anabolikadam

Doktora göre yönlendireceğimiz kendimizi artık. O ne derse onu yapacağım, bilgili bir doktora gidiyorum Allahtan. Ultrasondan sonra buraya güncelleme yapacağım tekrardan... Ayrıca roll-on bazen sıkıntılı olabiliyor o yüzden çok kullanmamaya çalışıyorum.

Arkadaşlar kısa tutacağım konuyu. Küre girmedim, kürde değilim ve dışarıdan anabolik bir ilaç takviyesi kullanmıyorum. Sadece yaptığım tek şey yüksek kalorili beslenmek. 6 ay bir süre boyunca: 2500-4000 kalori arasında beslendim. Yeşillik maalesef adam akıllı tüketemedim. Anabolik, tiroit hormonlarını bozacak/yükseltecek herhangi bir takviye kullanmadım. Önceki konumu bilenler bilir, TSH değerim yüzünden kan tahlili vermiştim ancak kan tahlili verip sonuçlarıma baktıktan sonra bir hüzün ile karşılaştım. Normal anabolik kullanan bir insanın dahi' böyle bir değere gelmesi zor iken benim böyle bir değere karşı cirit atmam kafamı bozdu. (31.10.2023) ESKI. (9.03.2024) GUNCEL. Neler yapmalıyım? Ek olarak aile hekimime gidip danışacağım oradan nereye yönlendirirse tekrardan gideceğim. İlk defa bu halice yükseldi karaciğer değerlerim. Başka hiçbir zaman hatırlamıyorum. Neler kullanabilirim? Öncü olabilirseniz çok güzel olur. @metinav

Hayatımda hiçbir zaman alkol almadım hocam. Ancak yağlanma olabilir diye düşündü doktorumda.

Hayır öyle çok olmadım. Aksine bu aralar ereksiyonda kayıp var.

Herkese merhaba arkadaşlar. Genel olarak bu aralar kendime bakmak ve ilerideki planlamalarım için kan değerlerime baktırıyorum. Uzun bir süredir anabolik kullanmadım ve ekstra olarak önceki anabolik kullanımında PCT (post-cycle-therapy) yaparak doğal testlerimin referans aralıklarına getirdim. Şu anda ise kısa bir prolaktin yüksekliği yaşıyorum. Çok fazla önemli değil ama bu aralar penetrasyon için gerekli olarak erekte evresini çok geç sağlıyorum. Ardından bu erekte seviyesini çok az yönetebiliyorum. Doktorum sanırsam "serbest" olan testosterone koymamış testler içerisine. Ona göre yorum yapamayacağım maalesef. Bu değerlere göre yorum yapabilecek, bu durumu yaşamış/yaşayan arkadaşlarımla bu konuyu tartışıp yorumlarsak çok güzel olur.

Güncelleme: Dahiliye doktoruma gittiğim taktirde "yağlanma" olabileceğinden şüphelendi değerlerime göre. O yüzden ultrasona yönlendirdi. Bunun haricinde asetilsistein ve deve dikeni kullanımına devam edeceğim. Ona göre de tekrar sağlık ocağında test yaptırıp dahiliye doktorum için hazır hale getireceğim sonuçları. Durumları tekrardan güncelleyeceğim ileri tarihlerde.

Güncelleme: 20 Mart tarihinde tekrardan aynı doktoruma randevuya gittim. Kan sonuçlarımı konuştuğumuzda "tiroitlerin az çalışmaya meyilli" yorumunu aldım. Endikasyon hakkında konuştuk ve TSH değerim 10> olmadığı için levotiroksin (T4) ilacına başlamadık. Antikor üretimi de olmadığı için direkt ultrasona yönlendirdi. Ultrasona gittiğim zaman ise 4 Nisan tarihine sabah saat erken saatlerinde randevu verdiler. Devlette böyle sanırsam, sıra alıyoruz bunun için de arkadaş Ultrason çekildikten bir gün sonra ise MHRS üzerinden 5 Nisan tarihinde yine aynı doktorumdan randevuyu aldım. Her şey tam tamıyla 5 Nisan günü açıklığa kavuşacak gibi görünüyor. Beklemedeyiz.

