stqson

Hocam maydanoz, bildiğiniz sapıyla maydanoz yemeniz. Diüretik etkisi mevcut ve çok sağlam su atıyor.

Şahsen ben 1.5 aydır definasyon dönemindeyim. Zamanında da 28kg ve ilerleyen dönemlerde 12-15kg vermiş birisiyim. Bu bütün definasyon dönemlerimde hiçbir zaman kardiyo yapmadım. Kalori açığımı (kendi vücuduma göre) aldım. Direkt olarak ise size söyleyeceğim karbonhidratı sadece antrenman öncesi almanız. Eğer kaloriniz yüksek ise iki öğüne bölebilirsiniz. Yüzdeliklere takılmayın, antrenman performansınıza göre karbonhidratı arttırıp/düşürebilirsiniz. Yağ oranınız zaten direkt düşecektir. İlk hafta belinizde 3-4cm incelme görülebilir suyu attığınız için. Ardından haftalık kontrol yapmanızı tavsiye ederim ki hem motive edici, hem de vücudunuzun nasıl işlediğine dair bir analiz çıkmasına sağlıyor. Suyu atmak için diüretik sebzeler tüketin. Araştırmalara göre bitkisel ve hayvansal protein de (amino asit bazı hariç) pek bir kas kazanımı ile kas korunumu değişmemiş, neredeyse aynı kalmıştır. Bu yüzden proteini nereden sağladığınıza çok takmayın. Ancak bana göre yavaş yavaş 100-200 kalori yerine vücudu alıştırmaktansa biraz düşük kalori ile ben 1.5-2 ay sürede bitirmeyi yeğlerim. Diğer türlü sürünüyorum Kas kaybı gibi katabolik durumlar kolay kolay oluşacak değil. Hele ki, yağ oranı yüksek kişilerde. Çok takmayın hocam, devam edin ve sürece güvenin. Eğer diyetinizi bozarsanız bir dahakine karbonhidratı düşürün. Diyetinizi bozmamak için ise biraz destekleyici KROM takviyesi alabilirsiniz.

Hocalarım merhaba, definasyon döneminin neredeyse 1.5 ayındayım. Kullandığım belirli ilaçlar var bunlardan bazıları clenbuterol, testosterone. Dün iş yorgunluğu ve diğer uyku problemlerimden dolayı biraz geç kalktım. Ardından hiç keyfim yok zaten definasyondan dolayı. Gitmemeye karar aldım ama içime kara sular indi. O kadar çok psikolojik bunaltıya girdim ki anlatamam. 1.5 ay boyunca hiç antrenmanımı aksatmadım, aksattığım günler hafta-sonu off günlerimde hafta için çalışmadığım kasları çalıştırdım ve dinlendirdim. Ancak bugün gitmeyeceğim kararını alınca kafamda bir sürü işaretler oldu. İlaçların etkisi midir? Yoksa çok mu abartıyorum.

Hocam öncelikle sabit bir kol antrenmanı belirleyin ki vücut buna göre şekillensin. Ben her zaman kol programımı hiç aksatmadan, değiştirmeden aynı şekilde uygularım. Gerekirse 3 ay, 6 ay veya 1 yıl. Bunu devam ettirmeniz gerekir. Ancak size önerim bileşik setleri bir arada yapmanızdır. Örnek verecek olursam: - Hammer Curl ile Z-bar Curl (bileşik set) - Incline Dumbell Biceps Curl - Rope Biceps Curl & Extension Bu yukarıda yazmış olduğum hareketler benim için vazgeçilmezlerdir. Zamanında spora başladığımda (1.5-2 sene önce) kollarım 33-34cm idi. Şu an 40cm ve ileriye doğru büyüyor inşallah. Sürekliliği unutmamanız da gerek.

Up-right Row hareketindeki sakatlık riskine katılıyorum. Ancak bu sakatlık riskini daha stabil ve düzenli yapabileceğimiz bir formu daha var. Ben bu hareketi genellikle yatarak makinalarda makara sistemi ile çalışan dirençlerle yapıyorum. Gayet etkisini gördüm, zararını ise görmedim. Ha bazen omuzdaki acıyı yana açışlarda da hissedebilirsiniz ama ne muamma. Diğer bütün bilgilerde şahane hocam, elinize sağlık.

