Jump to content
  • Duyurular

    • Loving

      Steroidturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Steroidturkiye.com açıldı! Hormon gruplarına dair tüm sorularınıza cevap bulmak için sisteme giriş yapıp soru başlığı oluşturmanız yeterli.
    • Loving

      Sarmsturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Liderlik Tablosu


Popüler İçerik

Showing most liked content on 06-09-2020 tüm alanlarda

  1. 5 points
    Öncelikle konuyu açmamın sebebi süreç hakkında bütün forumu bilgilendirmek olucak, Forumdan bi kaç kişi ilede bu konuyu detaylı olarak dışarıdan inceleyip deneme yanılma yöntemleri ile çözmeye calışıyoruz. Bundan 3 yıl önce haftalık 750 mg sustanon , cypionat , masteron kürüne girdim, Kürün bitmesine 3 veya 4 hafta kala aniden bi gece makina kapandı, böyle bi metafor kullandım ama sanki makina aniden kapandı. Kürün bitmesini bekledim bi sonuç değişmedi. Kür sonrası sustanonun vucuttan yarılanma ömrünün geçmesinden sonra 16.gün pct'ye başlandı. 15 gün boyunca gün aşırı 200 mcg hcg kullanıldı, 20 klomen 40 nolvadex alındı. Klomen 30 gün boyunca alındı nolva ise 40. En ufak bi çözüm olmadı sorunlarım devam ediyordu. Neyse doğal olarak toparlanma sürecine girelim beklemede kalalım dedik aradan 4 5 ay geçti hala sıkıntılı durumda, O noktada yaşamaya başladığım semptomlar yan etkiler şunlardı testis çekilmesi atrofi yaşıyordum, Bunun üzerine gelen tahlilerde lh ile fsh 2 bandında geliyordu testo ise 2 - 8 arası 4 geliyordu. Bunları yaşıma varsayarak düşük varsaydım. Tekrar hcg + klomen döngüsü uyguladım kendimce bu sefer forumda metinav abinin konularından ve bi kaç kişiyle konuştuğum gibi uygulayıp tek seferde 1500 ui vurdum prengly'i günlük 50 klomen almaya başladım. Atrofide anlık olarak düzelmeler oldu, 2 tane 5000 ui bitirdim, testisler salınık halini boyutunu geri aldı ama bu süreçde bunları kestikten sonra aradan 2 ay geçti tekrar atrofiler oluşmaya başladı ufaktan, hcg ile bu iş olmayacak diyip bi endokrine gittim, Adamın başını ağırttım hatta doktor bana sen normal bi hastaya bilgisin hayırdır niye bu kadar araştırdın ayağı bile cekti , o testonun normal seviyelerde olduğunu söyleyip yinede çok sorun yaratıyorsa bi trt deneyelim dedi. En uzun esterli olan nebido'dan yazdı 250'lik ti sanırım , vurduk 1 ay geçti hiç birşey değişmedi. Tahlillerde oynamalar oluyor. Klomen prengly aldığımda lh 8'i gördü ama yinede sorunları yaşamaya devam ediyordum. Bu döneme kadar işler yolunda gitmeyince psikoloji zaten harap olmuş duruma girdi + yabancı forumlar hemde tr forumlarında çözüm için araştırmalar yapıyordum. en kıl olduğum nokta ise 4 yıl okuduğum psikoloji bölümüne üstüne 20 seminer psikanaliz almış biriyim " doktorların ve insanların psikolojik bu demesiydi" hayır yaşadığınız hiç birşey psikolojik değil onu kafanızdan bi çıkarın oturduğunuz yerde doğal olarak 1 2 yılda'da düzelmeyeceksiniz öyle bi ütopya yok. Bu süreçde benzeri sorunu yaşayan baya bi kişiyle irtibata geçtim bunlardan 1 tanesi çok yakın arkadaşım oldu selam söylüyorum onada okuyor buraları. O dönem yaşadığımız semptomlarda erekte ve libido'dan ziyade bi kaç şey daha eklendi vucudum alerjen oldu urtiker atağı geçirdim ve sakalkıran oldum, eyvallah bunlar stressden olabilecek şeyler bağışıklık ile alakalı. Ama aradan 3 4 ay daha geçmeye başladı otoimmun hastalıkların bi coğunu yaşamaya başladım o noktada birşeylerden şüphelenmeme rağmen hala