metinav

Forumda yakın zamanda paylaşmıştım, choriomon ilacı 2020 içinde ithal edilmeyecek...Pregnyl var ithalatçının elinde, ilaç depolarından eczane kanalıyla istemelisin...

İlk kürden itibaren tek kullandığım enjektör turuncu uçlu (25 g) oldu.Ve 2-2,5 ml ilacı kalçadan yaptım sürekli.Ne acı, ne iltihap, ne şişme yapmadı.Çok koyu vizkozitesi olan bazı steroidlerde enjektöre çekimde uzun süre beklemek gerekebildiğinden, extradan yeşil uçlu enjektör ucu alıp onunla çekiyordum.2,5 santim kalça için ideal, tabi 90 derece yani dik saplamalısınız.Bacaktan vurulacağı zaman eğik veya tamamının girmemesi sağlanmalı. Daha geçen salonda ilk kürüne girmiş genç bir arkadaş, abi enjeksiyonu yaptıramadım yardımcı olurmusun dedi.Normalde hemşire bir arkadaşa yaptırıyormuş yeşil uçluyla kalçadan...Ve devamlı iltihap ve 2 gün geçmeyen ağrıdan yakınıyordu.Elinde tüberkülin enjektörü (26 g) ve yeşil uçlu enjektör varmış.Dedim bacaktan yapalım bu 13 mm uzunluktaki enjektörle.Hiç sıkıntı ve acı hissetmedi, şimdiye kadar nal gibi yeşil ve siyah uçlu enjektörlerle yaptığından olsa gerek Gereksiz acı çekmeye ve iltihap yapmaya gerek yok diye düşünüyorum. Kas dokusuna girdiği sürece ve yavaş yavaş emildikçe dolaşıma karışmasını bekleyerek yapmak sorun yaşatmaz.Vucutta enjeksiyon yapılacak kas dokusu ve bölgeler tıpta belirlenmiştir.Buralarda kan akımı çok düşüktür ve yavaş karışır enjeksiyonlar.Doğru bölgeye vurulduğu sürece kanama kontrolü için sok çıkar tekrar enjekte et olayı gereksiz bir şeydir.Sonuçta o sıvı kana karışacak, burada mesele direkt ana damarın içine girmemesi... Arkadaşlar amaç, doğru ve en az zararla sağlığımızı bozmayacak şekilde girişimler yapmak.Tıp bilim ve uygulamalar ilerledi, hala eski usul düşünmenin ve takılıp kalmanın anlamı yok.Aslı astarı olmayan bağnaz düşünceli insanların ortaya attığı mitler geçerli değil ve bunu ispat etmeye çalışıyoruz çeşitli paylaşımlarla. Kolay gelsin, sağlık önceliğimiz olsun...

Hastalar için kullanım şekli günde 3 defa 20 mg şeklinde...Fakat spor için, idman öncesi 20 mg veya sabah akşam 20 mg olarak kullanılabilir...

Gh katabolik bir hormondur ve protein sentezinde kilit rol oynayan igf-1 hormonunun sentezlenmensini başlatır ve belli bir seviyeye gelince durdurur.Aslında dengeleyici rolündedir daha çok.Kendi başına kas gelişimi sağlamaz, yağları çözer ve enerji olarak kullanılmasına katkıda bulunur.Çok faydalıdır ama genel sağlık dışında çok bir olumlu yanı yoktur, diyebiliriz...İgf-1 vucudumuzun ürettiği bir hormondur.Kendi üretimimiz bir çok şarta bağlıdır ve her zaman istenilen seviyede salğılamak mümkün olmaz.Dışarıdan alınması aynı testo almak gibi düzgün ve sürekli belli seviyede hormonun bulunmasını garantiler.Kas gelişimi için olmazsa olmazdır, insülinle beraber... Benim seçim yapma durumum olsaydı, tabiki de igf-1 seçerdim...

