Jump to content

Liderlik Tablosu


Popüler İçerik

Showing most liked content on 27-09-2020 tüm alanlarda

  1. 1 point
    İnsülinin ana görevi, kaslara glikoz ve amino asit sokmaktır.Bunun yanında daha fazla da görevleri vardır. Vucut geliştirme sporu yapanlar çok fazla yemek yerler, fakat ne kadar yerseniz yiyin yeterli insülininiz yoksa kaslarınıza bu gıdaları sokamazsınız.Ve sokamadığınız kandaki tüm glikoz idrar yoluyla atılacaktır.Yine bir çok sporcunun kullandığı HGH ilaçları insülin direncini arttırmaktadır.İFBB pro sporculardan duyduğumuz kadarıyla, hgh kullanımı kas gelişimini azaltmaktadır.Bu nedenle yarışma öncesi kullanmayı tercih etmişler yada, yerine insülin kullanmışlardır.İnsülin keşfedilmeden önce diyabet hastaları kasları eriyip tükenene kadar açlık yaşar ve öyle ölürlerdi. Hiperplazi ve hipertrofi ayrımına gelirsek, hipertrofi var olan hücrelerin hacimsel genişlemesine denir.Hiperplazi ise hücrenin bölünerek çağalması olayıdır.Hipertrofik büyüme kalıcı olmayıp şartlar sağlanmadığı zaman eski hale dönüşü kolaydır.40 yıllık sporcular da bile hipertrofik küçülme kolaylıkla gerçekleşmektedir. Yapılan testlerde görülmüştür ki hgh kullananlarda kas dokusunda hiperplazi ortaya çıkmamaktadır.Elde edilen sonuçlarda hgh kullanımı sonucu kemik ve tendon gibi dokularda hiperplazi etkisi görülmüştür.Uzun süre hgh kullanan eski sporcularda hiperplazi etkisiyle kas büyümesi olmadığından, 280 libre kütleden 150 libre kütleye küçülme yaşanmaması gerekirdi.Bu da gösteriyor ki hgh kas dokuda hiperplazi oluşturmuyor.Günde 27 ünite büyüme hormonu kullananlarda bile kas hücresinde hiperplazi görülmüyor. İnsülin salgılanması ve büyüme hangi zamanlarda gerçekleşiyor sorusuna cevap olarak: Yemek yediğimiz sürece insülin salgılarız ve insülin salgıladığımız sürece zarar gören kaslarımız onarılır olacaktır.İnsülin vucutta bloke edildiğinde, kas gelişimi tamamen durur.Bu da bize gösteriyor ki insülin etkisi kas gelişimi için anahtar öznedir.Bazı sporcular büyümek için deli gibi yemek yerler fakat kullandıkları hgh yüzünden insülin sistemine zarar verdiklerini bilmezler. Kandaki yüksek glikozun zararları bilenleri her zaman korkutmuştur.Yüksek kan şekeri sinirleri öldürür, bir çok organda hasar yaratır ve diyabete neden olur.Bir çok sporcuda yüksek kan şekeri nedeniyle bacak kaslarında sinir hasarı gerçekleşmiş ve kasları küçülmüştür.Diğer sinir hasarı yaşanılan bölge de bağırsaklardır.Zamanla sinir harabiyetinden dolayı bağırsak hareket fonksiyonu azalır ve çalışmaz hale gelir.Gh kullanımının en dikkat çekici etkisi bağırsak da yavaşlama ve gıdaları işleyen bakterilerin ince bağırsağa geçmesinin sağlanması sonucunda, yoğun gaz üretimine ve bağırsaklarda genişlemeye neden olma etkisidir.İnce bağırsak normalde steril bir ortamdır ve bakteri bulunmaz... İnsülinin 3 farklı çeşiti vardır.Bunlar kısa orta ve uzun etkili insülinler olarak ayrılır.Kilo alımı-kilo kaybı ve iştah artışı-iştahsızlık gibi etkilere neden olurlar.Mesela "lantus" iştah artışı ve kilo alımı yaparken, "levemir" iştahı kapatır ve kilo kaybı yapar.Tamamen amaca yönelik kullanım ve planlama gereklidir.Diğer farkta insilün ilaçlarının reseptörlere ne kadar güçlü bağlanıp bağlanmama yönüyledir.Bazı insülin ilaçları doğal üretimden de zayıf afiniteye sahiptir.Üçüncü etki de, igf-1 artışı yapan ve yapmayan insülinler olarak ayrım yapılabilir.Mesela lantus küçük dozlarla bile igf-1 artışı sağlar. Uzun etkili insülinler günde tek doz olarak kullanılırlar.Sabah alınan tek doz yaklaşık 16 saat insülin seviyesini yüksek tutacaktır.Ve bu süre içerisinde beslenme yoluyla aldığımız tüm gıdalar daha az kayıpla kaslarımıza geçebilecektir.