Jump to content
  • Duyurular

  • Reklam

  • Peptid Türkiye'ye HOŞ GELDİNİZ!

    Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı peptid platformuna hoş geldin. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

phDinSportSciences

Üye
  • İçerik sayısı

    233
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Günler

    13

phDinSportSciences kullanıcısının paylaşımları

  1. Ilk bulk kürü tavsiyesi(fotoğrafli)

    Merhaba, Bundan 11-12 yıl önce ben de gögüslerimi pek beğenmezdim, bir antrenmanda yırta yırta sadece 40-50 set bench press yaptığımı bilirim sınırlarımı zorlayacağım diye, bazı elit atletlerin programlarını bulmuş uygulamaya çalışıyordum Ne zamanki korktuğum kiloların altında ezilmedim, beklete beklete, yaya yaya kilomun bir buçuk katı bench presleri 8-10 tekrar yapabildim o zaman gögüslerim tam doldu ve oturdu. Senin altyapın gözle görülür şekilde var, ben ilk kürüme başladığımda görünürde bu kadar yoktu.. İlk olarak testo, deca, dianabol kürü yapmıştım hemen arkasından testo, trenbolone, boldenone... Ardından biraz ara verip tekrar deca sonrasında tekrar trenbolone.. Sana önerim saçma sapan markalarla vaktini hiç harcamaman garanti ürünler bulman yönünde
  2. Trenbolone acetat yan etkilerini hissetmiyorum sorun ilaçta mı bende mi?

    Merhaba dostum, İlginç bir şekilde ben tren enantate da gördüğüm bir çok yanetkiyi acetate formunda görmüyorum bir çok markada ve kürde bu böyle oldu. Yani görmüyorum derken Enantate formunda 10 görüyorsam acetat formunda 1 görüyorum. Benim vücudum deca ve trenbolone gibi ilaçlara çok hızlı tepki veriyor özellikle prolaktin oluşumu bariz şekilde artıyor direk, eğer çok serbest bırakırsam prolaktini gögüs ucundan dışarı eser miktarda sıvı oluşumu meydana geliyor. Bunun yanısıra içine girdiğim saçma sapan inişli çıkışlı varoluşu sorgulatan ruh halinden trenbolone çalışıyor mu çalışmıyor mu anlıyorum direk Aşırı tembelleştiyor ve erteleme alışkanlığına sebep oluyor. Bir de nereden alıyorsunuz şu markaları, garanti oynamak varken
  3. Only testo before-after

    Merhaba dostum, İnsanların yorumu genelde senin gördüğün ve hissettiğin farkı yansıtmaz bu yüzden bir noktaya kadar gelişimini yalnızca kendin takip etmeni öneririm Bir kaç cm fark etmesi veya vücudunda hiç hissetmediğin kasların görünür olması senin için başlı başına bir başarı olabilir sen 2 cm büyürken mehmed efendinin yan tarafta aynı senin kullandığın ilaçlarla birden 10 cm atması senin başarısızlığın değil, bireysel farklılıklar, buna kişinin spor geçmişi, yaşam biçimi gibi noktalar da dahil. Ayrıca bazıları ilaç kullanımına başlanması için en az 5 sene temel oluşturma şartı koymuş , sen bu testo kullanımıyla o 5 senelik temel oluşturma sürecini hızlandırmış oldun olarak düşün
  4. Pct sonrası test sonucu

    PCT yi tek başına cabeserle mi yaptın anlamadım
  5. Erken steroidin zararları

    Merhaba kardeşim, Anabolik steroidler ve muhtemel yanetkileri dendiğinde nedense ilk akla gelen sadece fiziksel yapımız üzerinde bırakabileceği etkiler oluyor. Anabolik steroidler psikolojimiz üzerinde bizi anormalleştirecek ve geri dönüşü olmayan etkilere sahip, hormon seviyeleri normale döner ama o hormonların sana hissettirdikleri ve bilincinde bıraktığı etkileri hiçbir tedavi ilacıyla düzeltebileceğini (artık) kendi tecrübelerim doğrultusunda düşünmüyorum. Bilinç derken kastettiğim; insanın kendini, çevresini ve olup biteni tanıma, algılama, kavrama, fark etme yetisi.. Şuanda yalnızca fiziksel değil mental anlamda da bir gelişim sürecindesin, biliyorsun farzediyorum, insan bilinci bir gelişimin ürünü, senin yaşında bir birey puberte (ergenlik) döneminin etkilerini yeni yeni atlatmaya başlıyor (kağıt üzerinde değil gerçekte olan budur) varoluşsal bunalımlar, kendini tanıma süreci, geleceğe yönelik bakış açısı geliştirme, toplumda yer edinme süreci... Tüm bu buhran içerisinde steroidler senin mantıklı düşünmeni etkileyecek. Şunu da ekleyeyim bir çok steroid kullanıcısının sosyal yetenekleri olumsuz anlamda etkilenir. Bu ilaçlar yalnızca kolunun boyutunu değil, düşünce yapını, bakış açını, hatta gözlerinin etrafa bakışını bile etkileyecek. İyi hissetmeyecek misin, hiç hissetmediğin kadar iyi hissedeceksin, belki dalgalı olacak ruh halin ama iyi hissedeceksin, ama dünyayı daha puslu göreceğini de garanti ederim. İnsanların gözlerinin içine bakamayan, erteleme hastalığı olan, sabit bir uğraşa odaklanamayan, az önce duyduğu şeyi unutan, anlatılan bir şeyden anlam çıkaramayan kafalarındaki tek şey günlük alacakları besin öğelerinin miktarı ve günlük standart rutinleri olan bir çok tanıdığım bağımlı salon hocası var. Eğer farkında ve insan psikolojisinden birazıcık anlayabiliyorsanız kullanıcıları gözlemleyin çoğunun normal psikolojilere sahip olmadıklarını rahatlıkla anlarsınız, normal bir diyaloğa giremezsiniz bu adamlarla. Hatta bodycilerin daha az zeki kişiler olduklarını ima ederek ''kafanı da geliştirseydin keşke'' diyerek dalga geçerler ya, eskiden buna çok kızardım, şimdi kızmıyorum ve hak veriyorum. Bu ilaçların bağımlısı olmuş adamların psikolojisini bildiğimden ve kendim de yaşamış olduğumdan biliyorum o kişilerin entellektüel anlamda bir şey olmadıklarını ve tek işlerinin fiziksel haz olduğunu. Hayatındaki tek şey bu olacaksa gir. Sana bir abin olarak nacizane tavsiyem eğer profesyonel anlamda bir gelecek düşünüyorsan ve hayatım yalnızca bu olacak varoluşumun amacı veya dünyadaki diğer şeyler umurumda değil, kafam başka bir şey için çalışmasın bu işi yapayım yeter diyorsan, dünya genelinde senin yaşından çok daha erken yaşlarda profesyonel sporcular yetişiyor ve ilaç kullanıyorlar. Sen kararını biraz da yazdıklarımdan etkilenerek verirsen bana ileride teşekkür edeceğine eminim. Tavsiyelerim; senin yaşında biri dünyada görebileceği kadar çok ülke görmeli tanıyabileceği kadar çok insan tanımalı, sporunu aksatmamalı ama instagram fenomenlerinden etkilenip hayatını bu yönde zehir etmemeli
  6. Terlemiyorum

