metinav

Bazal insülin kullanımında günlük kaloriye göre değişimler yapılmasına gerek yok.Stabil bir dozla gidilmeli.Çok hassas değil, bu uzun etkili insülindeki metabolik cevap... Baştan günlük yaşam stili ve kaloriye göre doz belirlendikten sonra, o şekilde gidilir...Kısa etkili insülinlerde beslenmeye bağımlı bir doz ayarlaması yapılmalı.Çünkü hızlı etkilediği için hipoglisemi komasına sokabilir.Testosteron enantat gibi düşünebilirsiniz bu lantusu Ağır ağır çalışan bir fonksiyonda iş yapıyor.

Bazal, uzun etkili insülin olduğu için, gıdadan bağımsız bir yerde.Gün içinde alınan kalorilerden daha çok stabil bir insülin seviyesi oluşturuyor... Vucudunun kullanabilme ve özümseyebilme durumuna göre ayarlamalısın.Bu konuları teoride baya bir mesajda açıklamaya çalıştım daha önce.Eğer insülin dozu yetersiz gelirse kanındaki şeker oranı azalmaz.Bu kısa vadede sorun oluşturmasa da uzun vadede sıkıntı yaratır.Kan şekerinin ölçümünü yapmanın gereği bu noktada ortaya çıkıyor.Stabil bir gelişim için stabil beslenme planı ve ona göre insülin dozu gerekiyor. Bunun başlangıç seviyesine takılmana gerek yok.Önemli olan 1-3 saat içinde kan şekerinin olması gereken noktaya düşüyor olması.Sindirim işlemi süresince azalarak alt seviyelere düşmeli ki bir sonraki öğünün açlığı ortaya çıksın.Öğünlerde aldığın karbonhidrat tipi ve miktarına göre kan şekeri seviyesi değişir, onun için buna takılma. İkisi de etken olabilir.Harcadığından fazla kalori aldığında insülin bunu bir yerlere atmaya çalışır.Kaslarındaki ve karaciğerdeki depolar doluysa ister istemez yağ hücrelerine de taşıyacaktır.Onun için antrenman yapmayı ve kaslardaki depoları tüketmeyi öneriyoruz.Ayrıca haddinden fazla kalori almak da doğru bir şey olmayacaktır.Yavaş ama kaliteli ilerlemek daha önemli bana göre...Yine de kişinin kendi fikrine ve insiyatifine bakar bu iş...

Bu açılmış hali mi

@Rdm gerekeni yazmış Hızla alınan ve hızla verilen tek şey sudur...Kaslar sünger gibi suyu tutar veya bırakır.Kendi yapıları hemen bozulmaz baya zaman gerekir.Herşey kötü ve yetersizse ancak o durumda çöküş olabilir.Testosteronun östrojene dönen kısmı yükseldiği için kürlerde su tutumu artıyor.Bu kas içinde veya dışında olabilir.Terazide ağırlık ayna da hacim olarak algılanıyor.Ama bu gerçekçi değil ve bırakıldığında bir süre sonra külkedisine-balkabağına geri dönüş yaşanabiliyor Beslenmeye ve östrojen kontrolüne dikkat edilmeli, antrenmana ve uyku kalitesine de özen gösterilmeli ki, bu giden şeyin miktarı insanı üzecek seviyelerde olmasın...

Büyüme hormonunu baskılayacak ve kemik gelişimini sekteye uğratacak şekilde çok kötü ve yetersiz beslenme olmadığı sürece endişelenmene gerek yok.Sana şöyle söyleyeyim açlık büyüme hormonu üretimini arttıran bir unsur.Aynı şekilde uzun ve kaliteli deliksiz uykularda büyümeyi arttırıcı etkide.Kalsiyum magnezyum çinko d vitamini bor ve fosfor temelinde büyüme hormonunu uyardığın bir yaşam standardında boyun uzayabilir, plaklar kapanmamış ise...

Açıkçası deneyimlemediğim bir konuda ve biraz da olsa araştırma yapmadan olur/olmaz demem doğru olmaz, ama az çok hepimizin bildiği ve çekindiği bir hormon var bu konuda mimli "DHT"...Bu hormonun vucutta belli başlı organlarda özellikle yoğunlaşmış reseptörleri alıcıları ve etkileme yolları var.Bunlardan biri de kıl kökleri.Özellikle kafa derisindeki saçlarda aşırı sebum ve yağlanma hava aldırmama gibi durumlardan kılların zayıflayıp dökülmesine neden oluyor.İster lokal şampuan vb. ile isterse dahilen alınan bilindik ilaçlar yoluyla dht bölgesel olarak baskılandığında, kürlerde bir sorun yaratacağını ben düşünmüyorum şahsen...Özellikle deca ve östrojen temelli kürler zarar vermek şöyle dursun saçlar için faydalı bile olabilir... Yine de yabancı literatür kaynaklarında biraz gezmek ve çalışmalara bakmak lazım.Boş zamanım olduğunda unutmazsam bakarım

