metinav

Bu kişiden kişiye genetikten genetiğe değişen bir şey.Bazı insanın ağır kürlerde bile testisleri küçülmüyor, bazı insanda basit only testosteron küründe bile jinekomasti belirtileri görülüyor vb. Açıkçası genelleme yapılması çok kolay değil yan etkiler konusunda... Hipofiz beyin ve yönetim farklı bir yapı, testis ve onun kendi içindeki sistemi daha farklı.İletişim koptuğunda organ uyarı alamayacağı için gelişmeyi çalışmayı durduruyor, ki bu beklenen bir durum.Nasıl kullanılmayan odanın ışığı kapatılır, kombinin petek bağlantısı kesilir.Boşuna enerji tüketmesin amacıyla uygulanan, kendini koruma güdüsünün bir işlevidir bu da...Testisler bir dokudur, belki bir organ olarak da değerlendirilebilir.Kür ne kadar uzarsa bu organ ve dokular o kadar atıl ve devredışı kalacağından küçülmeye başlar.Çok uzun zaman sonra belki de genetik özelliklere göre kısa bir sürede bile kalıcı geri dönüşe engel deformasyon yaşanabilir.Bu riski pct öncesi elimine etmek içi hcg, hmg gibi bir çok o dokuyu canlandıracak eski haline kadar geliştirecek ajanlar, ilaçlar kullanıyoruz.Bu testis %100 kapasiteye çıkmadan da testlerde standart aralıkda üretime ulaşabilir.Doktorlar standart aralığın alt ucunda bile olsa normalsin biraz dinlen geçer toparlanır diyebiliyorlar.Yaşanılanı ve sebeini bilseler böyle söylemezler.Ama aldıkları eğitim onlara bu bakışı vermiyor. Testis tam anlamıyla eski haline gelmeden hipofiz açılsa bile uyarı sinyali hiç bir zaman eski seviyelerini görmeye yetmeyecektir.Dikkat ediliyorsa pct kısmı yüzeysel ve hızlıca geçiliyor.Tamam belki pct yapılmasa bile vucudun kendini yenileme mekanizmasından dolayı zaman içinde üretim başlar ve belli bir seviyeye çıkar ama yaşanılan eksiklik sorun ortadan kalkmaz...Ben kendi üzerimde gördüm bizzat <1 testosteron ile cinsel ilişkiye girdim zar zor da olsa.Testisler alınmış bir erkekte bile böbrek üstü bezlerinden üretilen düşük dozlu testosteron erkeksi özellikleri sürdürmesine yetebilir.Ama normal bir cinsel yaşantı asla ortaya çıkamaz...Sadece vucudun fonksiyonları için yeterli gelebilir.Eğer böyle olmasaydı yaşlanan erkeklerin çoğu hem görüntü hem özellikler olarak kadına dönüşürdü Hcg 5000 ünite dozu eskiden tek seferde kullanılıyordu, ki doktorlar da bu dozları tedavilerde veriyorlar hastalarına.Ama nedense sonradan bu fazla furyası ortaya çıktı.Tamam bende fazla olduğunu düşünüyorum, fakat herkes için fazla değil, bazı insanlara göre yetersiz bile gelebilir.Direnç gösteren tepki vermeyen insanlar var.Bunu uygulamadan bilmek imkansız.İlaç dozlarında bile kişiye göre belirlemek gerekiyor aslında.Uygulamalarda kendinizi vucudunuzu dinleyip ne tepki verdiğini gözlemlemeniz lazım.Ona göre "bana bu doz yetiyor, veya az geldi beklediğim etki oluşmadı" gibi çıkarımlar yapmalısınız.Para olsa zengin olsak her uygulamanın ardından test yaptırıp sonucu anında görüp ona göre hareket ederdik, bunu ancak çok profesyonel durumu iyi sporcular yapabilir. Hep söylüyorum evlilik ve çocuk hayali olanların riske girip kür yapmaları çok mantıklı değil.Sonra çıkış yolu bulunamıyor veya çok uğraşmak icap ediyor.Bu yazı tura atmak gibi bir durum. Umarım sıkıntısı olan herkes sağlığına kavuşur bir an önce

Öyleyse, aynen beklenen olmuş

Bu test sonucunda herşey yüksek, ve uyarılmış durumda.Sanırım pct yaptın veya içindesin.Konuyu takip etmediğim için bir şey söyleyemeyeceğim...Ama libido vb. sorunu yaşıyorsan östrojen yüksekliğinden olur...

