Jump to content
  • Duyurular

  • Peptid Türkiye'ye HOŞ GELDİNİZ!

    Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı peptid platformuna hoş geldin. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

  • Reklam

anabolikgoril1

Prolaktin nasıl düşürebilirim?

Önerilen İletiler

Öncelikle herkese selamlar ben 20 yaşındayım geçtiğimiz yıllardan beri östrojenle ilgili problemlerim olduğunu hissediyordum gerek mental gerek fiziksel sonunda kabullenip doktora gittim ve bayadır araştırıyordum fakat her hangi bir şekilde detaylı bilgiye ulaşamadım 

Prolaktin seviyem 33.2 bu bilinen gibi en yüksek referans değerden bile en aşağı 15ng fazla oluyor ne yapmam gerektiğini bilmiyorum eğer detaylı bir şekilde beni bilgilendirebilecek veya bu sorunu daha önce yaşamış biri varsa bana yol sunabilirse çok sevinirim 

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş


Rdm    2.543

Kür geçmişin var mı ?

Prolaktin dışında diğer hormonlarına baktırdın mı?

Kür geçmişin yok ise herhangi bir endokrinoloji doktoruna danıştın mı ?

Detaylı bilgi verebilirsen yapman ve yapmaman gerekenlerle ilgili detaylı cevaplar alabilirsin.

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
rastlantisal    3.657
Rdm, 1 dakika önce yazdı:

Kür geçmişin var mı ?

Prolaktin dışında diğer hormonlarına baktırdın mı?

Kür geçmişin yok ise herhangi bir endokrinoloji doktoruna danıştın mı ?

Detaylı bilgi verebilirsen yapman ve yapmaman gerekenlerle ilgili detaylı cevaplar alabilirsin.

RDM üstadıma ilaveten bunun sebebi hakkında araştırma içinde olmalısınız. Yani "ya prolaktin yüksek dostinex kullanayım geçsin" gibi düşünmemelisiniz. Eğer kür geçmişi yoksa muhakkak hipofiz bezine de baktırmalısınız. 

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hayatımda hiç kür kullanmadım

diğer hormonlarım bu şekilde 

Üroloji doktoruda yakındığım şikayetlerin çoğuna psikolojik dedi abi

1773CE89-849C-432B-AC31-6B4B40A2D5BD.jpeg

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
rastlantisal    3.657
anabolikgoril1, 6 saat önce yazdı:

Hayatımda hiç kür kullanmadım

diğer hormonlarım bu şekilde 

Üroloji doktoruda yakındığım şikayetlerin çoğuna psikolojik dedi abi

1773CE89-849C-432B-AC31-6B4B40A2D5BD.jpeg

Şu sonuca bakıp "psikolojik" diyen doktorlar lütfen artık mesleği bıraksınlar. İnsanlara yazık.

Değerli kardeşim hipofiz bezine muhakkak baktır.

  • Beğen 4
  • Vayyyy!! 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Rdm    2.543
anabolikgoril1, 9 saat önce yazdı:

Hayatımda hiç kür kullanmadım

diğer hormonlarım bu şekilde 

Üroloji doktoruda yakındığım şikayetlerin çoğuna psikolojik dedi abi

 

Bu test sonucunla birlikte önce dahiliye doktoruna gidip Endokrinoloji doktoruna gitmek istediğini belirtmen gerek. Çünkü Endokrinoloji bölümüne dahiliye uzmanı izin vermeden randevu alamıyorsun. O randevu alabilmeni onaylayacak ve MHRS veya 182'den randevu alacaksın. 

Kuvvetle muhtemel hipofiz MR'ı çektirmeni isteyecek. Gidip MR için gün alacaksın sonra tekrar endokrinoloji için sıra alacaksın. Çok meşakkatli, uğraştırıcı, insanı hayattan soğutan bir süreç. MR sonucun temiz çıkacaktır büyük ihtimal çünkü prolaktin referans değeri 100 ve üzerindeyse hipofiz bezinde tümör oluşumu ve bu tümörün hipofiz bezini baskılaması sonucu oluyor. Ama seninki gibi düşük değerlerde genellikle nedeni bilinmeyen prolaktinemi teşhisi konur.

Prolaktin gebelik sonunda annelerde yükselerek süt üretimini tetikler, ayrıca lohusa kadınlardaki cinsel isteksizlik de prolaktin kaynaklıdır. 

Cinsel birleşme sonrası erkekte de salgılanır, "tamam görevini tamamladın şimdi arkanı dön ve uyu" hormonudur. Yani  cinsel haz sonrası prolaktin yükselir ikinci veya üçüncü kez cinsel ilişkiye girmene engel olur. Gençlerde ise testosterona karşı baskın gelemediğinden art arda ilişkiye girmeye pek engel olamaz.