Bir nevi insülin pct protokolü gibi bir şey uyguluyorlar demek ki Açıkçası araştırmadım hiç, ama glifor ilaç statüsünde ve karaciğer başta olmak üzere bir çok dokuda insülin direncini kırmak için çalışıyor.Benzeri işlevde bitkisel veya vitamin mineral özelliğinde farklı suplementler de var.Ama masraf ve etki yönüyle değerlendirmek lazım.Kromun pek işe yaramadığı ve faydasız olduğu yönünde paylaşımlar var yabancı kaynaklarda.En azından berberis vulgaris gibi destekler kullansan daha etkili olur. Gerek olmaz bence, çok uzun süreler ve yüksek dozlar kullanılmıyor sonuçta.Zaten insülinde depo bir hormon tiroidler gibi...

klomen ve/veya tamoksifen yeter bence...Prolaktin gayet hareketli bir hormon.Yüksek seyretmesine sebep olabilecek bir durum yoksa, pct dönemlerinde çok önemsemiyoruz.Prolaktinin rakibi çok fazla hormon var, onun için ilk etapta düşünmek gerekmez

İlişkiden sonraki uyku durumu prolaktinden kaynaklanıyor.Geçici olarak yükselir ve bir süre sonra düşer.İkinci vb. için...Gençlerde bu süre bazen hiç gerekmez ama, yaş ilerledikçe sistem uyku moduna sokuyor vucudu

Aynen git gide daha iyi bir forma giriyorsun. tebrik ederim... İnsülin konusunda benim buradan doz konusunda bir şey önermem yanlış olur.Çünkü bunu ölçerek ve kendi vucudunu tanıyarak ayarlamalısın.Diğer türlü hatalı olur ve istenilen verimli bir şekilde alınamaz. İnsülin ne kadar da güçlü olsa vucudun bir istiap haddi var.Sindirim sisteminin bir çok aşamasında farklı sınırlayıcı sistemler bulunuyor.Bağırsaklardan kana geçen gıdaların karaciğerde işlendikten sonraki kısmı insilüne bağlı.Ama öncesi ? İnsülini bir yerden sonra daha fazlası için kullanmak mümkün değil.Yani bir adam oturup bir fili yiyemez ne alırsa alsın Burada önemli olan sindirim sistemine göre uygun miktarları öğünlere bölerek tamamını dokulara taşımak.İnsülin vucuttaki en anabolik etkendir.Bir bebek sadece süt içerek, bir koyun veya sığır ot saman yiyerek kaslanıyor kütlesini arttırıyor.Bu temelde insülin, igf 1 ve gh ile oluyor...Gıdanın cinsinden çok, metabolizmanın onu nasıl ve ne oranda kullandığı da çok önemli.Et yiyen et üretmiyor Kardiyo kısmı aslında katabolik özellikte etki ediyor.Yağlanmamak adına veya biraz daha fazla kalori harcamak için yapılıyorsa makul görülebilir.İnsülin sistemine kısa bir sürede olsa duraksama yaptıran bir şey.Bu insülin hassasiyetine olumlu etki oluşturuyor bir taraftan. İnsülin dozunu aynı gıda miktarına göre bir tık arttırıp durumunu gözlemle.Eğer ani düşüş hipo belirtileri başlıyorsa o zaman gıdadan fazla aldığını anlamalısın.Gıdayı arttırabilirsin yada insülin dozunu azaltabilirsin.İnsülini sabit tutarak gıdayı arttırdığında eğer yüksek kan şekeri belirtileri oluyorsa veya bir süre sonra yağlanma başlıyorsa dengede olmadığını anlayabilirsin.Sana yarayan gıdaları tercih et, sürekli büyümek veya sürekli küçülmek normal şartlarda mümkün değil, illa bir şekilde metabolizma engel oluyor.Yazdıklarım biraz genel kapsamda, fakat bu iş kişisel tanıma ve teslerle yapılmalı. Gelişimini ilgiyle takip ediyorum.Forumda bu konuda nadir arkadaşlardan birisin bence...Başarılar