Anaboliklerin östrojene dönmemesi gerekir teori de.Ayrıca arimidex de aldığını belirtmişsin.Bence ya test hatalı yada anaboliklerin hepsi testosteron Levonun dönüşmesi gerekiyor, vucudundaki bazı maddeler yetersizse dönüşemez.Bence direkt t3 daha doğru olur...

Bu kadar östrojen karşıtı ilaç ve steroid varken 164 çıkması biraz tuhaf olmuş Aynı şekilde prolaktin de yerin dibinde. Crp arkadaşların da dediği gibi yüksek, sterilizasyon sorunundan da olabilir başka bir hastalığından da.... Kolesterol değerleri trenbolon için beklenen yan etkilerden, fakat karaciğer temiz demek ki henüz daha trenbolonun tam etkisini görmüyorsun, yada bir şeyler sorunlu Günlük 1 tablet tiromel kullanabilirsin... Tansiyonunu da kontrol ettir arada.Ya da her gün 2 diş sarımsak yut...

Azaltarak ve 15-20 gün sürecek şekilde düşürerek kes.Birden kesersen vucudun hemen bir anda doğal üretimi başlatamaz ve attan düşmüşe dönebilirsin Önce 1 tablete düşür, daha sonra yarım tablete...

Eskiler anlatırdı, ölen insan da bile çıkıyor diye.Aslında bağışıklık sistemi zayıfladığında korunmasız kalınca cıkıyor.Bu çıkıyorsa vucutta, bağışıklık sistemini canlandırmak gerektiği anlaşılmalı.En basitinden her ay düzenli devit 3 ampül ve günlük 2-3 gram c vitamini işe yarayabilir...Arginin gibi bazı amino asitler bunları arttırıyor diye bilgi var, ama ne derece doğru araştırmak lazım.

Yaptığın hata çıkarken haftada bir arttırırken, bırakırken vucudunun tolerans göstermesine zaman ayırmadan birden düşürmen.Tiroidler vucudun bazal metabolizma hızını ayarlayan yegane düzenleyici hormonlar.Sana önerim 15 gün 1 tablet , sonraki 15 gün yarım tablet şeklinde kullan ve bırak.Bu arada diğer uyarıcıları fazla alma (kafein vb.) Ayrıca doğal tiroid hormon dengesi için, tiromeli bıraktıktan sonra selenyum ve çinko+magnezyum hapı al kullan 1 ay düzenli olarak... Vucudunu aşırı hızlandırdığın için bazı kasların yorulmuş olabilir.Başka kalıcı sorun oluşturmaz, eğer bilmediğin tiroidlerle ilgili bir sorunun yoksa. Test sonuçları normal bile olsa, kime göre normal diye sormak lazım.Herkesin normali farklı birbirinden. Geçmiş olsun

10 tl den vermiş adam kilosunu Asgari ücret açıklanmadan etiketleri değiştirdik herşeye zam yapıldı demişti.

Salonda hakmarda çalışan genç sporcu bir kardeş var.Geçen baktım bir poşet tavukla geldi salona.Hayırdır hazine mi buldun bir yerden diyerek takıldım Yok abi hakmar şubesinin müdürü son kullanım tarihi dolan etleri derin dondurucuya atıp saklıyormuş ve 1/3 fiyattan isteyene satıyormuş.Çocukta orada çalıştığı için istemiş parasız vermiş tavukları. Bir daha aklında olsun çıkarsa bana da haber ver parasıyla alırım dedim Bozuk değil sadece bir hafta sonra tüketilmeyince atılması gerekiyormuş onlar da donduruyormuş.Bu şekilde 100 kg yakın et imha ettik demişti.Yazık, insanlara vermezler at çöpe gitsin.Kimsenin kimseyi düşündüğü yok

