli gibi nolvadex veya arimidex'e sarılıyor kürlerinde bu çok doğru bir yaklaşım değil. Kürdeyken özellikle arimidex aldığınızda bulk küründeyseniz özellikle hacime yönelik bir süreç ama arimidex almaya başladığınızda direk küçülmeye başlar 4,5 kg yakın su atar vücut. Özellikle kür süresini bırakın e2 seviyeniz yürüsün benim tavsiyem bu yönde ama kür biter bitmez önlemlerinizi alın özellikle meme ucunda kitle görmediğiniz sürece ben çok müdahale edilmesini doğru bulmuyorum dediğim gibi e2 seviyesine. Jinekomasti ameliyatı oldum küre gireceğim yine jinekomasti olur muyum? Evet arkadaşlar ameliyat oldum '' ohhh bu dertten ebediyen kurtuldum '' diye bir durum yok! Tekrar dikkatli olmaz bu sorunu önemsemezseniz jinekomasti olabilirsiniz. O yüzden jinekomasti riski taşıyan bu sorundan mustarip olmuş kişilerin biraz daha temkinli ve dikkatli davranmaları daha uygun olacaktır. Kürde arimidex e2 tertip etmek için ne sıklıkta veya oranda kullanılmalıdır? Arkadaşlar bu konuda çok net olayım isterseniz her gün 1 tablet alabilirsiniz isterseniz haftada 2 tablet alabilirsiniz bunların hepsi bilgi veya bilgisizlikle gelen öneriler. Çünkü yüklemeler önemli yani e2 seviyeniz ne olursa olsun yüklemeleri orantılı yapmanız lazım. Yüksek oranda e2 seviyeniz var ve bu seviyeyi tertip etmek istiyorsanız. Hafta - Gün aşırı bir tablet Hafta - Gün aşırı yarım tab Hafta - Üç günde bir yarım tab (yüklemeler e2 seviyesine bağlı uzayıp, kısalabilir veya artıp eksilebilir) Şeklinde uygulama yapabilirsiniz ama bu durumun uzunluğu artabilir e2 seviyenize göre ve ona göre tertip edilmelidir. Ama bakıyorum her kafadan bir ses çıkıyor haftada 2 tab diyen var her gün yarım tab diyen var. Var oğlu var! Peki buradan ne ders çıkarmalıyız? Arkadaşlar kesinlikle rehber olmadan başınızda kür serüvenine başlamayın kür sadece ilaçların parasını verip hadi ben giriyorum demekle bitmiyor. Arabanın marşına basmak çok kolay değil mi araba kullanmayı bilmenize gerek yok ama marşa bastıktan sonra araba kullanma becerisine sahip olmanız veya bu beceriye sahip birinin sizi gideceğiniz yere kadar bırakması lazım. İşte kürde böyle mutlaka e2 vb gibi kriterlerde sizin sağlığınızı ve hedeflerinizi gerçekten gözleyen, gözlemleyen kişilerle çalışın sonra hem sorun yaşamamış hem de ortada kalmamış olursunuz. Geçmiş olsun / Keyifli Forumlar
  24. Merhaba arkadaşlar; Uzun zamandır bazılarınızın kavrayabildiği bazılarınızın neden diye sorguladığı bu konuyu yazıya dökme zamanı geldiğini düşünüyorum çünkü empati yeteneğinden bazılarımızın mahrum kaldığını görüyorum ve bu yetenekten uzak düşünceleri için çoğu kişiyi platformdan uzaklaştırmak durumunda kalıyorum haliyle buna dur demek adına bu konuyu dikkatlice okursanız çok mutlu olacağım. İlaç satıcılarının isimlerini veya kısaltma yoluyla da olsa konu açmak veya ileti yazmak neden yasak? Arkadaşlar bunun başlıca sebebi Peptid Türkiye platformu artık sizlerin de bildiği üzere yaşayan bir ansiklopedi ve marka değeri olan bir sanal yaşam alanı tabiri caizse. Haliyle sektörde satıcılar facebook, instagram veya youtube gibi alanlarda yorumlar