Whatsapp güncelleme istiyor olabilir

Kan şekerinin en dip yaptığı noktada en fazla emilim ve kas hücrelerine glikojen girişi olur.Fakat bu bence bir risk.Ya zamanında müdahale edemezsen ? Ya kullandığın şey yetersiz gelirse ? Şeker düştüğünde vucut acil moda giriyor, çünkü şekere en çok ihtiyaç duyan organ beyin ve alarma geçiriyor metabolizmayı.Bayılabilirsin, bazı insanlarda başka sorunlar çıkabilir, bilemiyorum açıkçası araştırmadım.Riske girmeye gerek var mı İnsülin gıda olmadan salınmıyor doğal sistemimizde.Glukagon gh ve kortizol vb. salınıyor.Bunlar da yağları katabolize ediyor, enerji için genelde...İnsülin alındığında bu işlem duruyor ve kandaki şeker taşınmaya başlanıyor mitokondirilere.Kanda şeker çok azsa ve hariçten aldığın insülini ekarte edemezse vucut ne yapsın...Özellikle ağır antrenman sonrasında üstüne bir de bu uygulama yapılırsa risk iyice artar. Düşük dozlarda denersin olayı hissetmek için, bu başka bir şey...

Anladım tablet kürü yapmışsın.25-30 gün klomen yarım tablet kullan bırak.Yanına bir şeyler ekleme...Bu süreç de östrojenin biraz yükselir ama bu gerekli ve arimidex falan kullanıp müdahale etme.Winstrol bir steroid ve prostat sıvısı dahil hipofizini belli bir oranda baskılar.Benimde bir kürde winstrol yüzünden prostatımda büyüme olmuştu.Meninin çoğunluğu prostat sıvısından oluşuyor.Malum internet sitelerinde satılan ve sperm arttırıcı suplementler var.Onlardan bir iki kutu al kullan.İçinde meniye faydalı maddeler vitaminler var hepsi bir arada... Geçmiş olsun.

Bu uygulamayı neden yapıyorsun ve amacın ne onu anlayamadım ? Biz klomeni tamoksifeni pct de, arimidexi de kür içinde östrojeni düşürmek amaçlı kullanıyoruz.Sen bunları libido ereksiyon amaçlı mı alıyorsun, yanlış mı anlıyorum

Kortizon falan olabilir, eğer yorgunluk iştahsızlık falan yaşamışsan...

On numara define olmuşsun...Acaba içeriği mi yanlış koydular nedir

Bence klasik pct uygula beklemek yerine.Zaten düşük de olsa sistemin açılmış ama volümü ve frekansını üst seviyelere çıkarman lazım.Klomen+tamoksifen yada sadece klomenle süreci tamamla.Triptorellin süresini tam hatırlamıyorum ama blokaj yapıyor belli bir zaman.O süre içinde bu vaziyette kalırsın.3 ay mı 6 ay mı emin değilim

Doğru zamanlama ve doğru dozla işe yaramaması çok zor klasik pct nin.Öyleki aynı ilaçlar hala tüp bebek ve diğer yumurtlama problemleri için tüm dünyada kullanılıyor.Yerine yenisi bile geliştirilemedi...Ama görüyorsundur triptorelinle bu işin olmayacağını.Ben kendi üzerimde iki defa farklı zamanlarda farklı dozlarda denedim gördüm.İşe yarasaydı emin ol herkesten önce ben önerirdim...Ne uğraşalım hergün hapla ve ilaç yan etkileriyle.Bir doz enjeksiyonla işlem tamam olurdu.

O zaman boş ver üstünde durma

Yorumunu okuyunca çok farklı şeyler kullandığını ve çorba ettiğini anladım.Bu şekil olmaz ve hatalı sonuçlar ortaya çıkar.Herşeyin bir kuralı var...

Tamoksifeni bırak sadece düşük doz klomenle devam et.Eğer pct süresi 35-40 günü bulduysa klomeni de kesebilirsin.Ne kürü yaptığını bilmiyorum ama, durumun olması gerektiği gibi...Prolaktinle de östrojenle de oynamışsın, bu şekilde yorum yapılamaz...

