Unrest

Abi hem kişisel sataşmaya gidip sonra münakaşaya girmek istemiyorum diyosun. Tiklisin vs. Bir ara bence e2ni ölçtür. Eğer 27-29 a ulaşamassam 26 ile yaparım. Yani bunun pinpiriklilikle ne alakası var. Peptidleri de 30-31 in altına düşmeden enjekte ediyorum mesela, nedeni basit çünkü yapılabiliyor. Yani bununla yapılabilirken neden daha kalın iğne seçmeliyim mantıklı bir gerekçe bulamıyorum. Bu forumdakilerin tecrübelerine büyük saygım var. O yüzden buradayım. Bir çok şeyde öğrendim burada. Ama bırak benim gibi "pinpiriklilerde" belki yeni detaylar duymak istiyordur

Yağ bazlı ber ilaç çekilmiyor 27g-29g ile. En azından susam yağı gibi kalın yağlarla yapılanlar. Ben aburaihane enanthate i 21-23 g ile çekiyorum. Ama 27g-29g ile itiliyor çekilmesede. Çektikten sonra iğneyi değiştiriyorum yara izi, doku yaralanması daha küçük olsun diye. Ha mct yağı gibi ince yağlar 30 g ile bile çekilir. Mesela şuan yeni bir bilgi öğrendin. Bu senin işine yaramayabilir umursamayabilirsin ama bırak birileride detaylarda gezsin. Belki bundan zevk duyanlarda vardır. Yani herşey dümdüz olsun demek çeşitliliği yeni bilgi öğrenmeyi engeller.

Abi bu agresif tavra gerek yok. Ben sadece kimsenin söylemediği şeyleri söylüyorum. Farklı bir yerden yaklaşıyorum. Söylediklerim yanlışda olabilir yer yer. Ama burası bir forum. Yanlış fikirlerde olcak ki doğrusuna ulaşalım. Argümanlarım orda çürütmüyosunda , Türk kafası saçmalama, altı üstü şunu yapcan, amma uzattın he vs. 😅 ki orda belirtmişim bende devam edicem diye ama tartışamayacak mıyız bir konuyu

Abi uyarıyosun güzelde, yurtdışında bazı sağlık eğitimi alan kişilerle konuştuğumda bunun artık öğretilmediğini söylüyorlar. Yine oradaki hemşireler aspirasyon yapmadan enjeksiyon yapıyolar. Tabiki sağlamcılık iyidir ama ben mesela 27g 29g 1/2 iğneler kullanıyorum. Aspirasyonun bukadar ince iğnelerde kanı belirgin şekilde çekebileceğinden bile emin değilim. Çok hafif çekip bıraktığimı varsayarak. Diğer yandan bu bukadar tehlikeli olsa, şu yağ embolisinden öldü vb. diye belirgin hikayeler çıkmaz mıydı bunuda merak ediyorum. Sepsis yasayan bakteriyel enfeksiyin yaşayan çok fazla insanın hikayesi var ama yağ embolisinden hastanelik olan ölen birini duymadım. Bunları söylerken sizi dikkate alıcağımı ve aspirasyona devam edeceğimide söyleyeyim ama gerçekten bunu 10 yıllarca yapmayıp hiç sorun yaşamayan çok fazla insan var. Hatta yabancı forumlara bakınca %40 a 60 denebilecek bir oran.

Bunun böyle olduğundan emin değilim ama aspirasyon bence nadiren yapılan aşıların vb. Damara denk gelip etkinliğinin azalmasını önlemek için. Bizim gibi sürekli enjeksiyon yapan kişilerde bu işlem dokuya ufakta olsa zararlar verebilir gibi geliyor bu yüzden. Ama uzun bir süre daha yapacağım bu böyle devam ederse bir yerden sonra bu riski alırım diye düşünüyorum.