    Öncelikle genele cevap vereyim, terleme; yalnızca sıvı azlığı veya çokluğu ile alakalı olmayıp vücudumuzun ısı düzenleyici mekanizmasının önemli rolü olan bir parçası. Eğer altında yatan bir rahatsızlığın yoksa gözle görülecek şekilde olmasa da terlemek zorundasın. Saunaya girmene gerek yok, örnek veriyorum (25 derece) vücut sıcaklığından daha düşük bir suyun içerisinde tempolu yüzerken bile terlersin ama teri görmediğin ve zaten suyun içerisinde olduğun için ''ya ben terlemiyorum'' diyebilirsin. 8-10km/s hızda 40 dakika aralıksız koş bakalım terliyor musun terlemiyor musun görelim. Muhtemelen eskiye nazaran daha az hareketlisin ve metabolizman da daha yavaş. Bu dediğimi yap ardından aynada fotografını çekip bizimle de paylaş lütfen
  7. Deca tren sonrası pct acil yardım lütfen

    Dostum tabii ki doktora danışacaksın ama devletteki doktorların yaklaşımları genelde fizyolojik sürece bırakıp iyileşmesini beklemek oluyor (benim karşılaştığım). En basitinden klomifen kullanarak yapacağın bir kaç haftalık periyot şu testlerde gördüğün tabloyu tersine çevirirdi, LH ve FSH yükselirdi.
  8. Deca tren sonrası pct acil yardım lütfen

    Merhaba, işte böyle bilinçsiz kullanımlar büyük zarar verir. Varikösel bizde genelde zorlamalar sonucu oluşur, oligospermiye yol açması sık görülen bir şey, başlıbaşına sertleşme bozukluklarına ve diğer bazı cinsel sorunlara yol açabiliyor fakat senin variköselinin çok ileri seviyede olduğunu ve ereksiyon sorununun sebebinin bu olduğunu varsaymıyorum. Çok düzgün bir pct yapmanı ve sonrasında iyileşmeyi fizyolojik sürece bırakmanı öneririm. Biraz zaman alsa bile sağlığına kavuşursun. Tabii bu önerileri yaparken ilgili yapılarında hiçbir hastalığın veya yapısal sorunun olmadığını varsayarak konuşuyorum. Bu testi kür bittikten kaç gün sonra yaptırdın?
  9. Testo pct

    Merhaba Burak, Bir konu daha açmıştın kan basıncı sorunuyla ilgili, şuanda yaşadığın sorun tam olarak ne, nabzının dinlenikken bile 85-110 arası attığını da yazmıştın, bir hastalık geçmişin mi var? Endişe etmeni gerektirecek bir durum yok, eğer bırakacaksan sağlıklı beslenmene ve sporuna devam et, kardiyo yapman da senin için iyi olacaktır, pct mahiyetinde herhangi bir şey kullanmana gerek yok.
  10. La pharma

    Diğer notalar da gelecek mi?
  11. Original labs (yeni marka)

    Orijinallik konusunda endişeleri olanlar genelde böyle orijinlliklerini tescilleyecek isimler koyarlar boş da çıkabilir dolu da şans işi
  12. Sustanon ve primabolon aşırı ödem