Senin gibi kişilerde ise, prolaktin sürekli yüksek olduğundan testosteronu zamanla baskılar, testosteron değerin düşer ve prolaktin yüksekliği neticesinde cinsel isteksizlik, ereksiyon sorunları, psikolojik bunalım, stress, kaygı, depresif ruh hali gibi ciddi belirtiler gösterir.

Aynı sorunu 1,5 yıl yaşadım. Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi tüm bu randevuları bulmak/almak uzun sürüyor.  Bir şekilde bahsettiğim süreci başlatıp hızlandırman gerekli, yoksa gün geçtikçe daha kötü hissedeceksin.

Eğer yazdırabilirsen başka bir üroloğa gidip durumunu anlat ve dostinex veya casaber isimli ilaçlardan birini yazdırmaya çalış. En azından doktor kontrolünde devam etmiş olursun sürecine. Sonrasında yine endokrinoloji doktorundan randevu alır test sonuçlarını gösterir, gerek görürse MR çektirir tümör riskini de gözlemlemiş olursun.

Geçmiş olsun.

tarihinde Rdm tarafından düzenlendi
  • Beğen 2

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
metinav    4.858
anabolikgoril1, 10 saat önce yazdı:

Hayatımda hiç kür kullanmadım

diğer hormonlarım bu şekilde 

Üroloji doktoruda yakındığım şikayetlerin çoğuna psikolojik dedi abi

1773CE89-849C-432B-AC31-6B4B40A2D5BD.jpeg

İşin içinden çıkamayınca ve herşeyi teoride öğrendiklerinden "psikolojik" demek kolaylarına geliyor.Bizlerin iyi tarafı, sorunları yaşayıp bir kaç puanlık artış ve azalışın nasıl etkiler oluşturduğunu bizzat kendi üzerimizde görmemiz...

20 li yaşlardaki ve genellikle metabolizmaları yavaş, sürekli bilgisayar başında oturan, hareketsiz ve yemeğe düşkün gençlerin prolaktinleri yüksek seyredebiliyor gözlemlediğim kadarıyla...Bunun araştırılması ve testlerden sonra tanı konulması gerekir.

Benim gözüme çarpan daha çok troidlerin oldu.Belirttiğin sıkıntılar troidlerden de kaynaklanabilir ve ayrıca diğer hormonlarını da belli bir oranda etkileyebilir...

Metabolizması yavaş, hep yorgun uykulu vb. insanlarda özellikle troidler öncelikle incelenmeli.Böyle kişiler günde iki tablet tiromel alıp bir de öyle durumlarına baksınlar.Ne uyku kalıyor, ne yorgunluk hali, ne de kabızlık vb. :)

  • Beğen 4

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
rastlantisal    3.657
metinav, 4 dakika önce yazdı:

İşin içinden çıkamayınca ve herşeyi teoride öğrendiklerinden "psikolojik" demek kolaylarına geliyor.Bizlerin iyi tarafı, sorunları yaşayıp bir kaç puanlık artış ve azalışın nasıl etkiler oluşturduğunu bizzat kendi üzerimizde görmemiz...

20 li yaşlardaki ve genellikle metabolizmaları yavaş, sürekli bilgisayar başında oturan, hareketsiz ve yemeğe düşkün gençlerin prolaktinleri yüksek seyredebiliyor gözlemlediğim kadarıyla...Bunun araştırılması ve testlerden sonra tanı konulması gerekir.

Benim gözüme çarpan daha çok troidlerin oldu.Belirttiğin sıkıntılar troidlerden de kaynaklanabilir ve ayrıca diğer hormonlarını da belli bir oranda etkileyebilir...

Metabolizması yavaş, hep yorgun uykulu vb. insanlarda özellikle troidler öncelikle incelenmeli.Böyle kişiler günde iki tablet tiromel alıp bir de öyle durumlarına baksınlar.Ne uyku kalıyor, ne yorgunluk hali, ne de kabızlık vb. :)

Sayın hocam hem prolaktin hem de tsh yüksek çıktığı için özellikle hipofizden şüphelendim. Bildiğiniz üzere ikisindeki anormallikte hipofiz bezi temelli olabiliyor veya hipofizdeki soruna işaret edebiliyor. 

Sorunun kendinisin psikolojiyi yerle bir edeceğini bilecek kadar eğitim alıp, bile bile yine de psikolojik demek mesleğe ihanettir. Hani araştırma tembelliğinden bahsetmiyorum bile. Doğruyu arama güdüsünden vs. Yazık günah bu gençlere. Bu doktor hakkında kesinlikle soruşturma açılmalı. Psikolojik demek yerine doğru bölümlere sevk etse çözüme biraz daha yaklaştırmış olacak. Kendisine de ilave iş yükü olmayacak.