hormonlar üzerine oynuyodum 1.5 yıl bekledim hiç birşey olmadı bu süreçde ise prengly hcg ara ara kullandım. Bu noktadan sonra dedim bu iş olacak gibi değil testosteronun esterlerini denemeye başladım ilk priponat aldım 2 günde bir tahlillerde 1800 üstü geliyodu rakamlar hem total hem serbest testo uçuk, yinede sorunlar devam ediyordu. Kendimi deneme yanılma tahtasına çevirdim o sürede peşine sustanon ile bu sorunu yaşadım diyip haftada 250 mg sustanon almaya başladım tahlilde rakamlar yine mükemmel o sırada testoları geçtim e2,prolaktin bunlarla bile sürekli oynuyorum düşürüp yükseltiyorum yok birşey değişmiyor. Ve bunu sadece deneyen ben değilim bahsettiğim arkadaşım olan kişide aynı şeyleri yapıyor. Aradan yarım yıl daha geçti benim sorunlarıma bu sefer gün içinde aşırı derecede yorgunluk , brain fog "sisli, puslu" beyin diye geçer ingilizcede. Etrafı anlamlandırama buğulu görme gibi yan etkilerde geldi. Ama öyle bi yorgunluk ki hiç birşey yapmama isteği. Ben eskiden arkadaşımla cafeye kahve içmeye giderken mutlu olurdum , şimdi kalkıp dünyanın en güzel yerine tatile götürseniz yüzüm gülmez bu psikolojik bi durum değil. Yaşadığım yan etkileri araştırdığım noktada kendimi steroid forumlarından çok prostat forumlarında bulmaya başladım, Etkilere bu sefer makatta yanma , idrarin tazikli çıkmaması , bağırsak kısmında huzursuzluk gibi şeyler eklendi. Aynı sorunlar irtibatta olduğum kişilerde yaşamaya başladılar ilk ben yaşadığım için onlarda yoktu sonradan onlarada gelmeye başladı aynı şey. En önden ben gidiyodum. Bildiğiniz otoimmun hastalıklar başlamaya başladı. Testosteronun bütün türevlerini , hcg, klomen aklınıza gelebilecek bütün pct kombinasyonlarını hem kısa hem uzun vadeli uyguladık hiç birşey olmuyor, Hatta @metinav abinin konularından gördüğümüz kadarı ile triptorelin'i bile denedik. Olan şey şu atrofiyi kullandığın süreçde toparlıyor bıraktıktan 1 ay sonra tekrar başlıyor. Sanki vucut şuan bulunduğu bozuk hali normal hali olarak algılamışta sonradan düzeltmek için bu haline çekiyormuş gibi. Sorunlar şöyle yaşanıyor, 1 hafta çok iyi oluyoruz , 1 hafta bok gibi. 1 gün çok iyi bir çok kötü. Sürekli dalgalanmalar halinde, Ben bunun üzerine prostatit muyanenesi olmaya gittim lokosit sayım yüksek çıktı, Forumda erekte ile yaşanılan yan etkilerin % 90'nı prostatit hastaları yaşıyor forumlarına girip bakabilirsiniz. Artık bu noktada işi hormonlardan çıkarmaya başladım düşürüp yükseltmediğim yemin ederim tek hormon kalmadı dht ile bile oynadım. Yaşadığım sorunlara bağırsak ve idrar sorunlarıda eklenince bu sefer gerçekten bağırsakdan şüphelenmeye başladım, Makatta rahatsızlık hissiyatı , idrarin eskisi gibi şırıl şırıl akmaması , testisin gün içinde çekilmesi ki büyük tuvalet geldiğinde testisler kesin çekiliyor direk sağ testisim kasığa kadar çıkıyor. Bu sorunları bahsettiğim arkadaş'da yaşamaya başlayınca doktora görününce kolonoskopi yapılmış patoloji sonuçları gelince ülseratif kolit hastalığı pozitif çıktı, Ben ise biraz parasal yönden sıkıntılar çektiğim için yaptıramadım en kısa zamanda bende yaptıracağım çok büyük bi yüzde pozitif gelicek bende'de başka konuştuğum kişilerinde bağırsakla alakalı problemleri çıktı. Bunun üzerine yabancı bi kaç endokrin konularına + youtubeden videolar izledim, Türkiye'de bunu yaşayanlardan biride türket fırat bi videosunda bundan bahsediyordu kullandığı bi marka yüzünden bağışıklığı cortlayınca hergün kapı