Unrest

Abi burda durumun ciddi olup olmadığını anlaman için ciddi bir uzmana görünmen gerek. Konuyu okuyunca ufak bir tarama yaptım ve olgular şu şekilde: 1. Bos sıvısı sella bölgesine baskı yaparsa bu durum oluşabiliyormuş. Bu genelde doğuştan gelen bir anotamik bozukluk. Bunda hipofiz yok gibi görünsede bos sıvısından dolayı böyle bir illüzyon oluşuyor. Bu olguda insanlar genelde belirti almıyor, Hipofiz bezi normal calışmaya devam ediyor. 2. Sonradan gelişen. Buna tümörler ,kafa tramvalarında hipofizin zarar görmesi ,bos sıvısı (bazen yine bu sebep olabiliyor), iltihaplanmalar veya enfeksiyonlar neden olabiliyor. Bos sıvısıyla gelişen durumda aslında hipofiz bezi yerinden kayıyor, kenarlara doğru sıkışıyor ve kısmı boş gibi görünüyor. Panik yapmadan bunun asıl nedenini öğrenmek lazım. Internette bulabileceğin bilgiler bunlarla sınırlı gibi Geçmiş olsun

Abi vücudun harika. Ama nacizane bir soru sormak istiyorum bilmediğimden. Daha önceki konundaki kan değerlerinde özellikle 3 aylik seker ve hdl gibi değerler bana uzun vade de problem yaratır gibi geldi. Kullandığon dozlarda ve ilaçlarda bu 3 aylık şeker oranları Normal mi karşılanıyor?

Başka faktörleride ele almak lazım. Mesela growth hormonunun doğal olarak en büyük nabzı uykuya ilk daldığımız saatlerde oluyor. Bunun çok geç olmayan saatlerde olması önemli. Yine gece mavi ışığa maruz kalmak(telefon , bilgisayar). bunların elimizden önümüzden düşmemesi hem dopaminerjik sistemi bozuyor hemde sirkadiyen ritmi. Florasan lambalar yine ritmi bozuyor. Yabancılar da bu konulara meraklılar evlerinde infrared lambalar kullanıyor mesela

Teşekkürler hocam bilgiler için. Bir ek yapmak istersem. Tam 4 senedir nedeni bulunamaya. aritmi ve bazı sağlık problemleri yüzünden her 3-6 ayda bir kan tahlili veriyorum. Buna hormonlarda dahil. Beslenme aşırı önemli ama daha önemli olan şeyin vücudun sirkadiyen ritmi olduğunu düşünüyorum. Bilmiyorum hiç duydunuz mü ? Askere bazı sağlık sorunlarıyla gidip (reflü , kronik bağırsak sorunları vb. ) döndüğünde kendini çok daha iyi hisseden insanları. Özellikle bunu acemideki bir çok insandan duydum. Bende bunu bizzat yaşadım. Acemiyi Hatayda yaptım. Ektopik atımlarım ve aritmilerim olduğundan askere çok korkarak gittim. Ataklar olduğunda çok zorlu geçiyor.Askerde can sıkıntısı , stres dolayısıyla 3 yıldır biraktığım.sigaraya tekrar başladım. Ve her akşam arkadaşlarla otururken kantinden kolaydi dondurmaydı cipsti çok fazla tükettim. Normalde neredeyse sıfırdır. 1. Hafta sonunda beklediğimin aksine aritmilerim bitmiş , sindirim sorunlarım.aşırı iyiye gitmişti. 2..hafta sonunda tamamen iyileştiğimi düşünmeye başladım. Acemi dönüşü laba gidip kan tahlili verdim sağlıksız beslendiğim için değerlerin mahfolacağını düşünürken total testo ortalama değerimin tam 150 puan üstüne 750ng/dl ye çıktı. Daha önce 650 nin üzerinde hiç görmemiştim ilk defa bu değeri gördüm. Diğer değerlerde iyileşmis veya son tahlilimden çok az kötüye gitmişti. Askerde iyi olan faktörleri sıralarsak: Her gece en geç 11 gibi yatış..her sabah 5bucuk 6 gibi.kalkış. güneşin doğuşunu ve batışını görmenin yanında saatlerce güneş altında kalma. Zorunlu görevler var ama kafanda hayat kaygısı neredeyse sıfıra iniyor. Komutan ne söylerse o. Yemek saatleri hep aynı aralıklarda ve 3 öğün. Günlük en az 15-20 bin adım. Oyüzden bence sıralama , konu sağlık ve hormonlar olduğunda şu şekilde Sirkadiyen ritim = stres kaygı vb durumlarının az olması > Beslenme > Diğer herşey bunlardan sonra geliyor.