Yapılanı anlayabilmek, haklı görebilmek çok zor. 

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Rdm    2.543
metinav, Bir saat önce yazdı:

İşin içinden çıkamayınca ve herşeyi teoride öğrendiklerinden "psikolojik" demek kolaylarına geliyor.Bizlerin iyi tarafı, sorunları yaşayıp bir kaç puanlık artış ve azalışın nasıl etkiler oluşturduğunu bizzat kendi üzerimizde görmemiz...

20 li yaşlardaki ve genellikle metabolizmaları yavaş, sürekli bilgisayar başında oturan, hareketsiz ve yemeğe düşkün gençlerin prolaktinleri yüksek seyredebiliyor gözlemlediğim kadarıyla...Bunun araştırılması ve testlerden sonra tanı konulması gerekir.

Benim gözüme çarpan daha çok troidlerin oldu.Belirttiğin sıkıntılar troidlerden de kaynaklanabilir ve ayrıca diğer hormonlarını da belli bir oranda etkileyebilir...

Metabolizması yavaş, hep yorgun uykulu vb. insanlarda özellikle troidler öncelikle incelenmeli.Böyle kişiler günde iki tablet tiromel alıp bir de öyle durumlarına baksınlar.Ne uyku kalıyor, ne yorgunluk hali, ne de kabızlık vb. :)

Ağabey bu aralar sık sık tiromelden bahsediyorsun :) 

Yavaş metabolizmaya sahip kişilerde metabolizma hızlandırmak için definasyon dönemlerinde veya kürdeyken yağlanmayı önlemek adına kullanımı hakkında ne düşünüyorsun ?

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Emrah    1.426
Rdm, 56 dakika önce yazdı:

Ağabey bu aralar sık sık tiromelden bahsediyorsun :) 

Yavaş metabolizmaya sahip kişilerde metabolizma hızlandırmak için definasyon dönemlerinde veya kürdeyken yağlanmayı önlemek adına kullanımı hakkında ne düşünüyorsun ?

Yanlış hatırlamıyorsam Metin abi 1 kutu kullanımda pek sorun olmayacağını bırakınca kolay eski haline döneceğini söylemişti.Yanılıyor muyum? @metinav

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
metinav    4.858
Rdm, Bir saat önce yazdı:

Ağabey bu aralar sık sık tiromelden bahsediyorsun :) 

Yavaş metabolizmaya sahip kişilerde metabolizma hızlandırmak için definasyon dönemlerinde veya kürdeyken yağlanmayı önlemek adına kullanımı hakkında ne düşünüyorsun ?

Konuları açan arkadaşların sorunlarından dolayı troidlere dikkat çekiyorum aslında :)

Bence kullanılır fazla abartılmadığı sürece.Troid hormonları aslında depo hormon ve gerektiği kadar salınıyor kana...Metabolizmamız çok akıllı ve yılların verdiği alışkanlığı kolay kolay değiştirmiyor ve bazen kemikleşmişcesine ayak sürüyor.Bu gibi durumlarda definasyonda süreci hızlandırmak için ve frenlemeyi azaltmak için kullanılabilir.Bünyesi endo olanların bence her zaman düşük dozlarda da olsa kullanmaları elzem.Veya doğal olarak t4-t3 dönüşümünü arttıran suplementlerden de yararlanılabilir.Maliyet/performans açısından uzun süreler kullanılmadıkça tiromel avantajlı bence...

  • Beğen 2

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
metinav    4.858
Emrahtkty, 36 dakika önce yazdı:

Yanlış hatırlamıyorsam Metin abi 1 kutu kullanımda pek sorun olmayacağını bırakınca kolay eski haline döneceğini söylemişti.Yanılıyor muyum? @metinav

Kutu bazında söylemiş olmam pek olası değil :)

