falcon

Reseptör tıkanması ve bu tıkanmanın önüne klomen ile geçilebildiği hakkındaki dedikleriniz hangi kaynağa dayanıyor ? Yabancı forumlarda da araştırdım mct’nin bu amaç için yapıldığına dair bir bulguya rastlamadım. Lütfen bu dediklerinizi destekler kaynakları paylaşın ki böylesine kritik bir konuda ezbere iş yapmış olmayalım.

Çok kaliteli bir marka lakin testosteron’una bu kadar para verme derim, anabolizan’larını stokla şansın varken ve bu markanın ürünlerine ulaşabiliyorken

Merhaba, ne açıdan farklı geldi ? Hangi ürünleri kullandınız anabolik ve sarms olarak ? Aldığınız verimi, sterilliği vs önceki kullandığınız markalar ile kıyaslama yaparsanız yorumlarınız neler olur ? Merak ediyorum tecrübelerinizi 🫡

Aldığın ilaçlar etiketsiz flakonlar mıydı ? Overdose ya da yarışmacı seri diye satılanlar ? Yoksa klasik piyasa ürünü olan optimum muydu ? @ahmet377

Optimum’dan memnun musun Aren ? Çok zıt kullanıcı yorumları var. İlacın doluluğu ve sterilliği hakkında tecrübelerini merak ediyorum.

Ben de size teşekkür ederim, karşılıklı saygı çerçevesi içerisinde tartışabilmek benim için ayrıca kıymetli.

Benim yazımda paylaştıklarım ile "İnsanların erkekliği üzerinden kumar oynatmak" gibi bir niyetim yok, benim bu yazdığımın asıl odağı sizin yazdığınız “Vücutta dht baskılayan şey östrojendir” cümlenizin neden doğrudan doğru olamayacağıydı. Dht blocker kullanıp kullanmamak veya hangi dojazda ne kadar etki ve yan etki alıyorlar bunları gözlemlemek ve kararını vermek kişilerin kendi tercihi, ben burada bunları kullanın erkekliği boşverin vs gibi bir şey yazmadım. Bu hormonlar ile oynanıyorsa beklenebilen yan etkiler üç aşağı beş yukarı bellidir ve kişiden kişiye değişmektedir. Dht blocker kullanmadan önce ve kullanırken de acaba libido problemleri yaşar mıyım diye ben de çok araştırmıştım endişeliydim ama bu saç dökülmesine de bir çare olarak bunu yapmam gerekiyordu çünkü hormon testlerimde dht hep çok yüksek çıkıyordu. Libido endişesi ve bunun finasterid kullanırken kaynaklanabileceği endişesi bende daha çok libido problemleri yarattı, lakin kullanmaya devam ettim ve dozajlamamı araştırmalara göre yaptım ve her gün .25mg finasterid ile dht seviyelerini alt sınıra yakın çekebildim (bu doz vücudunuzun ilaca vereceği tepki ve hassasiyet ile düzenli testlerle takip edilip ayarlanmalı). Bu süreç hala devam ediyor ve ben kafa olarak dht blocker kullanıyorum libido problemi yaşamam kaçınılmaz zihniyetinden çıktığımdan beri libido problemi yaşamıyorum ve eskisinden de kötü olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca dht değerim üst sınıra yakınken de inanılmaz iyi libidom yoktu. Her ilacın prospektüsünde bu aspirin dahi olsa yan etkiler yazar ama bunları herbirimiz yaşamayız, önceki yazımda ve bu cevabımda da insanları herhangi bir şeyi kullanmaya teşvik ettiğim yok. Bu forumda aklı başında olan herkes zaten okumalı, araştırmalı ve ona göre karar vermeli. Ben yan etki yaşamadım ama sizin yaşamayacağınızın garantisini kimse veremez. Sanırım bu konuyla ilgili daha da eklenebilecek bir şey kalmadı, hepinizin düşüncelerine saygım var. Umarım konuyu okuyacak arkadaşlar okuduklarından kendi muhakemelerini en doğru şekilde yaparlar ve bundan faydalanabilecekleri bir şey varsa kendilerine alırlar. Herkese iyi akşamlar.