Dermaroller , bpc157 , ghk cu . Bpc157 nin işe yaraması için kafa derisini iğnelemek şart. Deneysel ama sonuç alan bir çok kişi var. Haftada.bir enfazla iki kez dermarollerla mikro hasarlar veriyolar. Bunun yaninda bpc157 ve topikal ghk cu kullanıp büyük ilerleme kaydeden çok insan gördüm

Aynen abi aslında bu durum TR ye özgü de değil. Abd de böyle mesela. Ama orda bilinçli insan sayısıda çok fazla. Burda maalesef tedavi tarafıda çok gelişmediğinden, çok daha cahilce bakılıyor. Aslında sigaraya alkole çok bakmaya gerek yok. Bu ülkede bana kalırsa doğal kalabilende kimse yok. Tarım ilaçları, gıdalardaki batı standartlarına uymayan katkı maddeleri hepsi endokrin bozucu olarak çalışıyor. O yüzden doğallık muhabbetide çok boş. Böyle bir dönemde eğer seviyeler düşükse kullanmak kullanmamaktan bence çoğu zaman daha iyi

Geçen vucut gelistirme yarismasina giren polis bir abinin haber gonderirisin altındaki yorumları okudum fecaat. Yok steroidsiz olmazmış, yakinda.malafat elinde kalırmış , polis değilmi bu yasakli.madde nasil.kullanırmış, steroidsiz bu vucudu hayatta yapamazmış. Bitmez abi bu yorumlar. Adam vucut gelistirme yarismasina katilmis tabi ki steroidde kullaniyordur. Steroid kullaniyor diye polislikten atilsin diyenler bile vardı. Bana kalırsa steroid kullandığını birilerinin bilmesine gerek yok. Bu yorumlara söylemlere enerji harcamanın manası yok. Çoğu insan görüntü ile bunu anlayabilecek bilgi düzeyine sahip değil. Cok calisiyorum iyi besleniyorum diyip geçceksin.

Bir dipnot geçmek istiyorum bazı forumlarda okuduğum yazılardan. Anavarın ilaç sınıfı ürünleri(oxabone , bonavar ,lonavar) kullananlar , ugl ürünü anavarlarla karşılaştırılamayacak düzeyde daha iyi olduğunu söylüyor. %98 saf ugl ürünlerinin bile ilac sınıfı kadar iyi olmadığını söyleyenler çok fazla. Bunun nedenini tam olarak bilmemekle beraber kullanılan hammaddelere vb bağlıyolar.

Abi lütfen son çalışmaları okuyun. Testo.düzeylerinin aslında çok düşük olduğu durumlarda ki dalgalanmaların bph ye sebep olduğuna dair kanıtlar var. Ayrıca son bazı araştırmalar e2 nin dht den daha büyük bir suçlu olduğuna işaret ediyor. Saw palmetto bildiğim kadarıyla 5ar enziminin aktivitesini baskılıyor. Finasterid gibi ilaçlarda . 80.lerde yapılan araştırmalar dhtnin ozamanki alt referansının bugünün en üst seviyeleri olduğunu gösteriyor. En yüksek seviye.ise bugünkü dht nin üst değerinin tam 3 katı. Ama 80lerde prostat hastalığı bukadar yaygın değil. Bence bu konuyu bidaha düşünmek için son 2-3 yılda çok ciddi yeni kanıtlar ortaya çıktı.

Hgb1ac çok yüksek değil mi ? Ilaclarla alakalıysa k.bakmayın bilgim dahilinde değil ama normalde pre diyabet sınırı 5.6. Insulin direnci de var gibi görünüyor. Bu durumda zaten kas büyümesi çok zor olmaz mı ? Eğer ilaçlarla alaklı değilse buna bir önlem alman çok mantıklı olcaktır

Burda daha düzgün anlattım derdimi

Biohacki daha kolay şeyler için kullan bence. Çok güzel araçlar var içerisinde , ama gidip en zoruna odaklanıyorsun. Kaygıların kafanda , dışardan bakan bir insan aa elleri kız gibi vs emin ol demiyor. Biohack ruh halini yükselticek bir araç olarak kullanarak seni daha erkek hissettirecek şeylere odaklanırsan bence bu sorunu kafanda bitirirsin.