Ama 1-2 aylık sürelerde piramit sistemde kullanılması sorun yaratmayacaktır.Fazlası vucudun alışmasına veya ters t3 artışıyla etkisizleşmesine neden olabiliyor.Çok hassas olmasa da uzun vadede böyle durumlar yaşanabilir.Günlük hayatta dengesiz beslenmemiz, aldığımız gıdalar veya çeşitli zararlı kimyasallar metabolik düzenimizi bozuyorlar.Yine bazı ilaçlar bazı hormonlar hep benzer şekilde troidler üzerinde olumsuz etkilere sahip.Benim kendi gözlemim, özellikle kronik yorgunluk enerjisizlik gibi durumlarda troidler aynen adrenal korteks gibi baskın önemde.Referans aralığında olsa bile herkesin aynı testosteron seviyeleri gibi troid hormon seviyeleri de farklı.Bu normal demekle normal olmuyor.Öyle insanlar gördüm, çöp gibi zayıf ama yediği yemeği 2-3 kişi yer, yine ortada bir şey yok :) Bu sadece insüline bağlanamaz aynı şekilde troidlerde baş rolde böyle kişilerde.Adam baklava yiyor gözümün önünde kaşıkla nutella yiyor, zerre dikkat etme yok beslenmeye.Ama gel gelelim vucut define ve kaslı...Hiper aktivite, aşırı vucut sıcaklığı, saçlarda dökülme, uykusuzluk, libidoda dalgalanma veya düşüklük, sinirlilik, yemekten kısa süre sonra tuvalet ihtiyacı vb. troidlerin hızlı çalıştığını gösteren belirtiler.Buna insülin direnci de eklenince kilo alması imkansıza yakın...Troidleri yavaş çalışıyorsa ve insülin direnci de varsa kişide bu sefer de kısa sürede yağlı sulu bir vucuda sahip oluyor.Kilo vermesi çok zor oluyor...Bunlara üçüncül olarak adrenalin ve kortizon da eklenince ortaya çok acaip patolojiler çıkıyor :)

  • Beğen 3

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
rastlantisal    3.657
metinav, Şimdi yazdı:

Kutu bazında söylemiş olmam pek olası değil :)

Ama 1-2 aylık sürelerde piramit sistemde kullanılması sorun yaratmayacaktır.Fazlası vucudun alışmasına veya ters t3 artışıyla etkisizleşmesine neden olabiliyor.Çok hassas olmasa da uzun vadede böyle durumlar yaşanabilir.Günlük hayatta dengesiz beslenmemiz, aldığımız gıdalar veya çeşitli zararlı kimyasallar metabolik düzenimizi bozuyorlar.Yine bazı ilaçlar bazı hormonlar hep benzer şekilde troidler üzerinde olumsuz etkilere sahip.Benim kendi gözlemim, özellikle kronik yorgunluk enerjisizlik gibi durumlarda troidler aynen adrenal korteks gibi baskın önemde.Referans aralığında olsa bile herkesin aynı testosteron seviyeleri gibi troid hormon seviyeleri de farklı.Bu normal demekle normal olmuyor.Öyle insanlar gördüm, çöp gibi zayıf ama yediği yemeği 2-3 kişi yer, yine ortada bir şey yok :) Bu sadece insüline bağlanamaz aynı şekilde troidlerde baş rolde böyle kişilerde.Adam baklava yiyor gözümün önünde kaşıkla nutella yiyor, zerre dikkat etme yok beslenmeye.Ama gel gelelim vucut define ve kaslı...Hiper aktivite, aşırı vucut sıcaklığı, saçlarda dökülme, uykusuzluk, libidoda dalgalanma veya düşüklük, sinirlilik, yemekten kısa süre sonra tuvalet ihtiyacı vb. troidlerin hızlı çalıştığını gösteren belirtiler.Buna insülin direnci de eklenince kilo alması imkansıza yakın...Troidleri yavaş çalışıyorsa ve insülin direnci de varsa kişide bu sefer de kısa sürede yağlı sulu bir vucuda sahip oluyor.Kilo vermesi çok zor oluyor...Bunlara üçüncül olarak adrenalin ve kortizon da eklenince ortaya çok acaip patolojiler çıkıyor :)

Hocam o bahsettiğiniz her şeyi yeyip kilo alamayan adam benim :D

Spor yapmadığım sürece ne yersem ne kadar yersem yiyeyim kilo veriyorum. :D

Açlık kan şekerim de 70 küsür civarlarında. 

Neyse ki spor var. :)

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
metinav    4.858
rastlantisal, 12 dakika önce yazdı:

Hocam o bahsettiğiniz her şeyi yeyip kilo alamayan adam benim :D

Spor yapmadığım sürece ne yersem ne kadar yersem yiyeyim kilo veriyorum. :D

Açlık kan şekerim de 70 küsür civarlarında. 

Neyse ki spor var. :)

Sürekli bir şeyler yemen gerektiğini az çok tahmin edebiliyorum :)

Sporun faydası bu noktada, besinin kaslara girmesini sağlaması ve insülin hassasiyetini arttırması.

Baya düşük seviyede açlık kan şeker oranın...

Bunun da çözümü var elbet ama uzun süreçli.İyi tarafından bakarsak, yağsız kas gelişimi kolay olur :)

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Mhmt38    306
rastlantisal, 19 dakika önce yazdı:

Hocam o bahsettiğiniz her şeyi yeyip kilo alamayan adam benim :D

Spor yapmadığım sürece ne yersem ne kadar yersem yiyeyim kilo veriyorum. :D

Açlık kan şekerim de 70 küsür civarlarında. 

