metinav

İGF 1 definasyona uygun değil, insülin benzeri bir hormon daha çok.Özellik olarak da bulka hacimsel büyümeye uygun... Definasyon için cardarin, stenabolik, cjc 1295, hgh fragment, ipamorelin, hexarelin, sermorelin, pct gerektirmeyen desteklerdir.

Karbonhidratın bir miktarın üzerinde emilememesinin sebebi insülin yetersizliği.Vucudumuzun belli bir genetiği ve sınırları var her anlamda.Onun üzerinde bir girişim olduğunda yetersiz geliyor ve emilim olmuyor yeterince.Steroidlerin ve diğer benzer maddelerin işlevi bu noktada göze çarpıyor.Azot tutulumunu alınan gıdaların miktarı değişmemesine karşın arttırıyorlar.Su, gıdaların emiliminde olmazsa olmaz, fakat burada hücre içine girmesi gereken suyun dokuların arasında hücre dışında kalması sulanma ödem denilen olayı oluşturuyor. Normal şartlarda vucudun enerji kaynağı karbonhidratlardır.Fakat yetmediğinde veya bittiğinde ikincil olarak yağlar devreye girer.Beslenme planında kalori hesaplandıktan sonraki adım kalorinin bu üç makro arasında dağılımıdır.Bu dağılımda yaşam standardı, genetik ve emilim belirleyicidir. Karbonhidratların enerji olarak kullanımı çok hızlı ve kolay olmasından genellikle hızlı kasılan kas guruplarında harcanır.1/4 nü beyin ve sinir sistemi tüketiyor.Patlayıcı kuvvet gerektiren egzersizlerde bu glikojen harcanıyor.Kardiyo ve uzun süren stabil egzersiz veya çalışmalarda ise yavaş kasılan kaslar devreye girer.Genelde kullandıkları enerji yağlardan elde edilir.Bu bir süreç ve zaman gerektirdiğinden kullanımı sınırlıdır.Yapılan antrenmanlarda buna da önem vermek doğru olur. Yağların yakılması ve kullanımı sonucunda serbest radikal denilen atık maddeler ortaya çıkar.Vucut için çokta istenen bir şey değildir, ama bu sayede depo enerji gerektiğinde hayatta kalmamızı sağlıyor... Antrenman ve yoğun enerjinin tüketildiği durumlarda özellikle kas hücreleri karbonhidrata ciddi açlık hissederler.İnsülin hassasiyeti fazlalaşır...Bu zamanlarda alınan karbonhidratlar çoğunlukla kaslara gider.Diğer normal zamanlarda karbonhidrat diğer dokulara (yağ hücreleri) fazlasıyla emilebilir.Vucudumuzu ve genetik davranış şeklimizi bilerek beslenme rejimi uygulamalıyız... Genetik yönden iyi durumdasın, istikrarlı bir yaklaşımın var görebildiğim kadarıyla, kendine haksızlık etme Sağlıklı sporlar.

Valla yorum yapacak bir şey yok, çünkü somut olarak görünüyor herşey ortada @Bay-T nin dediği gibi genetik iyi ve güzel tepkiler vermiş.Kür aşaması ve sonrasındaki hareket tarzından, sağlam bir destek aldığını gösteriyor.Mantıklı ve doğru bir kür planı olmuş bence.Kalorileri gereksizce artmamışsın ve olabildiğince stabil gitmişsin kutlarım.Verdiğin ölçülere göre 2900 kalori civari almışsın ve ortaya bu vucut çıkmış...Bazıları gibi 4000-5000 kalori ve yukarısına çıkmak gerekmiyor.Burada vucudun emebildiği ve yararlanabildiği miktar önemli.Fazlası her zaman yağa dönüşür veya idrarla atılır. Pct konusunda forumda herkes fikir beyan eder.Test yaptırdıktan sonra burada paylaşırsan düşüncemizi söyleriz.Öncesinde pct gereksinimlerini şimdiden tedarik etmeye bak.Bazı şeyler bulunmuyor mesela pregnyl... Kür öncesi testin de varsa karşılaştırmak için faydalı olur.Pct kısmı da aynı kür gibi maliyete göre gelişiyor.Kayıpları azaltmak için maddi duruma ve genetiğe güvenmek gerek