kapı doktor gezmiş. Konuyu şuraya getiriyorum son 5 6 yıldır piyasada olan ilaçlarda ya bi bok var bu her ney bilmiyorum ama hormonlardan ziyade bağışıklığın anasını ağlatıcak şeyler var o ürünlerin içinde. Kullandığım süreç ve sonrasında bağışıklık sistemim bende ve diğer arkadaşlarda olduğu gibi kendi antikorlarına saldırmaya başladı bu noktada çok ciddi sorunlar oldu bütün hastalıklara kapı açmaya başladı bağışıklık sistemi. Öncelikle benzeri sorunlar yaşayn arkadaş varsa çok acil immünoloji'ye koşup endoskopi , kolonoskopi yaptırsın. Bu konuyla ilgili bi çok platformda araştırma yaptım anabolik steroidlerin bağışıklık sistemi ile yakından ilişkisi hem var hemde bağırsakla var benim bilgi ve deneme yanılma ile geldiğim nokta budur daha ötesine gidemedim o yüzden konuyu okuyan arkadaşlar'dan da süreçlerini yaşadığı semptomları , benzerlikleri denediği şeyleri öğrenebilirsek en azından bu konu üzerinden bu süreci beraber yönetelim. İngilizce seviyem çok aşırı iyi olmadığı için zorlanabiliyorum ama bağırsaklar ile ereksiyon libido + steroidlerin ilişkisini olarak olarak araştıyorum ben bu işin hormonlarla alakalı olmadığını düşünüyorum, Eğer tipik bi hipogonadizm hastası olmadıysak primer veya diğer türevi 3 yıl gibi bi süreçde en azından %90'nımızı bulmamız lazımdı kendi düşünceme göre hatta konuştuğum bi doktor eğer evrime inanıyorsan doğal olarak ilaçları istediğin kadar kullan bıraktıktan sonra eski halini almaya oynayacaktır demişti çok yaşlı bi birey değilsen diye ama gram gelişme yok. Yaşadığım süreci bağırsaklarla ilişkilendirmemin net sebeblerinden birisi ise makat bölgemi iyi hissetmediğim zaman , idrarim tazikli gelmediği zaman testislerde çekilme oluyor ve testislerin çekildiği gün erekte ve libido durumum berbat oluyor. İyi olduğum günde 3 5 salladığım günlerde ise bu sorunları yaşamadığım günler oluyor. Artık o kadar tecrübelendim ki testislerim en ufak çekilmeye yakın bi durum gösteriyosa makat bölgemde rahatsızlık hissediyorsam o günden sonraki 5 gün berbat bi durumda olabileceğimi anlayanbiliyor ve ilişkiden kaçınıyorum. Bu noktaya kadar benim size aktarabileceğim süreçde yaptıklarım tamamen bunlar prostatit hastalarının en büyük sorunlarından birisi ereksiyon ve libido bu arada. Forumda son 2 yıldır bir sürü konu gördüm düşük dediğimiz total testosteron seviyeleri ülkenin % 80'inde var sadece 5 6 tane kendi yaşlarımda arkadaşlarımı götürdüm heriflerin testosteron seviyesi benimkinden kötü çıktı ama makina gibiler. Demem o ki sorunu sadece hormonlarda aramayın konu açanların hiç biri hormonlarla bi sonuca ulaşamamış zaten bağırsaklar ve bağışıklık sisteminede bi bakının derim + prostatit. Kısacası immun hastalıklar. Candina mantarı ile alakalı bir sürü şey araştırdım sadece diyetini yapıp denemedim ama bildiğim iyi birşey var düzgün vegan bi diyeti uyguladığım 2 hafta oldu o 2 hafta eski halim gibi olmasada iyi bi ruh halim ve erektem vardı. İşin içinden çıkamadığım tek nokta sorunu sağlayan şeyin hala ne olduğu ve hala araştırıp deniyorum. Hiç birşey yapmayın bekleyin diyenler "bence" yanılıyolar bekleyince birşey düzelmiyor hiç birşey yapmadan'da bekledim olmuyor eğer ortada bozulan birşey varsa onun düzeltilmesi lazım yerine koyulmassa + 20 yıl erectil sorunu yaşayan insanlar forumlarda, Sadece testo türevleri bunu yapmaz'da demeyin yapıyor abicim eline deca değmemiş haftalık 300 mg testo ile dağılan bir sürü insan var.