Merhaba arkadaşlar, bu dönemdeki yaz için definasyona gireceğim ancak önceki definasyonlarıma kıyasla anaboliklerden uzak durarak (psikolojik sıkıntılarım nedeniyle) sadece uyarıcılar ve diğer türevleriyle devam etmek istiyorum. Önümüzdeki ay ramazan ayı biliyorsunuz. Uyarıcıyı o zamanda kullanmak istersem sahurun son dakikaları anca içerek uyurum buda sıkıntı olur boşa içmiş olurum. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var. @rastlantisal @Rdm Aklımdakilerden bir kaçı Tiromel Clen Glifor Gibi ilaçlarla ilerlemek. Bu konuda bilgisi olanlar cevaplarsa çok sevinirim. Nasıl bir yol izlemeliyim?

Levotiroksin alıp (T4) ilk birinci hafta yarım tablet (1/2) ile başlayabilirsin. İkinci, üçüncü daha sonrasında ne kadar kullanmak istiyorsan (bence 6 hafta ideal) ona göre haftalarını ayarlayabilirsin. Tam anlamıyla bir kür edasıyla olmadığı için maksimum 1 tablet günlük alım sana yeterli gelecektir. Aynı zamanda sadece antikor (anti-TPO) yetmeyebiliyor. Ultrason ile filmi çekilip iç hastalıkları (dahiliye) doktorun bir tanı koyduysa ona göre yönel. Endikasyona göre 10> olan TSH seviyesine bağlı olarak günlük levotiroksin başlanmakta. Aynı zamanda az çalışan tiroit gibi durumlarda da günlük olarak T4 başlanılabiliyor. Tabii ki ultrason ile bakılıp tıbbi bir (klinik olarak) tanı koyulduğu zaman. Benim sana olan tavsiyem illa kullanacaksan doktorun dışı, 0.5/1/1.5 ile devam edip kan tahlilleriyle kontrol altında tutarak ilerlemen olur. 12 haftalık bir kullanım düşünüyorsan doz arttırma dönemini iki haftada bir yap. Ardından altıncı haftanın bitişinde doz düşümüne başla. Tekrardan iki hafta aralıklarla düşüş gerçekleştir. Ekstra selenyum + iyot gibi takviyeler kullanma. Eğer doktorun TSH düşüklüğüne bağlı olarak iyot kullanımını kısıtladıysa o şekilde devam et ve özen göster.

Testosterone ve büyüme hormonu var iken ekstra uyarıcı (stimülan) almaya inan ki hiç gerek yok. Enerjin yerinde olacaktır, kapasiten yine eskisi gibi olmasa da yine o anabolik ve hormonlar seni ileriye taşımaya gayret edecektir. Boşu boşuna bir de uyarıcı alıp bu kısa 2 haftalık süreçte şey yapmana gerek yok. Adam akıllı alsan dahil 2 haftalık bir süreçte adam akıllı çalışmazlar bile...

Karbonhidrat en önemli makrolardan birisi. Hem enerji, hem glikojen depoları, hem de ekstra olarak kaslarında tutulan karbonhidrat gramına göre düşen su miktarı düşeceği için su kaybedeceksin. Tam olarak anlayamadım diyetine anabolik ekleyecek misin? Bunu belirttiysen tam olarak anlamadım. Ancak anabolik veya bahsetmiş olduğun gibi büyüme hormonu (growth) kullanacaksan iki haftalık bir süreçten katabolik bir kayıp (kas kaybı) beklenilemez. Normal olarak da testosterone veyahut büyüme hormonu gibi öncü anabolikler/hormonlar kullanmadan da bu iki haftalık süreçte almış olduğun protein bir misli koruyacaktır. Az bir protein değil yine de tükettiğin miktar. Ancak ani bir ölçü kaybı yaşayabilirsin. O da su atımından kaynaklı, böylece manipülasyona kapılıp psikolojik olarak "kas kaybediyorum sanırsam" diyerek kendine sopa da çekebilirsin 0 karbonhidratı çok önermem aslında ancak iki haftalık bir süreç için neden olmasın ki? Aynı zamanda beyin fonksiyonların ve genel kalp gibi organların için yağ makrosu da önemli. O makronu asla 0'a çekmeni önermiyorum. Tuzu kesme, zaten hali hazırda karbonhidrat almayacaksın. Bir misli sodyum ile tüketim sağla. Kas krampları yaşaman çok olası, magnezyum (sitrat formu) kullanmaya özen göster.