Bence de iyi gidiyorsun Büyük kas guruplarını da çalışmayı ihmal etme, yağların yakılması için enerji ihtiyacı yaratmalısın.Büyük kaslar daha fazla enerji harcadıklarından, ihtiyacın giderilmesi için genel vucut yağından karşılanır.Bölgesel zayıflama yok, kan akımının yetersiz olduğu ölü bölgeler daha güç değişim gösteriyorlar.Karın çalışmasını da ihmal etme, posa miktarını arttır.Gögüs bölgesinin de üstüne düş görüntü için... Elektrolit dengesini her durumda gözetmelisin.Kilo verirken, kardiyo da özellikle bu yönden açık oluşuyor ve tamamlanmadığında kaslar daha fazla kayıf yaşıyor.Hücre içindeki sıvının boşalmasını min. seviyelerde tutmak da önemli.Bunun için insülin mekanizması devrede olmalı.Karbonhidratları özellikle antrenman arkasındaki öğüne topla veya ağırlığı o öğüne ver.Arada şaşırtma yap, hep karamsarları oynamasın

Diğer tarafta birisi sormuştu bir ayda ne kadar yağ yakarım diye.Ona basit bir hesap yapmıştım.Günlük harcanan kalorinin 500 kalori eksiği ile ayda hepsi yağdan verilirse 1,66 kg yağ yakmak mümkün.Üstelik acı çekmeden ve bünyeyi sarmadan...Hadi bazı olumsuzluklar veya engeller olsun 1 kg yağ kaybı sağlansın...Bu, görüntü de çok büyük değişikliklere neden olur ayna karşısında.Çünkü yağların büyük bölümü basen, göbek ve deri altı tabakasında depolanıyor.Ve hacmen büyük alan işgal ediyor... Arkadaş günlük 1000 kaloriyle hızlı gideceğini düşünerek yola çıkmış.Vucut o kadar aptal mı ? Kaloriyi büyük oranda kıstığında hemen fren yapacak mekanizmaları devreye sokuyor...Bunun önüne geçmek için kontrolünü kaybetmesini sağlayacak dnp gibi maddeler kullanmak lazım, yada küçük kalorilerle açık vermek gerekiyor ki hissetmesin

Abicim internette her yazan doğru diye düşünmeyin.Çoğu teoriden öteye gitmez.Bazıları da kasıtlı olarak şişirilmiş etkilerdir. Bromo gibi ilaçlar hastalık tedavisi için üretilmiş ve ana amacı o hastalığın smptomlarını düzeltmek gidermek yada tedavi etmek. Definasyon ve zayıflamak için ilk ve en önemli adım beslenme planı oluşturup harfiyyen uygulamaktan geçiyor. İşin motivasyon kısmında ve biraz da olsa havaya sokmak için suplementler kullanılmalı.Bu noktada ilk akla gelen şey kafein ve içinde kafein barındıran bitkilerdir. Bromo çok ağır ve sıkıntılı bir ilaçtır.Yağ yakması için yaşattığı ağır sıkıntılara katlanabilmek gerek önce Bu gurupta bir çok ilaç varken en yenir yutuluru cabaser, diğerleri berbat ötesi etkilere sahip.Dopamin agonisti diye geçen ilaç ailesinden bromokriptin... Dopamin artışı iştahı kapatır bir ölçüde.Bunu sağlayarak belki fayda gören bir kaç kişi olmuşsa yorumlarda, onu görmüşsündür. Kısaca bu yönde bir etkisi yok...

Gece yatmadan magnezyum, glutamin gibi destekler al, varsa...Kasların dünkü yorgunluğu sürüyordur.Korkuyorum bu hızla gidersen uçacaksın diye

Sarmları sabah al, idman öncesi değil.İdman öncesi kafein, sade soda ve yohimbin uyar, veya sadece termojenik...Yohimbini yemeklerden uzakta almalısın ve diğer uyarıcılarla birlikte kullanmamalısın.Priapizim yapabilir ve bu tip maddeler fazla alındığında dopamin stoklarınızı hızla adrenaline çevirerek tüketirler.Geçici ve kısa sürede olsa, düşünme kavrama sorunları yaşatırlar.Akşam alınmaması iyi olur uykuyu kaçırabilir, bu yönüyle efedrin gibi...Kullanırken her zaman yarılanma sürelerine dikkat ederek planlama yapmalısın. Cardarin de uyarıcı özellikte bir sarm.Stenabolic tam tersi etkide ve birlikte dengeleniyorlar...