Merhaba abilerim, küçük bir bilgi takıldı kafama. Sizce Clenbuterol veya Ventolin sabah aç karnına mı daha etkilidir, yoksa yemek yedikten sonra mı? Şahsi görüşüm eğer sabah aç karnına alınırsa yemek yendiği taktirde etkisinin bir çoğunu kaybettiği yönünde. Çünkü deneyimlerim bunu gösteriyor, sabah aç karnına hiçbir sıkıntım olmuyor ancak bazen aç karnına alamadığımdan tok karnına alabiliyorum. Sizce literatürde veyahut deneyimlemiş, okumuş kişiler bana bu konudaki deneyimlerini söyleyebilir mi? Çok teşekkürler. Kısa bilgilendirme: 2-3 aydır Clenbuterol ürününü ara ara kullanıyorum. EKG raporum var, kalp büyümesi ve akciğerlerde, bronşitlerimde bir sakınca yok Allah bozmasın. @rastlantisal

Clenbuterol tarzı beta-2 agonist uyarıcılarıyla bu yaşta boy ölçüşme. Diyeceğim yaşın daha küçük, yüksek ihtimal ile kondisyonunda zayıf. Bu yüzden de kalbin yüksek nabızlara alışık değildir diye tahmin ediyor ve Clenbuterol gibi uyarıcılardan uzak durmanı öneriyorum. Aynı zamanda Yohimbine gibi ek-takviyeler ile de bulaşma. Hem daha öğrencisin, ekonomik bağlılığını kendin kazandıktan sonra bu işlere kafa yorabilirsin. Kalori açığı sana haliyle yetecektir.

Coca-cola zero ve light ürünlerinde ki tatlandırıcılar (aspartam gibi) içtikten sonra damakta kuruluk yapar. Bu kuruluğu geçirmek için herkes çok su içer hocam. Ancak çok su içmek yerine o kuruluğu geçirmek için o kolayı az tüketmek şarttır. Bazen bu tatlandırıcılardan sebep dudak renginiz pembe, mor gibi renklere bürünebilir. Bu da normal bir durumdur ki tatlandırıcıların oluşturduğu boyadır. Çok sorun yaratmaz.

Zamanında bende sizin durumunuzu yaşadım. Ne gariptir ki, kas hafızası gerçekten de takdire şayan. Zamana göre eskisinden de iyi oluyoruz. - Önceki ağırlıklarınızı büyük ihtimalle istediğiniz tekrar aralığında çıkaramayabilirsiniz. Bu sizin moralinizi alt-üst etmesin. Hafif kilolardan, yüksek kilolara doğru ilerleyin. Antrenman programınızda bir değişiklik yapmanıza gerek yok. Benim şahsi görüşüm, hastalıktan çıktığınızda diyet tarzı define olmaya çalışmayın. Ekstra olarak da ilaç kullanmamanız için cabasıdır. - Her antrenman öncesinde ısının. Eklemleriniz 1 ay çalışmadığı (spor içerisinde) için sakatlık riski artabilir. Benim gibi eklemlerinizde ağrı çekebilirsiniz aman diyeyim hocam. Vitaminlerinizi almaya özen gösterin, yemeğinize dikkat edin. Kardiyo gibi kardiyovasküler hareketlere de önem veriniz ki kondisyonunuz eskisi gibi yerine gelsin. Sağlıcakla kalınız. Çok geçmiş olsun şimdiden.

Bence herkesin bir hobisi, zevk aldığı bir şeyi bulması gerek. Yoksa bahsetmiş olduğunuz gibi serotonin seviyesini arttırarak mutlu eden ilaçlar kullanabiliyor. Atalarımızın da söylediği gibi: Derdini anlatmayan, derman bulamaz.