  2. 3 points
    Ben bi sahte ilaç mağduru oldum, önceden cengaver adamdık kışın t shirt gezerdim bişey olmazdı. İlaçta ne olduysa oldu kürde bi bozuldum şu an ne hal ne yaşama isteği var, bağışıklık sistemim mahvoldu, otoimun hastalığım var. Bir küre girdim hayatım kaydı. Bu ilaçlara ne alıp kattılarsa 2016-2018 aralığında özellikle bir dünya insan bir sürü sorun yaşadı ve yaşamakta. Bu yerli çakma ilaçları yapanlar kimse makinayı alıp bunları hayvan avlar gibi avlamak lazım. Abi hiç mi vicdan yok bu lanet ülkede bu kadar mı para bürüdü gözünüzü. Varsa benim gibi düşünen bulup basalım indirelim bir iki tanesini bu sahteci tayfanın, ben varım her zaman. Cidden.
  3. 2 points
    Hocam bende senle aynı durumdaydım 2-3 haftada testo deca kullanımı sonrası 1 yıl sıkıntı çekmiştim düzelmemişti testlerde kortizol vs hep yüksekti sonra ref aralığına girdi düzelen birşey yok herşey tam takırdı düzenli test yapardım felan nafile . Aradan zaman geçtikçe düzelmeye başlamıştı ve şuan ben kürdeyim eskisi gibi %100 olmasamda öyle büyütülecekte bir sıkıntı yaşamıyorum diyebilirim %90 nımda felanımdır veya psikoloji olarak kendimi hep eksik hissediyorda olabilirim anlıyosundur az çok demek istediğimi.mesela libido olsun o yorgunluk bezmişlik hissi,ereksiyon sorunu vs vs seni çok iyi anlıyorum çunku aynılarını yaşadım. Şuan uzun süreli kullanmamdanmıdır veya başka birşey mi bilmiyorum ama kürden önce spora max haftada 3 giderdim oda silah zoruyla gibi şimdi libidom iyi diyebilirim birde nerdeyse 1.5 aydırda spora hiç fire vermeden gittim yani demek istediğim enerji maşşallah yani boğa gibiyim şuan. Hayata tekrar bağlandım diyebilirim ama şunuda söyliyeyim ben trt felan yapmıyorum bildiğin sağlam dozajlı sağlam kür giriyorum büyük ihtimal uzun süreler kullanacağim Ama sen Herşeyi denediysen son umut olarakta aklındada testo kullnmak varsa trt dozunda veya 1 tık üstü bir dozda uzun süreli testo kullanımının en azından yaşam kaliteni enerjini ve libidonu arttiracağını düşünüyorum bence senin sorunun bağırsak vs değil hastalıkta değil kürle ilgili vucudumuzda birşeyler yer mi değiştir desem nedesem onuda bilemiyorum.Baya takmışsın sen bu duruma.Her şeyi denedim diyorsan dediğim gibi trt dozu uzun süreli testo dene 3-4 ay da olabilir, senin ereksiyon konusundaki sorununu yavaş yavaş çözecektir gibime geliyor en azından dağa kotu olmazsın.
  4. 2 points
    Evet mesele o zaten...Trt dozu bir iki ampül şeklinde değil...Sallıyorum total testonun 8 değerinde olması için haftalık 155 mg testo gerekliyse, fazlasını almak steroid kürleri gibi ek yükler getirir.3-4 hafta gibi kullanmak ve belirtileri hissetmek gerekli.Eğer östrojenin yüksekse onu da yine kontrol etmek gerekiyor bu trt sürecinde, çünkü fazlalığı da eksikliği de sorun yaratıyor.Bu sadece vucudun testo ihtiyacı için gerekliyse alınmalı.Onun dışında hcg testis faaliyetlerini sürdürmek için haftalık 500-750 iü gibi eklenmeli.Yoksa testisler küçülür veya kasığa çekilir... Hcg hipofizle etkileşimde değil.Hipofiz olmadan testislerin çalışmasını sağlayan bir sentetik hormon.Hcg sadece testislerini geliştirir çalışmasını devam ettirir sperm oluşumunu destekler vb.Hipofizi doğuştan lh-fsh üretmeyen insanlar ömür boyu hcg kullanmak zorundalar.Hipofiz daha ön aşama için önemli.