Yazmadan önce emin olmak için farklı kaynaklara son bir kez daha göz gezdirdim ve “Vücutta dht baskılayan şey östrojendir” cümlenizin arka planındaki mantığı yakalayabilir miyim diye araştırdım (Sizden de aslında cevaplamanızı rica ettiğim husus "kimyasal formülasyon" değildi keza burada spesifik bir ilacın kaç karbon kaç hidrojen ve kaç da oksijenden oluştuğunu tartışmıyoruz ). Geri kalan yazdıklarınızı da konuyu takip eden arkadaşlara faydalı olması açısından biraz da açalım ve derinlere inelim istiyorum. “Vücutta dht baskılayan şey östrojendir” cümlesine katılmıyorum. Bunun nedeni bu cümlenin doğruluğunun çok fazla değişken parametreye bağlı olduğudur. Buna en yakın örnek kendim(ayrıca östrojen intake tedavisi gördüğü halde inanılmaz yüksek dht değerine sahip kişileri de link olarak ekliyorum son paragrafın sonuna). Her 2 ayda 1 kan ve hormon testi verir süreci takip ederim. Özellikle saç konusunda hassas olduğum için 5α-Reductase enzimi ve dht'yi nasıl bloklarım üzerinde çokça araştırmalarım ve kendi üzerimde deneyip gözlemlediğim yöntemler oldu. Östrojen yüksekliği kendi başına dht'yi baskılamaz. Buradan yüksek dht sıkıntısı çeken arkadaşlar lütfen dht'yi bu şekilde düşürür ve örnek veriyorum saç dökülme problemimden kurutulurum diye gereksiz östrojen yükseltecek diyetler veya hormon takviyelerine bulaşmayın. Bu çok sağlıksız ve geri dönüşünün çok büyük bir kısmının zarardan oluşacağı bir seçim olacaktır. Neden "gereksiz östrojen yükseltecek şeylerden kaçının" diyorum çünkü sizin aşağıda yazacağım nedenlerden ötürü bunu tek başına ekstrem seviyelerde bile yapmanız dht yönünden tatmin edici sonuçlar veremeyecek olması, bu haliyle bile yetersiz ve sağlıksız iken bunu az biraz yükselteyim dht nasıl olsa kendini toparlar düşünceniz varsa bu tamamen saçmalıktan ibaret olacaktır. (sizin özelinizde demiyorum bu arada, genel olarak bu fikri mantıklı bulabilecek herhangi birini varsayıyorum) Diyelim hormon testi verdiniz ve dht değeriniz 850pg/ml (üst sınıra çok yakın bir değer), e2 değeriniz 15pg/ml (alt sınıra yakın bir değer) ve total testosteron değeriniz 30nmol/L (üst sınıra çok yakın bir değer) çıktı. Bu senaryoda sizin yüksek dht yüzünden bir sıkıntı yaşadığınızı varsayalım ve bu da en çok karşılaşılan saç dökülme hızının ve miktarının artışı olsun. Siz eğer ben bu dht'yi e2 hormon seviyelerimi yükselterek baş edeyim derseniz tabiri caizse boşa kürek çekmiş olursunuz ve boşa kürek çeken biri bir adım öteye gidemediği gibi bir hiç uğruna kendini daha da harap edecektir. Arkadaşlar fazla östrojen dht'yi doğrudan bloke etmez ve getireceği yan etkiler de cabası. Kısaca vücuttaki testosteron üretim akışına bakarsak sürecin beyin-> hipotalamus-> GnRH-> fsh ve lh-> fsh sperm üretimi için sertoli hücrelerine gider, biz burada lh'a bakacağız lh'da testisteki leydig hücrelerine gider ve testosteron hormonunu salgılatmaya başlar. Burası çok önemliydi ama konu özelinde daha da önemli yer olan testosteron'un 2 farklı enzim ile kırılarak 2 farklı sub-hormon'a dönüşümüdür. Bunlardan birincisi 5α-Reductase enzimi ile dönüştüğü DHT, diğeri ise aromatase enzimi ile dönüştüğü e2. Yani burada önemli olan bu iki dönüştürücü enzimin aktivitesidir, burada bir hormonu yükseltip diğerini baskılamak yukarıda yazdığım gibi doğru ve verimli bir tercih olmayacaktır. Burada yapılması gereken eğer fazla dht'den şikayetçiyseniz bu problemi gereksiz yere e2'yi yükselterek değil 5α-Reductase enzimi bloke ederek (bu da finasteride, proscar, dutasterid vb. kullanımı ile) yapmanız olacaktır. Eğer fazla e2'den şikayetçiyseniz de bunu da aynı şekilde dht'yi yükselterek değil aromatase enzimi kullanarak (arimidex, aromasin vb. ilaçlar ile) bloklamanız olacaktır. Burada önemli olan husus bir hormonun düşüklüğünün ya da yüksekliğinin başka bir hormona olabildiğince bağımsız bir şekilde çözüme kavuşturulması. Bunu şöyle düşünebilirsiniz, Vücuttaki testosteron seviyelerinizi hiçbir hormon takviyesi kullanmadan sadece bu 2 enzimi bloke ederek de yükseltebilirsiniz çünkü sub-hormona dönüşemeyen testosteron haliyle vücutta daha fazla olacaktır. Ama bizler trt dozda olsa dahi bunu dışarıdan diğer hormonların manipülasyonundan bağımsız bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Hormon manipülasyonu başka bir hormonu iyileşirmek için değil o hormondan kaynaklanan bir sorun varsa tercih edilecek bir yoldur. (Ayrıca not olarak şunu da eklemek isterim, dht hormonu ve dht türevi ilaçlar aynı şey değildir ve bazı kürlerde "dht türevi" ilaçların e2 kontrolünde kullanılmasının sebebi vücutta fazlaca dht hormonu yaratmak istenmesinden değildir. Orada farklı bir mantık vardır, onu da müsait bir zamanda kendi başına bir konu olarak açabiliriz eğer merak eden arkadaşlar olursa.) Şimdi paylaşacağım linklerde buna benzer bir konu üzerinde tartışılmış lakin dediğim gibi “Vücutta dht baskılayan şey östrojendir” başlı başına mantıklı ve doğru olmadığı için yabancı forumlarda dahi bu konuyla ilgili ikileme düşülüp çokca tartışıldığını da göremiyoruz. @rastlantisal