    Selam dostum enjeksiyonları hatalı yapmışsın gibi hissettim, öncelikle bir profesyonelden yardım almanı veya enjeksiyon konusunu detaylı araştırıp kendi vücudunun bölgelerini iyi tanımanı öneririm. Ateş gibi akut sorunların enjeksiyon sonrası gelişmesinin bir kaç sebebi olur (tüm şartların steril olduğunu farzederek konuşuyorum, steril olsa bile cildi düzgün bir şekilde dezenfekte etmelisin, cilt florasında bile seni hasta edebilecek canlılar var) Organizman için tehlike arzedecek bir noktaya enjeksiyon yapmışsındır enflamasyon gerçekleşmiştir ve bağışıklık sistemin kendini korumak için kendini savaşacak uygun sıcaklığa ayarlamıştır. Enjeksiyon sonrası ateş ve titreme karşılaşılmayan şeyler değil. Bununla birlikte eklem kirişlerine, damar yakınlarına, sinir yakınlarına (üzerine demiyorum) yapılan enjeksiyonlar uzun süreli enflamasyona sebep olabilir. Bu bahsettiğim durumlarda bölgede şişlik, sıvı birikmesi gayet normal durumlar. Vurduğun bölge ne kadar derin bir kas yapısı olarak tanımlansa da yaşayan bir doku canlı bir yapı, tüm koşulları sağlasan bile bir miktar ağrı ve ödem oluşması normaldir. Enjeksiyonu eğer ayakta yapıyorsan enjeksiyon yaptığın bacağını yerden kesmeni ve %100 serbest bırakmanı öneririm, çünkü enjeksiyon yaptığın kas ayakta dururken stabilizasyonumuzu sağlayan bir yürüyüş kası, hayatta her zaman yere sağlam bas derler ama bu noktada basmamalısın. Kası doğru pozisyonlandırmanın enjeksiyon ağrısını azalttığıyla ilgili çalışmalar var. Enjeksiyon sonrası bir süre bekle o bölgeyi bir süre kullanmayacağın pozisyonda kal. Ben genelde ağrılı enjeksiyon yaşarsam ve o bölgeyi sık kullanıyorsam Romatim kullanırım,yine bu noktada öneride bulunmuş olmayayım bir profesyonelden tavsiye alman daha doğru olacaktır. Enjeksiyon ağrısını azaltmayla ilgili enjeksiyonu yavaş yapmanın ve enjeksiyon sonrası masaj'ın ağrıyı azalttığı ile ilgili bilgiler bu makalede var ve makale türkçe bilgi sahibi olmak istersen bir göz atabilirsin https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/825349 Enjeksiyonların bıraktığı ödemleri önemsemeyip enjeksiyon üzerine enjeksiyon yapmak çok sağlıklı bir şey değil, belirli süreliğine başka bölgeleri tercih edebilirsin. Eğer dikkate almazsan bir süre sonra kronikleşmiş kemik kadar sert yapılar oluşabiliyor yoğun enjeksiyon bölgesinde. Ben de MR da bile görünen bir kaç tane var bir kaç senedir.
  13. Sık wc ihtiyacı

    Bunun çok basit ve bilinen bir kaç sebebi var, eğer bir hastalık geçmişiniz veya halihazırda bir rahatsızlığınız yoksa neden sık tuvalete çıktığınızı bilimsel anlamda açıklayabiliriz ve geneli steroid kullanımı boyunca karşılaşabileceğiniz ilaç kullanımını bıraktıktan sonra geçici sebeplerdir. Vücudunuza (az veya çok) su tutturan maddeler aldığınızda vücudunuz daima dengeyi sağlamaya çalışır, hipotalamus merkezli olarak vücut böbrekler vasıtasıyla fazla sıvıyı vücuttan uzaklaştırmaya çalışır. Bunun organizmadaki adı homeostazdır, yani hipotalamus organizmayı daima dengeli ve sağlıklı pozisyona getirmeye çalışır. Bu noktada sizin sorununuzla da alakalı olarak böbreklerinize daha fazla iş düşer. Homeostaz (dengeleşim) yalnızca sıvılar için mi geçerlidir ''hayır'' kullandığınız ilaçlarla birlikte gelişen ve artan bazı aktiviteler, örneğin normale göre artan kas aktiviteleri direkt olarak elektrolit yoğunluğunuzu etkileyecek. Kan komponenlerinizin ve stoplazma içi sıvı maddelerinin miktarı değişecek dolayısıyla, bu noktada vücudunuz bunu da dengelemek için elinden geleni yapacak, bu da homeostazdır. Yine idrara çıkmayı sıklaştıracak diğer bir kaç masum sebep; kür esnasındaki aşırı tüketimler, aşırı gıda ve su tüketimi, diüretik tüketimi, hızlanmış anabolik süreç, masum diyorum çünkü çoğu zaman bu yoğun yüklenmeyi geride bırakıp normal insanlar gibi beslenmeye başladığınızda bu sorun ortadan kalkar. Aşırı gıda tüketimiyle birlikte enzim aktivitelerimiz artar kandaki uzaklaştırılması gereken madde miktarı hem artar hem de daha sık atılması gerekir, yine ağır idmanlar da atılması gereken madde miktarını artırır, bununla birlikte basit mantıkla oluşturulmuş protein bazlı standart bir kür beslenmesinde bir yan ürün olarak ortaya çıkan ''creatinine'' miktarınız artar. Hatta böbrekler çoğu kür esnasında vücudun hızlanmış işlemlerine %100 yetişemez bu yüzden genelde hem kan creatinine hem de idrar creatinine oranlarınız referans değerlerin üzerinde seyreder, genelde bu durumda sık idrara çıkarsınız. Masum olmayan sebeplerden biri ise prostat sorunlarıdır, prostat sorunlarının ise gençlerde ve genç yetişkinlerde görülme sıklığı daha düşüktür. Benim bakış açıma göre; basit bir mantıkla hiç derinlemesine irdelemeden konuşacak olursak; anabolik süreçlerinizi hızlandırıyorsunuz, kür esnasında herşey daha hızlı böylesine hızlı bir döngü içerisinde sindirimin son halkalarının da hızlı olması eğer dediğim gibi bir hastalık geçmişiniz yoksa ve kullandığınız maddeye bağlı olarak gelişiyorsa çok normal karşılanması gereken bir olgu.
  14. Definasyon kürü hakkında tavsiye