kısmında, gerek içerik üreterek veya benzeri şekillerde müşteri kazanma peşindeler ama bu oldukça zahmetli olabiliyor onlar için haliyle buu platform hem sektörleri için bulunmaz Hint kumaşı çünkü hedef kitlelerinden oluşuyor tamamen sıradan bir kullanıcı gibi gelip burada şundan hizmet aldım, şunda şu ürünü gördüm gibi benzetmeler ile sizlerle bilen veya bilmeyen yani deneyimli veya deneyimsiz sporcular ile aralarında bağ kurmaları onlar için en leziz ve kolay seçeneklerden birisi. Bu sektörde kim, kime ne katarım derdinde asla olmadı bu gidişle olacak gibi de değil! Haliyle sizin sahip olduğunuz maddiyata nasıl ortak olurlar tamamen bunu ilke edinmiş durumda çoğu satıcı. İlkeli ve adaletli olanlar yok mu? Elbette ki var onların da zaten başkasının sırtından veya emeğinden nemalanmak gibi huyları olduğunu düşünmüyorum. Yani burada istem dışı paylaşılan bir isim bilmeyen, acemi sporcuları bir anda kurtların önüne atma durumuna benziyor. Oysa sporcu isimden ziyade marka ve ürünleri tanımaya başlamalı bu evreyi geçtikten sonra zaten doğruyu bir şekilde bulacak gerek yanlış yaparak gerek ilk seferde en doğru seçenekle buluşarak. Hangimiz şuan ki tecrübemize hata yapmadan geldik? Hata yapacağız hepimiz çünkü tecrübe ne yazık ki hata yaparak elde edilen bir argüman. Haliyle burası kimsenin tekelinde değil ben dahil! Baknz; Platform benim ve bugüne kadar sizlerin de büyük desteği ile ne sorunlarla boğuşa boğuşa 13 yılı geride bıraktım tabiri caiz ise tırnaklarımla kazıya kazıya bugünlere getirmeyi başardım platformu ben dahi kendimi, beni önermenizi hoş karşılamazken başkalarının reklam alanına platformun döndürülmesine göz yumuyor olmam mümkün değil. Kişisel iletişim bilgilerini paylaşmak neden yasak? Kullanıcıların birbirlerine ulaşmaları ne sorun yaratabilir? Arkadaşlar bu konuda çok mühim çünkü forum da özel mesajlaşma özelliği de aktif ve iletişim bilgileri paylaşımı yasak çünkü forum kültürü dünyada maalesef ki bitmiş durumda artık uygulamalar, web 3.0 dönemlerinin konuşulduğu zamanlardayız haliyle bu tükenmişlik içinde yıl bazında bakıldığında milyonların ziyaret alanı olan bu platformda herkes birbirine ulaşırsa sorunları telefonları, mailleri, sosyal medya mesaj alanlarında çözümlerlerse bu platformu nasıl ayakta tutarız? güncel kalmasını nasıl sağlarız? insanların ziyaret etmeleri için onlara çeşitli sebepler vermemiz lazım bunlarında başında da güncel bir yer sunulması lazım işte hedefim tam olarak bu hiç bir konu kapalı kapılar ardında çözülmesin bu platformda ilgili kategoriler altında binlerce konu başlığı olarak çözülsün böylece 13 yıldır destek alınan yer inşallah benim ömrümce 20,30,40,50 yıl daha ayakta kalıp sorun yaşayanların sorunlarına çare olmayı başarabilsin diye tüm çabam. Yani siz birinin sorununu whatsapp, telegram vb alanlarda size özel bireysel sayfalarda çözerseniz arama motorları o konuşmaları indexleyemiyor ve sorun yaşayan kişiler başsız horoz gibi bir o yana bir bu yana yana yakıla sorunlarını çözemeye uğraşıyorlar ve art niyetli kişilerin ellerine kapalı kapılar ardında sanal ortamda düşebiliyorlar