Neyse ki spor var. :)

Abi aynı sorundan müzdaribiz😂 işin kötü tarafı yaşlandıkça metabolizma yavaşlar demişti doktor bana. Şu an 33 yaşındayım en ufak bir azalma da yok. Seni de görünce bu bizim kaderimiz diyorum artık. 

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
forbit    870

2,4 hafta mast. yapma erekte olacak faaliyetlerde bulunma yeterli dostum toparlar :) 

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
rastlantisal    3.657
metinav, 4 dakika önce yazdı:

Sürekli bir şeyler yemen gerektiğini az çok tahmin edebiliyorum :)

Sporun faydası bu noktada, besinin kaslara girmesini sağlaması ve insülin hassasiyetini arttırması.

Baya düşük seviyede açlık kan şeker oranın...

Bunun da çözümü var elbet ama uzun süreçli.İyi tarafından bakarsak, yağsız kas gelişimi kolay olur :)

Hocam herhangi bir sağlık sorunu yaşamazsam 2 sene sonra metabolizmayı yavaşlatmak, insülin direnci vs ile ilgili konularda kürler planlayacağım. Zayıfken de (52-56kg) çok dirençli ve kiloma göre güçlüydüm. Spor yapınca aynı şeyleri yesem bile kilo alabiliyorum.

Her zaman aktiftim -ki arkadaş aramda bir tabir vardır "ümit bile yorulduysa" diye :D, vücudum her zaman sıcaktır ki kışın bile pek üşümem, zaten kelim, Hala daha 6 saatten uzun uyuyamam, libido her zaman yüksek ve sinirlilik. Sinirlilik öyle ki üzerine durup kendimi zaman içinde bu konuda terbiye ettim. Yani saydığınız hemen hemen her şey bende mevcut. Ama spor yapınca işler değişiyor. Spor yaparken yağlanabiliyorum da. Şimdi insanlara garip gelecek ama kilo alamayan biri için yağlanadabilmek acayip keyifli. 

 

Mhmt38, 9 dakika önce yazdı:

Abi aynı sorundan müzdaribiz😂 işin kötü tarafı yaşlandıkça metabolizma yavaşlar demişti doktor bana. Şu an 33 yaşındayım en ufak bir azalma da yok. Seni de görünce bu bizim kaderimiz diyorum artık. 

Bana da zamanında doktor öyle demişti. 32-33 yaşında sonra metabolizman normale döner hormonlarına hiç müdahale etmeyelim. Dönmedi :D. 

Senin için bulk demek, normal metabolizmalı insanlar için olan ile aynı şey değil. Rahmetli Prof. Dr. Ahmet Aydın senin benim gibi metabolizmaya sahip bireyler için "onlara şunu ye bunu yeme demeyin. Onlar beslenme anomalisi." derdi :D

Şahsen de tanıdığım bilgisine çok güvendiğim biri. 

Yani özetle yiyeceksin. Ne bulursan yiyeceksin. Sürekli kan şekerine oynaman gerek. 

Şöyle söyleyeyim malumunuz covid oldum ve atlattım dün itibari ile. Hepi topu 2 hafta karantinada idim. Ondan önce de hafif boğazım yanıyor diye insanları riske atmamak için 5 gün spora gitmedim. Yani toplasan 20 gün yok verdiğim ara. Sonuç? ilk anda 5 kilo kayıp :D Sonra kan şekerine oynayıp sürekli bir şeyler tüketerek bunun 2 kilosunu geri alabildim. Yani durumuna çok takılma. Önemli olan temiz kas kazancı. Öbürü zaten yavaş yavaş oluyor.

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Mhmt38    306
rastlantisal, 49 dakika önce yazdı:

Hocam herhangi bir sağlık sorunu yaşamazsam 2 sene sonra metabolizmayı yavaşlatmak, insülin direnci vs ile ilgili konularda kürler planlayacağım. Zayıfken de (52-56kg) çok dirençli ve kiloma göre güçlüydüm. Spor yapınca aynı şeyleri yesem bile kilo alabiliyorum.

Her zaman aktiftim -ki arkadaş aramda bir tabir vardır "ümit bile yorulduysa" diye :D, vücudum her zaman sıcaktır ki kışın bile pek üşümem, zaten kelim, Hala daha 6 saatten uzun uyuyamam, libido her zaman yüksek ve sinirlilik. Sinirlilik öyle ki üzerine durup kendimi zaman içinde bu konuda terbiye ettim. Yani saydığınız hemen hemen her şey bende mevcut. Ama spor yapınca işler değişiyor. Spor yaparken yağlanabiliyorum da. Şimdi insanlara garip gelecek ama kilo alamayan biri için yağlanadabilmek acayip keyifli. 