İlk olarak şunu söyleyelim; bu kadar fazla miktarda (+40mcg) direkt olarak T3 hormonu almak başlı başına bir hata diyebilirim. Vücudun için alacağın kalori ne olursa olsun elbette bu kadar fazla miligramlarda aldığın zaman yakacaktır. Ancak bu ilaç nasıl anlatsam kardeşim... Ölüme merhaba demek gibi bir şey. Birde haftada değil bazen 3 günde 1 doz arttırıyorsun. Kabaca yaptığın sistem (piramit sistemi) doğru. Ancak o kadar yüksek dozda aldığın T3'ü hemen hemen 8-10 günde yavaş yavaş dozları düşürerek toparlayabileceğin bir hormon değil. O kadar doz aldıktan sonra o kadar az bir süre ve hızlıca düşen miligramlar seni kurtaramayabilir. Kurtaramayabilir dediğim olay ise enerjin. Bir anda kendini bitkin hissedebilir, bir tık daha bu süreci uzatmana vesile olabilir. Clenbuterol ise sinir sistemini uyaran bir ilaç. Kramp olayını çok fazla yaşarsın, tiromel ile güzel etki alınabilir. Ancak bu kadar süre, bu kadar yüksek dozlarda ve bu kadar az bir süre ile indirgeyerek yapacağın tek şey zarar olur. 4 günde 1 yükselttiğin dozları haftadan haftaya 7 günde bir sadece 1 tablet yükseltilebilir. Aynı şekilde 6. haftada dozları düşürmeye başlayarak yapabilirsin. Bu günler temsili, ancak bu 1 aylık zamanda bu ilaçlar tam anlamıyla yüksek dozlar. Aynı zamanda (160mcg) gibi dozlara çıkmana hiç gerek yok dostum. Hele ki 1 aylık süreçte... Winstrol ilacına gelecek olursak. Direkt tablet olarak aldığın winstrol çok güçlü bir DHT türevi. Dışarıdan testosterone almadığın taktirde doğal üretimini de baskılayarak maalesef testosterone döngünü yavaş yavaş sekteye uğratacak. Tiromel kullandığın için bu enerji düşüklüğünü hissetmeyebilirsin, ancak bu ilaçları bıraktığın zaman geriye dönüp baktığında "ben, ne yaptım?" diyebileceğin bir serüven ile karşı karşıya olabilirsin. Önerim eğer 1 aylık bir sürece girecek olursan sadece clenbuterol + tiromel ile devam etmen. Doz arttırma süreçlerini kısa değil, uzun tutman, kardiyoları aksatmayıp, bir tık (tiromel aldığın için) düşük kalori ile devam etmen olacaktır.

Aman yarabbi... Töbe estafurullah. Bu değerler neden böyle diye değil, bu değerler niçin böyle oldu diye sormalıyız. Arkadaşın bir şey kullandı mı? Ailesinde, geçmişte yaşanılan kronik bir (karaciğer yetmezliği gibi) sıkıntısı veyahut rahatsızlığı var mı? Anabolik veya oral tablet kullanıyor mu diye diye, onlarca soruya kadar gider bu. Acilen dahiliyeye gitmesi lazım, bizim burda "şunu tüket, eczaneden şunu al, enginar, deve dikeni, o, bu, şu" diyerek asla yönlendiremeyiz sırf bu anormal değerlere husus. Böyle olası bir değerin antrenman yapıldıktan sonra kan tahlili verilse bile bu denli yüksek çıkacağını düşünmüyorum. Aynı zaman da arkadaşlar lütfen, hiçbir zaman "antrenmandan dolayı böyle çıkmış olabilir" diyerek kanaat vermemeliyiz. İnsan ister istemez "evet ya, bu yüzden olmuştur yüksek ihtimalle" kaygısına kapılıyoruz ve densiz ucu bucağı olmayan, prospektüsünde etken maddesine bile bakmadan saçma sapan şeyler tüketiyoruz. Yapılması gerekeni ben sana şu şekilde kısa özette geçeyim güzel kardeşim; hemen iç hastalıklar (dahiliye) polikliniğinden randevu almalısın, protein ağırlıklı besleniyorsa bir tık düşürmeli, ne ilaç alıyorsa onu derhal bırakmalısın. Eğer karın bölgesinde karaciğer bölümüne yakın bir tarafta acı, ağrı, huysuz bir kramp var ise direkt acil bölümüne git. Ek takviye alma, mümkünse adam akıllı yemek ye ancak spor namına -eğer spor yapıyorsa bahsettiğin arkadaş- bir şey yapma.