Kardeşim o zaman bastıracan parayı senin aklındaki takıntıları ortadan kaldıracak araştırmaları yapan arkadaşlara vericen.Burası bilgi yarışması ortamı değil, herkes tecrübelerini aktarıyor yada iyi niyetle olabilirliği üzerinden yorumluyor.İnsan eğer böyle bir yapıya sahipse kendi söküğünü kendi dikmeli; sonuçta herkesin işi gücü var, oturup senin kafandaki teferruat kabilinden soruları cevaplamak için neden araştırsın ? Biraz okusan araştırsan kas hücrelerinin yapısına dair bilgi edinsen.Protein ve yağların nasıl yıkıldığını nasıl bağlar oluşturduğunu ve sonrasında nasıl bir araya gelip hücreleri organları teşekkül ettirdiklerini kavrarsın.Bu bağların neyle nasıl hangi ortamda ayrıştırılabildiğini de kolayca farkedersin.Herşeyden önce mide asitine göre gıdaları sınıflandırmalısın. İnternette hangi etlerin sindirimi kolaydır diye aratabilirdin.Sindirim ağızda ve midede başlıyor, bağırsaklarda sürüyor, karaciğerde sonlanıyor.Mide asiti yetersiz bir insan sığır etini gerektiği oranda ve verimde ayrıştıramaz.Dolayısıyla bağırsaklara giden mayi-çorba orada ince bir elekten ve mayalanmadan geçtikten sonra çok az bir bölümü emilebilir.Etlerin yapısındaki proteinleri asıl parçalayan şey bağırsaktaki bakterilerdir.Dolayısıyla amino asit profiline kadar çözünen maddeler emilir gerisi çöpe gider.İşte bu nedenle genelde gastronomide sert etlerin marine edilmesi işlemi uygulanır.Yoksa vucudun sindirim sistemi için etler sütler peynirler diye bir kavram yok.Proteinler-yağlar-karbonhidratlar ve onları oluşturan yapıtaşları var.Min. seviyede ayrışan parçalanan gıdalar, bağırsak içindeki membran-filtre tarafından emilerek kana geçiyor.Bunun için kontaminasyon riski en fazla bağırsak-kan bariyerinde söz konusu olduğundan, akyuvarlar ve çeşitli bağışıklık işaretçisi seyyar hücreler-yapılar o bölgelerde yoğunluktadır. Tüm bilgiyi bir yerde bir adreste bulamasan da çeşitli yönleriyle araştırıp kendi kafanda birleştirebilirsin.Kaynak olarak pubmede bak illa ki bulursun bir şeyler.

Hani nerde ne yaptırdın ?

100 mg klomen kullanırken büyüdü demiştin, noldu şimdi 50 olunca Plasebo etkisi olabilir, bence takılma fazla

Yaşın ve tecrübesizliğin nedeniyle kür yapman doğru olmaz.Sana bu steroidleri satıp parasını cebe indirip keyif yapan insanlar gerçekte seni önemsemiş olsalar, "abicim bu yaşta sana önermem ve satmam" diyebilmeleri gerekirdi...Bir şey olup olmamasını geçtim, daha doğal hormonel üretimin oturmamış dengelenmemişken kür yaparak gelişirim mantığını beyinlerinize sokuyorlar, buna kızıyorum...Yazık günah...Koy kenara bekle 2 sene sonra kullanırsın veya başka birine sat paranı al. Kilo almak ve hacimlenmek için bir çok daha zararsız yöntem var.Beslenmeni gözden geçir düzgün bir plan ve kalori hesabı yap önce.Forumun her konu başlığını aç oku incele.Kim ne sormuş kimler ne cevap vermiş diye.Bilgilen kafanda otursun ve ona göre yola çık. Kolay gelsin.

Güzel bir çatın ve ince belin var.Kütle almak daha fazla yakışıyor bence...Tebrik ederim, enantat bile fark oluşturabiliyor görüntünde...

Tek başına anlam yüklemek doğru olmaz.Diğer test kriterleri de göz önüne alınarak yorumlanmalı... Geçmiş olsun

Doktor bir tedavi uygulamadıysa bizim önerilerimiz yukarıda yazdığımız gibi olur. Östrojenine ve shbg ye baktırırsın fazlaysa diğer değerlerinin baskılanmasına dolaylı olarak sebep olabilirler.Free testosteron ve total testosteron gibi...

Karaciğer değerlerini düzelterek, evet...

