phDinSportSciences

Merhaba kardeşim, idrara çıkma bende her dönem vardı (geceleri zaman zaman 3-4 kez) hala var ama değerlerim normal, her sık idrara çıkmayı böbrek yetmezliği olarak yorumlayamayız, diüretik çok tüketirim, günde 4-5 litre su tüketiyorum ki yediğim içtiğim sulu gıdaları hesaba katmıyorum. Hiçbir şey içmesem en az (gece gündüz farketmeksizin) 7-8 fincan kahvem var. Bence aşırı endişeleniyorsun, endişeni anlıyorum, geri çevrilemeyecek veya işin işten geçtiği bir durumla karşılaşacağını düşünmüyorum, testlerini yaptır sorunun kökenini bulsunlar bakalım.

Tinder'a güzel profil fotografları çıkmaya başlamış kardeşim

Ben de deca nın birden patlama olayını yaşamak istiyorum

Kür öncesi demeseydin iyiydi Alt ekstremitene baktığımda spor yapmasa zayıflıktan ölecek bir ektomorf görüyorum. Bununla birlikte bırak ömür boyu bu senenin ilk kürü desen bile inandırıcı gelmez. Tabii ki sana gel beni inandır da demiyorum, kendi fikrimi söyledim.

Merhaba ultrason isteyeceklerini söylemiştim, eğer enfeksiyon veya yapısal bir sorun varsa ultrasonla tespit ediliyor. Normalde idrar daha çok asidiğe yakın olur 5-6 arası, bu fizyolojik aktivitelere göre değişiklik gösterebilir referans değerin biraz üzerinde bazikleşmesi 7-8 olması her zaman ciddi bir sorun olduğu anlamına gelmez, normal olabileceği gibi bir enfeksiyona da bağlı olabilir. Dediğim gibi doktorun detaylı incelemesi ve yorumlaması lazım. Bir sürü parametre var o pH durumunu belirleyen.. Geçmiş olsun şimdiden

Kapatmamalarının tek sebebi ekonomik yoksa şuanda kapatılması en doğru karar olurdu En yakınımdan örnek vereyim uğradığım tüm salonlar elemanlarını çıkartmış, giderlerini minimize etmek için neredeyse ışık yakmayacak salon sahipleri. Ekonomi bakanı da ortalarda yok bakalım ne olacak...

Dostum merhaba, Endişelenecek bir şey olduğunu düşünmüyorum, parmak uçlarınla gögüs ucu arkasını yokladığında eline gelen minik topçuğun boyutu ne kadar? Gögüs ucunda aktivasyon başlamış, bir önlem için (eski badici usulü) gögüs ucunda bir kaşıntı, yanma ortaya çıkmasını beklememen gerekirdi. Ufaktan gögüs anatomisine değineyim, maruz kaldığın androjenik hormonlar gögüsteki yapıları geliştiriyor, bu yapılar; süt bezleri, süt kanalları, daha gelişmiş damar yapısı, visceral yağlar vs vs... kadınlarda bir ergenlik dönemi sürüyor bunların gelişimi... İki hafta maruz kaldın ''hoop seni operasyona almamız lazım'' diye bir şey yok, gelişimin ne seviyede olduğu önemli. Belirli bir boyuta kadar o bahsettiğim gögüs ucundaki minik kitle geri çevirilebilir. İlaç önerisinde bulunamam ama şöyle bilgi vereyim eğer kürüne devam etmeyeceksen gögüs ucu aktivasyonunu engellemen gerek. Bunun için badiciler nolvadex kullanıyorlar senin bahsettiğin ilaç.