Merhabalar, forumda gördüğüm kadarıyla yeni başlayan veya kafasına ilaç kullanma girişimi yatmış olan kişilerin definasyon döneminde karşısına çıkan ilk ilaçlardan birisi "clenbuterol" ilacı. Bende benim gibi araştırmayı seven, bilgisine bilgi katmak isteyen kişiler için bu konuyu açmaya yelkendim. İlk olarak ilaç demek çok doğru olmaz. Kendisi sempatik sinir sistemini uyaran, beta-2 reseptörlerinde adrenalini taklit eden bir uyarıcı. Evet uyarıcı, bir ilaç değil. Hap demek ilaç olduğunu göstermez arkadaşlar. Kendisi kalp ritmini bozan, kalp krizine zemin hazırlayan bir uyarıcı. Bir o kadar da riskli. Genelde bu uyarıcının yapısını bilen kişiler/gruplar ikiye ayrılıyor. Bunlardan birisi diüretik olduğunu söyleyenler. Bir diğer grup ise yağ yakıcı olduğunu belirtenlerdir. Evet su atıcı etkisi var. Ayrıca kalp üzerindeki etkisiyle beraberinde yağ yakıcı etkisi de var. Kim neye inanmak istiyorsa, ona inanmak ile hükümlü olsun dostlarım. Halk arasında astım ilacı olarak bilinse de spor aleminde yağ yakıcı olarak tanınır ve uyarıcı (stimülan) grubuna giren bir ilaçtır. Ancak kendi başına tam anlamıyla bir yağ yakıcı değildir. Dolaylı yoldan yağ yakararak, diyete dikkat edilerek, antrenman performansını arttırarak yağ yakımını destekler ve su atımını arttırır. Normal olarak astım, KOAH hastaları ve solunum üzerinde kalp rahatsızlıklarından, nefes darlığı çeken hastalar için kullanılan bir astım ilacıdır. Astım ilacı olarak akciğerler üzerindeki bronşit damarlarını genişleterek, gevşeterek normalde alınan havanın daha derin, fazla alınmasını sağlar. Bununla beraberinde ise kalp ritmini arttırarak daha fazla vücuda oksijen girmesini sağlayarak, nabzı yükseltir. Bazı ülkelerde yasaklı ve doping türünde bir ilaçtır arkadaşlar. Yasaklı olma nedenleri hayvanlardır! Evet, gerçekten hayvanlar. Çünkü bazı hayvan yetiştiricileri ineğe, büyük başlı hayvanlara bu ilacı vererek yağ dokularını azaltmaya, aksine kas dokusunu arttırma amacıyla kullanmaktadır. Kurban bayramında hangisinin eti bol olduğu gözünüze çarparsa aldığınız türden bir mantık. Diğer bir yandan dostlarım, bu uyarıcıyı/ilacı yutan ve içen hayvanların etinde kalabiliyor bu illet. Yediğinizde de bu madde size geçebiliyor. Bu yüzden de bazı ülkelerde yasaklı konumda. 1-) Vücuda normalden daha fazla oksijen alımını sağlayarak, oksijen taşınmasını hızlandırarak kasları daha iyi besler. 2-) Kas kaybını önler ve vücutta protein tutumuyla beraberinde protein sindirilmesini yavaşlatarak, protein sentezini arttırır. 3-) Kas kazanımını destekler ve kas kazandırmaya yönelik etkileri mevcuttur. 4-) Yağ yakımını ve metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını destekler. 5-) Su atıcı (diüretik) olarak vücuttaki ödemi ve suyu atmaya destek olur, deriyi inceltir. 6-) Adrenalin (epinefrin) reseptörlerine etki ederek vücudu uyarır. Genellikle sporcular tarafından piramit sistemi uygulanarak günden güne doz arttırılarak uygulanır. Hapların alındığı yer, üretilen sağlık kuruluşu tarafından tablet miktarına düşen doz miktarı farklı olabildiğinden dolayı bu dozajlar değişkenlik gösterebilir. Günden güne birinci günden başlanılarak, beşinci güne kadar doz arttırılarak gidildikten sonra bir kaç hafta sonrasında ilaç bırakılmalıdır dostlarım. Nedeni ise, ilacın uyardığı beta-2 reseptörleri üzerindeki adrenalin (diğer bir adı epinefrin) uyarısı bir zamandan sonra doza bağlı olarak etkisini yitirmeye başlar ve çok hızlı duyarsızlaşır. Peki, nasıl çözeceğiz? Arkadaşlar gerçekçi konuşalım. Bırakacaksınız bu illeti. Kalbinize etki eden bir uyarıcı bu. Oturduğunuz yerden koşu yaptığınızı hayal edin. Bu yüzden 1 ay mı kullandınız? Bir daha mı başlamak istiyorsunuz? 1 ay bekle ve uzan kardeşim yatağına. Kullanma, ağzına bile sürme. Kendisi anabolik steroid veya hormon değildir. Ancak steroidlere benzer etkisi vardır. Kan içerisinde yarılanma ömrü fazladır. Etkisi de yüksektir. 1 saat sonrasında direkt vücut tarafından emilir ve etki göstermeye başlar. Ek olarak magnezyum takviyesi almanızı öneririm. Sonra karın kasınıza bile kramp girerse söylememişti demeyin ILACIN KULLANILMA SURESI: 4 ila 6-8 hafta arasındadır. YAN ETKILERI: Yüksek nabza dayalı ellerde titreme, bazı bölgelerde kramp veya kasılma, göğüsde ağrı, baş dönmesi, aşırı terleme, iştahsızlık, kaygı bozukluğu. KIMLER KULLANMAMALI: Kalp hastalığı, yüksek tansiyon, hipertansiyon, tansiyon sorunları, panik atak, çarpıntı ve aritmi (ritim bozukluğu) KENDI DENEYIMLERIM: İlk ağzıma sürdüğümde bu illeti, 1 saat sonrasında ellerde titremem görüldü arkadaşlar. Evet, daha iyi toparlandım. Nefes alışım derinleşti ve bildiğin gerçekten de güzelce nefes alıyordum. Kalp atışım oturduğum yerden arttı. Bunu kullanan herkes hissedebilir. Antrenman sonrası kaslarım yıprandığında toparlanmam kısa sürdü. Her hafta (7 günde 1) dozajı piramit sisteminde arttırdım. İlk hafta bir tablet/hap ise, ikinci hafta iki tablet/hap. Bu döngüyü 4. haftaya kadar ilerlettim. Tabiri caiz ise dört tablet/hapa kadar. Ardından 5. haftamda bu dozajı düşürerek ilerledim. Yani 5. hafta üç tablet/hapa, 6. hafta ise iki tablet/hapa ve boooom! Bitti. Güzel kilo kaybettim, gözle görülür yağ oranımda azalma oldu. Psikolojik olarak etkisine giriyorsunuz, yalan yok. Günde iki tablete/hapa çıktığımda ise artık affederseniz, ayak serçe parmağımda bile hissetim o titremeyi. Adam akıllı kaşık tutamıyordum. Çok güzelde su attım. Keşke fotoğraflarım olsaydı. Siz siz olun, bulaşmayın. Sağlıcakla ve ilaçsız bir yaşamla! (Hiçbir şekilde tavsiye verilmemektedir, sadece bilgi amaçlı sunularak herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.)