Katılıyorum, kür yapan ve iç organları sağlıklı bir çok insan var.Tabletlerin çoğu estersiz ve hızlı etki ettikleri için ayrıca yapıları başka maddeler eklenerek değiştirildiğinden zarar verme potansiyelleri artıyor.O nedenle yan etkiler kısa sürede coşuyor.Bence kalıcı faydalı etkilere sebep olmayan tabletlerin olabildiğince kürlerde kullanılmaması iyi olur.Kullanmak isteyenlerin de ciddi anlamda yan etkileri bertaraf edecek tedbirler almaları lazım.Bir nacla bir maydanoz limonla düzelme şansı her zaman olmaz... Deri vucutta en çok zararlı maddeyi biriktirebilen ve kalıcı hale getirebilen bir organdır.Detox mantığını anabolik kürlerde artık oturtmalıyız, sağlığımız için olmazsa olmaz önemde...

Merhaba; Risk hayatın her aşamasında her karşılaşılan durumda var olan ihtimalleri ifade eder.Dolayısıyla risk barındırmayan bir şey yok... Riskleri bertaraf etmek yada minimize etmek mümkündür.Yeter ki doğru analiz ve yöntemler kullanalım... Sağlıkda bir çok şeyin temeli istatistiğe dayanır.Bu istatistiğin elde edilmesinde de bir çok yöntem var.Bu sonuçları anlamlandırmak için de yapılan yorumlamalar ciddi bir beyinsel işlev gerektiriyor.Bu açıdan bakarsak aslında istatistik bir anlamı yoksa o bilgi geçersizdir.Standart bir insan veya organizma bulunmadığı için tanımlamalar ve yorumlamalar da hep istatistiksel açıdan anlamlıysa önem kazanır.Yoksa değersizdir yoktur... Burada anlatmak istediğim şey, kimse temel ve merkez nokta değildir, her an yanlışlanabilir... Bugün için kanser dahil bir çok patalojinin kaynağı belirsiz.Sadece birilerinin istatistikleriyle yaptıkları yorumlar var.Bu yorumlara göre tedavi adı altında uygulamalar geliştirilip tek gerçek bu diye kabullendirilmiş.Ama bu koca bir yalandan başka bir şey değil... Steroidler prostat dahil bir çok dokuyu hücreyi geliştirebilir büyütebilir.Fakat bu büyüme anormal değil beklenen bir şeydir.Kanser ise anormal ve kontrol dışı bir oluşumdur.Steroidlerin veya diğer büyüme faktörlerinin tek başına kanser yapması bence mümkün değil.Bunun temelinde vucut hücrelerini kontrol eden bağışıklık sisteminin acizliği ve yetersizliği yatıyor. Anne ve babada, midede en agresif taşlı yüzük denilen bir kanser hücresi gelişti ve sonuç, kaybettik...Steroid mi kullandılar ? Hayır.Suplement mi vitamin mi veya başka destekler mi aldılar ? Hayır.O zaman istatistik olarak ikisinde de kanser başka nedenlerden gelişmiş oluyor... Masal ve öyküler genelde çıkış yolu bulunamadığında ortaya sürülen meşhur sebeplerdir İspatı yok, delili yok eee neye göre ? Baba ayrı bir soydan, anne ayrı bir soydan gelip hiç bir bağları yokken aynı kansere 5 yıl arayla yakalanıyorlarsa burada ortak yaşamla ilgili başka sebepler bulunduğu anlaşılmalı.Tabi tıp bunu var kabul ederse kanserin tanımı ve nedenlerine bakış açısı da değişmek zorunda kalır...Bir şeyler bozulur ve birileri bu işten memnun olmaz Olur veya olmaz diyebilmem mümkün değil, ama bağışıklık sistemin güçlü olduğu sürece kolay kolay kanserleşen hücreler gözden kaçamaz enselenir.Kısaca bir şey olmaz. Genetik yolla gelen bir bilgiye istinaden, bazı maddelere gıdalara stres durumlarına veya mantar bakteri gibi canlılara karşı zaafın varsa o zaman hayatın her aşamasında tedbirli olmalısın ki o zaaf gelişmesin ve korunmasız kalma.Ailenin yapmadığı savunma ve vucudu güçlendirme adına ne varsa yapmalısın.Çünkü vucudumuz kendi kendini tamir ve onarma gücüne sahip, fakat hammadde sağlanırsa ve gerekli şartlar oluşturulursa... Bir çok kanser hastası yurtdışında anabolik kullanarak vucutlarını erimeden ve kas kaybından koruyorlar.Eğer zarar verseydi bunu bildiğimiz tıp otoriteleri kullandırtmazdı, istatistiki bilgilerden dolayı Bence fazla endişe etme, vucudumuzda doğal olarak bulunan kimya ürünlerinden abartmadıkça zarar gelmez.Tam tersine doğal olarak vucudumuzun tanımadığı yabancı her tür kimyasal ve ajan kirletici toxic uyaran olarak zararlar oluşturabilir...

