JokerJoker

6-7 yıldan sonra ilaca başlayan çok kişi tanıdım. Birçok arkadaşım da negatif yönlerinden ilaç başlamadı ve natürel devam ediyor. İlaçlı sporcular hayatı boyu doktor kontrolü, kür planlaması, yüksek kalorili beslenme, uzun antreman süreleri ile boğuşurken natürel sporcuların bu tür problemleri olmuyor. Obsesif bir takip yapmadan,günlük tavuğunu,etini yiyerek, kafa rahat keyfine bakıyor.

Sizdeki olanaklar herkeste var. Ekstra bir durumunuz yok. Eczane ilaçlarına herkes kolaylıkla ulaşım sağlayabiliyor. En az 2 yıl natürel gittikten sonra takviye düşünmek en mantıklısıdır. Bu süreçte araştırma yapıp fikir sahibi olabilirsiniz. Hayatınız adına daha sağlıklı kararlar verebilirsiniz.

Aradığınız bilgiler burada mevcut. http://www.anabolicsteroidforums.com/threads/115001-Male-Infertility-Pregnancy-How-to-improve-sperm-count?highlight=Pregnancy http://www.anabolicsteroidforums.com/search.php?searchid=10284727

İsteksizlik ve zevksiz olmanızın sebebi TMS olabilir. "Tuvalete çıkamıyorum" şeklinde olan şikayetinizi; idrar yaparken oluşan yanma, ağrı gibi anladım. Eğer durum buysa idrar yolları enfeksiyonu olabilir. Mesane iltihabı olabilir. Steroidlerle alakasız bir durumdur. Ürolojiye giderseniz işin WC kısmını çözersiniz.

Testo+gh+insülin her zaman büyütür. İlaç seçiminizi doğru bulmuyorum. 1gr testoya ciktiysanız artık insülin kullanımına geçmiş olmanız lazım.

kahvaltı:1 tanesi sarıyla toplam 5 yumurta+1 ölçek gainer, yeşillik,1 dilim ekmek, lor peyniri ara öğün 50gr yulaf ezmesi süt veya yoğurtla olabilir öğlen:150 gr pirinç lapası +120gr tavuk göğüsü,salata veya yeşillik ara öğün: 80gr fındık veya ceviz içi, ikisinden biri yada 40ceviz+40fındık akşam:150 gr pirinç lapası +120 gr tavuk göğüsü, salata veya yeşillik son öğün yatmadan önce yemeyin. Ana o günlerdeki 100gr tavuk göğsü yerine 120gr bonfile,antrikot gibi kırmızı et eklerseniz daha faydalı. Değişiklik yapmak istediğinizde tavuk yerine hindi göğüs,ton balığı, kırmızı et, yağsız fırın köfte gibi protein kaynaklarıyla değiştirirsiniz. Prinç yerine de aynı carb değerinde patates,makarna ile değişebilir. Ara sıra da kabak, patlıcan, yeşil fasulye, kereviz gibi zeytinyağlı yemekler araya sıkıştırın. Birkaç hafta bu diyeti uygulayıp kilo alımınızo kontrol edin. Kilo alımı durunca carb miktarını arttırırsınız.

Tıpta erken müdahale hayati önem taşır. Parmağınız koptu diyelim, kopan uzvu acil bir şekilde yerine dikip fonksiyonel olarak eskisi gibi olmasa da iyi kötü parmağınızı geri kazanırsınız. Peki kopan parmağınızı 6 yıl sonra yerine dikince de aynısı beklenir mi ? Testislerin eski haline gelmesi beklenemez. Hastanın şikayeti ereksiyon kalitesi üzerine ama testis boyutuna takılı kalmış durumda. Güzel haber şu ki ereksiyon kalitesinin eski haline dönmesi mümkün.

Hormon değerleriniz referans aralığında ise düzenli antreman,beslenme,uyku, düşük yağ oranı ve stressiz bir yaşamla ereksiyon kaliteniz yerine gelir. Bunlar eksiksiz yapıldığı halde hala bir eksiklik hissediliyorsa; bu durumda doktor kontrolü akıllıca olacaktır. Testislerin eski haline dönmesine ihtiyacınız yok. Ereksiyon probleminiz testis boyutuyla ilgili olduğunu düşünmeyin. Yüzlerce sebebi var. Eskiye nazaran daha küçük testislerle de aynı ereksiyonu yakalayabilirsiniz. Belirtmeliyim ki meni prostattan gelir. Testislerden gelen spremdir. Bir doğum kontrol yöntemi olarak; testis kanallarını bağlayıp, sperm akışını durdurunca, kişiler, ereksiyon ve meni kaybı yaşamaz.