Merhaba, 1.Antrenmana gidilmeyen günler de kullanılır. 2.Aç karnına da kullanılabilir çünkü genelde bu tabletlerde ingilizce adıyla ''drug carriers'' ilaç taşıyıcılar bulunur ,bu ilaç taşıyan tablete eklenmiş moleküller genelde (laktoz) falan oluyor, mide boş olsa da emilimi kolaylaştırmaya da yarar. Öncesinde yemek yenmesi emilime etki etmez ((kaydadeğer olmayacak şekilde)) geciktirir. Kullanım saati ilacın yarılanma ömrüne göre yapılabilir yarılanma ömrü için 8-10 saat denir. Yarılanma ömrü 8-9 saat desek günlük doz ikiye bölünerek 7-8 saatte bir doz alınabilir. 8-9 saat değil de 7-8 saat dedim çünkü yeni alacağın dozun da max plazma seviyesine ulaşma süresini de hesaba kattım. Genelde ilaç kullanımı etkiyi tüm gün görecek şekilde planlanır. 3.Testosteronu baskılamak zorunda, ama diğer bazı anabolizanlarla kıyaslandığında yavaş yavaş baskılar birden sıfır yapmaz. Uzun süreli haftalarca veya aylarca kullanımı sonrasında ''come to a halt'' noktasına getirir. Yani testis üretimi durma noktasına gelir ama bu başaçıkılabilir ve sentetik dihidtrotestosteron türevi sistemden çıkmaya başladıktan itibaren doğal üretim artmaya başlar. Tüm bunlar gözle görülür bir sorun yaşayacağın veya hissedeceğin anlamına gelmiyor tabii ki. Bahsettiğin besin desteklerine gelince bunları önlem olarak kullanabilirsin tabii.. Ama bir taraftan dht türevi bir ilaç kullanıp bir taraftan da dht baskılamaya çalışmak ilginç olur sanıyorum, pumpkin seed, saw palmetto falan filan.. Yazımda hiçbir medikal öneride bulunmadım, yazdıklarım makalelerden yaptığım derlemeler doğrultusunda ve kendi çıkarımlarımdan oluşmaktadır.

Ekbilgi olarak oxandrolone, trenbolone ile sinerjik çalışabiliyor, trenbolone yorgunluk oluşturmasına rağmen oxandrolone un enerji sistemi döngüsünde olumlu etkisi var. Ayrıca oxandrolone glukokortikoidlerin androjen reseptörlerine bağlanmasını engelliyor, gerek görülürse kaynak paylaşırım

500-500iu da kullanılabilir, piramit yapmanın bilimsel bir dayanağı yok. Saklarsın evet

Merhaba, Reseptörlerin veya yolakların görevini yapmasını engelleyen yapısal sorunlar oluştuysa, bu tedavi ilaçlarını hangi miktarda ve ne kadar süreyle kullandığının önemi yok, bu noktada zaman gerekebilir. Başka arkadaşlar da var ''yok efendim şu tedaviyi yaptım hala neden sıfır'' diye yakınan. İlk etapta fizyolojik sürece bırakıp biraz ara verebilirsin, hemen tekrar yeni bir küre gireceksen bu tedavinin bir anlamı olmadı belirteyim Sana verebileceğim nacizane fikir şu olabilir, aralıksız yaptığım kürlerde üstünkörü bir tedavi yapıp devam ederdim veya biraz daha az dozda testoyu kesmeden devam eder sonrasında tedavi yapmadan yeni kürüme girerdim, bu noktada bu yaptığımız artık tamamen amaca bağlı alınan bir karar oluyor, kusursuz bir gelişim ve ciddi hefeflerin varsa pct yapmasan da olurdu, hafif ilaçlarla devam ederdin. Benim görüşümdür, söylemeye çalıştığım böyle yapacaksan hiç yapma