    Merhaba yaklaşık senin yaşlarında deca kürüne girdim ardından saçma sapan bir pct yapıp trenbolone kürüne girdim sonrasında ardı arkası kesilmedi. Bana gelip de küre başlayacağım deyip kür planından bahseden çevremdekilere genelde ilk olarak bu ilaçların psikolojik bağımlılığından bahsediyorum, bir kere küre girdikten sonra asla bir daha o eski psikolojine sahip olmuyorsun ve ardı arkası kesilmiyor, hormonlar senin düşünce yapını değiştiriyor, fikirlerini etkiliyor. Bununla birlikte ben o yaşlardayken çok elit bir spor tesisinde çalışmaya başlamıştım herşeyi bildiğimi sandığımdan bir takım yardımcılar kullanmadan asla hedefime ulaşamayacağımı düşünürdüm, antrenörlük bölümü bitirdikten zibille 3. 4. kademe sertifikalar aldıktan sonra bile hala bazı konularda eksik olduğumu şimdi anlıyorum. Senin çok sağlam bilgi edinmeye ve doğal yollarla sınırlarını zorlamaya ihtiyacın var, kendine biraz zaman ver. Eğer kullanmayı kafana koymuşsan ileride yine kullanırsın. Spor geçmişini merak ettim, spor yaptığın zamanlardaki rutininden bahseder misin biraz?
  15. Ovitrelle 6500iu

    Merhaba, Bu iki ilacın karşılaştırılmasının yapıldığı araştırmalarda genelde 250mcg Ovitrelle vs 10.000iu HCG karşılaştırılmış. Miktarları dışında pek bir fark yok, mesela aşağıda paylaştığım araştırmada bir gruba 250mg ovitrelle verilmiş ikinci gruba ise 10.000 iu pregnyl vermişler. Tedavi sonrası gruplar arasında anlamlı fark çıkmamış. HCG ve ovitrell in pregnyle in yerine kullanılabilinecek bir madde olduğunu yazmışlar. Demekki 10.000iu gibi kullanabiliriz o elindeki miktarı. Yine çoğu kaynakta ovitrelle'nin 250mcg sinin 5000-10.000iu arasında pregnyl etkisine sahip olabileceğini yazmışlar. Bir sitede ise ovitrelle 250mCg nin 6500 ünite pregnyl a tekabül ettiğini yazmışlar. https://www.medicines.org.uk/emc/product/5527/smpc#gref https://www.fertilitydr.com/treatment/fertility-drugs/hcg-pregnyl-novarel/#:~:text=Ovidrel usually causes less skin,several years with excellent results. Bu kaynakta da 250mcg ovitrelle'e karşılık 10.000 iu pregnyl yazmışlar. https://www.drugs.com/compare/ovidrel-vs-pregnyl 24-48 saat arası optimal seviyede çalışıyor ilaç, genelde kadınlarda kullanımı her gün bir doz olacak şekilde, erkeklerde ise bu kadar yüksek miktarda kullanıma eğer hipogonadizm falan yoksa gerek yok diye düşünüyorum. elindeki doz bölünerek kullanılabilir, nasıl bir pct düşünüyorsun bilmiyorum, ben genelde kullandığım ilaçlara göre 1-2 büyük doz sonrasında devam eden gün aşırı minik dozlar şeklinde devam ederim.
  16. Steroid hipertansiyon sorunu

    Merhaba, tansiyon derken hissettiğin kan basıncından mı bahsediyorsun yoksa tansiyonunu ölçtürdün mü? Birincisi nolvadex kullanımında nadiren tansiyon değişiklikleri görülür. Başka konularda da yazmıştım, bu hormon ilaçlarının geneli kan basıncını artırıyor. Bunun yanısıra bu ilaçlar tansiyon yapmaz diyen abiye selamlar buradan bütün anabolizanlar kan basıncını artırır, belki o abi tehlikeli derecede artırmaz demek istemiştir ama ne kadar artıp ne kadar artmayacağı sizin alışkanlıklarınıza göre değişir. Hatta popüler bir doktor vardı steroid kullanıcılarını yürüyen ereksiyona benzetiyorum diyen (yüksek kan basıncından dolayı) Yazımın devamında tansiyon derken hiper veya hipo tansiyondan değil kan basıncının yüksek oluşundan bahsediyor olacağım. İlaç kullanımında kan konponentlerinin miktarı dolayısıyla da kan miktarı artmış durumda, tek başına testosteron bile kullansan artacak, tabii her ilaç aynı oradan artırmayabilir. Bu noktada beslenme alışkanlığın bu kan basıncının çok artmasına sebep olabilir, su tutumu; normalden fazla sodyum alımı kan basıncını artırır, tabii ki su tutumunu artıran tek başına tuz değildir, vücuda alınan çoğu besin su tutturur örnek vermek gerekirse alınan her 1gr karbonhidrat yaklaşık 3ml su ile birlikte glikojen olarak depolanır. Ağır kızartmalardan hiç bahsetmiyorum bile... Steroid kullanımında ise daha fazla tutar, bir de steroidlerden dolayı artan kanın katı sıvı dengesi değişir, işte bu noktada kan katılaşması oluyor aspirin kullan derler ki bu da kısa süreli semptom giderici bir önlemdir. Bu noktada yüksek kan basıncına en çok kalp dolaşım sistemi ve böbrekler maruz kalır, en son gündeme getirdiğim ve bir hekimle de görüştüğüm konulardan biriydi kan basıncı ve böbrekler konusu, kendisi de steroidlerin direkt olarak böbrek dokusu üzerinde pek yıkıcı etkisi olmadığını kan basıncını artırarak dolaylı yoldan zarar verebileceğini söylemişti. Bu noktada yine değindiğin noktalardan biri olan yemeklerden sonra ki kan basıncı; evet net bir şekilde yemeklerden sonra kan basıncının arttığını söyleyebiliriz, yine net bir şekilde uykusuzluk durumunda kan basıncının arttığını söyleyebiliriz, tıka basa yedikten sonra kan basıncın artar, çok yoğun egzersizler sonrasında kan basıncın artar, ciddi oranda su attıran anabolik ilaçlar su tutturmasalar da kan basıncını artırırlar. Bu noktada direk şöyle düşünebilirsin, ben su atıyorum, bu ilaçlar su attırıyor, o halde vücudumdaki sıvılar normale nazaran daha katı olabilir, bu da kan basıncını artırır. Nabzın dinlenik halde 110 gibi bir atımı görmesi normalin üzerinde seyretmesi demek bu noktada tüm bu yaşadıklarını bir profesyonelle paylaşarak yardım almanı öneririm. Ani kilo alımlarında böyle ani değişimler yaşanabiliyor, bunu havada bilgilerle söylemiyorum, kalp atımıyla büyüyen vücuda ayak uydurmak zorunda bazen geriden gelebilir, yine aynı şekilde diğer organlar da büyüyen vücuda ayak uydurmak zorunda, büyüme hızlı olduğunda bu organların adaptasyonu geriden gelebilir.
  17. Kür içinde sağlığımızı koruyacak besinler nelerdir ?