200/400/600mg olarak belirttiğim yükleme ve dozajlamalar sadece kafein için geçerlidir. Aksine o kadar fazla kan sulandırıcı alma...

Broksin 5ml içeresinde 6,66mg efedrin bulunuyor etken madde olarak. Efedrinin sinerjisi ve insan vücuduyla -farmakolojisi- etkileşime geçtiği zaman aslında o alınan doz çok az kaldığı için vücut tarafından hemen indirgenebiliyor. Bu yüzden etkisinin uzun sürmesi, daha etkili olması için ek olarak aspirin (asetilsalisilik asit) ve kafein alınıyor. Aspirin dediğin gibi aç karnına mide içerisinde kanamaya neden olabilir. Ancak bunun bir çözümü var. Tabii ki bu çözüm kısmi bir çözüm. Aspirin -düz aspirin- direkt midede çözülüyor. Firma bunun için enterik kaplı haliyle bağırsakta çözülen versiyonunu üretmişti. İlaç ismi olarak "coraspin" adıyla piyasada var şu an. Ben şahsi olarak 200mg enterik kaplı olan "coraspin" ilacını kullanmaktayım. Ayrı zamanda neden bunları kullanıyoruz diye soracak olursan; efedrini desteklemek için kafein, efedrinin etkisinin vücutta indirgenmemesi ve daha hızlı etki etmesi için kan sulandırıcı olan aspirin alınıyor. Kendince 200mg aspirin -şahsi tavsiyem coraspin- ve ek olarak toleransına ve antrenman içerisindeki performansına göre 200mg ile başlanarak 400/600mg gibi dozlara çıkılabilir.

DHT türevi bir ilaç. Kendisi bizzat anti-östrojen ilacı, bu ilacı kullandığın zaman daha kolay östrojeni dengeleyebilirsin çünkü zaten halihazırda piyasaya meme kanseri ile mücadele için çıkartıldı Kullanım dozajı ve genel bilgiler: 200mg ile başlanarak 300/400/500mg gibi dozajlara -ihtiyaç durumunda- çıkılabilir. "Kas içi" yarılanma ömrü (aktiflik durumu) 2-3 gün. Farmakolojik bir diğer adı "drostanolone" piyasada zaten iki ester var. Birisi uzun (enanthate) bir diğeri ise kısa olan (propionate) esterleridir. Bana göre kandaki durumuyla beraber kan tahlilleri ile ilerlenmelidir. Çünkü bu ilacın etkisi, östrojeni düşürmesi ve kontrol altında tutma seviyesi her insanda farklı. O yüzden 200mg doz ile başlanıldığında bir kaç hafta sonrasında kan tahlili -benim açımdan- verilmeli. Kandaki östrojen seviyesiyle beraber miligram arttırıp, düşürebilirsin. Kendi kafanda kurduğun düzene göre ilerleyebilirsin. Hangi ester aldığın fark etmez, etkileri genellikle aynı. Uzun yada kısa ester zaten anlatmaya çokta gerek yok, tipik yarılanma ömürlerine sahip.