@Asaletim Geçmiş olsun. Genç olmanın ve sabırsızlığın verdiği, bir an önce zayıflayayım fit olayım düşüncesine yenik düşmenin, anlamlı bir deneyimini yaşamışsın Bir günde kilo yağ su almadınız ki neden bir günde vermeye çabalıyorsunuz ? Ağır ağır ve yavaş yavaş gelişmeli herşey, yoksa kalıcılığı olmaz. Kullandığın ürünlere yapacağın tek ilave antrenman öncesi basit bir kafein veya benzeri termojenik bir şeydi. Diğer şeylerin birbiriyle uyumu-uyumsuzluğu göz önüne alınmadan incelenmeden kullanılmamalı.Sonucu ciddi ciddi hastanelik olmak olur... Tansiyonun aşırı yükselmiş ve vucudun güçlü uyarıcılarla sempatik sistemin etkisinde kalmış.Sonuç ? Kas yıkımı, dopamin tükenişi, motivasyon kaybı... Kalbine iç organlarına yazık, aşırı tansiyon damarlarda iç kanama yırtılma veya kalıcı fonksiyon kayıpları oluşturabilir.Daha genç yaşta riske girme, değmez... Ben efedrin ve kafein kullandığım dönemlerde nabzım 180 lere çıkıyordu bisiklette.Fakat vucudumuz yılların kondisyonuna sahip ve alışmış yüksek tempoya. Yani bu seviyelere çıkınca yağlar buharlaşmıyor Beslenme ve kortizolu düşük tutmakla elde edersin, fazlasına gerek yok... Neyse ders olmuş, diğer arkadaşlar için de örnek teşkil eder bu durum. Böyle durumlarda evinizde doğal şeylerin dışında, dideral denilen haptan bulundurun.Yarım tablet için, nabız normale döner...Taşikardi kesilir.

"Erkeklerde östrojen yüksekliği belirtileri" diye arat internette...Çıkan sonuçlardan, yaşadığını hissettiğin belirtileri değerlendirirsin.Test ve tahlil yaptırmak her zaman mümkün olmaz, ekonomik sebeblerden.Tabiki doğrusu test yaptırmaktır...

Söylediği kişinin durumu ve hangi değere göre bunu söylediği önemli.Bu şekilde bir yere oturtulabilecek mantık içermiyor.Tip 1 aromatazlar kullanımda değil ve çok yan etkileri mevcut ve hiç seçici değil.Vucut geliştirme ilk çıktığı zamanlarda kullanılmış olsa da zaman içinde bırakılmış ve bulunmuyor satışı yok. Full bloker özelliğinde tüm reseptörleri az-çok baskılayan tek steroid özellikli ilaç var ülkemizde.O da unutulmuş ve kullanılmıyor...

İki maddeyi de birlikte denemedim, bu konuda sadece teorik konuşabilirim.Yohimbin, bitkinin kabuğundaki bir maddenin ayrıştırılmasıyla elde edilen seçici bir etken madde.Alfa 2 reseptörleri bloke ediyor.Uyarıcı etkilere sahip (nor adrenalini arttırıyor), ve periferdeki damarlarda genişleme yapıyor.Ereksiyona katkısı olması bu yönüyle daha çok... Efedrinle sinerjik ve zıt etkileşime girdiği noktalar var.Efedrin tüm reseptörleri az ve çok etkiyen, seçici olmayan bir maddedir.Benim düşüncem seçici beta 2 agonisti ilaçlarla daha fazla uyumlu olduğu yönünde. Clenbuterol + yohimbine uyumlu olabilir tabiki düşük dozlar kullanılmalı.İkisi de nor adrenalini arttırıyor.Birisi periferdeki damarları gevşetirken diğeri aortları rahatlatıyor.Birisi enerji harcamasını adrenalin üzerinden ve metabolizma hızlanmasını arttırarak sağlarken, diğeri periferdeki kan dolaşımını arttırması yönüyle yağ dokularının daha fazla kanlanması, çözünmesi ve enerji olarak harcanmasına aynı zamanda tekrar depolanmamasına fayda sağlayabiliyor... Yine de dikkatli olunmalı sert etkilere neden olabilir. Normal şartlar altında aynen efedrinde olduğu gibi, yohimbine de kafeinle birlikte kullanılıyor...Kafeinin buradaki rolu termojenik etki... Sinefrinle ilgili internette bir çok bilgi var, efedrine benzediği yönüyle.Kullanımda çarpıntı yan etkisi ve hafif benzerlikler görülebiliyor.Zayıf ve etkisiz diyebilirim...