    Merhaba dostum, Şöyle genellemesine bir yorum yapayım istersen, ilk etapta yiyeceklerin pişirilme şekillerine dikkat etmelisin, yalnızca yağlar için değil bu tüm gıdalar aşırı pişirildiklerinde yapılarında değişiklikler meydana geliyor. Yağlar konusuna zaten dikkat ettiğini farzediyorum, çok sağlıklı olduğu düşünülen bazı yağ çeşitleri örneğin: Fındık yağı, pişirildiğinde en sağlıksız yağlardan birine dönüşür, dikkat etmen açısından bir örnek verdim, neredeyse her besin hakkında pişirilme sıcaklıklarına kadar yazmak isterim ama daha ayrıntılı merak edersen sen araştırırsın. Bu arada bazı besinlerin ise güzel ve yeterli pişirilmesi lazımdır, gerekli mikro besin matriksinden ayrılması için. Örnek vereyim, domatesi çiğ yemeyi de severiz ama pişirilmiş domates antioksidan yapısından faydalanabilmemiz için daha uygundur, çünkü içerdiği antioksidan likopen besin matriksinden piştiğinde kolayca ayrılır, diğer koşullarda bu tarz besinlerin bazı mikro faydaları lif yapısına yapışıp kalıyor ve sindirilmeyebiliyor. Genel yorum yapıyorken ve konu antioksidanlara gelmişken, ne kadar vücudumuzun kendi antioksidan mekanizmaları olsa da dışarıdan da antioksidan alabilirsin ben genelde yalnızca kür esnasında değil her zaman, flavonoid kullanırım turunçgillerin içerisinde bulunur, genelde kırmızı ve tonlarında gıda tüketmeye özen gösteririm betakaroten ve diğer antioksidanlar açısından zengindirler. Yani bir noktada kür esnasında vücudundaki her bir hücrenin oksidatif etkiye maruz kalmasını ve yapısal bozulmaya uğramasını engellemeye çalışacaksın, kanserojen bir takım etkilerin önüne geçmeye çalışacaksın bu noktada antioksidanlar kullanılabilir. Doğadaki en güçlü antioksidanlardan biri olan ve kırmızı deniz mahsüllerinde bulunan astaksantin ise son zamanlarda kullandığım yeni maddelerden, supplement olarak sınırlı üretimi olduğundan direkt olarak deniz mahsülü olarak alabilirsin, bahsettiğim astaksantinin koruyuculuk etkisi C vitamininden binlerce kat daha yüksektir. Amerikan FDA'sı ve bir kaç sitede daha bu besinler antioksidan etkilerine göre derecelendirilmiş her bir yiyeceğe bir ORAC değeri atanmış, bu bilgileri de oradan öğrenmiştim. Yani genel olarak antioksidan yapıda koruyucu özelliğe sahip supplementler kullanabilirsin yine aynı şekilde bu antioksidanları direkt besinler yoluyla alabilirsin. Tüm bunlarla sodyum, kızartmalar, dönüşmüş yağlar bunların hepsi su tutumunu artıracaktır, hatta aldığın her bir gram karbonhidrat depolanırken yaklaşık 3gr su kullanarak depolanır. Su depolanması aslında direkt olarak bir sorun gibi görünmese de fazla su su dengesini sağlamaya çalışan organlar üzerinde etki yaratacaktır, zaten kan konponentlerin dolayısıyla kan miktarında artacak buna bağlı olarak vücuttaki bu sıvı artışının oluşturduğu tansiyonu kalp dolaşım sistemi ve böbrekler tamponlamaya çalışacak. Bu noktada sodyumun ve diğer gıdaların olumsuz etkilerini tamponlayacak önlemler alınmalı, klorofil içeren yeşil gıdaları örnek olarak gösterebiliriz. Yani kısacası kan basıncının etkilerini tamponlayacak herhangi bir önlemi alabilirsin araştırıp. Protein ve aşırı beslenme kaynaklı karaciğer ve böbrek yükünü bir süre karaciğer ve böbrekler kaldıracaktır, kreatinin, üre gibi değerlerin kür boyunca bir süreliğine referans değerlerin üzerinde çıkması zaten normal karşılanan bir şey. Kür esnasında son zamanlarda genelde yabancı kanal ve forumlarda görüyorum TUDCA kullanılıyor bir safra enzimi bir türlü temin edemedim çok faydalı olduğunu devamlı okuyorum bulabiliyorsan yurtdışı kaynaklarından temin edebilirsin, aynı maddenin bulk kürlerinde özellikle aşırı beslenmeye dayalı karaciğer enzimi değerlerindeki artış üzerinde de olumlu etkisini saptayan araştırmalar var, toksik metabolizmasında da faydalı etkileri var. Karaciğer için ben Karsil (Slymarinum) kullanıyorum yani herkesin bilgidiği adıyla milkthistle. Saç ve Prostat amaçlı saw palmetto da kullanırım, saw palmetto ne kadar saç ve prostat için olumlu etkisinin olduğu düşünülen bir madde olsa da bazı androjenik hormonları ve prolaktini artırdığı yönünde etkisi olabiliyor. Slymarinumla ilgili yapılmış zibille araştırma var genelde alkolizm hastaları ve karaciğer hasarı olan hastalar üzerinde karaciğerde kaydadeğer yenilenme sağlattığını gösteren araştırmalar var. Saw palmetto çok uzun süreliğine kullandığım ve olumlu etkisini gördüğünü düşündüğüm maddelerden fakat ne kadar bitkisel bir madde olarak değerlendirilse de dht haricinde kadınlık hormonlarını artıran etkilerinin de olduğunu gösteren çalışmalar var, bu noktada tercih sizin. Deniz mahsülleri tüketebilirsiniz, genelde haftada 2-3 somon tüketirim, genelde tükettiğim miktar 1 porsiyonu 100-200 gramı geçmez, kolestrol seviyeleri için ne kadar balık yağı gerekli gibi dursa da diğer tüm besinlerden de bu omegaları alabiliyorsunuz, omegaların zaten belirli bir oranda alınması sağlıklı fazlasının olumsuz etkilerinin olabileceğini gösteren araştırmalar var. Şimdilik bu kadar yazabildim zaten kendimi kaptırınca yazdım da yazdım, eksik kalan noktalar olduğuna eminim şimdilik çıkmalıyım.
  18. Klomen sonrası