Ben şahsen buradan doğru ve gerçekçi bilgiyi vermeye çalışıyorum elimden geldiğince.Fakat maalesef birilerinin peşine takılan veya kariyerinden etkilenip her sözüne iman eden genç arkadaşlar, bildiklerini okuyorlar.Tabiki kimseye karışma yönlendirme durumumuz yok, herkes kendi kendine istediği zararı vermede özgür...Ama sonrasında kötü sonuçlanan durumlar olduğunda o güvendiği kimseler, yanında olmayacaktır; bu spor ve kullanılanlar endokrinci veya herhangi bir bölüm doktorlarının bildikleri standartların içinde değil.O nedenle steroid ve benzeri maddelerin kullanım şeklini ve etkilerini, sadece deneyimle kavramak mümkün.Yoksa klasik tıbbın bakış açısıyla olaylara yaklaşan doktorların teşhisleri, hep psikolojik olmazdı Destekleyici yorumun için teşekkürler @weldan

4 iü normalde degisim olusturmaz.Cilt sağligi eklem sağlığı ve uyku kalitesi gibi faydalari elde edersin.Yağ yakimi ve igf artisi sağlaması bu dozda biraz sansa...Amacin ne tam olarak, buna göre boşa da olabilir, gereklide...

Ne alaka ? Burada onlarca yorum yapildi, 3 gün 5 gün diye bir şey yok.Kolaycilik tarafından bakiyorsan bir sey farketmez...Bosa gitmez.

Geçmiş olsun Vicdan ne gezer dertleri sadece para pul kazanmak...Bağışıklık çok önemli, vucudun her türlü patojenle ve toxic kimyasalla savaşması için iyi olmalı.Herkes d vitamini kullanın diyor bozuk plak gibi.Ama araştırınca d vitamini almanın, süreci geliştirmediğini gösteriyor çoğu insan için.Kendimde yıllardır kullanıyorum ara ara ve denize gittiğim ve güneşlendiğimle yaşadığım hissin etkinin yanından bile geçmedim hiç.Çevremde bir kanser durumu olduğu için araştırıp aldığım d vitamininin aktif formunu kullanmaya başladım ve tuhaf bir iyilik hali yaşatıyor.Bir ay kullanıp ara vericem, özellikle bağışıklık sorunlarından gelişen kanserler ve kas iskelet zayıflığı için kullanılabileceğini düşünüyor uzmanlar...