Çok fazla yüksek dozlar testisdeki hücrelerin ölümüne veya duyarsızlığına neden olabilir.Hcg yi bıraktıktan sonra hipofizin ürettiği doğal hormonların yetmez ve böylece testisler yine küçülür.Azar azar ve uzun süreler kullanılıyor trt içinde...Yerine koyma tedavisi doğal üretim olmadığında, hazır testo ve hcg ile sürdürülme işlemi kısaca, bu yapılanlar. Kortizol vucudun savunma sistemini baskılayan ve uzun vadede bağışıklık hastalıkları meydana gelmesine sebep olan kronik stresle beraber yol alan bir hormon.Vucudu kaç yada savaş moduna sokan adrenalinle birlikte olağanüstü duruma sokuyorlar.Vucuttaki tüm kanı, şekeri kaslara yönlendiriyorlar.Libidoyu düşünmeyi sindirimi duruduruyorlar.İş stresi kronikleştiğinde libido ve ereksiyon sorunları kaçınılmaz oluyor.Ben yıllarca bunu yaşadım bizzat.Anabolikler kortizolü baskılıyor.Bir şey sürekli baskılandıkça onun reseptör sayıları artar ve baskılayan unsur ortadan kalktığı anda gerilmiş yay gibi tüm gücüyle ele geçirir ortalığı...Pct de yaşadığımız küçülme bu işte... Testo kortizol dopamin vb. çoğu gün içinde dalgalanırlar.Eğer gece uykuya yakın ve nispeten rahatlama sakinleşme modundayken ereksiyon libido daha iyi oluyorsa, gün içersinde baskılayıcı unsurlar (stres-kortizol) daha fazladır diye düşünmek lazım.Sabah saatlerinde vucudu uyandıran ve kan şekerini arttıran kortizol yüksek seviyelerde salgılanır... Prostatit erkeklerde olması çok da zor olmayan bir hastalık.Anal yoldan ilişkiler veya partnerin hastalık sahibi olması gibi durumlarda, mikrop idrar yollarına oradan prostata kolayca girebilir.Daha ötesine böbreklere kadar geçmesi sözkonusu...Sinir hasarı ve nöröpatik iltihaplanmalar ciddi sorunlara yol açarlar.İşin ehli ve yetişmiş bir doktora tüm tetkikleri yaptırmak lazım.Gerekiyorsa farklı doktorlardan da görüş almak iyi olur.Temel bir iki testi yaptırıyor çoğu acemi ve işinden bıkmış doktor, sonra bişeyin yok psikolojik deyip yolluyorlar.Halbuki daha detaylı analizler yapılması gerekli durumlar var... Prostat basit bir kapıcı değil, ejekülasyon sıvı üretiminden dht üretimine kadar çok fazla libido üzerine görevi olan bir bez.Argo olacak belki ama prostat masajı zevki diye bir şeyden bahsediyorlar...Boş bir bez değil ciddi etkileri var...
  5. 2 points
    @Cenkayekin34 geçmiş olsun, gerçekten zorlu bir süreç geçirmişsin.Bir çok arkadaş da benzer durumlar içinde veya yaşamaya aday... Sebepler çok çeşitli olabilir, ama ilk etapta kullanılan steroidlerin steril olmaması ve kullanım şekli planlaması gibi konular var...Vucuda o sıvılarla ne tür kimyasallar ve mikrobik unsurlar aldığımız belirsiz.Zamanla birikerek ve uzun yüksek doz kürlerle bu hastalık aşamasına gelmemize sebep olabiliyor.Önemli olan teşhisi doğru yapmak ve ona göre bir tedavi yolu izlemek. Libido cinsel istek hormonlarla oluyor.Kişide libido yoksa bunun altındaki neden hormonel yetersizlik yada baskılanma... Ereksiyon sorununda ise durum, hormonel uyarının ardından oluşan fizyolojik süreçlerin yaşanmaması, kesintiye uğraması... Onun dışında seninde bahsettiğin gibi bazı hastalıklar ortaya çıkmış ve bu iki süreci engelliyor olma olasılığı var.Prostat büyümesi, prostatit, idrar yolları enfeksiyonu, aktif mesane hastalığı, candida ve papilloma vb. gibi hastalıklar gelişebilir. Bağışıklığı baskılayan asıl steroid hormonlar kortizol türevi olanlardır.Ve ucuz bol bulunmalarından ağrıları azaltmalarından bu steroidlerin içerisine belli bir oranda karıştırılmaları ve hızlı su tutumu ve iyilik hissi vermeleri sözkonusu...Anabolik steroidler de bağışıklığı baskılıyorlar ve uzun süreler kullanılırsa vucudumuz her