Normal bir birey ekstra olarak dışarıdan aldığı anabolik madde/ilaç ile beraberinde doğal dönemine göre elbette daha fazla gelişmesi çok olası. Düzgün bir beslenme, düzgün bir antrenman -ayda bir program değiştirmeden- ile çok güzel sonuçlar alınabilir. Ancak unutulmaması gereken şey psikoloji. Bir anda alınan haftalık 500mg testosterone -uzun ester (enanthate)- vücutta bir anda dolaşarak istemsizce psikolojini alt-üst edebilir. Forumda yaşını gördüğüm zaman daha yeni baharındasın. Vücudun hiç görmemiş, hiç "aaa, bu anabolik ben biliyorum bunu" dememiş. O yüzden bana göre haftalık dozajlama daha da ayarlanabilir, daha kontrollü devam ettirebileceğin 250mg, bilemedin 125mg ile başlanılması. Sonrasında haftalık değil, üç bilemedin dördüncü haftanın sonunda durumuna göre miligram elbette arttırılabilir. Daha sonrasında 500mg'a kadar çıkabilirsin. Hayat senin hayatın. Ekstra olarak "altyapı" konusuna da değinecek olursam şu şekilde; elbette altyapı niyetine, diğer anabolikleri desteklemek açısından kullanıyoruz. Bazı ilaçların farmakolojisine göre zaten bahsetmiş olduğumuz testosterone ilacı olmaz ise bazı ilaçlar (testosterone almasak bile) doğal döngümüzü bozabiliyor. Normal bir kür elbette -bazı tablet ilaçlar hariç- testosterone gibi öncü bir ilaçsız olmuyor maalesef. Aynı zamanda sende diyorsun bunu, ilk defa ilaca gireceksin. O yüzden ilk olarak "sana" altyapıyı bu ilaçla kazandırmalıyız. Eğer bu işte ciddiysen 20 haftalık uzun bir süre boyunca belkide psikolojin el vermeyecek, sağlık sorunların ortaya çıkacak yada çıkmayacak onu bilemeyiz ancak net bir şekilde şunu söyleyebiliriz. Sen 20 hafta -hemen ilk haftadan kullanacağın 500mg/haftalık doz ile- devam edersen vücut bu ilacı çok fazla aromatize edecektir. Hem senin için yorucu olacaktır. O yüzden sabit, düzgün, elverişli bir şekilde küçük dozajlamalar ile vücuduna "merhaba, bu yeni arkadaşınız" dedirt. Bence 12 haftalık bir kür/deneyim sana yeterli gelecektir. Bıraktıktan sonra "post-cycle-therapy (PCT)" yapmayı unutma. Sağlıcakla.

Kas içi su atımı ayrı, deri altındaki su atımı ayrı. Kas içi su atımı hemen hatta direkt bu prosedürlerle gerçekleşecek (lasix gibi ağır su atıcılar harici) bir durum değil. Kürde iken yani kullandığın dozaja ve ilaç kombinasyonuna baktığımız zaman enerjinin gayet yerinde olması lazım. Ekstra olarak elbette kafein kullanabilirsin ancak sadece kafeinden öyle bir ödem atıcı etki beklememeliyiz. Kas için suyu atmaz, deri altı suyu bir nebze olsa da atar. Ayrıca kendi fikrimce söylemem gereken bir husus olursa şu şekilde söyleyebilirim; anabolik kullanılıyorsa ve enerji yerindeyse kafein gibi uyarıcılar bir mühlet alınmamalı, vücut dinlendirilmeli. Böyle de devam edebilirsin, çokta gerekli değil.

Testosterone gibi bir anabolik olmadan winstrol ilacı kullanılmaz, baskılanır. Ekstra olarak anavara -bence- gerek yok. Direkt düz efedrin+kafein+aspirin ve ek olarak clenbuterol işini gereğiyle görür düşüncesindeyim.

Önceki konumda da bahsetmiştim, 1 gün ara ile değerlerim ALT-AST tam tamına hiçbir şey yapmadan 20-30 değer aşağılara geriledi. İki kez ardı ardına kan vermiştim, ağır idman yapıyordum. Salatalık tüketmiyorum. 5 ay öncesinde de bir testim var ve o zaman karaciğer değerlerim normaldi. Yeşillik tüketmedim, karbonhidrat ve protein ağırlıklı beslendim. Yağlandım ve yağlanmaya devam ettim. Şu an zaten dahiliye üzerinde randevumu aldım, onlara da bakacaklar. Ancak ben bu değerin doğal yollarla eski haline dönebileceği düşüncesindeyim. Kendime bir hedef koydum. Ayın 18'inde kan tahlili vereceğim ve ayın 20'sinde de dahiliye randevum var. Ayın 18'ine kadar diyetime (hali hazırda 2.5 aylık bir diyet sürecine daha yeni girdim) devam edip, yeşillikleri arttırıp, dışarıdan takviye alarak kendimi test edip tekrardan ALT-AST kan değerlerini isteyerek kan tahlili olacağım. Ondan sonra tekrardan ana konumda güncelleyeceğim. İsterseniz profilimden "alt-ast yüksekliği" bölümünden bakabilirsiniz hocam.

