phDinSportSciences

Buradakilerin hemşirelik mezunu olduğunu da nereden çıkardınız, iğne yapmayı kim bilir bu işin spesiyalistleri, bizde hemşirelerin temel eğitiminden bir örnek verdik diye bizi anlamaları için bütün forumun hemşire mi olması lazım sizin mantığınıza göre? Çok güldüm Pistonu çekerek damar kontrolü yapmak ödem riskini artırırmış hahaha hiç güleceğim yoktu, ilacı damara zerk ettiğinde ne olacak peki, ödem olmasın diye damara ilaç mı vuracaksın dahi seni Ne yazıkki bilginiz az diyemeyeceğim bilginiz sıfır.. Bakalım ne kadar sallamışsınız bu gün. Verdiğim her bilgiyi bilimsel anlamda check edebilirsiniz sizin gibi bilmediğim şeyleri yorumla harman sallamasyon yapmadığımı belirteyim. Misal; söylediğinize göre tıpta enjektör pistonu geri çekme damar kontrolü yokmuş, bize yanlış öğretmişler o zaman, ki enjeksiyonun damara gelmesi sonucu oluşacak komplikasyonlar bilinirken, madem öyle kaynak verelim; https://dishek.sdu.edu.tr/assets/uploads/sites/92/files/intramuskuler-enjeksiyon-07052015.pdf Intramuskuler yani kas içi enjeksiyon talimatı Süleyman Demirel Üniversitesi, diş hekimliği kaynağı olması sizi aldatmasın, konu intramuscular enjeksiyon Metinde yazan; -Enjektörü tutan el sabit kalarak, deri ve derialtı tabakalarını gerdiğiniz el serbest kalarak enjektörün pistonu geri çekilerek kan gelip gelmediği kontrol edilir https://hemsireyiz.net/intramuskuler-enjeksiyon-nasil-yapilir/ buyurun; NEYMİŞ SALLAMASYON YAPMIYORMUŞUZ http://www.meslegimokullari.com/wp-content/uploads/attachments/sml/10/meslekesaslari/hafta14.pdf Enjektörün pistonu geri çekilerek, enjektöre kan gelip gelmediği kontrol edilir. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İNTRAMÜSKÜLER UYGULAMA - Diğer el ile enjektörün pistonu geri çekilerek enjektöre kan gelip gelmediği kontrol edilir. Enjektöre kan geliyorsa iğne ucunun damara isabet ettiğini gösterir. Bu durumda iğne hemen geri çekilmeli ve ilaç yeniden hazırlanmalıdır. http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/İntramüsküler (kas Içi) Ilaç Uygulama.pdf Hızlı hızlı yabancı kaynaklardan da paylaşalım; https://www.winchesterhospital.org/health-library/article?id=33266 check for blood yazıp ilgili satırı okuyun, google otomatik sayfayı çeviriyor çevir dediğinizde https://www.healthline.com/health/intramuscular-injection Check for blood kısmını okursunuz, isterseniz çeviririm de İlk çıkan sayfaları kontrol edip yapıştırdım salladığınızı ortaya çıkarmak için çeşitlendirebilirim. https://opentextbc.ca/clinicalskills/chapter/6-8-iv-push-medications-and-saline-lock-flush/ Bu sitelerin hepsi ya hastane ya üniversite siteleri. Ezberden bol keseden sallamıyoruz. http://dijitalhemsire.net/kas-ici-kalca-bolgesine-enjeksiyon-uygulama-becerisi/ Yine yazıyı yazan bir araştırma görevlisi https://www.lifemed.com.tr/blog/enjeksiyon-hizmeti-ne-sekilde-uygulanir/ Yine aynı şekilde Tıpta böyle bir şey yok diye salladığınız bilginin heryerde geçerli bir bilgi olduğunun kanıtı Hiç kusura bakmayın normalde hiçbir yazımda böyle üslup takınmam ama hem bilmiyorsunuz hem de ahkam kesiyorsunuz bu bir noktaya kadar tolere edebileceğim bir davranış, bilmiyorsanız bilmediğiniz işe karışmayacaksınız. Testosteron gibi steroidlerin insülin iğnesiyle omuz gibi bölgelerden enjekte edilmesi şu sıralar popüler, özellikle profesyoneller arasında tercih edilmesinin büyük sebebi ise artık iri iri iğnelerle haşat olmuş bölgelerin aksine minik minik birden fazla enjeksiyonla hasarını azaltmak, enjeksiyon sonrası ağrıları en aza indirgemek, deri kalınlığı fazla olmayan bölgelerde tercih edilmesi de olası bir şey zaten bahsettiğim gibi. Neden popüler ve faydalı olabileceğini anlatan bir kaç yarı bilimsel ve kişilerin görüşlerini içeren yazılar https://roidvisor.com/benefits-injecting-steroids-insulin-syringes/ google translate ile çevirip okuyabilirsiniz, ingilizceniz varsa direk okursunuz https://johndoebodybuilding.com/back-filling-insulin-syringes-for-steroid-injections/ https://www.youtube.com/watch?v=Lbi3DFAmW8w&ab_channel=ChaseIrons Ayrıca steroidler genelde yağ bazlıdır yağların akışkanlığı ısıyla artar bu noktada köy hatçesi gibi leğende yıkamanıza gerek yok

Evet alırsın ama standart ilaçları alırsın yani çoğu ilaç veteriner ilacı, eczanede standart tıbbi kullanım için testosteron, nandrolone gibi ilaçlar var. Aslında veterinerlerden alabileceğin ilaç yelpazesi daha geniş boldenon, trenbolone gibi.. Bahsettiğin iki ülkeden de alabilirsin. Ben bir kaç kez kendim için almıştım.

O kadar da büyütülecek şeyler değil aslında, öyle bir bahsettiniz ki Bunlar standart hemşirelik bilgisi ama basit şeylerin üzerinde de mantık yürütmek lazım. Mesela sizin dediğiniz gibi basıp da enjektörün içinde hava kalmadığını anlamak için bir damla dışarı fışkırtmak şart değildir, bu garantiye almak için uygulanan tıbbi bir prosedürdür, gözle zaten hava kalıp kalmadığı görülür, hava kaldıysa da o kadar küçük miktarda bir havanın hiçbir zararı olmayacak. Ayrıca sıralamanıza iğnenin damara denk gelip gelmediğini tespit etmek için enjektör pistonunu geri çekip kontrol etme aşamasını eklememişsiniz. Genelde tıpta dediğiniz gibi ilacın dansisitesine, vizkozitesine göre değil ilaç miktarına ve vurulacak bölgeye göre enjektör ve enjektör ucu seçilir, en yoğun ilaçlar bile enjektörün iğne deliğinden geçecek akışkanlıkta üretilir, bu noktada en yoğun maddeler yoğun granül içeriğine sahip solüsyon preparatlar oluyor onu da belki hafifçe daha fazla ittirmeniz gerekebilir, atla deve değil yani. Bu konuları çok araştırdım eğer bir ilaç piyasada onay alma aşamasında piyasadaki tüm enjektörlerden kolayca geçmiyorsa zaten farmasötik üretim aşamasında uygunluk testine takılır, işte bu yüzden İlaç API'sı üretiminde viskozitenin proses içi kontrolü yapılır türkçe meali şu oluyor API yani (aktif farmakolojik içerik) kontrol edilir bakılır akışkan mı diye. Peki underground üretimlerde bu kadar dikkatsizler mi sizin de dediğiniz gibi, sanmıyorum biraz bilgileri olsa gerek bugüne kadar herhangi bir enjektöre çektiğim üründe (insülin enjektörü de dahil) belki hafif zor ittim ama sorun yaşamadım, yani abartılacak bir sorun arzetmiyor bu dediğiniz, farklı bölgeler için için 1cc lik kahverengi uçlu enjektör tercih edilebilir, bu noktada tek sorun enjektörün 1ml sonra dolacak olması buyüzden daha geniş hazneli enjektör tercih edilebilir, tabii bu da bölgeden bölgeye değişiklik arzedecektir, insüline iğnesi dediğimde hep omuzdan bicepsten vuruyoruz olarak canlandı kafamda Dip not olarak şunu da eklemek istiyorum, eğer enjektörün içerisindeki maddeyi itmekte gerçekten çok zorlanıyorsanız enjektörü avuç içinizde biraz ovalayarak ısıtmayı deneyebilirsiniz sorunu çözecektir, kaynatın demiyorum vücut ısınıza yakın bir ısıya ulaştırabilirsiniz, ısı nedeniye sıvının akışkanlığı artacak.