Merhaba kardeşim, Pregnyl'ın badiciler arasında saklanması tam bir fiyasko, biraz iddialı ve agresif konuşuyorum gibi görünebilir ama bugüne kadar soğuk zincir ilaçlarının saklanma koşullarıyla ilgili bilgisi olan veya neden soğuk zincir ilacı olarak adlandırıldığını bilen tek bir araştırmacı badiciye rastlamadım. ''Pregnyl vurdum düzelmedi'' muhabbetinin bence genel nedeni çoğu zaman bu olabiliyor. Anlatacak olursak pregnyl ın toz ve distile su olarak iki ayrı şişede gelmesinin sebebi şişe içindeki tozun dondurularak tozlaştırılmış olmasıdır, peki neden dondurulmak istenmiş aşağıda yanıtlıyor olacağım. Olabildiğince sadeleştirerek anlatayım, bahsettiğim alanla ilgili terimler kullandığım için ''copy paste yaptı'' denilmesin. Bu tarz preparatlar yani içeriğinde bir takım hormon, polipeptit veya proteinler olan preparatlar hidrofobiktir. Hidrofobik demek şudur bu maddeler katı haldeyken kontrol altındadırlar su gördüklerinde yapıları değişmeye başlar. Yani en basitinden HCG dediğimiz pregnyl'in etken maddesinin moleküllerinin kendi içerisinde alt yapıları var ve bu yapılar su gördüğünde bir süre sonra o maddeyi görevini yapamayacak şekilde kararsızlaştırabilir ve bu tüm uygun koşullar sağlansa da bir süre sonra gerçekleşir. Bir noktada bu ilaçlara çeşitli yöntemlerle protein stabilizasyonu uygulanmak gerek diyebiliriz; dondurarak, katılaştırarak, çözelti oluşturarak. Bu kadar hassas olduklarından üretilirken konuldukları kapların şişelerine maruziyetlerinin oluşturacağı etki bile düşünülerek hazırlanır. Kararsızlık kelimesi kullandım kararsızlık derken bahsettiğim; değişime uğrama potansiyelidir. Çözelti içerisindeki toz, sudan, havadan, ısıdan, basınçtan, sürtünmeden, oksidasyondan, HCG yapısının su çekimesiyle oluşan izopeptid bağlardan vs vs etkilenir.. İyi haber buz dolabında bir noktaya kadar bozunmasını engelleyebilirsin Aslında sadece bu cümleyi yazıp vaktini hiç çalmayabilirdim. En işine yarayacak final bilgiyi de vereyim, çözünmüş haldeki HCG gibi yapısı itibari ile protein olan ilaçları çözündükten sonra 1 ay kadar 4° de uygun şartlarda saklayabilirsin, çözündükten sonraki saklama koşulları tamamen o proteinin yapısına bağlıdır, çözündükten sonra daha uzun dayanan yapıda preparatlar da var, ısı değişimleri veya dondurma/tekrar çözme gibi işlemler ilacın yapısını bozabilir, en azından çözelti hazırlandıktan sonra gözlem yoluyla çözeltideki değişiklikler (bulanıklık,partikül oluşması) kontrol edilmeli, havaya veya farklı etkilere maruz kalmamalı, mesela kullanılmış bir enjektörü pregnyl sakladığın flakona sokmamak lazım. Konunun basit gibi görünen bir konu gibi görünüp üstünkörü yapılmasına bir örnek vermek istiyorum bu yapıda aşılar var ABD de sağlık bakanlığı tarafından profesyonel kişilerce saklanan bizim ilacın yapısına benzer yapıda ilaçların %24 ü sırf saklama koşulları %100 karşılanmadığı için saklama/hazırlanma aşamasında hatalı olarak insanlara yapılmış. Bunu da o ilaçların muhafaza edildiği buzdolaplarının sıcaklıklarını ve uygulama aşamalarını anket araştırmasıyla tespit ettiklerinde farketmişler.

İşte içimizden birileri bu konuda teşhis koyamaz çünkü işin içerisine başka parametreler de giriyor, nefronoloji hepsine bakacak, hatta emin olmazsa tekrar bakacak.. Genç olduğunu ve kür geçmişinin de fazla olmadığını varsayıyorum, işin içerisinde inanılmaz bir ihmal olmadığı süreci geri dönüşü olmayan bir sorun karşına çıkmaz diye umuyorum.

Endişelenme bence hiçbir şeyin yoksa bile baktırıp garantiye almak iyidir, bize de bildirirsin, merak ettim.