Hocam bilgisizliğimi maruz görün. Reçeteli bir ilaç sanırsam, direkt eczaneye girince istesem verir mi?

Merhaba abilerim, ablalarım ve kardeşlerim. Araştırmayı seven birisiyim. İleride küre gireceğim için (yaklaşık 1-2 sene sonra) neredeyse bütün ilaçları araştırmaya yöneldim. Halihazırda bazı kaynaklara sahibim, bu kaynaklarla beraber toplamış olduğum yazılarımda mevcut. Ancak gel gelelim ki, kürde kullanılan, kür sonrası PCT için gerekli ilaçlardan genel ilaçlara kadar bir isim bilgim bulunmuyor. Bu yüzden sizlerden araştırmamı, bakmamı istediğiniz ilaçları derleyip toplayarak araştırmak, kağıda dökmek ve ileride bir kitap çıkartmak istiyorum. Saygılar ve sevgiler...

Eczane ürünlerinden şaşma diyorum. - SP ve Balkan, ana favorim ve şaşmadığım tek markalar.

Sizin döneminizden bende çok erken yaşlarda geçtim. Sanırsam 16 yaşımda Kadıköy üzerinde işlek bir mekanda garsonluk yaptım. Yarı zamanlı çalışabilirsiniz. Gayet getir ve götürüsü hele ki tecrübesi muazzam işinize yarayacaktır. Diğer bir yandan spor dünyanın en güzel şeyi olsa da, bu durumlarda maalesef dünyanın en kötü şeyi olabiliyor. Sporu kafanızda büyütmeyin. Evde de 4-5 hareket ile gayet formunuzu yakalayabilirsiniz. Beslenmenize dikkat etmenize gerek yok, şahsen ben sizin döneminizdeyken ne bulursam yiyordum