Eğer detaylarda boğulmak istemiyorsan google a öğrenmek istediğin konuları yazıp üniversitelerin ders notlarına ulaşabilirsin, hocaların veya sunum yapan öğrencilerin powerpoint sunumlarına kolaylıkla ulaşırsın. Google a ''antrenman bilgisi pdf'' veya ''antrenman bilimi pdf'' veya ''sporcu beslenmesi'' vs gibi anahtar kelimeleri yazdığında kolaylıkla ulaşırsın. Kitap konusuna gelecek olursak en son Pearson'un Human Physiology kitabını çevirdim, okulda Bompa dan bilgiler kullanırdık, fizyoloji için yararlandığımız bir sürü kaynak vardı dediğim gibi bu bahsettiğim yayınlar biraz ayrıntılı oluyor. Eğer hobi olarak yaptığın bir şeyse üniversitelerin ders notlarını öneririm. Veya sadeleştirilmiş anatomi fizyoloji ve antrenman bilimi konularını bulup çalışabilirsin bence. Daha ileri seviyelerde ise yapılmış Türkçe tezleri araştırmaları takip edersin, mesela squat egzersiziyle ilgili yapılmış bir çalışma var diyelim tezi bir açıyorsun, giriş kısmında squattan tut bütün antrenman bilimine önbilgi olarak değinmiş, hem de yapılmış bir araştırmanın (deneyin) sonucunu görmüş okumuş oluyorsun. Ekstra soruların olursa yanıtlarım, bol şans

Merhaba, o kadar çok miktar farkedeceğini sanmam, 2-3 mg şişede 5-10mg da enjektörde kalıyordur, enjektörle şişe içinden ilacı çektikten sonra enjektörün ucunu değiştirmek de gerek zaten, iğne uçları cama bile sürtündüğünde körelecek yapıda bir kaç mg da değiştirdiğin iğne ucunda kalır. Mesela bu youtuber kardeşimiz büyük enjektörün dibinde kalan miktarları kafasına takmış ve basit bir hesap yapıp insüline iğnesi tercih etmeye başlamış..Ayrıca iran testolarından son zamanlarda emin olmak çok zor teste sokmak lazım, bu fotografını paylaştığından çok daha farklı ve daha dolu şişelerin elime geçtiği de olmuştu.

Merhaba önemsiz bir konu gibi görülebilir ama ayrıntılı cevap vermek istedim, sadece google a bile yazdığınızda karşınıza çıkan yabancı bir çok ilaç firması toz halinde veya istenilen formda toptan satış yapıyor, zamanında bir çok yabancı firmadan fiyat listesi almıştım mail yoluyla satın almak için değil merakımdan dolayı, bir nevi piyasayı öğrenmek amaçlı, bunları satın almak için medikal sertifika gerekli mi diye sorduğumda biz Türkiye'ye zaten çok sık gönderiyoruz gerek yok, paketlemeyi farklı şekilde yapıp chinese ship ile başka bir ürünmüş gibi gönderebiliriz diyenlere rastlamıştım ki bu durum illegaldir. Aynı şekilde yine Çin gibi ülkelerden çok bilindik siteler üzerinden bu maddeler toz halinde yazan fiyatın üzerine pazarlık bile yapılarak alınabiliyor. Fiyat aldım demiştim ya bazı tedarikçilerden ben fiyat aldıktan ve ben maillerine geç yanıt verdiğimde, isterseniz total price üzerinden %20 indirim yaparız dedikleri oluyordu. Ayrıca Türkiye'de bazıları balkan pharm, vermodje, bvs gibi firmaların ilaçlarını Moldova eczanesinden bavula yükleyip getirdiklerini iddia ederken bir çoğunun ambalajları taklit edilmiş veya firmadan sızdırılmış ambalajlara Türkiye'de basılıyordu, bu arada ürünler taklit ama çalışıyor olabilir, insaflı biri etken maddeyi overdose ayarlamış olabilir onu bilemem. Ayrıca balkan pharm ve vermodje gibi firmalardan fiyat almıştım, kesinlikle Türkiye'de aldığım ürünlerden toptan fiyatı bile daha yüksekti. Bununla birlikte aynı firmaların orijinal ambalajları, şişe üstü stickerları, bandrolleri ve boş flakonları çok bilindik sitelerde satılmaya başlanmıştı dolayısıyla bir çok sağlam marka diye andığımız markanın Türkiye'de aşırı uygun fiyatlara satılmasının birinci sebebi taklit ürünler olmalarıdır. Örnek veriyorum, meditech, bvs, vermodje, taigher, generics, genshilabs vs (aklıma şimdilik gelenler) gibi ürünlerin kağıt karton ambalajları, boş şişeleri ve stickerları alibaba.com daydı çok şaşırmıştım ilk gördüğümde.. Hatta bu bahsettiğim satış sitelerinin açıklama kısımlarında Special Packing Methods for Different Orders yazanları vardı, her şekilde senin istediğin gibi flakona veya ampule basarak, etiketleyerek, bandrolleyerek, gönderebiliyorlar yani. Bununla birlikte balkan pharm gibi markaların orijinal ambalajlarının ve database de kayıtlı barkodlarının sızdırıldığı dönem oldu. Balkan pharm kodlarının çalışmadığı bir dönem de oldu hala piyasada barkodu çalışmayan ürünler var, aynı kutuda farklı boyutlarda şişeler, aynı durum iran testoları için de geçerli, ya birileri yavaş yavaş profesyonel olmayan şekillerde şişelemeyi öğreniyordu ya da bu birileri firmalardan kusurlu ürünleri almanın bir yolunu bulmuşlardı, diğer seçenekleri hayal gücünüze bırakıyorum. Bu sitede Meditech (çoğu satıcının gözdesi 300-500 fiyat çekiyorlar sorduğunuzda) flakonları satılıyor, ilişkili ilanlara bakarsanız çoğu marka flakonu, bandrolüne kadar bulabilirsiniz. https://turkish.alibaba.com/product-detail/custom-printed-waterproof-medicine-pharmaceutical-packaging-10ml-steroid-vial-labels-and-boxes-62175952947.html?spm=a2700.galleryofferlist.normal_offer.d_image.3f00320dFDN9u0 Bu da genesis markası ambalaj ve flakonları, şuanda bazıları çok kaliteli diye 300-500 çekiyor. Ayrıca isteğe özel siparişte alıyorlar şu ambalajı yap de yaparlar. https://turkish.alibaba.com/product-detail/custom-high-quality-cheap-pharmaceutical-steroids-10ml-vial-box-small-paper-box-for-glass-vial-60803561091.html?spm=a2700.galleryofferlist.normal_offer.d_image.3f00320dFDN9u0 2017 de bilindik bir firmadan aldığım bir fiyat listesi örnek Date: Mon, Dec 4, 2017 08:43 AM To: "HiçBirÖzelliğiOlmayanAdam" Subject: Re:About bulk order Quantity 10g/usd 50g/usd 100g/usd 500g/usd 1kg/usd Testosterone Enanthate 35 70 130 380 600 Testosterone Propionate 35 70 120 350 580 Testosterone Cypionate 35 70 130 380 600 Testosterone Phenylpropionate 35 70 130 400 680 Testosterone Decanoate 35 70 130 400 680 Testosterone Base 35 70 120 450 680 17-Methyltestosterone 40 80 140 500 730 Testosterone Undecanoate 40 90 160 600 1030 Testosterone Isocaproate 45 110 200 700 1230 Testosterone Acetate 40 80 130 550 730 Clostebol Acetate 45 130 250 870 1730 Sustanon250 40 90 160 450 750 Mesterolone 110 220 430 1750 3030 4-Chlorodehydromethyltestosterone (turinabol powder) 110 200 410 1700 2930 Fluoxymesterone (Halotestin powder) 450 1750 3350 — — Trenbolone Acetate 120 320 550 2150 4100 Trenbolone Enanthate 120 320 550 2150 4100 Trenbolone Hexahydrobenzyl Carbonate 200 750 1450 — — Methyltrenbolone (Metribolone) 450 1750 3350 — — Trenbolone 120 330 650 2550 4430 Oxandrolone(Anavar powder) 120 310 500 2050 3850 Methandienone (Dianabol powder) 45 110 230 800 1480 Oxymetholone(Anadrol powder) 45 110 230 800 1530 Stanozolol (Winstrol powder) 45 110 230 800 1530 Nandrolone Decanoate 50 140 240 950 1700 Nandrolone Phenylpropionate 50 140 240 950 1700 Nandrolone Propionate 50 140 240 1050 1830 Nandrolone 50 140 240 1050 1830 Boldenone Undecylenate(equipoise) 40 100 170 650 1130 Boldenone base 40 100 180 730 1270 Boldenone Cypionate 40 100 180 750 1330 Boldenone Acetate 40 100 180 750 1330 Dromostanolone Propionate (Masterone) 110 250 500 1950 3570 Dromostanolone Enanthate 110 250 500 1950 3570 Methyldrostanolone (superdrol) 110 200 400 1550 2930 Methenolone Acetate 200 750 1450 5650 10930 Methenolone Enanthate 200 750 1450 5650 10930 Mestanolone 40 100 180 750 1330 Tadalafil (cialis powder) 30 70 120 350 630 Sildenafil Citrate(Viagra powder) 30 50 100 250 480 Clomifene Citrate 40 80 130 530 830 Tamoxifen Citrate(novadex) 35 70 130 500 680 Tamoxifen 40 90 140 600 1030 DHEA (Dehydroisoandrosterone) 40 80 130 530 830 Vardenafil 40 110 220 750 1380 Finasteride 110 250 450 1550 3080 Estriol 120 320 630 2350 4330 Anastrozole 150 450 900 3250 6130 Letrozole 50 150 300 950 1680 ... Alıcı: ben Hi dear friend, Yes, we have steroid powder for sale. and we have shipped to turkey before. we don't use the real name to export, we packing it safely and export it under other name. even you don't have any ceritficate. We ship via Hongkong via DHL , Fedex, EMS express, mostly by Honkong post ( hongkong EMS) Waiting for your testing order. any othe questions, please let me know. Kind regards Çeşitlenlendirebilirim, bir fikir oluşturması açısından paylaştım. Ayrıca belirteyim bir ürünün taklit olması o ürünün boş olduğu anlamına gelmez insaflı biri çıkıp o ürünün şişesine overdose etken madde basmış olabilir bu tamamen taklitçinin insafına bağlı buyüzden eczacanın elinden almadıkça eczane ürünü diyene bile inanmam, ayrıca lab test sitelerinde ürünlerin overdose çıkmış lab sonuçlarının olması bir şeyi değiştirmez ve sizin elinizdeki ürünü orijinal yapmaz, sizin elinizdekiyle o lab testi yapılan ürünün aynı ürünler olduğunun garantisi yok. Database oluşturup çift doğrulamalı orijinallik doğrulaması koymak QR kod oluşturup sonra onu sistem database indekiyle eşleştirmek sadece bir firmanın yapabileceği kadar gerçekleştirilmesi zor bir iş değil herkes yapabilir, barkodlar veya süper güvenlikli ambalajlar hepsi taklit edilebilir. Eczane ürünü ürünü dediler gittik, o kadar eczane ürününü toplayıp bir araya getirmek büyük bir zahmet, orada da eczaneden değil de 3. kişilerden alınıyorsa zaten sıkıntı, yine insaflı underground üreticisine kaldık desenize Yazımda hiçbir medikal öneride bulunmadım, yalnızca biraz meraklıyım bu nedenle araştırıyorum, yasal olmayan çerçevede hiç bir ürünün ticaretini yapmamaktayım.Yasal olan çerçevede de yapmamaktayım çünkü ticaretle işim olmaz.