Merhaba kardeşim konuna yaptığım ilk yorumda nefronolojiye gitmen gerektiğinden bahsetmiştim, bazı hastanelerde sevksiz nefronolojiye direkt kabul etmeyebiliyorlar dahiliyeden sevk ile falan gidersin eğer dediğim gibiyse bir yapısal veya fonksiyonel bozukluğun olup olmadığının tespiti için ultrasonla böbreklerine bakmaları lazım böbrek duvarlarındaki değişikliklerden bir rahatsızlığının olup olmadığı çıkarımına varabiliyorlar, burada yazdığın gibi yaşadığın problemleri ilaç kullanımından da bahsederek anlatırsın. Tekrar belirteyim başka herhangi bir ilacın değil trenbolone ve winstrolün birlikte kullanımıyla kür sonunda da devam eden böbrek rahatsızlıkları meydana gelebiliyor, en basit şekilde nedeniyse; böbrek yapısının zarar görmesi. Yabancı kaynaklarda trenbolone ile winstrolün kullanımı sonrası böbrek sorunu yaşayanların vaka raporlarına rastlamıştım. Benim iki favori ilacım olduğundan ve bu ilaçları sık kullandığımdan dolayı yaşamamam kaçınılmazdı sanıyorum Şu doktorun bu başlığına denk gelip bu konunun üzerinde araştırmış detaylıca kafa yormuştum. Linkini aşağıya ekledim. Genelde bu adam da hastalarının vaka raporlarıyla konuşuyor. Dediğim gibi aldığın su miktarı, tuz miktarı, sağlıklı bir diyet uyguluyor olman mevcut durumun daha da ilerlememesini sağlıyor ama yapısal bozuklukların tedavisi için profesyonellerden yardım almak şart. Yanlış anlaşılmayayım seni korkutmak için söylemiyorum aynı sorunu yaşadığımı ben de bi 4-5 ay önce öğrenmiştim, henüz yeni yeni değerlerim referans aralığa döndü, bu esnada, proteini minimum tuttuğum bir diyetle birlikte aşırı tüketimden kaçındım. Aşırı tüketim derken suyun bile aşırı tüketiminden kaçındım.

Merhaba değerli dostlar, Bu benim ilk gönderim ve anabolizanlarla ilgili olmayan çok samimi bir soruyla karşınızdayım. Aramızda covid pozitif olduğu halde spor salonuna gitmeye devam edip hepimizi riske atan kimseler var mı merak ediyorum? İkinci merak ettiğim kürde olup da covide yakalanmış kimseler var mı aramızda? Belki süreci nasıl geçirdiğini bizimle paylaşabilir. Covid servislerini gören, covid testi yaptırmış hala spor salonlarının müdavimi olan biri olarak kendi kişisel merakımdan dolayı soruyorum Teşekkürler şimdiden...

Dianabolü eklemezsen daha mutlu hissedersin. Benim yorumumdur.

Predator kullanırsın antrenman esnasında da enerjik olursun.

Çok nadiren diyet yaparım, yağ oranımı düşürmek istiyorsam kalori hesabı yaparım yine sevdiğim yiyecekleri makrolarına dikkat ederek tüketirim. Psikoloji bozan mahkum diyetlerini ''benim bir hayatım var'' dediğimde kenara çektim

Et neden az pişmiş hocam?

Sıcak demek zeytinyağının ısıl işlemden geçmesi demek riveralarda yapılıyor, tabii ki soğuk sıkım.

Yaşadığın alkolün kısa süreli etkilerinden biri. ayrıca bazı spor dallarında performans artırıcı olarak kategorilendirilir ve yasaktır.

Yapabileceğim tek öneri ek gelir edinmen

Eski usül kusana kadar yiyerek gerçekleştirilen bulk diyetleri çok önerilen bir şey değil, sağlık sorunlarına yol açabilir, hiç bir şey yapmıyorsa bile reflü yapar, bu yüzden bulk desek de temiz gitmek veya ara ara temiz gitmek daha mantıklı. 300kg insanların dramını anlatan programlar var onlar kadar risk grubunda olmasan da aşırı beslenme vücudun kolaylıkla tolere edebileceği bir şey olsa da temiz bir şekilde egzersizle birlikte yönetilmeli

Merhaba hocam öncelikle geçmiş olsun ve başınız sağolsun. Bazı insanların gripmiş gibi kolay bir şekilde atlatabildiklerini söylüyorlar, bazıları ise mücadele edemiyor. Aslında vefat nedenini ''koronaya bağlı kalp yetmezliği'' şeklinde bildirmeliler diye düşünüyorum ama yapılmıyor anladığım kadarıyla.