bilmediklerinden sebep ne derse o kişi biat etmek zorunda kalıyorlar ama burada bir konu altında birisi art niyetli yorum yaptığında veya yanlış bilgi verdiğinde hemen dis like atıyor veya deneyimli kullanıcılar uyarıda bulunuyor '' bak sen böyle yazdın ama bu yanlış doğrusu bu! '' şeklinde. Satıcılar hakkında konu açmak neden yasak? Veya markalara yönelik şikayet bildirimi yapıldığında konular neden kaldırılıyor? Arkadaşlar şimdi biliyorsunuz ki art niyetli satıcılar olduğu gibi üzülerek söylemek isterim ki bilgisizlikten kaynaklı deneyimsiz çok fazla sporcu art niyetli olmasalar da deneyim eksikliğinden sebep panik yapıp satıcılara saldırabiliyorlar. Oysa her sorunun bir cevabı var çözülmeyecek sorun yok sadece iletişim kanalları kapatılmamalı böylece iki tarafta üzülmez zira bu durum ülkemizde biraz ötelenmiş durumda satıcılar sabırsız ve hrıslı belki de egolu sporcular deneyimsiz ve panik halindeler. Bu karışıklıklar da karalamaları peşinde getiriyor. Peptid Türkiye ilke ve doğruları niteliğinde ilerlemeyi seçen bir platform yaygara, iftira veya itiraf platformu değil çünkü bu durum da din, dil ve siyaset kadar tehlikeli bir alan. Satıcılar hakkında sorun yaşayan kullanıcılar haklarını hukuk önünde gerekli mercilere başvuruda bulunarak yapabilirler. Markalara yönelik çalıştı veya çalışmadı diyalogları eğer elinizde kür öncesi ve sonrasına dair test sonuçları yoksa tamamen iftiradan ibaret sayılmaktadır benim gözümde çünkü delil yok. ÇALIŞMADI! tamam çalışmadı da belgen var mı bunu ibraz edebiliyor musun? Eğer bu yönde öncesi ve sonrasına dair test sonuçların varsa o konuyu gönül rahatlığı ile açabilir ve ben yaşadığım sürece o konuyu hiç bir güç kaldırtamaz bana bu platformda! Ama gel gelelim bu testler yok ve sen bireysel bulgularına göre bazı ithamlarda bulunuyorsan bu doğru değil haliyle bunun yasaklanmasının sebebi de bu arkadaşlar. Dip not : Bakıldığında satıcıları kötülemeniz , markalara laf atmanız ben hukuksuz, adaletsiz her şeyden önemlisi şeref ve ar çizgisinden uzakta biri olsam en çok benim işime yarar diye düşünün tüm bunlara izin vermem lazım doğru mu? Bütün destek sağlayanlar ve ürün grupları kötü en iyi benim diyebilmek ve tüm pozitif okları üzerime çekmek adına. Ama öyle değil bakın 2021 yılında hangi konuyu açmışım. Sevgi ve saygılarımla // Keyifli Forumlar
  25. Merhaba; henüz daha yaşınız gereği '' karakteriniz, hormonlarınız, kişiliğinizin '' oturmadığı haliyle çömeldiği dönemdesiniz siz daha bu yaşlarda bin tane farklı idealiniz olması gerekirken hormonlar en son seçenek olmalı hayatınız da. Dediğim gibi daha kendi hormon yapınız oturmamış ergenliğin merkezindesiniz ve diyorsunuz ki ben peptid kullanacağım. Yaşınız gereği forumda hormonlar kategorisine konu açarak veya başka ilgili konuların altına mesaj atarak yardım talep edemezsiniz aksi halde forum kuralları gereği kullanıcı kaydınızı sınırsız süreyle engellemek zorunda kalırım bilginiz olsun. Okuyarak destek alabilirsiniz konulardan. Lütfen aşağıda paylaştığım konuyu okuyup, inceleyin. KONU KİLİT

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×