Merhaba arkaşadaşlar; Bir konuyu araştırırken önüme çıkan, ingilizce yazılmış ve türk araştırmacıların yaptığı fareler üzerindeki çalışmaya göre, anabolik steroidlerden en hafiflerinden biri olan rimobolanın vucuttaki femur ve humerus kemikleri üzerindeki etkileri, uzamayı durdurduğu yönünde sonuçlanmış.Buna göre daha büyümesi durmamış, kemiklerdeki plakları kapanmamış arkadaşlar umarım sağlıklarını riske etmezler artık... "Anabolik steroidlerin sporcular tarafından performanslarını artırmak için kullanıldığı ve birçok sağlık sorununa neden olduğu bilinmektedir. Bu çalışma, egzersizle birlikte metenolon enantat takviyesinin sıçanların kemikleri üzerindeki etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, Deneysel Tıp Araştırmaları Başkanlığı'ndan temin edilen 28 günlük 28 Wistar erkek sıçan ile gerçekleştirildi.Araştırma , Selcİngiltere Üniversitesi. Sıçanlar dört gruba ayrıldı: C (kontrol, n:6), E (egzersiz, n:7), M (metenolon enantat, n:7) ve ME (metenolon enantat+egzersiz, n:8). Metenolon enantat verilen gruplar için gerekli dozlar, sıçanların canlı ağırlıklarına göre haftalık olarak düzenlenmiştir. Sıçanların ön ve arka ekstremite kemikleri diseke edilerek humerus ve femur kemikleri kurutuldu. Her bir kemiğin uzunluğu, korpus kalınlığı, korteks kalınlığı ve medüller çap noktaları belirlendi. Sonuçlar ortalama±SD olarak sunuldu. Verilerin gruplar arası karşılaştırılmasında ANOVA ve Duncan testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık eşiği p<0.05 idi. di. Femur uzunluğu C grubunda 32,46±0,29, E grubunda 32,60±0,64, ME grubunda 31,37±0,50 ve M grubunda 31,67±0,52 iHumerus uzunluğu C grubunda 26.42±0.28, 26.23±0 idi. E grubunda 59, ME grubunda 25,31±0,40 ve M grubunda 25,35±0,45. Femur ve humerus uzunluğu, metenolon enantat takviyesi (M ve ME) alan gruplarda diğer iki gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha kısaydı (p<0.05). C, E, M ve ME grupları arasında korteks ve korpus kalınlıkları ile femur ve humerus kemiklerinin medullar çapları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Çalışma sonuçlarına göre metenolon enantat takviyesinin sıçanların femur ve humerus kemiklerinde erken epifiz kapanmasına neden olduğu ve bu kemiklerin boy uzamasını durdurduğu sonucuna varıldı. Ayrıca egzersizin metenolon enantatın bu olumsuz etkisini azaltmadığı bulundu. " https://dergipark.org.tr/tr/pub/tsed/issue/48519/555433

Bu uyarıcı ve harekete geçirici hormonların çoğu, hipofizin farklı bölümlerinden sentezleniyor.Dişarıdan alınan testosteron gibi, uzun süreler diğer hormonlar da alındığında, hepsinde olmasa da bazılarında benzer baskılanmalar olabilir.Bunları da çeşitli protokollerle eski seviyelerine getiremeye çalışmak işe yarayabilir. Doğuştan gelen durumlarda yapacak çok fazla bir şey yok sürekli ikame tedavisi uygulanmalı.Bazı sorunlar bazı hormonları baskılıyor sınırlıyor etkisizleştiriyor reseptörleri köreltiyor vb. Sebebin teşhisi çok önemli.Doğru doktor ve doğru tıbbi yöntem uygulanırsa önü alınabilir belki.Büyüme hormonu yüksek seyreden insanlar devleşiyor, eksikliğinde cüceleşiyor, büyüme evresi içindeyken...Bir yaştan sonra da kemik yapıyı bozuyor ve kırıklara istenmeyen oluşumlara neden olabilir...

Saydığın eksi durumlara göre gayet iyisin, vucudun kendini toparlıyor, bu olumsuzluklara rağmen.Metabolizmana göre beslenirsen daha da iyi bir görüntün olur.Fotoğraflarda herşey belli çok da fazla yorum yapmak istemiyorum Gelecek vaad ediyorsun yeter ki azimli ol ve gerekenleri uygula. Bizim salonda bir bir arkadaş vardı bir aralar, şimdi macfitlere terfi etti hoca olarak.Çocuğun metabolizması cok hızlıydı ne yese kar etmiyordu, gözümüzün önünde kaşık kaşık nutella yerdi kan şekeri düşmeye başladığında.Beslenme kötü olmasına rağmen vucudu harika ve lif lifti.Ama o vaziyette bile kilo alamıyordu sabitti.Çünkü yediğini harcıyordu.Çok üstünde beslenme olmayınca kilo ve hacim almak zor.Ama manken gibi bir vucudu olur böylesinin

Sebebi ne bu değerlerin ? Ne kullandın veya ne sağlık problemin var ? Gh ve igf 1 değişken hormonlar.Her an aynı seviyelerde olmazlar.Eğer sürekli düşük seyrediyorsa doğal olarak, kas gelişimin ve eklem kemik sağlığın azalır, yavaşlar...