 

Bana da zamanında doktor öyle demişti. 32-33 yaşında sonra metabolizman normale döner hormonlarına hiç müdahale etmeyelim. Dönmedi :D. 

Senin için bulk demek, normal metabolizmalı insanlar için olan ile aynı şey değil. Rahmetli Prof. Dr. Ahmet Aydın senin benim gibi metabolizmaya sahip bireyler için "onlara şunu ye bunu yeme demeyin. Onlar beslenme anomalisi." derdi :D

Şahsen de tanıdığım bilgisine çok güvendiğim biri. 

Yani özetle yiyeceksin. Ne bulursan yiyeceksin. Sürekli kan şekerine oynaman gerek. 

Şöyle söyleyeyim malumunuz covid oldum ve atlattım dün itibari ile. Hepi topu 2 hafta karantinada idim. Ondan önce de hafif boğazım yanıyor diye insanları riske atmamak için 5 gün spora gitmedim. Yani toplasan 20 gün yok verdiğim ara. Sonuç? ilk anda 5 kilo kayıp :D Sonra kan şekerine oynayıp sürekli bir şeyler tüketerek bunun 2 kilosunu geri alabildim. Yani durumuna çok takılma. Önemli olan temiz kas kazancı. Öbürü zaten yavaş yavaş oluyor.

Aynen abi😂 Bu beslenme olayında baya aşmış görüyorum abi seni. Ben 3 günde 2 kilo veriyorum yeri geliyor. Arkadaşın konusunu kirletiyoruz da bir post açıp ektolar için beslenme tüyoları versen süper olur abi. 

  • Beğen 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
forbit, 6 saat önce yazdı:

2,4 hafta mast. yapma erekte olacak faaliyetlerde bulunma yeterli dostum toparlar :) 

7 ay yapmadım herhangi bir değişiklik olmadı.

metinav, 10 saat önce yazdı:

İşin içinden çıkamayınca ve herşeyi teoride öğrendiklerinden "psikolojik" demek kolaylarına geliyor.Bizlerin iyi tarafı, sorunları yaşayıp bir kaç puanlık artış ve azalışın nasıl etkiler oluşturduğunu bizzat kendi üzerimizde görmemiz...

20 li yaşlardaki ve genellikle metabolizmaları yavaş, sürekli bilgisayar başında oturan, hareketsiz ve yemeğe düşkün gençlerin prolaktinleri yüksek seyredebiliyor gözlemlediğim kadarıyla...Bunun araştırılması ve testlerden sonra tanı konulması gerekir.

Benim gözüme çarpan daha çok troidlerin oldu.Belirttiğin sıkıntılar troidlerden de kaynaklanabilir ve ayrıca diğer hormonlarını da belli bir oranda etkileyebilir...

Metabolizması yavaş, hep yorgun uykulu vb. insanlarda özellikle troidler öncelikle incelenmeli.Böyle kişiler günde iki tablet tiromel alıp bir de öyle durumlarına baksınlar.Ne uyku kalıyor, ne yorgunluk hali, ne de kabızlık vb. :)

abi ne yorgun ne uykulu hal nede kabızlık gibi bir problemim yok haftada 6 gün spor yapabilecek enerjiyi bulabiliyorum sağlıklı besleniyorum yağ oranım 12-13 civarında geziniyor büyüme geriliğimde yok ama  bu prolaktin yüksekliğinin götürüsü olan bütün psikolojik  olayları an ve  an yaşıyorum tiroid kısmına gelicek olursakta prolaktin aşırı  salgılandığı için T3-T4 üretmek için vücut Tiroidi daha fazla çalıştırıyor ama aşırı yüksek olduğu için her türlü baskılanıyor T3-T4 ama tiroid yine yorulmuş oluyor .

Rdm, 10 saat önce yazdı:

Bu test sonucunla birlikte önce dahiliye doktoruna gidip Endokrinoloji doktoruna gitmek istediğini belirtmen gerek. Çünkü Endokrinoloji bölümüne dahiliye uzmanı izin vermeden randevu alamıyorsun. O randevu alabilmeni onaylayacak ve MHRS veya 182'den randevu alacaksın. 

Kuvvetle muhtemel hipofiz MR'ı çektirmeni isteyecek. Gidip MR için gün alacaksın sonra tekrar endokrinoloji için sıra alacaksın. Çok meşakkatli, uğraştırıcı, insanı hayattan soğutan bir süreç. MR sonucun temiz çıkacaktır büyük ihtimal çünkü prolaktin referans değeri 100 ve üzerindeyse hipofiz bezinde tümör oluşumu ve bu tümörün hipofiz bezini baskılaması sonucu oluyor. Ama seninki gibi düşük değerlerde genellikle nedeni bilinmeyen prolaktinemi teşhisi konur.