Abi burda ana amaç zaten en iyi şekilde yapmak ve burada çok set yok. Her hareket için 2 ana setten olusan bir program( Tabi bazen drop set veya dinlenmeden ek setlerle bazı kasları değişmeli olarak zorluyorum). Söylediklerine tamamen katılıyorum ama muhattabı ben miyim değilim 😅. Niye beni bu konuda uyardın gercekten anlamadım. Benim yazdığım çalışma mantığını uygulayan çok görmedim bu yüzden farklı bir bakış açısı sunmak istedim.

Denemek lazım iran marka oxabone da ilaç sınıfı. Bu anapolonda da var deniyor mesela. Türkiye deki çok iyi değil deniyor. Ama anavar konusunda ilaç sınıfı farkını yurtdışında çok fazla insandan duydum. Ben henüz testo dışına çıkmadım ama anavarı merak ediyorum. Bunun için ikisini ayrı ayrı alıp denicem bir ara

Ya acaba bu damara denk gelme mevzusu uzun iğnelerde mi oluyor ? Kasımdan beri trtdeyim 1/2 iğnelerle enjeksiyon yapıyorum. Omuz, vg ve lat kaslarına enjeksiyon yapıyorum. Daha bir kere bile aspirasyonda kan gelmedi. Ve gün aşırı dozlarda yapıyorum enjeksiyonları, yani çok sık. Bunun yanında bpc, gh enjeksiyonlarıda var kas içine. Artık aspirasyon yapmasam mı diye düşünüyorum.

Size farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum. Belki mantıklı gelir. Benim antrenman şeklim şu şekilde. Bileşik hareketlerde( bench press, squat , leg press gibi) 3 ısınma seti 2 ana setten oluşuyor. İzole veya daha küçük kas gruplarını hedefleyen hareketlerde genelde 1 bazen 2 ısınma seti 2 ana set. Isınma setleri bileşiklerde: set %20 15 tekrar set %50 10 tekrar set %80 5 tekrar İzole veya yarı izole hareketlerde ısımma seti %50-80 arası 15-20 tekrar arasında tek set Ana setler ise şöyle: Set 6-9 Set 12-15 Yada : Set 8-12 Set 15-20 Yada : set 12-15 set 15-20 Açarsam ilk örnek için 1. Sette 1. Hafta 6 , 2.hafta 7 , 3. hafta 8 , 4. hafta 9 tekrar yapıyorum. 9 tekrara geldiğimde ise ağırlığı arttırıp tekrar 6 tekrara dönüyorum. 2. Set için ise bunu 12-15 tekrar da bu tekrarları yapabileceğim daha düşük ağırlıklarda yapıyorum. Bu döngüyü sürekli tekrarlıyorum. Sonunda bir harekette 3 hafta üst üste ağırlık veya tekrar artmassa (2 kere oldu sadece şuana kadar) hareketi değiştiriyorum. Aynı bölge için farklı hareket seçiyorum. Bu neye yarar derseniz, hem düşük tekrar yüksek ağırlık, hem yüksek tekrar düşük ağırlık kazançlarını aynı anda elde etmeye yarıyor. Hemde idman biraz daha kısa sürüyor bende ama aşırı farketmiyor tabiki. Bunun yanında da her tekrar aralığı için maximum ağırlıklarda çalışıp , gelişimi takip edebiliyorum.

Hangi marka kullandın bugüne kadar acaba? İlaç sınıfı anavarın emilim açısından çok daha üstün olduğuna dair yorumlar okuyorum sürekli. 10-20 mg ın 50 mg a eş değer etki ettiğine dair konuşuyorlar genelde

Selamlar. Yurtdışında aromasini aromotaz inhibitörü olarak 6.25mg/pztsi çarş cuma olarak haftada 3 gün kullanıp, e2 yi çok düşürmeden hareket edenler olduğunu görüyorum. Ama pfizer aromasin tabletini 4 eşit parçaya bölmeyi bir türlü beceremedim, hap kırılıp toz haline geliyor. Birincisi bunu bölmek için bir yol bile var mı . İkincisi exetu exemestane diye bir marka daha var bu daha kolay bölünüyor olabilir mi ?

Aromasin için bir aparat önerin var mı ? Çeşit çeşit var çoğu daha büyük haplar için gibi duruyor.