Talep.yok.gibi.görünüyor ama kadınlarda steroidle ilgili bir bölüm açılabilir. Eminim.Türkiyede bu konuda tecrübeleri olan bir çok kadın vardır. Kategori belki bu konuda birilerinin paylaşımlarını tetikler. Bunun güvenli ve güvensiz yollarını bilmenin onlar için çok önemli olduğunu düşünüyorum

Bir çok konuda bir çok şey denedim.diyebilirim. Sağlığı iyileştirmeye olan ilgim 2020.sonlarında kalbimde başlayan ektopik.atımlarla.oldu. Hiç bir.doktor.nedenini bulamadı..ekg eko cardiac mri . Görünen bir sorun.yok.ama.her 2 ila.7 atıma.eklenen ve rahatsiz eden ektopik.atımlar. ektopik atımlar %10 u geçtiğinde uzun vadede kalbi yoruyor. Bende %30lara .kadar çıkıyordu. Dinlenme.nabzim 110 lardaydi. bazen durduk yerde 160.ları göruyordu. Bunları iyi.beslenme, sirkadiyen ritime diklat etme, kardiyo , ağırlık kaldırma , takviyeler , peptidler ve birazda pharma ile neredeyse tamamen gecirdim. Suan dinlenme nabzim 55-60 . Ektopok atımlarda daha küçük yüzdelerde yoğun bacak antremanları veya uzun hiitlerden sonra oluyor. 650 ng/dl.iyi bir oran belki ama aromatize olma durumum yüksek. E2 seviyelerim 62.pg /ml.civarında shbg yüksek ve dheas düşük serbest testosteroneda otomatikmen düşük oluyor böyle olunca. Dim , calcium d glucarate gibi takviyeler e2 yi düşürmedi. Bunun nedenini bilmiyorum ama vücut yağım %15 in altında olmasına rağmen e2 oranım.total.testoya göre yüksek . Aromotize olmaya ystkınım.sanırm. Bu yüzden bir ai ve testo ile.nasıl.hissedeceğimi merak ediyorum. Yanında düşük doz hcg ile. Eğer iznin.varsa 😀. bu arada 9 aydır bu konuları araştırıyorum. Yani 9 aydır buna başlayıp başlamama konusunu düşünüyorum.

Son 3 yıldır bir çok şey uyguluyorum sağlığımı iyileştirmek anlamında. Ama asrın hatası dediğin seyi anlamadım. Burda testosterone kullanıp pişman olan kişi sayısı % kaçtır? Bir yerde gençliği taklit değil mi bu ? Bilinçli kullanıldığında faydaları kanıtlanmış bir olay değll mi ? Riskleri yok demiyorum ama yönetilebilir değil mi ? Ki haftalık 150-250 mg gibi dozlar bunu daha fazla yönetilebilir kılacaktır.Baz aldığımız şey türkiye şartları olmamalı bence. Son 30 40 yılda değişen testo seviyeleri varken özellikle. Tecrübenize ve bilginize saygı.duyuyorum ki hiç bir okuma bunun ötesine geçemez. Ama bunu anlattığım.şekilde uygulayan yabancı bir çok arkadaşım var 30-35 li yaşlarda. Çoğuna pismanmisin diye sorduğumda hayir diyor. Bazılari keşke daha gençken başlasaydım diyor. Bilinçsiz kullanım tabiki sakıncalı ama sarkacın başka bir tarafında zaten doğallık diye birşey kaldığinı düşünmüyorum .Endokrin bozucu bir çok kimyasalla karşı karşıyayız. Insulin kullanımı endişelerini anlıyorum. Sadece trenbolone gibi sentetik ürünlere kıyasla bana doğru uygulanırsa daha güvenli geldi. Ama yanlis uygulanirsa korkunç sonuçlar olabilir haklısın