Adana’da asker olma hayaliyle kilo almak için geçtiğimiz ay spor salonuna kaydolan genç felç kaldı. 19 yaşındaki gencin günde 5 kilogram protein tozu içtiği öğrenildi. Adana’da anne ve babası yıllar önce boşanan ve 1 yaşından bu yana anneannesi Selma Öztaş (70) ile yaşayan 19 yaşındaki Hüseyin Ömer Uğurludoğan, asker olma hayaliyle kilo almak için geçtiğimiz ay spor salonuna kaydoldu. Burada protein tozu kullanmaya başlayan genç, 10 Temmuz günü konuşma bozukluğu ve yürüme güçlüğü şikayetiyle Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne başvurdu. Hastanede yapılan tedavilere rağmen Uğurludoğan, bir süre sonra felç kaldı. Burada yapılan tetkikler sonucu Uğurludoğan’ın aşırı protein tozu kullanmaktan felç kaldığı tespit edildi. Öte yandan, Hüseyin Ömer Uğurludoğan’ın hastaneye konuşma bozukluğu ve yürüme güçlüğü çekerek başvurduğu dönemde ailesi tarafından doktorlara anlatılan öyküsüne ulaşıldı. Uğurludoğan ile ilgili raporlarda yazanlar şu şekilde: “Aileden alınan öyküye göre başvurudan 3 hafta önce vücut geliştirme salonuna gitmeye başlamış. İki hafta önce günde 5 kilogram protein tozu kullanan hastanın 1 hafta önce çarpıntı yakınması başlamış. Daha sonra her 15 dakikada vücudunu soğutmak için duş almış. Başından aşağı soğuk su dökmüş. Yüzünde kızarıklık olmuş, daha sonra yürüme güçlüğü başlamış ve konuşması yavaşlamış. Yatıştan bir gün önce Adana Şehir Hastanesi’nde çekilen MR’da bilateral bazal gangliyonda ve mezensefalonda difüzyon kısıtlığı izlenmemiş. Acil servisimize başvuran hasta tetkik ve tedavi amacıyla kliniğe yatırıldı.” Hüseyin’e tedavisi için beklenen yardım geldi. Hayırsever bir vatandaş, tedavi için gereken 19 bin TL’yi hastane masrafını vererek tedavi sürecinin başlamasına vesile oldu. https://www.mynet.com/gunde-5-kilogram-protein-tozu-icen-genc-felc-kaldi-110106844882

Dişlerin durumu uyuşturucuyla direkt bağlantılı olsa simsiyah olması gerekirdi. Google'da Meth ağzı diye aratırsanız biraz fikir sahibi olursunuz. Tabi diğer maddeler de meth kadar kötü yapmasa da benzer şekilde dişleri çürütüyor. Üstte eksiklikler var fakat alt dişleri sağlıklı görünüyor. Üstteki eksiklikler de farklı sebeplerden olabilir, şöyleki; Felçli hastaları kolay besleyebilmek için ön dişlerini çekerler veya yarısını keserler. Veya hasta senkop durumunda acil bir şekilde entübe etmek için ön dişlerini kırarlar. Bunun gibi ön dişlerin olmamasının birçok sebebi olabilir.

Benimde aklıma ilk bu geldi. Velev ki parayı buldu aldı diyelim, o kadar proteini içecek mide varmı. Ayrıca o kadar proteini icerken kimse demedi mi yapma,etme diye. Gerçekten garip bir durum. Öte yandan içmiş olduğunu varsayalım. 1kg hardline wheyde 800gr protein var. Yani 5*800=4kg protein demek. Günlük 4kg protein tüketimi insanı, 1 haftada felç edecek hale getirir mi merak ediyorum. Birtakım problemlere yol açacağı kesin. Aklıma ilk gelen böbrek yetmezliği.

Forumdakilerin ve özellikle @phDinSportSciences 'ın bu konu hakkındaki düşüncelerini okumak isterim. Şimdiden teşekkürler.

Enjeksyonları hesaplayarak bitmez. Maliyet hesabınıza laboratuvar tetkikleri, pct ilaçları, doktor muayene ücretleri, ek gıdalar,vitamin-mineralleri gibi göz önünde olmayan giderleri de dahil etmelisiniz.

Bence Nor19 larla bu kadar boğuşmaya gerek yok. Bulk kürü bellidir. Testo+growth+insülin her zaman büyütür.

Masseter kası aşırı geliştiği için bruksizm hastalığı ortaya çıkar. En belirgin sebebi yoğun beslenmedir. Çünkü yemek yedikçe massater çalışır. Massater de vücudunuzdaki diğer kaslar gibidir. Çok çalışırsa gelişir,hacim alır. Çok gelişirse tme de basınca neden olur. Eklem ağrısı yaşatır. Testesteronla uzaktan yakından alakası yoktur.

