Kürle ilgili kendi fikirlerim

[kadınlartanrıdır 19]

Steroid kürüne girmek ile ilgili kendi fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Naçizane önerilerdir. Kesinlikle tıbbi tavsiye değildir. 

Şahsımca küre girmeden evvel yapılan en büyük hata, altyapı olmadan, belirli bir yol alınmadan, alel acele küre girmektir. Plansız, bilgisiz ve altyapısız yapılan bu kürlerde; vücut, ilk kez ilaca mağruz kaldığı ve testosteron seviyesi çok yükseldiği için şoklanmakta, ani bir kilo alımı ve güç artışı oluşmaktadır. Örneğin haftalık yalnız 250 mg testosteron alan bir sporcu bile, ilk kez bu düzeye çıktığı için şoklanmakta ve vücudu büyümektedir. Yaşam enerjisi ciddi artış göstermektedir çünkü doğal testosteron sürekli dış etkilerden etkilenir iken, vücuda dışarıdan alınan testosteron stabildir. Bu, sporcunun tüm yaşamına yansır. Hali ile sporcu, altyapı ve bilgi olmamasına rağmen geliştiğini düşünmektedir aslında geliştiği doğrudur ancak zannettiği gibi temiz bir kas inşasından söz edemeyiz. Gelişim daha çok ani su tutumları şeklinde olmaktadır. O yüzden tecrübesiz sporcular 5 hafta anapolon aldıklarında çok geliştikleri fikrine kapılıp kürü kesebilmektedir. 

İşin doğrusu yeterli bilgiye sahip, altyapısı olan ve yağ oranı düşük sporcunun küre girmesidir. Maksimum verim bu şekilde alınabilir. Bu şartlar sağlanamasa bile sporcu en azından ilaçlar hakkında bilgi sahibi olmalı, yağ oranı düşük olmalı, vücut hatları ayna karşısında belirgin olmalıdır. Mesela bir insanın iri olmaması onun yetersiz altyapıya sahip olmadığı manasına gelmez. Bilgisi varsa, okuyorsa, yağ oranı düşük ve hatları da belli oluyorsa bu adam pek tabii küre girebilir. Gayet iyi sonuçlar da alacaktır. Örneğin bulk için kullanılan steroidler yağ oranı düşük, hatları belirgin sporcu için ilaç gibi olacaktır, yeterli hacime sahip olmayan sporcu çok da zorlanmadan hacimini artırma imkanını kazanacaktır. Böyle bir kür ile (kesin rakam vermek yanlış olur biliyorum) ortalama 8-10 kg alarak eskisine nazaran çok daha hacimli ve kuvvetli bir vücut elde edilebilir.

Diğer bir hata kısa kürler... İlaçların açılması, tam olarak çalışması, kasların büyümesi, kas inşası gerçekten vakit alan bir olaydır. Ne yazık ki hiçbir kısa yolu yoktur. Kısa kürler, bahsettiğim şok etkisi sebebi ile tecrübesiz sporcuyu büyülüyor. Salona doğal giden kişi, 500 mg testosteron +40 mg danabol alıp 4 hafta çalıştığında müthiş geliştiğini düşünüyor, 8 haftalık bir kürün bile kendisine yeteceği fikrine kapılıyor. Yeterli bilgi ve tecrübe olmadığı için danabolun yüksek su tutumunu, testosteronun verdiği doğal etki olan kuvvet artışını olağanüstü görüyor. Halbuki bu yanlış. Dediğim bunlar daha önce hiç Steroid almamış vücudun ani büyümesidir. Vücut spor yapmaya alışkın ancak bu denli yüksek testosteron hormonuna alışkın değil. Hali ile ani su tutumları ve güç artışları oluyor. Beslenme ve antreman da düzenli olunca sporcu çok geliştiğini zannediyor. Halbuki gerçek kas gelişimi için zaman gereklidir. Yavaş fakat temiz kas kazanmaya çalışmak gerekir, kirli bulk vakit kaybıdır. Steroid bu konuda adeta nimet, steroid kullanarak temiz ve yavaş büyüme elde edilebilir. Böylece Serdar Aktolga'nın bahsettiği gibi yılın 12 ayı formda gezmek mümkün olabilir. 

Bu konularda sizin de eklemek istedikleriniz var mı? Şahsi fikirleriniz nelerdir? 