Evet mesele o zaten...Trt dozu bir iki ampül şeklinde değil...Sallıyorum total testonun 8 değerinde olması için haftalık 155 mg testo gerekliyse, fazlasını almak steroid kürleri gibi ek yükler getirir.3-4 hafta gibi kullanmak ve belirtileri hissetmek gerekli.Eğer östrojenin yüksekse onu da yine kontrol etmek gerekiyor bu trt sürecinde, çünkü fazlalığı da eksikliği de sorun yaratıyor.Bu sadece vucudun testo ihtiyacı için gerekliyse alınmalı.Onun dışında hcg testis faaliyetlerini sürdürmek için haftalık 500-750 iü gibi eklenmeli.Yoksa testisler küçülür veya kasığa çekilir... Hcg hipofizle etkileşimde değil.Hipofiz olmadan testislerin çalışmasını sağlayan bir sentetik hormon.Hcg sadece testislerini geliştirir çalışmasını devam ettirir sperm oluşumunu destekler vb.Hipofizi doğuştan lh-fsh üretmeyen insanlar ömür boyu hcg kullanmak zorundalar.Hipofiz daha ön aşama için önemli.Çok fazla yüksek dozlar testisdeki hücrelerin ölümüne veya duyarsızlığına neden olabilir.Hcg yi bıraktıktan sonra hipofizin ürettiği doğal hormonların yetmez ve böylece testisler yine küçülür.Azar azar ve uzun süreler kullanılıyor trt içinde...Yerine koyma tedavisi doğal üretim olmadığında, hazır testo ve hcg ile sürdürülme işlemi kısaca, bu yapılanlar. Kortizol vucudun savunma sistemini baskılayan ve uzun vadede bağışıklık hastalıkları meydana gelmesine sebep olan kronik stresle beraber yol alan bir hormon.Vucudu kaç yada savaş moduna sokan adrenalinle birlikte olağanüstü duruma sokuyorlar.Vucuttaki tüm kanı, şekeri kaslara yönlendiriyorlar.Libidoyu düşünmeyi sindirimi duruduruyorlar.İş stresi kronikleştiğinde libido ve ereksiyon sorunları kaçınılmaz oluyor.Ben yıllarca bunu yaşadım bizzat.Anabolikler kortizolü baskılıyor.Bir şey sürekli baskılandıkça onun reseptör sayıları artar ve baskılayan unsur ortadan kalktığı anda gerilmiş yay gibi tüm gücüyle ele geçirir ortalığı...Pct de yaşadığımız küçülme bu işte... Testo kortizol dopamin vb. çoğu gün içinde dalgalanırlar.Eğer gece uykuya yakın ve nispeten rahatlama sakinleşme modundayken ereksiyon libido daha iyi oluyorsa, gün içersinde baskılayıcı unsurlar (stres-kortizol) daha fazladır diye düşünmek lazım.Sabah saatlerinde vucudu uyandıran ve kan şekerini arttıran kortizol yüksek seviyelerde salgılanır... Prostatit erkeklerde olması çok da zor olmayan bir hastalık.Anal yoldan ilişkiler veya partnerin hastalık sahibi olması gibi durumlarda, mikrop idrar yollarına oradan prostata kolayca girebilir.Daha ötesine böbreklere kadar geçmesi sözkonusu...Sinir hasarı ve nöröpatik iltihaplanmalar ciddi sorunlara yol açarlar.İşin ehli ve yetişmiş bir doktora tüm tetkikleri yaptırmak lazım.Gerekiyorsa farklı doktorlardan da görüş almak iyi olur.Temel bir iki testi yaptırıyor çoğu acemi ve işinden bıkmış doktor, sonra bişeyin yok psikolojik deyip yolluyorlar.Halbuki daha detaylı analizler yapılması gerekli durumlar var... Prostat basit bir kapıcı değil, ejekülasyon sıvı üretiminden dht üretimine kadar çok fazla libido üzerine görevi olan bir bez.Argo olacak belki ama prostat masajı zevki diye bir şeyden bahsediyorlar...Boş bir bez değil ciddi etkileri var...