Ilk defa küre gireceğim evet. Benim araştırdığım kadarıyla insulin, insuline duyarlı vücutlarda doğru protokol uygulanırsa oldukça güvenli bir peptid. Ama doğru protokol kısmının gerçekten çok karmaşık olduğuna lafım yok. Genetik olarak insuline aşırı duyarlı biriyim HOMO IR değerim son 5 yıldır (buna agirlik kaldirmadigim zamanlarda dahil ) hep 0.4 ila 0.8 arasındaydı. Tabi ki bu konuda bilgilerim net değil ama insulin gibi bir peptidin öcü ilan edilmesini de anlayamadim. Bildiğim şu , eğer insulin kullanılacaksa 1.si insuline duyarli olduğunuzu bilmelisiniz 2.si kan şekerine göre dozaj ayarlanmalı 3.sü her öğünün saatleri net olmalı alacağın karb miktarı vb . Yani vücut gelistirmeye adanmalı bunu yapan kişi. Tabi bunu kullanmaya karar verirsem bu konuda bilgili birilerinede danışacağım. En güvenli yol biraz gaf olmuş ama sentetik ürünlere kıyasla doğru yapılırsa en azında vücutta doğal olarak bulunan bir peptid. Hatalarım varsa da k.bakmayın. Doğal testo 550-650 ng/dl bu düşük görünmüyor ama optimal seviye mi ? Ve bu sabah ac karnina verilen kan testi , gece ye kadar total testo %15-30 oraninda düşüyor. Bunu sadece optimal saglık , fiziksel zihinsel enerji için 1000 li 1200 lü seviyelere cekmek çok yanlış bir uygulama mı?

Ben de yakında testoyu 1000 1200 ng/dl düzeylerine çıkarcak bir kullanıma başlayacağım. Ama hedefleri iyi belirlemek lazım. Benim amacım kas buyümesinden ziyade zihinsel fiziksel sağlık olucak. Yani trt. Bunun yanına suan kas büyümesi için hgh ve insulin düşünüyorum . Okuduğum kadarıyla en güvenli yollar bunlar. Eğer amaç büyümekse gercekten only testo çok mantıklı mı emin değilim

Doğal halimle aromatize oranı yüksek biri olarak gerçekten merak ettim(total testo 658 ng/dl - e2 61 ng/L) . Böyle uçuk senaryolar yaşanabilir mi gerçekten ? Yoksa bu durum ilaçlardaki bir sıkıntı ile alakalı olabilir mi ? Mesela yapım aşamasında yanlışlıkla e2 enanthate karışması vs. Çok karmaşık ve fazla ilaçlar kullanan insanlarda buna benzer şeyler olabiliyor ama bu kadar az ilaçla İlk defa böyle birşey duydum.

Özellikle twitterda aratırsan kullanıcı yorumları çok fazla. Ama ürünü bulmak şuan için çok zor. Oradakiler bileşik ecza yoluyla buna ulaşıyolar yada custom sentez kimya şirketleriyle anlaşıyolar. Şuan kullanıcılar genelde doktor tayfadan. Anahtar kelimeler : dht enanthate , dht propionate, dht ester , exogenous dht , injectable dht , inject dht.

Madem bu kadar eskisiniz abi bence yeni şeyler konuşmanın vakti. Burada daha önce androstanolone enanthate konusunu açmıştım. Biyoözdeş dht . enanthate ve propionate esterlerinde şuanda abd de çok popülerleşmeye başladı. Kullanıcıların çoğu dht türevlerine göre çok daha belirgin etkiler gözlemlediğini söylüyorlar. Saf dht nin yüksek dozlarını trene benzeten bir çok insan var. Bence bu konuya da bir bakın. Primoda bir nevi dht demeden önce testosterone türevlerinin testo ile aynı olmadığını hatırlatmak isterim. Eğer bulabilseydim saf dht kullanmak isterdim. 80 lerde yapılan araştırmalara göre bugünkü dht referans aralığının en yüksek noktaları ozamanki referans aralığinın en düşük noktalarına denk geliyor. Ve 80lerdeki ortalama bugünkü ortalamanın yaklaşık 3 katı.

belki kızacaksınız ama türkiyede ki doktorlar bu konuda çok eksik kalıyor. Abd de ve başka ülkelerde aileler büyüme plakları kapanmamış dahi olsa çocuklarina özel kliniklerde gh uygulaması yaptırabiliyor.Gh yi sadece boy uzaması olarak düşünen doktorlara çok kızıyorum. Büyüme hormonu eksikliği var mı diye bile bakmıyor endokrincilerin büyük çoğunluğu. Plaklar kapandıysa gerek yok diyor. Ama eksiklik varsa çocuğun vucut kompozisyonu vb bir çok şey etkileniyor. Ben senin yerinde olsam zamanımın büyük çoğunluğunu iyi bir endokrinci bulmaya harcardım. Sürekli araştırırdım plaklar kapanmış diyip vazgeçmezdim. Onun dışında yapacağın şeyler belli. Vücudunun sırkadiyen ritmine çok dikkat ediceksin. Spora devam edip, iyi uyuyup , olabildiğince iyi besleneceksin. Kaygını azaltacak yollar bulucaksın. Sabah.öglen akşam güneşe çıkıcaksın. Boyunun kısa olmasını bi handikap olarak görsende bu handikapı aşabilirsin. Kısa boyun bazı sporlarda çok büyük avantajları var bunlara yönelmeyi düşünebilirsin. Aklıma gelenler jokeylik, halter.