Önce, bunu kimin ne amaçla söylediğini yaz.İfade etmek istediği şey, farklı bir fikir...Teorisyen çok bu alemde

Ekleme, ikisi aynı anda kullanılmamalı hastanelik olursun.Broksin içindeki efedrinden dolayı anlamlı yoksa bir amacı yok sporcular için. Antrenman öncesi performans arttırmak amaçlı kafein ve bebek aspiriniyle alınmalı.

Pct ye erkek başlamış olabilirsin...Özellikle daha 1 hafta sonra demiştim.

Kürde veya pct de e2 seviyesi, kişinin genetiğiyle alakalı.Müdahale edilmesi gereken nokta, zarar verdiği veya başka sorunlara yol açtığı seviyedir.Bu da kişiseldir...

1 hafta sonra pct ye başla... Asgari 30 gün üzerinden plan yapılmalı.1-3 gün 150 mg klomen, 40 mg tamoksifen.4-15 gün 50 mg klomen, 20 mg tamoksifen.16-30 gün 25 mg klomen, 10 mg tamoksifen. Son haftaya doğru kendi durum değerlendirmeni yaparak bir 10 gün daha uzatabilirsin...Bu dönemde çinko magnezyum, vitamin d,c,b,e kullanman faydalı olur.Günlük bir yemek kaşığı hindistan cevizi yağı yada 8-10 ceviz tüket ve bir avuç siyah üzüm...

Diğer konu başlığında cevaplamıştım tekrar yazayım. Testislerde küçülme olduysa ilk önce 1500 ünite pregnyl kullan.Olmadıysa burayı geç... Test sonuçlarına göre vucudunda çok fazla aktif hormon kalmamış gibi.O nedenle 25-30 gün klomen 25 mg + tamoksifen 10 mg sabit olarak kullanabilirsin... Yanına destek olarak : omega 3 veya e vitamini, çinko+magnezyum, ısırgan tohumu yağı kapsülü, 3000 iü d vitamini ilave edebilirsin...

Sonuçlar kötü, büyük ihtimalle trenbolon üretimini baskılamış, ama gerisinde hiç umut yok bence. Bunun haricinde vucudunda alerjik bir durum var, sebebi kullandığın steroidler olabilir...Doktora görünebilirsin... Cabaser kullanmayın gereksiz yere, aynı şekilde Ai de kullanılmamalı.İhtiyaç varsa yetecek kadar alınmalı.Senin değerler hep dipte... Levotiron aldığın için doğal troid üretiminde neredeyse sıfırlanacak, gerek yok halbuki... Üstte belirttiğim gibi küre devam edeceksen, forumdaki whatsap ikonundan iletişimle temin edebilirsin.Eğer bitirip pct yapacaksan gerekli olan ilaçları temin et şimdiden.Testislerde küçülme yoksa 4-5 gün sonra pct ye başlayabilirsin...

Test değerleri okunmuyor maalesef...Yorum yapamayacağım. Kür ürünleri patlaksa ve devam etmeyi düşünmüyorsanız, güvenilir bir yerden testosteron bularak düşük dozda 150-250 mg vb. 2-3 hafta kullanıp sonlandırmak ve pct sürecine girmek mantıklı olur. Neyin çalışıp çalışmadığını her zaman anlamak kolay değil, bazı belirtiler dışında... Doğru yerden, doğru ürünü almak size çok şey kazandırır.