@Cenkayekin34 geçmiş olsun, gerçekten zorlu bir süreç geçirmişsin.Bir çok arkadaş da benzer durumlar içinde veya yaşamaya aday... Sebepler çok çeşitli olabilir, ama ilk etapta kullanılan steroidlerin steril olmaması ve kullanım şekli planlaması gibi konular var...Vucuda o sıvılarla ne tür kimyasallar ve mikrobik unsurlar aldığımız belirsiz.Zamanla birikerek ve uzun yüksek doz kürlerle bu hastalık aşamasına gelmemize sebep olabiliyor.Önemli olan teşhisi doğru yapmak ve ona göre bir tedavi yolu izlemek. Libido cinsel istek hormonlarla oluyor.Kişide libido yoksa bunun altındaki neden hormonel yetersizlik yada baskılanma... Ereksiyon sorununda ise durum, hormonel uyarının ardından oluşan fizyolojik süreçlerin yaşanmaması, kesintiye uğraması... Onun dışında seninde bahsettiğin gibi bazı hastalıklar ortaya çıkmış ve bu iki süreci engelliyor olma olasılığı var.Prostat büyümesi, prostatit, idrar yolları enfeksiyonu, aktif mesane hastalığı, candida ve papilloma vb. gibi hastalıklar gelişebilir. Bağışıklığı baskılayan asıl steroid hormonlar kortizol türevi olanlardır.Ve ucuz bol bulunmalarından ağrıları azaltmalarından bu steroidlerin içerisine belli bir oranda karıştırılmaları ve hızlı su tutumu ve iyilik hissi vermeleri sözkonusu...Anabolik steroidler de bağışıklığı baskılıyorlar ve uzun süreler kullanılırsa vucudumuz her tür hastalığa açık hale gelir.Direkt hastalık yapmazlar, fakat zemin hazırlarlar... Candida mantarının kanser dahil bir çok hastalığın oluşma nedeni olarak görüldüğü bilenen bir şey.Bağışıklık sisteminin bununla mücadelesi için yaşam ve beslenme sistemimizi değiştirmemiz lazım.Bu konuda, vitamin "d" aktif formu bağışıklığı destekleyici en güçlü ajanlardan.Yine ekmek mayasından elde edilen beta glukan da etkilidir.Bağırsak florası seratonin dahil bir çok hormonun üretildiği ortamdır.Ayrıca candidayı sınırlayan ve kontrol eden diğer bakteri suşları olduğu için floranın iyi düzeyde olması önemli. Sana önerim trt tedavisi uygularsan sadece testo enantat yada ciyopinat kullanman yönünde. Vucudun hiç bir şey almadan normal seviyede hormon üretiyorsa, dopamin ve seratonin seviyende yeterliyse, sorunu hastalıklarda aramalısın. Hipo olmak da mümkün, yeterli testo ve aromatizasyon olmadan, beyinde istenen dopamin nor adrenalin seratonin vb. çalışmıyor...Reseptörlere bağlanmıyor veya yeterince reseptör yoğunluğu olmuyor.Bu seksüel doygunluk ve heyecansızlık durumu için dopamin diyeti yapan insanlar var.Hiç bir şeyden zevk tat almayan insanların felsefeleri bile oluşmuş yöntemle ilgili Olayın çok yönlü olduğunu bilmek lazım.Hastalık boyutuna geldiyse önce onun tedavi edilmesi lazım... Herkes deneyimlerini aktarır ve detayları düşünürsek belki ortaya yeni fikirler görüşler çıkabilir...

Bu bitki extresi genelde metformin gibi calisiyor, daha cok düzenleme dengeleme yapiyor.Faydasi olabilir de olmayabilir de...Bende senin gibi düşünüyorum.

Ben başka bir markanın ürününü kullandım.Amacın ne, insülini arttırmak mı ?

İnsülin direnci, ister kendi doğal üretimin olsun istersen dışarıdan alımla olsun farketmez hücrelerin insüline tepki vermemesidir kısaca...İnsülin, büyüme hormonuyla tam ters işlevde çalışıyor.Büyüme hormonu depo yağları ve glikojeni çözer ve kana salar glukagonla birlikte...İnsülinde tam tersi kandaki şekeri kaslara taşımaya çalışır.Dolayısıyla kısa vadedede bile kullansan aldığın insülin dozajında değişiklik yapmaktan öte daha ciddi sorunlar yaşayabilirsin.Ayrıca büyüme hormonu insülin salındığında veya dışarıdan alındığında çalışamaz hale gelir yaptığın masrafa değmez...Onun yerine igf-1 kullanmak daha akıllıca olacaktır...

Büyüme hormonu insülin direnci yapar üstelik şeker hastasıymışsın, ertuğ hocan söylemedi mi sana...

Efedrinin dozu eca olarak genelde 25-30 mg dır.Yanına 200-300 mg kafein ve birde bebek aspirini almadan tadı çıkmaz. Çok çabuk tolerans kazanılan bir madde ve fazlası bu işi daha da hızlandırır.Ben de ucuz yollu pre-workoutların yanına 15-20 mg olarak alıyorum.Bir gün arayla salona gittiğim için tolerans durumu hissetmiyorum.Sebebi genelde parasempatik sistem ağırlıklı sakin yaşantım olmasından kaynaklanıyor diye düşünüyorum.Yoğun tempolu yaşantı daha hızlı toleransa neden olabilir. Hergün alma en azından bir gün ara ver.Clenin tam tersi işlevde, antihistaminik kullanımı reseptörleri arttırıyor.Efedrin seçiciliği olmayan ve bir çok şeyi etkileyen bir madde olmasından, tam bir reseptör arttıracak karşılığı yok.Fakat beta bloker bazı ilaçlar adrenalin reseptörlerini bloke edebiliyorlar...