Merhaba fotograflarındaki form iyi, ara vermiş olabilirsin ama öncesinde çok sağlam bir kür geçmişinin olduğunu rahatlıkla görebiliyorum, tek başına dediğin gibi standart dozlarda testosteron, boldenon ve turinabolün maksimum verebileceği sonuçlar da bellidir. Benim yorumlamam bu kadar olsun bol şans diliyorum.

Günümüzde zayıf ve fit olduğu halde bir çok sporcunun insülin direnci, glikoz tolerans bozukluğu oluşmuş vaziyette insülin falan kullandıklarından değil ha, bilinçsiz diyetler yüzünden, işte bu kadar hassas bir konu, tekrar diyetle eski sağlıklı hallerine kavuşurlar mı büyük ihtimal hayır. Bir çoğu yaşadıkları agresifliğin ve bayılma derecesindeki yorgunluğun sağlam idman çıkardıklarından gerçekleştiğini sanıyorlar bir çoğunun değil. İnsülinin efektif bir şekilde kullanımından da bahsederdim ama yapmayayım bunun yerine sana şeker hastalığı yüzünden kör olan, vücudundaki neredeyse bütün uzuvları ampute edilmiş vakaların varlığından bahsedeyim, kararı sen almış ol. bi 7-8 sene önce korkutan yazılar yazan forum sakinleri gördüğümde içimden küfrederdim, o kişilerin bir noktada hissettikleri şeyin sebepsiz saldırganlık değil de yardımcı olma isteği olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Eğer rahatsız ettiysem de mazur gör.

Yaptırdığınız o testler hormon reseptör düzeyinizi ölçmez, serbest kandaki hormon düzeyinizi ölçer, o kan testleri kaslarınızın veya gonadlarınızın (üreme görevi olan organlarınızın) içindeki reseptörlere bağlanmış hormonları ölçmez, kan testleriyle bir takım düzeylere bakılıp çıkarımda bulunulur ama ölçmez yani. Şöyle söyleyeyim androjen reseptörlerinize zaten halihazırda bağlanmış hormonlar var, buna badici ağzıyla birikim gerçekleşmesi de diyebilirsiniz, siz kanınızdaki serbest ostrojeni veya aromatizasyonu engelleseniz de önceden önlem almadıysanız zaten reseptörlerinizde bağlı hormonlar var. Bununla birlikte muhtemel bir başka problem kan akışı sorunları, kanın dansisitesi özellikle boldenon ile aşırı artıyor, kan akışkanlığı azalabiliyor bu da erektil disfonksiyona yol açmasa da tam sertleşememe gibi durumlara sebep olabilir bunla ilgili bir araştırma vardı trambosit artışı ve kan vizkozitesinin erektil fonksiyon üzerinde etkisi olabileceğinden bahseden bu makale var https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1607551X15002417 Okumayı seversen çevirip okuyabilirsin veya İngilizcen varsa anabolik steroidlerin seksüel fonksiyon üzerinde etkisi başlıklı bu makaleyi de okuyabilirsin https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6043738/ mevzu bir noktada şu ''receptor density'' reseptör yoğunluğu denilen şey, reseptörlerde hangi androjenik hormonlar bağlı, bu reseptörlerin kapasitesi ne, yeni hormonlar reseptörlere bağlanırken hangi hormonlar öncelikli bağlanır, hangi hormonlar ne kadar bağlanır. Herşey bir noktada reseptör kapasitesi ve işlerliğiyle alakalı. Ne kadar reseptörler seçici olsa da nükleer yani hücre içi androjen reseptörlerine sitoplazmadaki yani hücre içi sıvıdaki herhangi bir hormon bağlanabilir bu da bir noktada istemediğim sonuçlara da yol açabilir. Hatta sana çoğu hocanın atladığı veya eksik kaldığı bir bilgi daha vereyim, progesteronla ilgili, progestin yüksek dozlarda androjen reseptörlerine diğer hormonların bağlanmasını engelleyebilir, bir nevi bloke lar. https://en.wikipedia.org/wiki/Androgen_receptor#cite_note-pmid6371845-11 vikipedia ilk satır yazı üzerindeki 11 ve 12 numaralı linklere tıklarsan ilgili araştırmalara ulaşabilirsin. İşin bir diğer yönü ise patolojik bir durum meydana gelmesi, az önce işlerlik demiştim ya işte işlerlikteki sıkıntıları da patoloji başlığı altında değerlendiriyoruz, o androjen reseptörlerinin yolaklarının gerektiği gibi görevini yapmaması durumu gibi, bununla birlikte androjen yetmezliği veya etkisizliği denilen bir durum daha var hayvanlar üzerinde yapılmış deneylerle erektil disfonksiyonla bağlantılı olduğu saptanan, androjen yetmezliği olunca ne mi olur? Bir sebeple hücre içi sinyal yolları görevini gerektiği gibi yapmaz penil dokuda patolojik değişikler gerçekleşir, erektil disfonksiyon gibi yani sertleşme bozuklukları gibi. Kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2562639/#:~:text=On the basis of evidence,tissues%2C leading to erectile dysfunction. Yani sadede geleyim androjenik hormonların bir sebepten ötürü gerektiği gibi görevini yapamaması cinsel bir sorun meydana getirebilir, arimidex, cabergolin ve bir kaç ilacın daha ismi öğrenildi diye bu işin experti olunmuyor, bu bir kaç ilacı kullanınca sorun kökten çözülecek diye bir şey de yok, dışarıda hoca olduğu halde erkekliğini ve iktidarını kaybetmiş onlarca insanı arkadaşım olarak ben tanıyorum araştırdığımı bildikleri için zaman zaman benden yardım istiyorlar, hala da önerilerde bulunmaya birilerine programlar kürler yazmaya devam ediyorlar, buyüzden tıp spesiyalitstlerinin bile derinlemesine (tıbbın kendi sınırlılıkları dolayısıyla, eldeki bilginin sınırlılığı dolayısıyla) bilemedikleri mekanizmaları ''ben vurdum pct de yaptım bak hiçbir şey olmadı'' diyen adamlara güvenerek riske atmamak gerek diye düşünüyorum. Yazımda hiçbir medikal öneri bulunmamakla birlikte araştırmalardan derlemeler ve zaman zaman da kendi fikirlerimi paylaştım.