Prolaktin gebelik sonunda annelerde yükselerek süt üretimini tetikler, ayrıca lohusa kadınlardaki cinsel isteksizlik de prolaktin kaynaklıdır. 

Cinsel birleşme sonrası erkekte de salgılanır, "tamam görevini tamamladın şimdi arkanı dön ve uyu" hormonudur. Yani  cinsel haz sonrası prolaktin yükselir ikinci veya üçüncü kez cinsel ilişkiye girmene engel olur. Gençlerde ise testosterona karşı baskın gelemediğinden art arda ilişkiye girmeye pek engel olamaz.

Senin gibi kişilerde ise, prolaktin sürekli yüksek olduğundan testosteronu zamanla baskılar, testosteron değerin düşer ve prolaktin yüksekliği neticesinde cinsel isteksizlik, ereksiyon sorunları, psikolojik bunalım, stress, kaygı, depresif ruh hali gibi ciddi belirtiler gösterir.

Aynı sorunu 1,5 yıl yaşadım. Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi tüm bu randevuları bulmak/almak uzun sürüyor.  Bir şekilde bahsettiğim süreci başlatıp hızlandırman gerekli, yoksa gün geçtikçe daha kötü hissedeceksin.

Eğer yazdırabilirsen başka bir üroloğa gidip durumunu anlat ve dostinex veya casaber isimli ilaçlardan birini yazdırmaya çalış. En azından doktor kontrolünde devam etmiş olursun sürecine. Sonrasında yine endokrinoloji doktorundan randevu alır test sonuçlarını gösterir, gerek görürse MR çektirir tümör riskini de gözlemlemiş olursun.

Geçmiş olsun.

abi bilmediğimden soruyorum hangisi daha etkili olur ve kullanımı nasıl oluyor acaba bilgilendirebilirsen çok sevinirim.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
anabolikgoril1, 4 saat önce yazdı:

7 ay yapmadım herhangi bir değişiklik olmadı.

abi ne yorgun ne uykulu hal nede kabızlık gibi bir problemim yok haftada 6 gün spor yapabilecek enerjiyi bulabiliyorum sağlıklı besleniyorum yağ oranım 12-13 civarında geziniyor büyüme geriliğimde yok ama  bu prolaktin yüksekliğinin götürüsü olan bütün psikolojik  olayları an ve  an yaşıyorum tiroid kısmına gelicek olursakta prolaktin aşırı  salgılandığı için T3-T4 üretmek için vücut Tiroidi daha fazla çalıştırıyor ama aşırı yüksek olduğu için her türlü baskılanıyor T3-T4 ama tiroid yine yorulmuş oluyor .

abi bilmediğimden soruyorum hangisi daha etkili olur ve kullanımı nasıl oluyor acaba bilgilendirebilirsen çok sevinirim.

Çok yakın bir arkadaşım senin yaşadığın sorunların tıpatıp aynısını yaşıyor psikolojik olarak ve onunda doktoru ona saçma bir şekilde onca edilmesi gereken müdahale varken tümör olabilir diyip göndermiş. Senin yerinde olsam hipofiz bezlerime bir güzel baktırırdım ardından direkt doktor değiştirirdim. Vücut geliştirmede önemli yol kat etmiş hocalar hormon konularını çoğu doktordan daha iyi biliyor oda ayrı ve ironik bir mesele 

anabolikgoril1, 4 saat önce yazdı:

7 ay yapmadım herhangi bir değişiklik olmadı.

abi ne yorgun ne uykulu hal nede kabızlık gibi bir problemim yok haftada 6 gün spor yapabilecek enerjiyi bulabiliyorum sağlıklı besleniyorum yağ oranım 12-13 civarında geziniyor büyüme geriliğimde yok ama  bu prolaktin yüksekliğinin götürüsü olan bütün psikolojik  olayları an ve  an yaşıyorum tiroid kısmına gelicek olursakta prolaktin aşırı  salgılandığı için T3-T4 üretmek için vücut Tiroidi daha fazla çalıştırıyor ama aşırı yüksek olduğu için her türlü baskılanıyor T3-T4 ama tiroid yine yorulmuş oluyor .

abi bilmediğimden soruyorum hangisi daha etkili olur ve kullanımı nasıl oluyor acaba bilgilendirebilirsen çok sevinirim.

Ve devlet doktorları çok sıkıntı kalbim için devlete gittiğimde neredeyse bi ölüceksin demediği kalmıştı özele gittiğimde ise hayati hiç bir tehlike yok diyip yapmam gerekenleri söylemişti.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Rdm    2.543
anabolikgoril1, 12 saat önce yazdı:

.

abi bilmediğimden soruyorum hangisi daha etkili olur ve kullanımı nasıl oluyor acaba bilgilendirebilirsen çok sevinirim.