“Vücutta dht baskılayan şey östrojendir” cümlenizin arkasındaki mantığı anlamak istiyordum.

Bu konuda hakkında benim de paylaşacaklarım var ama öncesinde sizden ricam bu yazdığınızın arkasındaki işleyişi daha açık bir şekilde yazabilir misiniz ?

Burada tecrübeli kişilerin de çokca belirttiği bir husus var o da bu tarz konu başlığı açtığınızda olabildiğince detaylı bilgi vermek. Ne kadar spor geçmişin var, kas ve yağ oranın aşağı yukarı nedir, neden küre girmek istiyorsun, bu konuda ne kadar bilgi birikimin ve araştırmaların var, kürden beklentin nedir ve bu doğrultuda kullanmayı düşündüğün ilaçlar ve dozajlar hakkında kafanda üç aşağı beş yukarı planlaman var mı vs. bu sorular uzar gider. Sen bunları açtığın soruda olabildiğince şeffaf bir şekilde paylaş ki bizler de sana bir o kadar faydalı olabilecek geri dönüşler sağlayalım. Ayrıca verdiğin kan testindeki datalar oldukça yetersiz, total testosteron, e2, prolaktin, lh, fsh vs. değerlerin de ölçümü elinde olması lazım. Bu sonuçlardan sana söyleyebileceğim karaciğerde toksisite oluştuğu (ki daha kürde bile değilsin).

Östrojeni gereksiz düşürüp kürü baltalamamak konusunda sana katılıyorum lakin bu değerin 40-50 arasında kalmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Arimidex dozun ve kullanma sıklığın konusundaki düşünceni mantıklı buldum ben de senin dediğin şekilde yapardım. Sana nacizane tavsiyem arimidex yanında 10 gün boyunca 20mg tamoxifen kullanman yönünde. Eğer memede glandüler doku oluştuysa tamoxifen bunu tabiki geçirmez ama şu andan itibaren fazla östrojenin glandüler dokuya bağlanmasının önüne geçebilirsin. Süreci sabırla takip edip eğer durumun da varsa yakın zamanda tekrar kan tahlili vermen süreç için daha verimli olacaktır.

Enjeksiyon sonrası acıların da korkun gibi gitgide azalacak lakin merak ettiğim bir konu var, neden testosteron propionat'ı tercih ettin ? Enanthate ile daha geniş aralıklarla enjeksiyonunu yapardın ve propionat'a göre e2 dalgalanmaların daha takip edilebilir ve kontrol edilebilir olurdu. Son yazdığına gelirsek daha kalın bir iğne ile yapılan enjeksiyonun nispeten daha ince olan bir iğne ucu ile yapılan enjeksiyondan daha faydalı olacağı fikrin yanlış. Burada önemli husus enjeksiyonun kas içine yapılması ve yapılan bölgeye göre uygun iğne ucu seçilmesi olmalıdır.

Açılımı seks hormon bağlayıcı globulin, testosteron ve androjen hormonlarının bir kısmı buna bağlanarak dolaşımda taşınır. Serbest testosteron ve total testosteron arasındaki fark bundan kaynaklanır. Diyelim total testosteron seviyen üst sınırın 2-3 katı ama shbg olması gerekenin çok üzerinde o zaman testosteron reseptörlerine bağlanamaz bu da gelişimi baltalayabilir. Ama her şeyde olduğu gibi burada da denge söz konusu, shbg’nin çok aşağılarda olması serbest testesteronunu diplere çekebilir ve bu da “libido” problemlerine yol açabilir.