Aynen çok doğru fakat, vucudun doğal kolajen üretim sistemini uyarma yoluyla gidebiliriz.Amino asitler ayrıştırılarak emildiği gibi, vucutta tekrar birleşerek farklı protein yapılarını meydana getiriyorlar.Şu an hatırlamıyorum ama bazı maddeler ciddi şekilde kolejen dokuları geliştiriyor.Protein eksikliği yaşamayan insanlarda bu sorun yaşanıyorsa, farklı noktalara yönelmek lazım... TB500-BPC157 vb. peptidler var, hiç kullanmadım nasıl etkileri olduğunu bilmiyorum ama denenebilir.

@susuzadam gayet iyi cevaplamışsın Önceki senelerde araştırdığımda karşılaştığım bilgi, dhn metabolitinin dht üretim sürecinin arasında ortaya çıkan ve vucutta pek anlamı olmayan bir çıktı olduğunu okudum.Dolayısıyla deca alarak vucuttaki doğal dönüşüm sürecini tamamlamadan, ara yoldan sapmaya ve baskın olmaması gereken bir şeyin, baskın hale gelmesine neden olunuyor.Dht yi daha baskın durumda tuttuktan sonra decadick yaşanmaz.Aynı şey trenbolon için de geçerli.Rekabet durumu kaçınılmaz olsa da liderlik değişmemeli Eklemler için bir çok seçenek var, sarm peptid suplement (kolejen-msm) vb.İlla deca şart değil...

Doğrudur, fakat doktorda olsa hepsinin okul bittikten sonra branşı farklılaşıyor, ekstra branş konusunda eğitimler alıyorlar.Bir doktorun tüm branş dalları hakkında herşeyi bilmesi imkansız.O açıdan uyarısını yapar ve doğru uzmana yönlendirir sanırım. Ya hatalı yada kısırsın Detaylı incelenir bir daha test tekrarlanır ve spermiyogram yapılır durum ortaya çıkar...

Arkadaşlar dile getirmiş bazı şeyleri, bence dikkate al.Alkolün verdiği zarar ortada.Kolesterol durumu karaciğer ve böbrek zorlanıyor... Östrojen patlamış, prolaktin zıplamış, sperm üretemiyorsun ve doktora gitmek yerine salondaki hocana güveniyorsun Bunlar iki günde olmaz, alt yapısı vardır geçmişe uzanan.Uzman bir dahiliyeciye göster, gerekirse endokrinoloğa sevkeder. Geçmiş olsun

Östrojeni fazla düşürmüşsün libido onun için bozulmuştur.Total testosteron testin olmadığı için pct ye başlama konusunda son enjeksiyonun üzerine tahmini bir süre koyup başlaman gerekecek. 30 gün sürecek bir pct planlayabilirsin.İlk hafta günlük 100 mg klomen+40 mg tamoksifen kullan, sonraki haftalarda dozları yarıya indirerek devam et... Böbrek ve karaciğer kolesterol değerlerini düzeltmek için bitkisel beslen, sağlıklı yağ tüket.Proteini fazla abartmış olabilirsin, aynı şekilde antrenmanı da...Vucuduna dinlenmek ve onarmak için, stresi kontrol edebilecek süre tanımalısın. Kan miktarın fazla artmış eğer sonuçlar hatalı değilse.Bir ünite kan bağışı yaparsan tansiyon açısından daha rahat geçer.Sağlamından bir multivitamin de kullan eksilen rezervleri yerine koymak için... Kolay gelsin