    Merhaba, kusura bakma koşuşturmacalar yine başladı pek giremedim buralara. Güzel bir soru, Pregnyl'ın eğer LH benzeri bir rolü varsa hipofizden LH üretimine nasıl bir katkısı olacaktır? belki de katkısı olmayacaktır bu yüzden tedavilere klomen eklerler. hipofizdeki GnRH salgı eksikliğine bağlı olarak gerçekleşen hipogonadizm gibi sorunları da pregnly ile tedavi ediyorlar (GnRH hipofizde LH, FSH gibi hormonları düzenleyen hormon). Pregnyl bu noktada o kişilerin yalnızca testis gelişimine mi yardımcı olmuş yoksa hipofiz salgılarında da olumlu etkilere neden olmuş mu varsa araştırmalara veya vaka raporlarına bakmak gerek. Önceki yorumda sorduğun soruya ve benim anlatmak istediğime gelecek olursak ; hipofiz bezi sağlıklı bir bireyde sadece ilaçla açılıp ilaçla kapanan açma kapama tuşu olan bir şey değil, eğer hipofiz bezinde veya bu bahsettiğimiz hormonların salgılandığı hipofiz bezi ön lobunda yapısal veya kronikleşmiş bir sorun yok ise doğal sürece bırakıldığında zaten hormon salgıları kendiliğinden normale dönecek. Zaten testlerde sıfırlı değerler gördüğünde bile o bezler bir miktar salgı üretiyor, kendimden örnek vermem gerekirse kür bitiminden max 1 ay sonra LH, FSH gibi değerlerim olması gereken referans aralığa dönmüş oluyor, söylediğim gibi tek başına pregnyl kullanıyorum. Tekrar belirteyim ben sana Klomen faydasız, Pregnyl ile birlikte kullanılmaz, olumlu etkisini görmeyeceksin gibi bir şey söylemedim, söylediğim şey; eğer yanetki görüyorsan ve yanetkiler hayatını ciddi şekilde etkiliyorsa kullanmamayı tercih edebilirsin. Normal koşullarda baktığımızda böyle ufak tefek yanetkileri göze alarak bu maddeleri kullanıyoruz, duygu durumumuzda irili ufaklı değişiklikler olacağının farkındayız sanıyorum, deca başlı başına duygusallaştıran bir ilaç ve kür esnasında yaşadığımız psikolojik sorunlar ve duygu durum değişiklikleri kür süresi ile sınırlı kalmayabiliyor belirteyim, şöyle düşün çok duygu yüklü bir olay yaşıyorsun ve bütün hayatını etkiliyor hep aklına geliyor, şimdi duygu yüklü dalgalanmalı bir 3 ay geçirdiğini düşün, bu duygu durum değişikliklerini normal karşılamak lazım. Şöyle yapalım senin soruna ayrıntılı bir yanıt olarak müsait bir zamanda HCG nin hipofiz hormonları üzerindeki etkisini yabancı kaynaklardan da araştıralım burada paylaşalım, netleşsin. Aşağıya 2019 da yaptırdığım bir testi bırakıyorum, ne pregnyl ne de klomen kullanmıştım, trenbolone acetate, testosteron küründen 2 buçuk ay kadar sonra yaptırmıştım bu testi. Neden pct yapmadığım konusuna hiç girmeyelim. Şimdilik sağlıcakla
  19. Atlet ve parabolan ilişkisi