İkisinin de etken maddesi aynı, çok düşük dozlarda kullanmak gerekir çünkü çok etkili bir ilaçtır.

Çok minik bir tablet ama ikiye bölerek birini pazartesi birini perşembe günü olmak üzere haftada iki kez kullanılır senin değerlerindeyken. Zaten 2 hafta kullanmak yeterli gelir, ama sen kafana göre ilaç alıp kullanmadan önce dediklerimi uygulamalı, bir doktora danışmalısın.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
lucozade    17
anabolikgoril1, 11.11.2021 - 01:17 yazdı:

Hayatımda hiç kür kullanmadım

diğer hormonlarım bu şekilde 

Üroloji doktoruda yakındığım şikayetlerin çoğuna psikolojik dedi abi

1773CE89-849C-432B-AC31-6B4B40A2D5BD.jpeg

Yaşınıza göre testo seviyesi de çok iyi görünmüyor. Bunu da "psikolojik" olarak mı değerlendirdi doktorunuz ?

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
metinav    4.858
anabolikgoril1, 14 saat önce yazdı:

abi ne yorgun ne uykulu hal nede kabızlık gibi bir problemim yok haftada 6 gün spor yapabilecek enerjiyi bulabiliyorum sağlıklı besleniyorum yağ oranım 12-13 civarında geziniyor büyüme geriliğimde yok ama  bu prolaktin yüksekliğinin götürüsü olan bütün psikolojik  olayları an ve  an yaşıyorum tiroid kısmına gelicek olursakta prolaktin aşırı  salgılandığı için T3-T4 üretmek için vücut Tiroidi daha fazla çalıştırıyor ama aşırı yüksek olduğu için her türlü baskılanıyor T3-T4 ama tiroid yine yorulmuş oluyor .

Mesajımda genellikle 18-20 yaşlardaki gençlerde prolaktin yüksek olabiliyor ve saydığım sebeplerden vb. dolayı demek istedim.Yoksa sende öylesin diye yazmadım.Zaten yüksek olsa bile 33 lerde asla olmaz :)

Senin troid hızlı çalışıyor t3 üst değere yakın.Düşük troid belirtilerine sahip olmaman doğal...Dikkat ettiysen önceki değerlerin (tsh) daha düşükken ne olduysa yükselişe geçmiş.Bu durup dururken yükselmez, bir şeyler kullanıyor veya buna neden oluyor olmalı.Bence kullandığın ilaç veya özel bir şeyler varsa onları bir gözden geçir.

Prolaktini düşürmek mesele değil, eğer ciddi bir olumsuzluk yoksa...Sebebi ortadan kaldırmazsan bu ilaca bağımlı olmak demek.Kısa vadeli değil, kalıcı çözüm için sebebi ortadan kaldırmak gerekli.

Troidleri bastıracak kadar güçlü bir hormon değil prolaktin.Büyüme hormonu, aynı anda troidler üzerinde ve prolaktin üzerinde etkili...

Prolaktinin bu değerde sana yaşattığı etkileri kısaca yazarmısın ? Okuyan arkadaşlar için de bir kaynak olur...

  • Beğen 2

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Rdm    2.543

@metinav  hocama katılmakla birlikte, sürekli tüketilen bir gıda bile tek başına prolaktini yükseltebildiği gibi testosteronu da düşürebiliyor. Gıdadan kasıt tabiki doğal olan gıdalar değil. Mesela sürekli alkol tüketimi de kimi kişilerde testosteron üretimini azaltıp prolaktinin yükselmesine sebep olabilir. 

Özetle prolaktin ile testosteron belirli bir denge içinde hareket etme eğilimindedirler, biri düştüğünde diğeri yükselme veya tam tersi biri yükseldiğinde diğeri düşme eğilimi gösterir. 

Sizin hormon tahlilinizde olduğu gibi prolaktin yükseldiği için testosteronunuz düşmüş diyebileceğimiz gibi, testosteronunuz düştüğü için prolaktininiz yükselmiş de demek mümkündür.  Dolayısıyla işin uzmanı bir hekime var ise kullandığınız ilaçlar, yaşam tarzınız, var ise psikolojik problemleriniz, beslenme düzeniniz ile alakalı gerekli bilgileri verip tekrar muayene olmalısınız.

tarihinde Rdm tarafından düzenlendi

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

abiler konuyu hortlatıyorum tekrardan piyasanın içinden bir abime problemi anlattım bana 2 haftada 1 sustanon vurmamı söyledi bu konu hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum doktorlar sürekli randevuları iptal ediyor artık canıma tak etti bir an önce bu problemden kurtulmak istiyorum

 

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×