Klomen + proviron pct benzeri bir uygulamadır.Diğer şeylerden bagımsız bir secenek.Klomen günlük yarim tablet, proviron 1 tablet... Arimidex 1 mg, haftada iki defa 1/4-1/2 tablet seklinde. Cabaser 1 mg, haftada bir defa 1/2 tablet

Kisirlik endisen gereksiz.Östrojeni baskilayan ilaclar var. Arimidex, aromasin gibi.Prolaktin icin cabaser, dostinex var.Evet hcg bulmak sıkıntı bu aralar...Önerdiğim seyler ayri ayri birbirinden bagımsız. Hepsini yapmak gerekmez.Bulabildigin ilaclarla baslayabilirsin.Bunlar disinda da çok seyler var.

Merhaba; geçmiş olsun... Test sonucuna göre total teston (genç olduğunu varsayıyorum) düşük.Lh ve Fsh değerlerin kür yapmadan doğal halde nasıl ne seviyedeydi bunu bilmemekle birlikte, 2-3 aralığında olması testislerinin iyi cevap verdiğini gösterir, hipofize...Prolaktin libidoyu en az östrojen kadar etkiliyor.İki değer içinde ilaçlarla veya ilaçsız hafif dokunuşlar yaparak seviyelerini azaltırsan belki libidonun biraz daha iyi olmasını sağlayabilirsin.Doğal seviyeni bilmediğimiz için kendini en iyi hissettiğin noktayı deneme yanılmayla bulabilirsin ancak... Benim kendi lh ve fsh normal seviyem 5 civarı ve geçici sekonder hipo durumum olduğunu düşünüyorum.Belki sende de böyle bir şey olabilir...Stresten kaçınabildiğin kadar uzak durmaya çalış.Kortizol artışı lh düşmanı diyebiliriz... Kürden sonra bazı insanlarda (bende dahil) only testo da bile testislerde atrofi yaşanıyor.Pct de kullanılan klomenle belli bir yere kadar gelişme sağlansa da yetmeyebiliyor ve hcg kullanılması icap ediyor.İstersen haftalık 500 iü hcg kullanıp duruma bakabilirsin.Veya klomen + proviron bir ay kullanabilirsin... Hcg + hmg (fsh) kullanımı da ağır durumlarda fayda verebiliyor. Doğal desteklerde olur mesela dhea veya pycnogenol + arginin iyi gelebilir...

İkiye bölerek kullanabilirsin.Üzerinde çentik var oradan kiriliyor.Hapi iki elinle centik ortada olacak sekilde iki noktadan baski uygula, bölünür.Olmadi bicakla centigin üstüne bastir.Gecmiş olsun...

Bu kiloyla kür yapmani tavsiye etmem. İlk kürünse tren kullanman kesinlikle yanlış. Trenbolon küründe efedrin ve onunla pek sinerjik olmayan yohimbineyi çikar.Zaten kalbin yeterince yorulacak bu maddeleri alarak riske girme. Dozunda kafein ve carnitin kullanilabilir. Bence küre girmeden önce efedrin kafein ve aspirinle bol protein düşük karboyla bir iki ay kardiyo ve bacak calis. Belli bir kilo kaybi olduktan sonra eger uygunsa durumun o zaman kür konusunu masaya yatır... Önce sağlık ve iyi yaşam.

Normalleşmesi alt seviyelere yakin olmasi demek.Lh alt seviyenin altina inmedigi ve fsh da alt degerlerin üzerine çıktığında hipofiz-testis ekseninde isler yolunda demektir.Senin gidisat o yönde gibi... Spermle, ejekülasyondaki sıvı ayni sey değil.Sıvı prostat agirlikli genelde ve icinde sperm olmayabilir...

@Marimain stres seviyen düserse teston daha da artar. Askerlikte stres hormonu cok salgilaniyor. Ne kadar cok olursa o kadar baskiliyor testoyu.İstersen dogal bir madde var adi dhea. Bu strese ve kortizol seviyesine karsi yararli.Ayrica testonu da arttirir belli bir oranda.