Süt bezlerinin gelişimi ve laktasyon için prolaktin yanında başka hormonlara da bakılır, ayrıca gögüs ucunun gelişmesi ve aktivitesinin artması için uygun ortamın da oluşması gerek, meme alveolleri, süt kanalları, myoepidel hücreler vs uygun ortam derken meme ucundaki uygun ortamı kaldırmaya çalıştın diyelim, kan sirkülasyonundaki uygunluğu da ortadan kaldırmak gerek. Ve zaten bu bir süreçtir zamanla oluşumu tamamlanır bir gecede oluşmayacağı gibi bir gecede de ortadan kaldırılmaz, eski usül meme ucu el muayenesiyle, deri rengi değişimi tespitiyle, memede hassaslık acı hissinin hissedilmesi gibi sinyallerle tedaviye başlamak eski kafalılıktan başka bir şey değil her zaman erken tedbir öneririm, süt bezlerin ve süt kanalların oluştuktan sonra nolvadex ile belki gelişimi azaltır veya durdurursun, çok başlardaysa gerileyedebilir, meme ucundaki minik toplaşma hissedilmeyecek kadar küçülebilir, uzun süredir gerçekleşen bir birikim varsa bir gecede çözülmeyeceğinin garantisini verebilirim biraz zaman alabilir ama ilaç kullanımından sonra çok ileri seviyede değilse normale dönecektir. Bunun yanısıra cabeser gibi ilaçların mide bulantısı yaparlar, çünkü bu aldığın ilaç standart sindirilebilir bir besin değil bir noktada mideye zarar veriyor mikro düzeyde kanamalara yol açıyor, zaten halihazırda bir ülseriniz varsa o ülseri geliştirebilir, hatta başka oral ilaçlar da buna sebep olur, bir çok oral steroidin ve hormon ilacının yemek borusunda ve midede ülsere yol açtığı zaten bilinir çoğunun prespektüsünde yazar, steroid sebepli ülserler yazarak arattığınızda çıkan makaleleri okuyabilirsiniz ama aynı şeye standart çinko kapsüller bile yol açabilir bu yüzden ilk önce ilacın mide pH ını nasıl etkilediğini de bilmek ona göre farklı besinlerle tüketerek zararlı etkilerini bir nebze olsun tamponlamak fayda sağlayabilir, yemeklerin ilaç emilimini engellemediğini yalnızca geciktirdiğini de belirtmiş olayım endişeniz olmasın, yemeksiz tüketilmesi istenen ilaçların o şekilde tüketilmesinin istenmesi ise ilacın tüm dozunun birden metabolizmaya alınmak istenmesi sebebiyle yavaş salınımlı olarak değil. Mide ülser kanaması veya intestinal kanamalar gibi durumlar zaten cabeserin prespektüsünde de yanetkiler kısmında yazar, yani bu durumda birlikte aldığımız gıdalarla tamponlayıcı önlemler almanız gerek, genelde bir yudum süt çözüyor bende. Ayrıca kabergolin kullanımı ilaç kullanımı esnasında yüksek tansiyona ilacı bıraktıktan sonra ise düşük tansiyona sebep olabiliyor, öncesi sonrası olayı benim tecrübemle doğru orantılıdır, cabergolinin tansiyon değişikliklerine sebep olabileceği zaten prespektüs kontraendikasyonlarında yazar. Trenbolone kullanımı esnasındaki yorgunluklar sadece Troid hormonlarıyla ilgili değildir, trenbolone etken maddesi enerji metabolizmanı kür sonrasında bile uzun bir süre normale dönmeyecek şekilde değiştirebiliyor, eminim bir çok trenbolone kullanıcısı da zaten açlık ve tokluk kan glukoz seviyelerine baktırdılarsa değişimi göreceklerdir. Bu noktada trenbolone ile anavar sinerjik çalışır, enerji mekanizmaları için olumlu etkileri vardır. Ayrıca hergün yaptığın, her egzersizin sonuna eklediğin 15 dakikalık 6-7 km/s hızda kardiyovasiküler çalışma ostrojen ve progesteron hormonunu belirgin miktarda azaltacaktır, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3648856/#:~:text=16α-OHE1 Ratio-,DISCUSSION,reduction of breast cancer risk. ayrıca yüksek yoğunluklu (Yüksek ağırlık çalışmaları gibi) antrenmanlar prolaktini artırır bununla ilgili de yapılmış araştırmalar var, oksidatif stresin olumsuz etkilerini hücrelerden uzaklaştırmak gerek bu noktada antioksidanlar devreye girer, eğer merak ederseniz o konuyada ayrıntılı değinirim şu sıralar antioksidanlar ve yorgunluk metabolizması üzerinde araştırıyorum. Hücrelerdeki egzersizle birlikte oluşan stres prolaktini artırır desek daha doğru olur https://journals.physiology.org/doi/full/10.1152/japplphysiol.00004.2002#:~:text=In response to acute aerobic,stimulation of the immune system. Bununla birlikte çinkonun prolaktin düşürücü ve hormonları düzenleyici etkisi vardır, PIH yani dopamin prolaktin inhibitörüdür, bazı çalışmalarda çinkonun da prolaktini baskıladığı yazar, google a yazdığınızda ilk çıkan makale bu https://www.researchgate.net/publication/20401714_Zinc_An_Inhibitor_of_Prolactin_PRL_Secretion_in_Humans çeşitli dozlarda çinko vermişler deneklere, araştırma sonunda çinkonun serumdaki prolaktin oranını kaydadeğer bir şekilde düşürdüğü saptanmış, tabii ki tek bir araştırmaya bakarak çinko bunu yapıyor diyemeyeceğimizden diğer araştırmalarla da desteklememiz şart, merak ederseniz diğer çalışmaları da okursunuz. Bu araştırmada da progesteron ve ostrojeni düşürmek için ise yine kardiyonun etkisinden bahsedilmiş, gögüs kanseri riski taşıyan menopoz öncesi kadınlarda yapılmış bir araştırma var bununla ilgili daha çok araştırmak lazım https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4116411/ Şimdi ben zaten bunlar için ilaç kullanıyorum, sen bana basit egzersiz önerileri yapıyorsun diyebilirsin, cabeser dışında kullanabileceğim başka bir şey var mı diye sormuştun o yüzden bunları önerdim. Eklediğim araştırmaları çeşitlendirebilirdim, ilk karşıma çıkanları okudum ve yapıştırdım detaylandırmak isterseniz ben konu başlıklarını vermiş olayım siz detaylandırırsınız, yeni bilgilere ulaşırsanız bizimle de paylaşırsınız. Yazımda paylaştığım bilgiler çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgiler ve zaman zaman tecrübelerimden ibarettir, tecrübelerim doğrultusunda bilgi versem de hiçbir medikal öneride bulunmadığımı belirtmek isterim.

Kullanılacak maddenin esterine ve miktarına göre değişir. Enjeksiyon konusu çok hafife alınan bir konu gibi buyüzden çoğu user da kür bittikten sonra kalça ve diğer enjeksiyon bölgelerinde kalıcı hasarlar meydana geliyor çoğu farkında bile değil. Eğer kas dokusuna yüksek miktarlarda ilaç zerk edecekseniz yani enjektörü 5ml ağzına kadar doldurup vuracaksanız ve vurduğunuz bölgedeki kas kütlenizde çok derin ve geniş değilse total miktarı ikiye bölebilirsiniz. Standart hemşirelik kitaplarında enjeksiyonla ilgili ders notlarında ve eneksiyon kusurlarıyla ilgili yapılmış araştırmalarda bu konuyu yeterince inceledim. Yüksek miktarda ilacı tek seferde kas dokusuna zerk ettiğinizde çevre dokular zarar görebilir, aslında hatasız bir enjeksiyonda bu durum nadiren gerçekleşir, ayrıca glutal enjeksiyonda iğneyi siyatik sinir üzerine yapmasanız yakınına bile yapsanız sinir bundan etkilenebilir, sinir yakınına enjeksiyon yapıldığında sinir çevresinde enflamasyon gerçekleşir, ne alaka diyeceksiniz, şu alaka yüksek miktarda ilacı kasa zerk ediyorsun ve siniri baskılıyor, eflamasyon gerçekleşiyor günlerce vurduğun ilacın 10 katı ödem tutuyor, ödem yetmiyor hareket kabiliyetin ağrılı ve kısıtlı olabiliyor, yetmiyor, ağrı sızı geçtikten sonra bile sert şişlik kronikleşebiliyor. Tabii fazla miktarda enjeksiyon maddesiyle birlikte bir de hatalı enjeksiyon yapılırsa sakatlıklar gelişebilir dikkatli olmanı öneririm, kas,tendon,kemik birleşimlerine yapılan enjeksiyonlar zaten sorunken bir de yüksek miktarda ilacın hatalı enjekte edilmesi daha büyük sorun. Ya kardeşim amma uzattın alttarafı 5ml ilaç diyen arkadaşlar olacaktır, o arkadaşların maximus kasları kütleli olabilir ama herkesin anatomisi aynı değil, aşırı zayıf hastalarda, çocuklarda, bebeklerde bu sebeple senelerce süre gelen enjeksiyona bağlı sakatlıklar vuku bulmuş, çocuğun veya zayıf kişinin gluteusu zaten bir avuç kadar, tamam gluteus kası vücudun en derin kasın diye geçiyor ama biraz eğimli vurduğunda kenarında köşesinde başka yapılar var. Lafı uzattım yazasım vardı biraz da, konudan hafif sapmış olabiliriz ama önemli bilgiler verdiğimi düşünüyorum. Sağlıcakla

Genelde sebebi masturbasyon ve yoğun penetrasyon esnasında penis kılcallarına zarar verilmesiyle gerçekleşiyor, büyük ihtimal biraz sert davrandın?