Testi hangi saatlerde verdin? Doğalken Testosterone sabahtan geceye %25-50 arasında düşer. Eğer testi sabah uyandığın gibi verdiysen sonuçlarda problem yoktur. formuna bakınca testo azda olsa shbg düşüktür , serbest testosterone oranın da normal bir insana göre yüksektir diye düşünüyorum. Senin yerinde olsam tam bir hormon paneli , metabolik panel, tam kan sayimi yaptirirdim. Eğer sabah verdiysen ve bukadar düşükse cortisol oranların yüksek olabilir. Yine şunuda söyleyeyim 25 yaşina kadar bence dışardan hormon almak mantıksız. Sorunu bulup çözmen daha mantıklı. Serbest testonun yüksek olmasının şöyle bir sonucu var. Daha az total testosteroneda daha fazla fayda elde edersin. Bence bu yüzden bu kararı vermeden önce sabah uyandığın gibi tam bir hormon paneli yaptır. Shbg Free testo Total testo E2 Cortisol(bundan şüpheliyim) Dhea Dhea Belki DHT Bunlara baktır bence. Birde eklemem gereken birşey varsa 20 yaşında bu vücutla iyi beslenip iyi uyuyorsan mükemmel hissetmen gerek. Ama bir sorun varsa (bu pskilojik yada hayatında stres yaratan birşey) testosterone takviyesinin bunu çözeceğinden emin değilim.

Bu büyük ihtimal bende ve aile bireylerimde olan bir sorundan kaynaklanıyor olabilir. Belki a vitamininden de değildir bu arada. Söylediğim renk daha çok sarı ama neon tarzı bir sarı renk oluyor. Nezaman cok fazla ciğer tüketsem bunu yaşıyorum. Bunu belki ciğerdeki b vitaminleride yapıyor olabilir..eğer öyleyse k.bakmayın ciğerde karoten çok fazla olduğu ve zehirlenmesinin ciltte sarılığa vs neden olmasından dolayı öyle olduğunu düşündüm.

nasıl bir uzman görüşü beklediğini bilmiyorum . ciğerin fazla tüketilmesinin a vitamini zehirlenmesi yaptığına dair mi ? bu a vitamini zehirlenmesinin idrar da koyulaşma yaptığına dair mi ? ikincisinin mekanizmasını açıklayacak yetkinliğe sahip değilim. Ama birincisi hakkında hipervitaminozis a yazarsan sciencedirect e görebilirsin. bahsettiğim gramajlarda uzun süre ciğer tüketilmesi gerektiğinden fazla a vitamini alımına yol açar. 200 gram ciğerde 40k IU civarı a vitamini var. Bunun bende idrar koyulaşmasına yol açtığı kesin , herkeste yapacak diye birşey olduğunu tabi ki söylemiyorum. kendimden ve aile bireylerimden yola çıkarak bunu söyledim. https://health.clevelandclinic.org/vitamin-a-toxicity burada günlük üst alım limitinin maximum 10 k iu olduğu yazıyor. ve bu bile bazı insanlarda sorunlara yol açacaktır.

Ciğerde buna yüksek karoten( a vitamini ) seviyeleri sebep olur. herkeste olacağından şüpheliyim tabi. fazla ciğer tüketmek ayrıca a vitamini zehirlenmesine de yol açar. yani bu dediğim günde 200 300 gramı aşan ciğer tüketimlerinde her gün yenirse meydana gelir büyük ihtimalle(kişiden kişiye değişmekle birlikte) . haftada bir iki gün yenirse değil. aslında bilimsel bir açıklama getirecek yetkinliğe sahip değilim . Şöyle ekleyeyim, buna karotenin neden olduğunu düşünüyorum yaptığım okumalardan. ve bende oluyor.