Bayanlardaki massater gelişmesi de testodan mı ? Bu sporda bilinmeyen herşey neden testesterona atfediliyor anlamıyorum. Bilmiyorum demek insanlar için neden bu kadar zor.

Sabırlıysanız %10 yağ oranı rahatlıkla ulaşılabilir. Fakat %10 altına düşmek için ciddi bir diyet ve uzun antrenmanlar gerekir. Bunu hayatınızda kısa bir dönem yakalasanız bile sürdürülebilir olmayacaktır. Sosyal yaşantınızda seyahatler,düğün,cenaze,iş, doğal felaketler (deprem) gibi antreman rutininizi doğrudan etkileyecek olaylar yaşanacaktır. Bu dönemlerde de vücudunuz tekrar yağ depolamaya geri dönecektir. Fizyolojinizi tanımak; onu şekillendirme konusunda işinize yarayacak tek şeydir. İlaçlardan önce; vucunuzun nasıl çalıştığını öğrenin. İlaçlar biyolojinizde ne tür değişiklere sebep oluyor da kaslı ve yağsız bir vücudunuz oluyor, bunu çözmelisiniz. Çünkü o zaman natürel ve ilacın farkını anlamış olacaksınız. O zaman; ilaç kullanıp kullanmama konusunda, sağlıklı bir karar verebilirsiniz.

Yoğun beslenme sonucu mandibular eklemdeki "massater kası" nın gelişmesi sonucu oluşur. Sadece sporcularda değil yoğun beslenen herkeste görülür. Bazı insanlar massater geliştirmek için sürekli sakız çiğner. Estetik olarak güzel göründüğü düşünülse de massaterin bu kadar hacimli ve kuvvetli olması zararlıdır. Bu gelişimin sonucunda gece uykunuzda diş sıkması,diş gıcırdatması yaşayabilirsiniz. Sabah uyanınca tempoda mandibular eklemde ağrıyla uyanırsınız. Ayrıca bruksizm sonucu dişlerinizin insizal yüzeyi de aşınır, diş boylarında kisalma meydana gelir. Bu durumun en kalıcı çözümü botokstur. Massater kasına, botoksla kısmi felç uygulanır. 3-4 seanstan sonra küçülme görülür.

Beslenme ve antrenmanı düzenleyince 1 yılda 70-75kg çok rahat çıkarsın, o kilodan sonra testo başlaman daha isabetli bir karar olacaktır. Şuan ne beslenmen ne antrenmanın kür için uygun değil. Ha yaparsın ama ne kadar verimli geçer meçhul. Kür içinde öğrenmeye başlayıp değişikliğe gidersin, sonra bir bakmışsın kür bitmiş.

Şahsen ben bütün antreman programlarını denemişimdir. Benim için en verimlisi: haftada 6 gün idman;günlük çift bölge ilerleyerek her bölgeyi haftada 2 kez çalıştırmak oldu. Tek bölge,çift bölge, itiş-çekiş,full body, çeşitlerini kürden önce test edip, sizin için uygun olanını seçmek en doğrusu olacaktır.

Kısa süreli dukan birası denemeye değer. Üstelik antreman öncesi içersen yüksek kafein oranından dolayı güzel bir preworkout oluyor. 15 günden fazlası önerilmiyor, yüksek miktarda yeşil çay E2 yükseltebiliyor. Kısa süreli olması bu yüzden. Bunun harici yine 7-10 gün soğan kürü de denenebilir. Soğan kürünün de çok iyi bir ödem atıcı olduğunu çok kişiden duydum fakat bende pek etkisi olmadı. Sizde ne olur bilemeyeceğim. Yeşillik alımı iceberg, salatalık,biber yazmışsınız. Sadece bu 3 ü arasında gidip geliniyorsa; ceşitlendirilmeye gidilebilir. Domates çok asidik olduğundan fazla tüketilmemesi gerekir. Kuzu kulağı,tere,maydanoz,brokoli,havuç, özellikle buharda pişmiş karnabahar, eklerseniz hazımsızlık problemi büyük ölçüde düzelir diye umut ediyorum. Tabi whey i de kestiğinizi varsayıyorum. Her sabah aç karna sirke içmek faydadan çok zarara dönüşebilir. Sirke etkisiyle, bağırsaklardaki henüz sindirilmemiş olan besini direkt wc de çıkarırsınız. Sirke yerine 2 günde bir içeceğiniz kefir, bağırsaklarda faydalı bakteri sayısını arttıracaktır. Buda sindirime direkt etki edecektir

İsminizi açıkça yazarak niyetinizi belli ediyorsunuz. İlaçlar ve tedaviler hakkında birkaç çıtır bilgi paylaşarak aklınızca reklam yapmaya çalışıyorsunuz. Bu tutumla; yerdiğiniz insanlardan dönüş beklemeyin. Doping sizin için doğru değilse,suistimal ise burada vakit geçirmenize hiç gerek yok. Vaktinizi ayırıp bu kadar uzun bir yazı yazmanıza da gerek yoktu. Yok yere kendinizi yormuşsunuz. Bu sporu yaparken sosyal çevremdeki tek destekçim eşim oldu. Sizin gibi çok konuşup asla yardımcı olmayan insanlar heryerde. İhtiyacımız yok size. Destek olmuyorsunuz köstek olmayın bari.