    Kardeşim parabolan net bir şekilde amacına yönelik değil hem fiziksel anlamda hem de psikolojik anlamda tükenmişlik hissi yaşatır ama tedarik ettiğin kişinin biraz bu konularda bilgisi olduğunu varsayıyorum ki anavar ve winstrol eklemeyi ihmal etmemiş. Trenbolone ile anavar sinerjik çalışabilir, anavarın enerji metabolizmasında trenbolonun olumsuz özelliklerini suspanse edecek özellikleri var. Winstrol konusunda ise şunu söyleyebilirim tamamen amacına yönelik bir madde ama trenbolone ve winstrolün birlikte kullanımı tartışmalı bir konu performans anlamında değil sağlık riski anlamında, özellikle kalp-dolaşım sistemi ve böbrekler üzerinde, bu konuyla ilgili ingilizcen varsa aşağıda paylaştığım doktorun videosunu izlemeni öneririm. Bununla birlikte masterona anlam veremedim podyuma mı çıkacaksın yoksa performans sporcusu musun, aldığın kişinin bir miktar bilgisi olduğunu varsayıyordum taaki masteronu görene kadar, sonrasında ''parabolan dayanıklılığını olumsuz etkilemez'' demiş o noktada kişinin bilgisinin olmadığını ve bocalama çorba yaptığını tescilledim. Tek başına testosteron,winstrol ve anavar uygun dozlarda performansını ve kütleni kaydadeğer şekilde zaten artırırdı. Hangi ayrıma ve hangi bilgiye göre tren acetatın dayanıklıığını etkileyeceğini ama tren hexanın etkilemeyeceğini belirtmiş bunun da cevabını merak ediyorum, öğrenirsen bana da söyleyebilirsin. Son yorumlarda masteronun performansına etkisinden memnun olduğunu yazmışsın o kadar ilacın içerisinde bu olumlu etkinin masterondan kaynaklandığını tam olarak nasıl saptadın acaba?
  20. 1 ay küre ara öneri lütfen

    10 ay mı?
  21. Klomen sonrası

    Merhaba öncelikle bir şey sormak istiyorum DHT oranına özel hastanede mi baktırdınız? Hemen kendi tecrübelerim doğrultusunda yardımcı olmaya çalışayım. Huzursuzluk, gerginglik, uyku bozuklukları , halsizlik, görmede bulanıklık, zaten klomenin olası yanetkileri arasında. Abartısız anabolizan kullanmaya başladıktan itibaren 7-8 kür boyunca her kür sonrası klomen kullanımımda saçma sapan ruh haline girdim, kullanmayabilirsin net, yazının devamında alternatifinden bahsediyor olacağım lafı biraz uzattım sıkılırsan direk en son paragrafa da atlayabilirsin. Rahatlıkla söyleyebilirim son 5 kürdür hangi maddeyi kullandığım farketmeksizin LH artırmak için yalnızca pregnyl kullanıyorum. Son kürlerimde ne ruhsal durum konusunda ne de cinsel konuda hiç bir sorun yaşamadım. Süreçte başa çıkamakta zorlandığım sorunlarım da oldu olmadı değil. Şuanda anladığım şeyse şu, hormonların bir açma kapama tuşu yok, yani bir noktaya kadar vuruyorsun pregnyl düzeliyor gibi gelebilir ama geciktiği ve sabredilmesi gereken durumlar olabilir. Mesela: Androgen insensitivity; reseptörlerin androjen hormonlara direnç göstermesi, reseptör duyarsızlaşması gibi konular mevcut testlerde hormon düzeylerin kullandığın ilaçlar nedeniyle referans aralıklarda görünse de reseptörlerin veya yolaklarının gerektiği gibi görevini yerine getiremeye başlamaması mümkün olabilir, kan sirkülasyonunda hormonlar var ama reseptörler, glandlar ve organlar bu hormonlara gerektiği gibi tepki vermiyor olarak düşün, tabii senin kullanım geçmişini bilmiyorum. Bir de hangi kür olursa olsun kürden bir kaç ay sonrasına kadar bile duygu durumda dalgalanmalar olabiliyor, bunu da gözönünde bulundurmak gerek, zaten psikolojik bir sorunun kürden sonra da devam etmeyeceğinin garantisi yok, örnek veriyorum, hala mücadele ettiklerim arasında obsesyonların gelişmesi, devamlı erteleme, sürekli yorgunluk, bezmişlik gibi sorunlar var. Pregnyl kullandın mı bilmiyorum ama pregnyl ın tek başına yeterli olabileceğini düşünüyorum ne kadar iki ilaç aynı gibi görülse de Klomifen (indirekt) direkt olmayan yoldan LH/FSH salgılanmasını sağlatır, aracı olarak düşünebilirsin. Pregnyl ise direkt olarak LH hormonu gibi davranarak LH konsantrasyonunu artırır, yani bu ne demek oluyor klomen eğer glandlara LH/TSH salgılatamıyorsa sen yine de pregnyl ile kanındaki LH oranını yükseltip testislerinin çalışmasını sağlatabilirsin. Bu noktada pregnylın çok küçük dozlarda günlük kullanımı gündeme gelebiliyor. Zaten bu süreçte de beyindeki hipofiz salgıları yavaş yavaş normale dönüyor, benim testlerle kendimde gözlemlediğim sonuç bu yönde. Son olarak pregnyl kullanımda bir miktar estradol de açığa çıkabilir bu yüzden ben genelde duruma göre nolvadex veya arimidex kullanırım,aşağıdaki makalenin 2. sayfa 4. satırında estradol ile ilgili bilgi de yazıyor. Kaynaklar; Bu çalışmanın 2. sayfasının 3. paragrafında klomid in nasıl çalıştığı, güzel bir ek bilgi olarak klomifen sitratın hipofiz bezindeki östrojen reseptörlerine bağlanan bir östrojen bloker i olduğu östrojenin negatif etkilerini engelleyerek LH ve FSH yi artırdığı yazmakta. Yani dediğim gibi indrekt yolla. https://www.researchgate.net/profile/Thu_Alfeqar_Tweij/publication/323454003_Comparison_Between_the_Effect_of_Clomid_and_Pregnyl_on_Sperm_Concentration_Percentage_of_Sperm_Progressive_and_Percentage_of_Normal_Sperm_Morphology/links/5a9a0356a6fdcc3cbac9363a/Comparison-Between-the-Effect-of-Clomid-and-Pregnyl-on-Sperm-Concentration-Percentage-of-Sperm-Progressive-and-Percentage-of-Normal-Sperm-Morphology.pdf Yazımda hiçbir medikal öneride bulunmamakla birlikte kendi tecrübelerimden yola çıkarak ve bilimsel makalelerden derleme bilgiler kullanmaktayım, herhangi bir sorununuzda tabii ki ilk olarak tıbbi expertlerlerden yardım almanız daha doğru olacaktır.
  22. Testo balderon masteron ve lıquıd clen kürüne giriyorum fikir ?