[rastlantisal 4.002]

Bahsettiğiniz konunun emsaline bir kere şahit oldum. Deca danabol desto-e küründe 4. 5. haftada "ben oldum" deyip kürü bırakıp sonra çok pişman olanlar var. Bence uzun kürlerde kar zarar gözetmek lazım. Misalen bir anaboliği 10 ay almak yerine amaca göre çeşitlendirmek lazım. Misalen sadece testo ile başladın, testo deca ile 7 hafta devam ettin, sadece testo ile devam ettin, bolde testo ile uzun bir süre devam ettin ve en son sadece testo ile kürü bitirdin gibi. Bilindiği üzere vücut sürekli aynı şeye maruz kaldığında tolerans geliştiriyor. Sayın Metin Hocamın da 12 hafta kür tavsiyesi, 12 haftadan sonra verimin düştüğünden bahsetmesi bu tolerans eşiği üzerine. Dediğim gibi gidilirse sonuç daha temiz olur diye düşünüyorum. 17 hafta olarak başladığım sadece sustanon kürünü 40-44 haftaya uzattım. Bunun 18 haftası sadece testo, 20 haftası testo + boldenon ve son haftaları sadece testo olarak bitecek. Sonucun tatmin edici olacağını düşünüyorum. 

İlaveten o 6 haftada gelen şişkinlik herkeste su tutumu ile alakalı da olmayabiliyor. Eğer altyapın sağlamsa ve seneler içinde kaslarını yeteri kadar yırttı isen gelişimde ona göre daha hızlı oluyor.

Ayrıca tüm bu süreç boyunca bedenini tanımak, çok iyi gözlemlemek ve gerektiğinde tahlil olmaktan kaçınmamak gerek. Mesela 100mg çinko östrojen - testosteron dengesini testosteron lehine baskıladığı için cinsel istek "aşırı" diyeceğim boyuta ulaşıyordu. Bunu 1 gün 100mg 2 gün 50mg alarak dengeledim. Şuan cinsel istek normal zamanımdan bir tık daha iyi ve bu günlük yaşantımı olumsuz etkilemiyor. 

Saygılarımla.

[kadınlartanrıdır 19]

rastlantisal, 4 dakika önce yazdı:

Bahsettiğiniz konunun emsaline bir kere şahit oldum. Deca danabol desto-e küründe 4. 5. haftada "ben oldum" deyip kürü bırakıp sonra çok pişman olanlar var. Bence uzun kürlerde kar zarar gözetmek lazım. Misalen bir anaboliği 10 ay almak yerine amaca göre çeşitlendirmek lazım. Misalen sadece testo ile başladın, testo deca ile 7 hafta devam ettin, sadece testo ile devam ettin, bolde testo ile uzun bir süre devam ettin ve en son sadece testo ile kürü bitirdin gibi. Bilindiği üzere vücut sürekli aynı şeye maruz kaldığında tolerans geliştiriyor. Sayın Metin Hocamın da 12 hafta kür tavsiyesi, 12 haftadan sonra verimin düştüğünden bahsetmesi bu tolerans eşiği üzerine. Dediğim gibi gidilirse sonuç daha temiz olur diye düşünüyorum. 17 hafta olarak başladığım sadece sustanon kürünü 40-44 haftaya uzattım. Bunun 18 haftası sadece testo, 20 haftası testo + boldenon ve son haftaları sadece testo olarak bitecek. Sonucun tatmin edici olacağını düşünüyorum. 

İlaveten o 6 haftada gelen şişkinlik herkeste su tutumu ile alakalı da olmayabiliyor. Eğer altyapın sağlamsa ve seneler içinde kaslarını yeteri kadar yırttı isen gelişimde ona göre daha hızlı oluyor.

Ayrıca tüm bu süreç boyunca bedenini tanımak, çok iyi gözlemlemek ve gerektiğinde tahlil olmaktan kaçınmamak gerek. Mesela 100mg çinko östrojen - testosteron dengesini testosteron lehine baskıladığı için cinsel istek "aşırı" diyeceğim boyuta ulaşıyordu. Bunu 1 gün 100mg 2 gün 50mg alarak dengeledim. Şuan cinsel istek normal zamanımdan bir tık daha iyi ve bu günlük yaşantımı olumsuz etkilemiyor. 

Saygılarımla.

Merhaba. Teşekkür ederim katkınız için. Kesinlikle katılıyorum. 

Her şey tecrübe ve bilgiye, kendi vücudunu tanımaya dayanıyor.