Ülkenin %60 kesimi asgari ucretli çalışan,dar gelirli,geçim sıkıntısı çeken insanlardan oluşuyor. Siz bu yüzdenin dışında olsanız bile muhakkak bir yakınınız, arkadaşınız bu durumun içinde. Buda yaşamınıza doğrudan etki ediyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran %3-5 tir ki o maaşı da mülteciler fln hizmet sektöründe alır. Malesef gelişmiş bir ülkede yaşamıyoruz. @Leepriest35 yaşadığınız duygular kaygı bozukluğu. Her insan yaşamı boyunca depresif dönemler geçirir,kaygı bozukluğu yaşayabilir. Bu beklenilir ve doğaldır. Eğer duygularınızla ve kaygılarınızla nasıl başa çıkılır öğrenemezseniz: rahatsızlığınız ileri dönemlerde; anksiyete,OKB,uyumsuzluk,panik atak gibi daha belirgin hale gelecektir. Kaygılarınız dönem dönem sıfırlanıp tekrardan daha coşkulu bir şekilde geri dönüş yapar. Birkaç hafta sonra iyi hissediyorum diyip gözardı ederseniz probleminiz asla çözülmez. Steroidlerin psikoloji üzerinde etkili olduğu zaten biliniyor. Ama kullandığınız ilaçlar; kaygı bozukluğu yaşamanızdaki tek etken olmayabilir.

Bir klinik psikoloktan Bilişsel Terapi almanız problemi büyük ölçüde düzeltecektir. İleri dönemdeki yaşam konforuna da inanılmaz katkı sağlayacaktır. Başvuracağınız psikoloğu iyi araştırın. Eğitimlerine,kariyerine katılmış olduğu sunumlara, hangi üni den mezun olduğuna bakın. Uzmanlık alanı klinik terapi,bilişsel terapi, bireysel psikoterapi,cinsel terapist gibi ayrıntıları içeren birini bulmaya çalışın. Doğru kişiyi bulduğunuza emin olamadıysanız hemen terketmeyin. En az 3 seans şans tanıyın. Eğer terapist size devam edecek motivasyonu sağlayamıyorsa o zaman başka bir terapist arayışına girin. Yaşamınız için vücut geliştirmeden daha faydalı bir süreç olacağına eminim. Duygularımız hormonlarımıza doğrudan bağlantılı. Hormon seviyeniz mükemmel olsa bile moraliniz bozukken enerjiniz düşebilir. Duygularınız üzerinde hakimiyet kurmak yaşamınızı baştan aşağı değiştirecek. Her insanın yaşamında ilgilendiği bir spor dalının yanında düzenli terapi olmazsa olmaz. Psikoloğa gitmek toplumumuzda deli olarak nitelendiriliyor. Topluma kulak asmayın. Deneyin ve hayatınıza ne kadar olumlu katkıları olacağını kendiniz tecrübe edinin. Bu arada psikaytri ve psikolok ayrımını sakın gözden kaçırmayın.

İlk fotoda vücudu yağlı duruyor fakat davul fırın gibi de değil. Henüz genç,metabolizma hızlı. Antrenör,diyetisyen,hastane, ilaç, temini problem değil. Maaşlı bir işte çalışmadığı için gün içerisinde antreman-beslenme-uyku düzenini oluşturabilecek konfor var. Bekar adam, ev geçindirme, iş yükü,fatura,kira,çoluk çocuk,derdi yok. Bilişsel terapi seansları sayesinde stresten uzak yaşadığını tahmin ediyorum. Gelir düzeyi düşük olsaydı böyle bir yaşam konforu olmazdı. Malesef ülkemizde insanlar paraya ve konfora çok geç yaşta ulaşabiliyor. Yılların beslenme bozuklukları ve yaşam stresi hedeflere ulaşmayı daha da zorlaştırıyor. Genç yaşta paraya ulaşabilmek bu elemanın en büyük şansı.Akıllıca davranıp kişisel gelişime başlamış. Sağlam kafa sağlam vücutta olur.