    Merhaba, masteron kişisel isteğiniz doğrultusunda mı eklendi, merakımdan soruyorum? Masteronu genelde ben final cut aşamasında eklerim, tabii ki testosteron türevi bir anabolik ajan sonuçta illaki anabolik sürece katkısı olacaktır ama yüksek yağ oranında masteronun spesifik etkileri gözle görülür olmayabilir. Masteronun spesifik etkileri derken genelde camiada masteron final cut aşamasında 3D derinlik ve sertlik için tercih edilir, yağ yaktırmaz mı? kullanacağın yeri ve zamanı bilirsen hem de deli gibi yaktırır. Bu noktada kendi tecrübelerimden örnek vereyim ben toplamda 3 kez masteron kullandım testlere göre aşağı yukarı %12-15, %7-8 %4-5 yağ oranlarına sahipken. Yağ oranlarımdan neden mi bahsediyorum şu yüzden, genelde görsel etkiyi gerçekten söylenildiği gibi yağ oranım düşük olduğu zamanlarda hissetmiştim, yani çoğu profesyonel vücut geliştirici de bu bahsettiğim şekilde kullanıyor. Bu noktada kullanılmaz mı etkisini görmeyecek misin, tabii ki böyle bir şey söylemedim, sadece ekleme amacını merak ettim. Masteron kullanımı dolayısıyla yağ oranım azaldı mı bu konuda net bir şey söyleyemem çünkü her zaman masteronun yanında başka maddeler de vardı ve zaten ciddi anlamda gözle görülür bir yağ yakma sürecinin devamında kullandım hep. Clenbuterole gelince, hayatımdan çıkardığım maddelerden biridir, en son 6-7 yıl önce kullanabileceğim en dikkatli şekilde kullanmıştım, bir şeyleri doğru yapsanız bile aritmiye sebep olabiliyor, kalp konusu en endişe duyduğum konulardan biri buyüzden bu konuda yorum yapmayayım. Watson markasına gelecek olursak elime geçmişti, hiç denemedim, etken madde basmış olabilirler çalışıyor olabilir, zaten piyasadaki ürünlerin bir çoğu yasal çerçevede üretilemediğinden eğer eczane temini değilse underground ürün olmak zorunda bu noktada insaflı kişilere denk gelmek ve underground ürünün de steril ve çalışanını bulmak lazım. En son 2018 de biri watson konusunda öneride bulunmuştu, fiyat almıştım, fiyat farketmeksizin boldenonuna da, trenbolonuna da, testosuna da şişe başı 75 lira çekmişti, o dönem bvs kullanıyordum memnundum ve bulaşmamıştım. Mademki başlıyorsun gelişimini paylaşırsın biz de görürüz o halde
  23. E.K isimli hoca ve crypto medicine hakkında yardim

    Bunlar nasıl fiyatlar böyle, markayı da ilk defa duyuyorum
  24. Bu fiyatlara nasıl alabiliyoruz ?

    Ayrıntılı yazamamıştım, Evet hocam genelde bu kadar kolay bir şekilde alınamayabiliyor ama ülkeden ülkeye büyük farkettiğini görmüştüm, mesela Estonya, Letonya, Finlandiya, İsveç, Norveç gibi ülkelerde belirli sürelerle kalmıştım çok sağlam denetim olduğuna şahit olmuştum normalde Türkiye'de reçetesiz alabildiğimiz bir çok ilaç bile reçete ile satılıyordu. Normalde çoğu eczanenin sitesinde alacağımız ilacın reçeteli mi reçetesiz mi olduğu yazıyor ona göre internetten otomata bile sipariş verebiliyorsun, ilacını senin için belirlenmiş noktalardaki küçük dolapçıklara yerleştiren siteler var genelde büyük market girişlerinde oluyor. En uzun Estonya'da 1 seneden fazla kalmıştım bir çok ilaç reçeteliydi buyüzden bilindik bir ingilitere sitesinden kargoyla almıştım yine kargolarım da bahsettiğim gibi DHL kargonun küçük kutucuklarına bırakılıyordu oradan verilen şifreyle alıyordum, tabii aldığım siteler eczane sitesi değildi. Bunun dışında Ukrayna ve Moldova gibi ülkelerde özellikle Ukrayna'da parayla satın alamayacağınız herhangi bir şey olduğunu düşünmüyorum tecrübeyle doğru orantılıdır, adaleti de diğer şeyleri de satın alabiliyorsunuz karakola ve devlet dairelerine düştüğüm durumlar olmuştu oradan biliyorum, baktığında ukrayna eczane sitelerinde de reçeteyle satılır yazıyor Genelde yurtdışı dönüşlerimde kendim için maksimum 4-5 kutu veya 4-5 flakon getirirdim.
  25. Ampulden ilaci eksik cekmek ?

    Farklı bir yaklaşım ama içinde fazla havayla vurduktan sonra bu seferde ilaç iğne deliğinden dışarı taşabiliyor, yaşamışsınızdır.

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×