Merhaba; Uzun zaman oldu kayıplardasın Öncelikle kullandığın herhangi bir ilaç yoksa, bana göre değerlerin iyi de değil, kötüde...Total teston yaşına göre düşük.Ereksiyon problemin bunun artmasıyla düzelir bence.Lh normal seviyede ama karşılığında üretilen testo yetersiz.Fsh değerin çok düşük, bu sperm üretimin için iyi değil...Kürden önce nasıldı ? Eğer yine düşük seviyelerdeyse doğuştan azospermi olabilirsin...Kür sonunda böyle olduysa hala testislerin doğal olgunluğuna gelmemiş diye düşünmek lazım.Fsh seviyesini negatif geri beslemeyle düşüren baskılayan inhibin diye bir hormon var.Bu artmış olabilir...Libidon iyiyse bu şekilde devam et, boş zamanında spermiyogram yaptırabilrsin.Cialisle ve argininle ereksiyonu biraz daha canlandırmak mümkün.Eğer libido da kötüyse o zaman testoya bir el atmak lazım.Fsh için 3 ay 25 mg klomen klasik tedavi erkek kısırlığı ve testis gelişimi için.Eğer klomene cevap vermiyorsa o zaman fsh iğneleriyle haftalık düzenli kullanım sağlayabilirsin.Fsh seviyesini arttıran activin 2 diye bir hormon var.Bunun doğal bir kaynağı yok ilaç vb. de aşırı pahalı yoksa kullan derdim.Fakat beta glukan diye bağışıklık sistemini uyaran bir maddenin fsh ve sperm miktarına faydaları olduğunu okudum.İstersen bir, iki ay deneyebilirsin... Onun dışında değerlerin fena değil görünüşte....

Pct de kullandigin östrojen baskilayici ilaclar düsürmüs olabilir.Küre girmene engel olmaz.En azindan östrojeni baskilamayan testo enantat-deca, sustanon-trenbolon enantat gibi kürlerde östrojen ister istemez yükselir, baskilamadigin sürece... Beslenmende östrojen iceren bitkisel gidalar kullanarak yine östrojeni belli bir seviyeye cikartabilirsin.Endise etmene gerek yok.

Herşeyin başı beslenme ve vucudunun bu beslenme şekline gösterdiği uyumda yatıyor.Aslında hepimizin alerji testi yaptırması ve neye alerjimiz varsa o şeyden uzak durması lazım.Çünkü alerjenler vucudun fazladan su tutmasına neden olan faktörlerdir.Bir insanda karın-göbek, sırt-ense bölgesinde derialtı yağ dokusunda kalınlaşma varsa bacaklarda veya kollarda incelme oluyorsa, başka belirtilerde olmakla birlikte kortizol yüksekliğinden şüphe edilebilir.Ve stres hormonu olduğundan aşırı strese maruz kaldığımız ortamlarda bulunmak vucudumuzun daha fazla kortizol üretmesine sebep olur.Kortizol üretimi insülin veya glukagon hormonlarını da tetikleyebilir.Ve birden fazla etken hormonun bir araya gelmesi sonucu çeşitli istenmeyen durumlar ortaya çıkarabilir vucut görüntüsü üzerinde. Antrenmanını yap, şekerden ve yüksek gi endeksi olan gıdalardan uzaklaş.Bunun yanında aşırı lifli ve sindirimi zor gıdalardan da uzak dur.Aldığın kaloriler protein ağırlıklı olsun.İlla et yemen şart değil, bitkisel proteinlerde benzer etkilere neden olur.Karbonhidratı azalt ve kaliteli gıdalardan almaya çalış...Faydalı yağlar özellikle enerjiye daha kolay çevrilebilen hindistan cevizi yağı kullanabilirsin. Halsizlik gün içinde uyku hali veya sindirim sisteminde yavaşlama kabızlık vb. oluyorsa troidlerin de yavaşlamış olabileceği düşünülmeli...