Açıkçası araştırmadan herhangi bir şey söylemek sadece atmasyon olur.Bir maddenin dokulardan emilebilmesi için yapısının uygun olması gerektiği gibi, emileceği dokunun da bu geçirgenliği o seviyeler de olmalı.Steroidler büyük yapılı kolesterol türevi maddelerdir ve dolaylı yoldan emilebilmeleri çok zordur.Oral alımlarda sindirim sisteminden ilk geçiş efekti denilen durumdan kurtulabilmesi için, başka bir maddeyle alkillenmiş bileşik halinde alınıyor.Bu şekilde oral yoldan belli bir yüzdede emilim sağlanıyor. Dil altı dokusu kılcal kan damarlarıyla kaplı ve geçirgenliği son derece yüksek bir dokuya sahip.Bazı ilaçlar vitaminler buradan kılcal damarlara geçiş yapabiliyor.Dediğim gibi bu maddenin yapısına çok bağlı bir şey.Herşeyin emilmesi mümkün değil.Mesela b12 vitamininin metilletinmiş versiyonu bu dokudan emilerek direk kana geçiyor.Metilleme alkilleme vb. amaç hem emilimi arttırma taşıma kolaylığı sağlama, hemde deaktif olmasını yıkılmasını önleme amaçlı yapılıyor. Oral steroidlerin bazıları deriden geçiş yapabiliyor ama kimyasal yapısını bilmek lazım.Testojel böyle bir testosteron formu...Deriye göre dil altı çok daha ince ve hassas bir yer ve emilim kesinlikle çok fazla olur.Oral steroidlerde de bu şekilde bir emilim gerçekleşebilir, olmaz değil...Araştırmak ve deneyimlemek lazım. Yalnız bazı ilaçların kana vucuda yavaş karışması veya yavaş çözünmesi gereği vardır.Birden aniden çözündüğünde emildiğinde ölümle sonuçlanabilecek durumlar ortaya çıkabilir.Önceki senelerde bazı ağrı kesici ilaçların dil altından alınması sonucu yaşanan durumlar var, araştırılabilir... Bilimselliği her zaman ilgiyle ve sorgulayarak yaklaşmalıyız.Gerektiğinde en iyisini ve en uygununu tercih edecek kapasitede olmalıyız.Bağnazlığın faydası yok... Sağlıklı ve keyifli sporlar.

Kürüne göre değisir bu. Vucudun toparlanma süresi, pct sürecini belirleyen kriterdir.

Basit only testo kürlerinde tamoksifen yeterli gelebiliyor tek basina diye bir algı var. Ama uygulamada pek de isteneni vermiyor. Aynı etkide degiller, fakat benzer özellikleri var.Birlikte sinerjik çalışıyorlar... Aynı etkiye sahipse ikisi de o zaman memeleri büyüdüğünde klomen kullansınlar 😂 İki ilacın da vucutta farklı dokularda agonist ve antagonist etkileri var.Esas ilaç klomendir, tamox daha çok koruyucu niteliktedir...

Güzel gidiyor süreç, kutlarım... Yağ yakımı için oksijen miktarı önemli, yoksa hipoksi gelişiyor.Normal şekilde verilen kayıplar, aslında hücrelerin oksijensiz kalmasından çoğunlukla. Yaza fit gireceksin belli oldu

Östrojen biraz yüksek bu yapmış olabilir, hassasiyetin varsa.Pct sürecinde nolvadex kullanmanin bir faydası da, klomen yüzünden östrojen aşırı yükseldiğinde bunu meme gibi bazı dokularda koruyucu özellikte. 10 gün 20-30 mg kullanabilirsin tamoksifeni. Memede ki kitlede küçülme oldugunda tamamen gidene kadar dozu düsürerek kullanımı sürdürebilirsin.Yanına proviron eklersen teston daha iyi olabilir. Prolaktin, progesteron gibi degerlerin de meme dokusunda benzer etkilere neden olması mümkün.Testte bu değerlere bakılmamış.Tamoksifen ise yaramazsa bu hormonlara yönelirsin...