tür hastalığa açık hale gelir.Direkt hastalık yapmazlar, fakat zemin hazırlarlar... Candida mantarının kanser dahil bir çok hastalığın oluşma nedeni olarak görüldüğü bilenen bir şey.Bağışıklık sisteminin bununla mücadelesi için yaşam ve beslenme sistemimizi değiştirmemiz lazım.Bu konuda, vitamin "d" aktif formu bağışıklığı destekleyici en güçlü ajanlardan.Yine ekmek mayasından elde edilen beta glukan da etkilidir.Bağırsak florası seratonin dahil bir çok hormonun üretildiği ortamdır.Ayrıca candidayı sınırlayan ve kontrol eden diğer bakteri suşları olduğu için floranın iyi düzeyde olması önemli. Sana önerim trt tedavisi uygularsan sadece testo enantat yada ciyopinat kullanman yönünde. Vucudun hiç bir şey almadan normal seviyede hormon üretiyorsa, dopamin ve seratonin seviyende yeterliyse, sorunu hastalıklarda aramalısın. Hipo olmak da mümkün, yeterli testo ve aromatizasyon olmadan, beyinde istenen dopamin nor adrenalin seratonin vb. çalışmıyor...Reseptörlere bağlanmıyor veya yeterince reseptör yoğunluğu olmuyor.Bu seksüel doygunluk ve heyecansızlık durumu için dopamin diyeti yapan insanlar var.Hiç bir şeyden zevk tat almayan insanların felsefeleri bile oluşmuş yöntemle ilgili Olayın çok yönlü olduğunu bilmek lazım.Hastalık boyutuna geldiyse önce onun tedavi edilmesi lazım... Herkes deneyimlerini aktarır ve detayları düşünürsek belki ortaya yeni fikirler görüşler çıkabilir...
  6. 1 point
    Bakalım hayırlısı olsun başkalarının da fikirlerini alalım inşallah birileri görür yanıtlar
  7. 1 point
    Karbonhidratı her hafta 10 gram 10 gram keseceğim 10 hafta boyunca günlük 80-100 grama kadar her hafta düşüreceğim sadece kalorisi fazla olduğu için yağ miğdemde daha uzun süre kalacak 2 kaşık yağ için 300-400 kalori almak pekde bir şey fark etmez diye kullanmak istemedim hiç
  8. 1 point
    Geçmiş olsun Vicdan ne gezer dertleri sadece para pul kazanmak...Bağışıklık çok önemli, vucudun her türlü patojenle ve toxic kimyasalla savaşması için iyi olmalı.Herkes d vitamini kullanın diyor bozuk plak gibi.Ama araştırınca d vitamini almanın, süreci geliştirmediğini gösteriyor çoğu insan için.Kendimde yıllardır kullanıyorum ara ara ve denize gittiğim ve güneşlendiğimle yaşadığım hissin etkinin yanından bile geçmedim hiç.Çevremde bir kanser durumu olduğu için araştırıp aldığım d vitamininin aktif formunu kullanmaya başladım ve tuhaf bir iyilik hali yaşatıyor.Bir ay kullanıp ara vericem, özellikle bağışıklık sorunlarından gelişen kanserler ve kas iskelet zayıflığı için kullanılabileceğini düşünüyor uzmanlar...
  9. 1 point
    10 milyarlık kullandım 2 ay kadar birşeyler hissedemedim. Eğer düşünülen gibi bağışıklığın pert olduğu bi düzen varsa o florayı toparlamak yada diğer düşündügüm gibi candida mantarı türevi birşey varsa 1 2 yıl düzenli öldürücü diyet ile devam edip en son probiyotikler ile sağlam bakterileri yerine koymak lazım.
  10. 1 point
    Bu bitki extresi genelde metformin gibi calisiyor, daha cok düzenleme dengeleme yapiyor.Faydasi olabilir de olmayabilir de...Bende senin gibi düşünüyorum.
  11. 1 point
    Puhahahahah. Yazık diyorum başka hiçbirşey demiyorum , kendi gerçekleri ile yetinen yalana gerek duymaz derler. Gerçeklerinin içini doldurman ve onlarla tatmin olman dileği ile @zafer44.. bu hesabı da sil sıfırdan tekrar gel hahaahhaha
  12. 1 point
    Hımm, bu bacaklar senin demek peki aşşağıdakiler kimin?

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×