Şişenin içerisindeki sıvı yani testosteron hava ile temas ettiğinde bozulacak bir yapıya sahip değil yalnız ısı değişimi sorun yaratabilir buyüzden oda sıcaklığında ve kutu üzerindeki muhafaza koşullarına göre saklanması gerek. Enjektöre çekip bir hafta beklettiğimi bilirim. Zaten enjektör de hava almayan basınçla çalışan bir mekaniğe sahip. Bir günden hiçbir şey olmaz.

Çevremdeki herkese söylerim trenbolone ve diğer steroidler yalnızca dokularımızda değil psikolojimizde de geri dönülmez değişikliklere yol açıyor diye. Bazı steroidlerin metabolik izlerine seneler sonra bile rastlanabiliyor, washout denen tıbbi bir terim var yani ilacın tamamının (metabolitlerinin bile) vücuttan atılması anlamında,washout gerçekleşse bile davranışlarınızda kalıcı değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Düşünsenize bir kötü olay yaşıyorsun senelerce aklında çıkmıyor, kötü bir kür dönemi yaşıyorsun psikolojin berbat, bunun tabii ki psikolojik anlamda bütün hayatını etkilemesi kaçınılmaz. Trenbolone un beyin bariyerini geçip birikerek unutkanlığa ileri dönemde alzeihmer a sebep olabileceği bilgisi var bir kaç bilimsel çalışmada... https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25461682/ örneğin bu araştırma trenbolone un nörodejenerasyon yapıp yapmadığını araştırılmış. Erteleme, bezmişlik konuları kimsenin üzerinde durmadığı yorgunluk nedeniyle gerçekleştiği düşünülen troidle ilişkilendirilen ama aslında psikolojik temelli sorunlardır, evet bu psikolojik sorunlar ilaç kullanımından sonra da devam edebiliyor, en büyük sır ise bu ilacın işleyiş mekanizmasını henüz %100 bilmiyoruz.

İdrar renginin koyulaşması organlardaki sorunlar nedeniyle de olabilir buna böbreklerdeki tahribat da sebep olabilir. Bu konuyu birinci ağızdan bir nefronoloji uzmanı ile tartışmıştım. Trenbolone unun sanıldığı kadar böbreklere zarar vermediği konusuna kesinlikle katılmıyorum. Böbrekleriniz işini gerektiği gibi yapmadığında idrar sıvınızda rastlanan metabolitlerin miktarları değişir, bırakın sadece böbrek sorunlarını, enfeksiyonlarda hatta kanser gibi farklı durumlarda irili ufaklı bir çok durumda idrar rengine yansır. Trenbolone kullanımı esnasında böbrek hasarı genelde şu şekilde vuku bulur, trenbolone kan komponentlerinin miktarının normale göre çok artmasını sağlar (sağlıklı bir diyetiniz olsa bile) trenbolone kullanımı esnasındaki yüksek kan basıncı ile mücadele eden birincil organlardan biri de böbreklerdir (ki trenbolone un yanında farklı ilaçlar da olacaksa onlar da basıncı artıracaktır). Tek başına kan ve idrar kreatinin miktarına bakılarak böbreklerde hasara yol açmış mı bilemezsiniz, aşırı su içerek idrardaki kreatinin seviyesini daha düşük bile gösterebilirsiniz, o halde nasıl anlayacağız trenbolone böbreklere zarar vermiş mi, ayrıca ultrason ile, çünkü hastalık durumlarında böbrek duvarlarında kalınlaşma veya anormallikler olur, ayrıca ilaç kullanımını ve proteini azalttıktan sonra değerleriniz normale dönmüş mü bu da önemli. Hele bir de trenbolone ile birlikte stanozolol gibi sağlam diüretik etkisi olan ilaçlarla kombine ettiyseniz rahatlıkla kür sonunda da böbrek değerlerinizin normale dönmediğini bu kürde görmediyseniz bile sonrakinde göreceksiniz. Korkutmak için söylemiyorum ben bu konu üzerinde araştırırken aynı konudan Anabolic doc kanalında da rastlamıştım, kendimde trenbolone kürümde böbrek değerlerimde çok sağlıklı bir diyetim olmasına rağmen değerlerimin yüksek olduğuna rastlamıştım, kür sonrası da devam ettiğini farketmiş bu konu üzerinde araştırma yaptığımda aynı konudan müzdarip kişilerin varlığına rastlamıştım. Zaten en büyük sorun da bir organda ciddi rahatsızlık olduğunu son raddeye geldikten sonra anlayabiliyoruz, özellikle böbreklerde, böbrek yetmezliği çok ciddi bir konu, farkettiğinizde geç olmaması lazım, karaciğer gibi kendini çok hızlı bir şekilde onaramıyor net.

Bilgisizce yapılan bir kürde erektil disfonksiyon ilk kürde değilse de bir kaç kür sonra kaçınılmaz (deca olmaksızın) tamam deca nın dhn olayı var, prolaktin artışı durumu var bu yüzden deca dick yapıyor diyoruz ama yapacağın en basit kürde bile gonadal steroidleri yani cinsiyet hormonlarını takip etmek gerek sorun yaşamamak için. En basitinden arimidex demişsin, ben eski usül düşünemiyorum malesef. Eski usül elle gögüs ucu kontrolü ve gözlem ile östrojeni baskılamak gerekip gerekmediğini anlamayı düşünüyorsun, östrojeni tek başına cinsel bir hormon olarak düşünmek ve yalnızca gögüs ucunda belirti verir demek başlı başına garantisi olmayan ve tahmine yönelik, fazla ostrojenle duygusal bir şebeğe bile dönüşebilirsin duygusal kararlar alabilirsin ki bence bu daha büyük sorun bana göre, ayrıca ostrojenin uzun vadede yüksek olması zaten cinsel sorunlara yol açıyor, bence kan testleriyle androjenik hormonlar izlenerek kontrol altında tutulmalı, bunun yanısıra referans değerlerin çok altına da düşmemeli, ostrojen eksikliği ve eklem sakatlıkları arasında bağlantı saptayan araştırmalar var. Dianabol konusunda ise şunu söyleyebilirim 100mg ları gören biriyim, senelerdir kullanmam, pek sevdiğim bir madde değil, kan basıncını bariz artıran ilaçlardan, diğer ilaçlar da artırıyor belki de metandienon bende ayrı bir çalışıyor, 50mg ile çok sağlam kütle kazanıp burnumun durup dururken kanadığını hatırlarım. Geçen gün bir doktor ile aramda geçen konuşmanın ana konusundan bahsedeyim sana faydasını olacağını düşünerek. Bugüne kadar hep karaciğer konusunda endişelenirdim, her kürde karaciğer için maksimum koruma sağladığımı düşünürdüm, yurtdışından bir bavul karsil getirdiğimi bilirim bizim eczanelerde tükendiğinde. Ama karaciğer kendini oldukça hızlı yenileyen bir organ, yüksek kan basıncıyla en çok başa çıkması gereken ve hasar aldığında onarılması daha zor olan organ böbrekler, kan basıncının yüksek seyredeceği kürlerde kesinlikle böbrekler için önlem alınmalı diye düşünüyorum, konuştuğum doktorun da tavsiyesi böbrekler konusundaydı zaten. Tek başına tuz tüketimine dikkat etmek de yeterli değil kan basıncını artıran bir çok etken var, zaten en basitinden testo boldenon bile kullansan kan konponentlerinin miktarı normale göre inanılmaz artıyor, kanın dansisitesi artıyor, yani sıvısının katısına oranı, kan akışkanındaki katı madde miktarı artıyor desek daha doğru olur bu da kanın vizkozitesinin azalmasına neden oluyor, daha az akışkan oluyor ama miktarı daha çok oluyor, bu hem kalp hem de diğer organlar özellikle de böbrek için uzun vadede bir yük demek. Kan basıncını da geçtim böbreği etkileyen başka durumlarda var, normale göre çok yüksek protein alacaksın kreatinin seviyelerin bariz artacak.. Bu konuda da dikkatli olmanı öneririm.