Çalışmalar insülinin doğada en anti-katabolik madde olduğunu göstermiştir.Yeterli glikozla birlikte insülin salınımı olduğunda, katabolik ajan olan glukagon salgısı durdurulur. Vucut geliştiriciler için diğer seçenek kısa etkili insülinlerdir.Yemekten 15-20 dakika önce alınmalı ve sindirim süreciyle birlikte hızla pik yaparak gıdaların kas içerisine sokulması sağlanmalıdır.Sürelere dikkat edilmezse katabolik hormon olan glukagonun etkisine girilir ve yemeğin bir kısmı heba edilmiş olunur.Genelde kullanılan kısa etkili "humolog" formu tercih edilmektedir. Gelelim insülin dozunu ayarlamaya, diyabet hastaları için tıbbi seviye ünite başına 4-18 gram karbongidrat aralığındadır.Herkesin vucudu ve insülin seviyesi farklı olduğu için doz ayarlamasını test ve hesaplamayla bulmak gerekiyor.Mesela 100 gram karbonhidrat içeren bir öğünün öncesinde en düşük seviye 2 ünite insülin alalım.Ve 1-2-3-4 saat sonra kan şekerini ölçelim.Eğer aldığımız ünite miktarı kan şekerimizi yeteri kadar düşürüyorsa o seviye bizim için baz alınmalıdır.Eğer kan şekeri geçen zaman içinde düşmüyorsa insülin miktarını kademeli olarak arrttırp tekrar kontrol ederek kendi seviyemizi bulmaya çalışırız. KİMSEYE İNSÜLİN KULLANIMINI ÖNERMİYORUM ! Fakat insanlar tehlikelerini çok fazla abartıyorlar bu da bir gerçek.Şimdiye kadar çok yüksek doz insülin kullanıp yemek yemeden yapılan intihar girişimlerinde bile, % 2,7 oranında bir ölüm gerçekleşmiştir. Netleşmesi için şöyle bir örnek verilebilir : 3000 kalorilik bir öğünde karaciğerde gerçekleşen işlem sonunda, pankreas 70 iü insülin salar sisteme.Aslında portal kanaldan karaciğere iki katı insülini serbest bırakır fakat, karaciğer bu dozun yarısını devredışı bırakır.5 ünite alınan insülinin çok olduğunu düşünenler için, sanırım bu örnek iyi bir yaklaşım sunar. İnsülin kullanımına dair deneyimlerim ve görüşlerim şu şekilde.Çoğu erkek büyümek için 5-6 bin kalorilere çıkmaktadır.Bu miktara göre insülin alımının ortalama seviyesi, kısa etkili 5 iü+ uzun etkili 30 iü şeklinde planlanabilir.Daha yüksek bir aralık için ise, 15/50 iü seçilebilir.Bu tamamen kişiye özel ve beslenme rejimine göre uygulanmalıdır. İnsülin şişmanlatır mı diye bir soru soruluyor.İNSÜLİN ŞİŞMANLATMAZ ! Eğer şişmanlatsaydı gergün insülin vurulan diyabet hastaları obez olmuş olurlardı Şeker hastası bir çok vucut geliştiren bulunmakta ve hiç biri şişmanlamamaktadır. Şişmanlığın sebebi insülin direncidir.Yersin insülin salgılarsın, yemezsin yine insülin salgılarsın fakat asla fit değilsindir.Bunun sebebi bozulan insülin mekanizmasıdır.İnsülin direnci kas hücrelerinin insüline karşı tepkilerinin azalmasına denir.Yag ve kas hücreleri farklı tepkiler verdikleri için aynı şekilde artmaz ve azalmazlar insülin etkisine göre... Kaslara insülin duyarlılığını arttırmak yağlara ise azaltmak için, mesela glutamin gibi takviyeler kullanabilirsiniz.Doğal olarak kaslarınızdan fazla yağ dokunuz insüline hassas olursa genetik olarak, normal insülin seviyenizle de yağlanacaktınız. Basit bir örnek verelim: beslenmenizin standart tutulduğunu varsayarak, 6 ay sonunda 10 kg kas 1 kg yağ kazandığınızı düşünelim.İnsülin kullandığınızda bu oran 20 kg kas 2 kg yağ şeklinde ikiye katlanacaktır.Burada yağ artışı olması olumsuz gibi gelebilir fakat 6 ay içerisinde iki katı kas elde edebilmek insülin olmadan mümkün değildir.Bu açıdan bakıldığında ne büyük bir fayda sağladığını anlamak zor olmaz. Doymuş yağlar insülin direnci için kötüdür.Onun yerine pufa yağları tercih edilmeli.Pufa yağları insülin hassasiyetini arttırır, beyaz yağ kazanımını azaltır ve deri altı yağ kalınlığını düşürür.İnsülin kullanımı sırasında asla yağı sıfırlamayın, bu büyümeye zarar verecektir. İnsülin kullanırken boş şeker yemeyin, normal öğünlerinizi tüketin.Kas gelişimi sağlamayan dekstrozlu şekerli gıdalardan uzak durun.Her öğünde karbonhidratınızı, proteininizi ve yağınızı gerekli miktarda almaya dikkat edin. Başarılar dilerim.
  2. 1 point
    Tuhaf valla kişiden kişiye değişiyormuş galiba

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×