Merhaba arkadaşlar, zamanında bildiğiniz markanın karaciğer (liver) ve böbrek (kidney) ürününü kullanmıştım ve aşırı derecede verim almıştım. Değerleri çok güzeldi ancak çok çok çok pahalı. Bende ne almam gerektiği konusunda kararsızım. Kafanızda benim durumumu anlamanız için küçük bir bilgi verecek olursam; Karaciğer enzimlerim yüksek ALT/AST: 106-100 Elimde hali hazırda bulunan "the-life-co" markasının sıvı formda enginar ve deve dikeni ekstresi var ancak bitecek. Hap kullanmak istiyorum. Genellikle deve dikeni ekstratının bol olduğu "nature-supreme" markasını kullanıyordum. Ancak bu aralar çok fazla 4-hepa öneriyorlar. Yorumlarda hepsi çok güzel ancak anlamadığım bir şey var. Deve dikeni ekstresi ile diğer değerler olarak "nature-supreme" daha iyi ancak 4-hepa ürününden daha çok vaat bekleniyor. Yardımcı olup öneri sunarsanız çok sevinirim, sağlıcakla.

Şu anda 900 olanından kullanıyorum, bugün aldım kullanmaya başladım. Sabah ve akşam yemekten sonra bir efervesan tablet olmak üzere. Hayır hocam, tablet form ziyade hiçbir oral, ASS steroid kullanmıyorum şu anda. Uzun bir zaman önce kullandım. Evet hocam dediğiniz gibi. Yeşillik tüketimimi zirveye çıkartmam lazım. Çünkü hiç yemezdim. Deve dikeni tohumunu aktardan almak yerine hap kullanmak bana daha kolay geliyor şahsi olarak. Kingsize markasının "o" dediğiniz ürünü ise gerçekten muazzam belki alabilirim ancak tek-tek kendi ihtiyacıma göre arttırarak almak daha da iyi olabiliyor benim için, tavsiyeniz için teşekkürler hocam. 1 litrelik olan enginar suyu ürünleri mevcut, onlardan almayı düşünüyorum hocam. Limon veya sirke ile karıştırabilirim, teşekkürler. Aynen öyle dediğiniz gibi hocam, bazı arkadaşlarımız çok, bazı arkadaşlarımız kararınca içiyor. Adam akıllı bir dozajı veya belirlenmesi yok maalesef. Ancak bir çay veya su bardağı yeter diye düşünüyorum. İçerisinde ne kadar (mg olarak) olduğuna bağlı olarak litre, mililitre artabilir. Bende çok fazla bir yan etkisi olacağını zannetmiyorum ancak çok bilmediğimiz bir şey. Açıkçası benim için öyle. Bitkisel ürün diyip öyle arkasında durmamak lazım, ancak faydasını görüyorsak arttırmaktan ziyade tahliller ile ilerletebiliriz. Her türlü yararı olduğunu düşünüyorum bende.

Direkt eczaneden alınabilecek bir ilacı ben şahsi olarak farklı yerlerden alınmasını tavsiye etmiyorum. Direkt benim gibi ilk önce eczaneyi arayarak ilacın elinde olup olmadıklarını sor. Ardından güzel bir üslup ile beraberinde reçetesiz alabilip, alamayacağını belirt. Onlar zaten yardımcı oluyorlar. Biraz da gider derdini anlatırsın, belki arkadaş olursun

Olabilir hocam, ancak ödemden ziyade karaciğeri destekleyen aktar ürünlerinden yanayım. Bu da bir köşede bulunsun son diyet zamanlarında tüketebilirim. Güncelleme: Diğer kan tahlillerime bağlı olan bazı değerlerim sonunda çıktı. Ürik asit değerim sınırın yükseğinde. Sanırsam karaciğer yağlanması yaşıyorum. Bununla beraberinde D vitaminim çok düşük, halbuki D vitamini takviyemi alırdım, vitaminleri bir kaç hafta aksattığımdan dolayı düşüşü çok kolay anladım. Sağlam diyet ve kardiyo ile çözülebilecek bir problemmiş gibi gözüküyor.

Baya bi' sarı lekeden ziyade derim sarı idi hocam. Bakalım, randevuda neler olacak. Araştırmalarıma ve endroknoloji tanı & tedavi kitapçığına baktığımda durumum subklinik hipertiroidi olarak geçmekte. Buna bakılınca da ilaca başlamamam gerekiyor. Doktorun diyeceğini merak ediyorum