Merhaba, öncelikle ''merdivenaltı'' ile ''sahte'' kelimelerinin anlamlarına gözatarak başlayalım, sahte demek gerçeği olan bir ürünün özellikleri taklit edilerek yasal olmayan yollarla üretilmesi demek, sahte ürün gerçeğine yakın olabilir her üründe olduğu gibi, ayrıca üreticinin vicdanına göre ürünün gerçeğine yakınlık oranı değişebilir, hah bu nokta kullanıcılar bu ürün çalışmıyor veya bu ürün tam çalışmadı veya bu ürün çalışıyor gibi geribildirimlerde bulunurlar, bu şu anlama geliyor şişelerdeki etken madde miktarı, hijyen gibi kriterler tamamen şişeleyen elemanların vicdanına kalmıştır, işte bu yüzden bu işler devlet kontrolünde yapılmalı. Merdivenaltı terimi ise bir pharma ya da ilaç firmasına bağlı olmadan yasal izinler olmaksızın bu maddelerin üretilmesi manasında kullanılıyor, yani ürün merdiven altı olup sahte ama işe yarayan, sahte ama az çalışan, sahte ama balon olabilir. Gerçekten yasal izinler olmadan bilen kişiler tarafından hiçbir marka taklit edilmeden üretilen dolu ürünler var, işte bu noktada merdiven altı deriz ama sahte demek ne kadar doğru olur bilemiyorum. Lafı çok uzattım, sıkılganlar zaten okumazlar diyerek okumak isteyenlere ithafen yazdım. Piyasada çalışan bir çok marka var tecrübelerime dayanarak konuşacak olursam, İranların, balkanların farklı ambalajlanmış çalışan ürünleri olduğu gibi adı az duyulmuş çalışan farklı markalara şahit oldum. Satıcı kişilerin %100 çalışıyor orijinal eczane ürünü dedikleri lab testlerinde overdose sonuçları çıkan ilaçların bir çoğunun eczane ürünü olduğuna da inanmıyorum, overdose olmaları çalışıyor olmaları doğru ama mantıklı bir çıkarım yaptığımızda, örnek veriyorum, İngiliz markaları var sterlinle satılıyor, euro, dolar ile satılan direkt firmasından email yoluyla fiyat aldığım firmalar var, o şişeler 50-100 dolara satılıyor bizimkiler getirip burada nasıl 200 liraya satabiliyorlar çok mantıksız ve karsız olurdu. Database oluşturmanın zor iş olduğunu da düşünmüyorum, Balkanın ambalaj fiyaskosu vardı bir ara kod taklit ediyorlardı veya firmadan sızdırılmış kodlar vardı veya database den, firmadan kod sızdırılması veya database den çalınması, veya bir çakallığının bulunması hiç de yapılması zor işler değil sanıyorum, yani barkodun çift doğrulama kodunun da güvenilirliği önemli. Aliexpress gibi sitelerde zaman zaman açılan ilanlar var, örnek veriyorum BVS,meditech,taigher,SP,Vermodje şimdilik aklıma gelen bunlar, adamlar bu markaların komple paketini satıyor kutu, stickerlar ve flakon halinde, toptan ve çok komik rakamlara, aynı şekilde trenbolonundan tut bir çok AAS türevine kadar toz halinde satılıyor bu sitelerde Türkiye'ye de shipping yapıyorlar. Yani çok uzattım ama sadede geleyim şu fake ürün çalışıyordu, bu underground ürün balon değil demem bir şeyi değiştirmez, sen o markanın ürününün hangi versiyonuyla karşılaşacaksın bilemeyiz, aynı kutuda bir ampul boş bir ampul dolu bile olabilir, yorum yapamayacağım o konuda, en azından fikir oluşturması açısından konuya yazmak istedim, teşekkürler..

Bu ürünün de reklamı çok yapıldı, çok komik rakamlara satıldığına şahit oldum, ilk etapta kendi tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyeyim, birilerinin bir veritabanı oluşturup o veri tabanına kodlar yerleştirip, siz siteye girdiğinizde o kodlarla kutunuzun üzerindeki kodu eşleştirip .''bu ürün orijinaldir'' yazısı çıkartması yalnızca bir firmanın yapabileceği kadar altyapı gerektiren bir şey değil, hemen herkes yapabilir, yani çift adımlı doğrulama bile olsa kutu içeriğinden emin olamayız. Kutu içeriğinde ML başına ne kadar etken madde konmuş gerçekten belirtilen etken madde mi konmuş bu da o markayı piyasaya sürenlerin insafına kalmış, lab teste sokmadan anlayamayız. Az önce başka bir konuda da yazdım tekrar yazıyorum, küçücük bir odada flakona sıvı basıp süper janjanlı ambalajlara koyup üzerine de ışıltılı bir bandrol yapıştırmak gerçekten sandığınız kadar zor değil. Ayrıca anabolic test results yazdığınızda çıkan sitelerde bir çok markanın lab testini görüyorsunuz, o lab testleri adamların ogünkü ellerindeki ilaçla yapılmış, sizin elinizdeki aynı marka aynı ambalaja sahip ilacın içeriğinin aynı olacağının garantisi yok. Bu yüzden küre başlayacaksanız 200 lira daha fazla verin bir analize sokun derim.

Dostlar balkan ve iranların kutu içerisindeki ampullerinin boyutlarının farklı olduğunun uzun zamandır farkındayım ve bu konu üzerinde baya detaylı bir şekilde bilgi toplamaya çalışmıştım, bir kaçını denemiştim ve lab testine gönderdiklerim olmuştu ayrıca balkanların barkodları çalışmayabiliyor. Bunun bir kaç sebebi var bu sebeplerden biri ürünlerin gerçekten ambalajlarının, flakonlarının veya ampullerinin taklit olması. Taklit dememin sebebi şu; birileri merdiven altında bu ürünleri taklit edebiliyor veya illegal yollarla şişeleme veya doldurma gibi işlemleri yaptırabiliyorlar. Ürün ambalajlarının birebir orijinallerine ulaşmak ise çok kolay biraz çaba ile satın alınabiliniecek yabancı internet siteleri mevcut, ayrıca el altından firmasından da bu ürünlerin ambalajları elde edilmiş olabilir. Bu yasadışı yollarla piyasaya sokulan ürünler her zaman %100 boş olmayabiliyor ama ML başına düşen etken madde miktarı değişebiliyor. Satıcıların şişelerin bu yamuk yumuk, uzunlu kısalı boyutları için farklı farklı savunmaları olabiliyor. Kendim bu ürünleri kullanıyor olduğumdan Balkan, vermodje gibi firmalarla irtibat halindeydim geçmişte, ayrıca bir çok firmayla iletişimim vardı, çok fazla kez ''böyle bir üretimimiz olmadı, bu bizim değil'' dediklerine şahit oldum. Tüm bunlarla birlikte yasal kısıtlamalara takılmamak için uygulanan kurnazlıklardan ötürü de böyle ürünlerle karşılaşabiliyorsunuz, el altından piyasaya sürülen hatalı olarak tanımlanan ürünler veya üstün körü imal edilmiş ürünler olarak. Eğer kullanıcıysanız ve elinizdeki maddenin içeriğinden emin olmak istiyorsanız lab testine sokmanız çok mantıklı bir hareket olur, ayrıca markaların lab testlerinin yayınlandığı bir internet sitesi var o da size biraz fikir verebilir, tabii ki burada teste sokulmuş ürün ile elinizdeki ürünün aynı olacağının da garantisi yok. Sağlık herşeyden önemlidir, dikkatli olalım. Bahsettiğim site; https://anaboliclab.com/lab-results/brand-name/balkan-pharmaceuticals/ Bu yazım hiçbir tıbbi öneri içermemekle birlikte yalnızca kendi araştırmalarım ve tecrübelerimden ibarettir, ayrıca tahminlerden ve öngörülerden oluşmaktadır.

İran testo ise enantate olur neden 3 günde 1 enjeksiyon yaptığınızı merak etmedim değil doğrusu kullandığınız uzun esterli testo, haftada tek bir doz yani 500mg 2 ampul şeklinde neden kullanmadığınızı merak ettim.

Tüm diğer yanetkiler yanı sıra bu oral steroidlerin pek göz önünde bulundurulmayan yanetkilerinden biri de gastrointestinal sorunlardır, yani ağızdan sindirimin son halkasına kadar oluşan sorunlar. Genelde şişkinlik, bağırsak aktivitelerinde düzensizlik, biraz daha üst sindirim ünitelerinde mide ve özofagusta yanma, reflü.. Yani hissettiğiniz şey aslında mideniz veya diğer sindirim organlarınızın yansıyan ağrısı olabilir. Yansıyan ağrı şudur, mesela kalbiniz ağrıdığında aslında kalbiniz ağrımaz da ağrısı sol omzunuza vurur, mesela mideniz ağrır ama belinize veya karnınızın başka bir noktasında hissedersiniz. En kesin cevapları ve tavsiyeleri bu konuyla ilgilenen uzmanlardan destek alarak öğrenebiliriz, bu yazı hiçbir medikal tavsiye içermemektedir.

Hocam onlarca araştırma var, her kelimemi bir araştırmayla kanıtlamam gerekirse saatlerimi bu işe ayırmam lazım ben size google a yazdığınızda bulabileceğiniz anahtar kelimeleri yazıyorum, bir kaç araştırma da beraberinde paylaşıyorum. Bir de bizim insanımızda araştırma veya uzun bir metni okuma alışkanlığı olmadığının farkındayım buyüzden anahtar kelime ve cümleler veriyorum, yazılarımda verdiğim anahtar kelimeler google a yazılarak bile ilgili araştırmalara rastlanabilir. Ayrıca eklemem gerekir yazılarımda ''öyle olduğunu düşünüyorum, bana göre, bence'' gibi ifadeler de var, tecrübelerimden ve harmanladığım bilgilerden de sözediyorum. Bazı anahtar kelime veya cümleler; trenbolone and kidney failure, trenbolone and kidney damage, steroids and electrolyte imbalance , trenbolone and electrolyte imbalance gibi anahtar kelime ve cümleleri google arama kutucuğuna yazdığınızda ingilizce bir çok araştırma karşınıza çıkacak, bilimsel olmayanları eleyip inceleyebilirsiniz. Trenbolone, nefronoloji kelimelerini birlikte yazdığınızda direk vakalar çıkıyor zaten, örnek veriyorum https://www.karger.com/Article/Fulltext/489087 bu makale mesela kaynak dediniz diye google a yazıp ilk çıkanı biraz okuyup karıştırıp buraya yapıştırdım daha ayrıntılısını araştırırsınız, Alman vücut geliştiricinin kullandığı dozajlar mevcut, 42 yaşındaki adamın azalan böbrek fonksiyonları ve proteinuria (protein kaçağı) yani bir böbrek işlevi yetersizliği diyebiliriz, steoidlerle ikişkilendirilmiş ama tek başına bu araştırmaya bakarak trenbolone yaptı diyemeyiz tabii ki, mesela bu araştırmanın en alt sayfasındaki referans araştırmalarda bile steroidler ve trenbolone ile ilgili yapılmış bir çok araştırma var. Çok alakasız gibi görülen trenbolone ve kan komponentleri ile ilgili bir çalışmada kalp,böbrek,karaciğer ile ilgili can alıcı bilgilere rastlayabiliyorsunuz. Direkt TRENBOLONE başlığıyla vaka var fakat araştırma sayısı AAS ile ilgili çok fazla araştırma var, AAS başlığı altında ise TRENBOLONE etken maddesine ve TRENBOLONE ile ilgili bilgilere çok sık rastlayabiliyorsunuz. Şimdi tek bir makale paylaşıp bakın burada trenbolone şu hasarı meydana getirmiş ''trenbolon buna yol açar'' diyemeyiz, birden fazla araştırmayı karıştırmak yetmez araştırmaları karşılaştırmak, trenbolone ile alakalı veya alakalı olmayan makalelerden bilgi transferi yapıp elimizdeki trenbolone ile ilgili bilgileri analiz etmemiz gerekir. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5247564/ Burada da trenbolone ve böbrek tıkanıklığından bahsedilmiş. Bakın bir şey yapmanıza gerek yok hemen bu makalenin referanslarına bakıyorsunuz karşınıza bu kaynak çıkıyor Shahsavari nia K., Rahmani F., Ebrahimi Bakhtavar F., Hashemi Aghdam Y., Balafar M. A young man with myocardial infection due to trenbolone acetate; a case report. Emergency. 2014;2(1):43–45. trenbolona bağlı kalp kası enfeksiyonu.. yani demem şu ki trenbolone la ilgili bir makale okurken trenbolone la alakalı alakasız veya bağlantılı bağlantısız milyon tane bilgi zaten karşınıza çıkıyor. Mesela kandaki sorunlar, kalp sorunları, hormonsal sorunlar, böbrek sorunları ve tansiyona yol açabiliyor, düşük veya yüksek tansiyon başka sistem veya organlarda sorunlara yol açabiliyor, yüksek kan basıncı veya normal olmayan kan değerleri böbrek sorunlarına yol açabiliyor, hepsi birbiriyle bağlantılı olduğundan benim de bazı noktalarda kendimce bağlantı kurarak çıkarımlarda bulunuyor olmamı normal karşılarsınız diye düşünüyorum. Ayrıca trenbolone ile ilgili karşınıza çıkabilecek, araştırmaların en yoğun olduğu konu ''myocardial infarction'' kalp krizi, damar tıkanıklığı, damar yırtılması oluyor. Örnek : https://www.mja.com.au/system/files/issues/203_05/10.5694mja14.01491.pdf Bakın mesela bu araştırma kalp ile ilgili, hasta kalbine baktırmak için gitmiş ama araştırmanın içerisinde böbrek ve karaciğer değerleri verilmiş, kendisi bir trenbolone kullanıcısı haftada 500mg, en güzeli de biz yalnızca kendi sonuçlarımızı değil başkalarının test sonuçlarını da basit bir internet araştırması ile bulabiliyoruz. Ama tabii ki bu durumda bile tek başına ''trenbolone bunu yaptı'' diyemeyiz, yüzlerce binlerce aynı sonucu destekleyici araştırma lazım ki internette arattığınızda okuyamayacağımız kadar çok var. TRENBOLONE MYOCARDIAL INFARCTION anahtar cümlesini google a yazdığınızda ilk karşınıza çıkacak araştırma; https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4614617/ 23 yaşında bir trenbolone kullanıcısının vaka raporu. Tabii ki tek bir vakaya bakarak trenbolone bunu yapar diyemeyeceğimizden, ilk sıradan başlayarak diğer araştırmaları da inceliyoruz. Ayrıca eklemem gerekir, araştırma tekniklerini biraz bilmek gerekir, eğitim kademelerinde bu dersler öğrenciler araştırabilsinler tez yazabilsinler diye verilmekte, genelde google çok geniş kapsamlı gibi görülse de google dışında ücretli veya üyelik gerektiren bir sürü database vardır, yani google a yazdığımızda trenbolone ile ilgili her araştırmaya rastlamış olmuyoruz bunu belirtmek istedim. Kişiler araştırmalarını herkese açmayabiliyorlar ayrıca. Ayrıca hocam TRENBOLONE ile ilgili bir şey araştırıyorken illa başlıkta dev ışıklı yazılarla trenbolone yazması gerekmiyor AAS ler ile ilgili herhangi bir başlıkta karşınıza trenbolone da çıkabilir, araştırmalarınızda yardımcı olması açısından söylüyorum. https://www.researchgate.net/publication/332036688_DOES_OBSESSION_OF_IRRATIONAL_STACKING_ANABOLIC_STEROIDS_WITH_TRENBOLONE_ACETATE_OVER_DECADES_LEADS_TO_GENERAL_CARDIOVASCULAR_OR_SOCIAL_DEVIATION_PROBLEM_IN_YOUNG_ADULTS_OR_JUST_BIGGEST_MUSCLE_MASS_IS_ şöyle sağlam tren acetat ile ilgili bir araştırmamız var, araştırmamızın referanslarına bakıyoruz yok yok. İyi araştırmalar. Yazdıklarım hiçbir medikal tavsiye içermemektedir, tamamen internet ortamından derleme bilgiler ve zaman zaman da kendi çıkarımlarımdan oluşmaktadır.

Bir önceki metinde paylaştığım bilgiler sınırlıdır ayrıca bir çok noktayı ayrıntılandırmamıştım eğer herhangi bir noktayı sormak isterseniz sorabilirsiniz cevaplarım, böbrek ve karaciğer değerlerindeki artıştan, kolestrol seviyelerine etkisinden bahsetmemiştim, diğer bahsettiğim yanetkilere göre bu yazmadıklarım daha başaçıkabilir diye düşünüyorum. Trenbolonun elektrolit dengesine etki ettiği, böbrek ve karaciğer değerlerine etki ettiği kür esnasında testlerini yaptıran kişiler tarafından bile kolaylıkla teyit edilebilir zaten. Genelde serumdaki plazma kreatinin seviyesi yüksek çıkar, sağlıklı beslenseniz de LDL kolestrol seviyeniz sınırın biraz üzerinde veya üzerinde çıkabilir. Aspartat aminotransferaz, gamma glutamil transferaz gibi karaciğer belirteç değerleriniz referans değerlerin üzerinde görülebilir ki genelde sık karşılaştığım bir durum, bu etkilerden biraz da yalnızca trenbolone kürüne özgü yanetkiler olmadığından bahsetmedim. Benim bahsettiğim tansiyon konusu gerçekten insanların bilgili olması gereken bir konu, koruyucu diye kullanılan ilaçların etkileri ise ayrı bir fiyasko, örnek veriyorum cabergolin tansiyon düşüren ve tehlikeli olabileceği düşünüldüğünde doktorlar tarafından kesilmesi istenen bir ilaçken millet şeker gibi kıtır kıtır tüketiyor. Şeker demişken aklıma geldi ve araştırdım tansiyonun yanına şeker hastalığı da ekleyebilirsiniz, kürü bitirmiş bile olsanız serum glukoz seviyeleriniz referansın çok çok üzerinde seyredebilir, trenbolone ve insülin hassaslığı, trenbolone ve diabetes, trenbolone ve şeker seviyeleri gibi anahtar cümleleri ingilizce yazarsanız ne söylemeye çalıştığımı daha rahat anlayabilirsiniz,onlarca makale var okunmayı bekleyen. Lütfen yabancı forum çöplüğü bilgilerinden kaçının yalnızca resmi olarak paylaşılmış veya bir kurum tarafından (enstitü) eğitim kurumu veya sağlık kurumu tarafından tescilli araştırma metinlerini okuyun. Merak ettiğiniz daha çok ayrıntı olursa buradayım.

(Eğer okuma alışkanlığınız yoksa veya yeni önerilere açık değilseniz 4-5. satırdan itibaren okumaya başlayabilirsiniz) Yaklaşık 12-13 yıl önce tek tük forum bilgileriyle ve ingilizce bazı araştırmaları çevirerek bu konuları araştırmaya başlamıştım ancak bir kaç sene önce Türk kaynaklarını tamamen takip etmeyi bıraktım, yalnızca klinik araştırmaları ve ingilizce anabolic doc kanallarını takip ediyorum. Kendi bilgilerimi paylaşmadan önce şundan bahsedeyim, 5-6 trenbolone kürü yapan bu ilacı tamamen tanımış anlamına gelmez, ilacın hiç görmediğiniz bir etkisini son kürünüz de görüp ''aa böyle bir etkisi de varmış'' diyebilirsiniz, bu biraz sizin bulunuşunuzla da alakalı. Trenbolone un işleyiş mekanizmasını bilmek tek başına önlem almaya yetmez etki ettiği mekanizmaları da bilmek lazım, gerekirse patoloji fizyolojisi bilmek lazım. Anlatmak istediğim biraz farmakoloji terimi bilip tüm ilaçların isimlerini ve etken maddelerini ezberere söylemek, bir ilacın hangi hastalıkta kullanıldığını öğrenmek sizi steroid uzmanı yapmaz. İlk etapta Trenbolone'un en büyük yan etkisinden bahsedelim; kesinlikle psikoloji ve beynimiz üzerinde bıraktığı etkidir ve genelde kullanıcılar bu yavaş yavaş beyinlerini çürüten etkiyi iş işten geçtikten sonra farkederler, bana nefret kusmaya hazırlanan user lara hatırlatmak amacıyla yazmaya başlayayım. Hangi yanetkilerdir bunlar ; unutkanlık, dikkat bozukluğu (mal mal bir noktaya bakma) odaklanamama (görüşünüzü sabitleyememe) geçiştirme ve erteleme alışkanlığı, irdelemeyi bırakma, intihar düzeyinde varoluşu sorgulama, sebepsiz saldırganlık. Bunlar ayrıtılandırılabilir veya ekleme yapılabilir, işin kötüsü bozulan bu mental mekanizmalar kürden sonra da normale dönmeyebilir. İşin güzel tarafı bu söylediğim psikolojik etkileri bol keseden atmıyorum hepsiyle ilgili yapılmış araştırmalar var. Tabii ki spor salonunda antrenman yaparken, yemek hazırlarken, yemek yerken, sosyal hayatın dışındayken, bulaşık yıkarken, öğün istiflerken, antrenman yolunda, enjeksiyon yaparken bu söylediğim yanetkileri yaşadığınız aklınızın ucundan bile geçmeyecek, zaten hayatınız bu saydığım ayrıntı olması gereken ama hayatınızın temeline oturttuğunuz ayrıntıların etrafında dönüyor olacak buyüzden yanetkileri seneler sonra kaydadeğer şekilde hissetmeye başlayacaksınız, ama genelde hiçbir zaman kendinize veya başkalarına itiraf edemeyeceksiniz, bununla ilgili yapılmış anket araştırmaları da var, steroid kullanıcıları evet ben kullanıyorum demezken, koko kullanıcıları rahat bir şekilde evet ben kullanıyorum diyebilmiş. Bana göre trenbolone kürlerinde ve diğer bazı kürlerde fizyolojik anlamda sizi hasta bırakacak en kötü yanetki hızlı kütle kazanma ve hızlı kütle kaybı sonrasında gerçekleşen bazı yanetkilerdir. Net söylüyorum trenbolone kullanımından sonra tansiyon hastası olabilirsiniz, eğer kür sonrasında hızlı kütle kaybederek devam ediyorsanız, düşük tansiyon riski sizi bekliyor (sadece yüksek tansiyon değil düşük tansiyon da hayatınızı olumsuz etkiler) bu tamamen değişen kalp boyutunuz, değişen damar boyutlarınız, değişen kan komponentlerinizle alakalı, ha sonrasında ne oluyor hormonlarınız da bu yeni ortamlara adapte olmaya çalışıyor veya olamıyor. Yani şunu diyorum kür esnasında ve kür sonrasında yaşadığınız halsizlik,devamlı uyku durumu tek başına troid hormonlarınızın gerekenden az çalışmasıyla alakalı değildir. Özellikle uzun süreli kullanımlarda vücut artık bu ani değişimlere adaptasyon sağlayamayabilir, eve 3 aylık bir kür ve sonrasındaki 2-3 aylık bir ara esnasında gerçekleşen değişimler organizma için hızlı değişikliklerdir, hormonlarınız ve dokunlarınız için hızlı diyebileceğimiz değişikliklerdir. Trenbolone esterlerinin etkileri metabolizmadan metabolizmaya değişir diye düşünüyorum, kendimde enantat esterinde her zaman öksürük ve derin nefes aldığımda yanma, soluğun yetmemesi gibi durumlar yaşadım, bu sorunu acetate formunda hiç yaşamadım, acetat formunda çok yüksek kan basınçları ile karşılaşmadım (yüksek tuz tükettiğim durumlarda bile) kalp atışlarımın gürültüsünden uyuyamadığım olmadı, ama enantate formunda tam tersi bütün yanetkileri yaşadım. Uzun kısa veya orta esterlerin karşılaştırması ve aralarındaki farkı anlamak amacıyla yapılan araştırmalar çok olmadığı için bu konuda kullanıcılların yorumlarından ve kendi tecrübelerimden yola çıkarak anlatıyorum. Yalnızca trenbolone değil diğer steroitlerde de enjeksiyon sonrası ciğerlerinizde yanma ve derin soluk aldığınızda yanma hissedebilirsiniz. Kabus görme, gece terlemeleri, aktivite yapmazken bile terleme bu sorunlarda göz ardı edilecek sorunlar değildir, vücudunuzun termoregülatör yani ısı düzenleyici mekanizması bir taraftan devamlı değişen ortam sıcaklığını ayarlamaya çalışıyor, aldığınız trenbolone maddesi ise hem metabolizma hızınızı değiştirmiş, hem de vazodilatasyon ve vazokonstriksiyon durumlarını yani damar genişleterek veya daraltarak ısı düzenleme mekanizmasını çok sık etkilemeye başlamıştır. Enjeksiyon sonrası yüksek ateş,titreme vakaları zaten mevcut biraz araştırırsanız bulabilirsiniz, bu yüksek ateş durumları termoregülatör sisteminizin ilaçla birlikte gerçekleşen ani değişikliklerle başedememesi ile alakalı. Bununla ilgili de trenbolone un veya steroitlerin termoregülatör sistemimiz ve anterior hipotalamus üzerine etkilerini araştırabilirsiniz, yazarsam aşırı ayrıntılı olur. Bir diğer yanetki ise bitmişlik tükenmişlik, dayanıklılık antrenmanlarından randıman alamama, oxandrolone çözüyor bunu aslında ama bilen yok galiba, winstrol de çözer, ama trenbolone ile yanyana kullanıldıklarında bir sakınca oluştururlar mı ya da gözünüz korkar mı orası sizin taktirinize kalmış. Bana göre en can alıcı yanetkiler; Psikolojik sornlar Kan basıncı sorunları Solunum sorunları