Sanırım votkada iş görebilir. 😅 Teşekkürler arkadaşlar bütün söylediklerinize bakıcam.

25 mg alınca nedense iyi hissetmiyorum. Fazla geliyor. Ama aromatize oranımda çok yüksek. Dozları bölerek daha iyi sonuçlar aldığını söyleyenler var. O yüzden denemek istedim. İlaç bölme aparatlarında tozlaşmıyor mu acaba? Diğer dediğinde de tam çözülme lazım su çözülmeyi sağlamaz diye düşünüyorum. Nekadar aldığını tam anlayamassın. Birde exetu diye bir markanın exemestane ı var. Acaba bununda kırılması zor mu ?

Askerlik konusuna bende katılıyorum. Oradaki 6 ay kesinlikle insanı daha erkek yapıyor. Ben bedelli yaptım ve 1 ay bile bana çok şey kattı bedelli yaptığıma pişman olacak kadar. Neden bedelli yaptım dersek ritim bozukluğu sorunlarından ama askerde 1.haftadan sonra aritmi semptonları azaldı ve aritminin kendiside neredeyse yok oldu. Eminim o düzen beyinde de biseyleri tamir ediyordur. Ve şunuda söyleyebilirim sağlık sorunlaründan dolayı 4 yıldır değerlerimi takip ediyorum. Askerden geldiğimde yaptırdığım kan testinde total testo %15 daha yüksek çıktı. Onun dışında yapman gerekenler: 1. Nöroplastisiteye önem vericen maddeler halinde açıklarsak kardiyo (özellikle hiit)(bence hergün en az 30 dk zone 2 yapmalısın haftada 2 günde hiit bunu herkes küçümsüyor ama konu beyin kimyasını düzeltmekse bence kardiyo elzem). sauna ağırlık kaldırma tam beslenme Omega3 açısından yüksek beslenme Bu senin diğer maddelerde işini kolaylaştıracak 2. Kaygıyla ilgili kitaplar alacaksın. Piyasada bdt ile alakalı bazı kitaplar var. Bunlar senin düşünceni yeniden şekillendirmene fayda sağlayacak. Konuda yazdığın gibi düşünceler aklından geçtiği sürece bu durumu değiştiremessin. Bunları değistirmekse belli başlı alıştırmalarla mümkün. 3. Deneyeceksin ne kadar zor olsa da. Hayata bir kere geldiğini ve bu hayatta sana kullanmak için bir akıl. Verildiğini düşün. Bunu kullanmadan ölmenin ne kadar acı olduğunu. Hayatta kaygı ve antisosyallik konusunda benden daha sorunlu birini çok nadir bulabilirsin. Hala da bu sorunları tam aşabilmiş değilim ama büyük oranda aştım ve bana yukardaki şeyler çok fayda sağladı.

Ben iki çalışma buldum..80 lerde dht 60 ila 180 ng /dl arasında ortalamasi ise 900 lerde. Bugün dhtnin üst sinırı 600. Bunun ben bugünkü 5ar inhibitorlerinden dolayı testodan da daha kötü olduğunu düşünüyorum. Ve çok kötü bir anlayış var dht den dolayı prostat hastalıkları olduğu ve kel kadığımız düşünülüypr ama bakıyosun 80 lerde daha yüksek ve bu hastalıklar daha az. Yani dhtnin işe yaramayan bir hormon gibi gösterilmesi can sıkıcı. Sadece 3a-diol metabolitine bakarsanız erkek gibi hissetmek icin düşük olmamasının şart olduğunu göreceksiniz.

Sende sonunda benim bahsettiğim soruna geldin. Ama insanlardan bahsetmiyorum ben bu işin uzmanı olduğunu iddaa edenlerden bahsediyorum. Neyse arkadaşlar herkese sesleniyorum. Otartışmıyor bu tartışmıyor demeyelim. Bişeyleri tartışmaya birilerinin başlaması gerekiyor ki popülerleşsin. Ben bildim.bu işte uzmanım bu işde daha öğrenebileceğim bir şey yok denebilecek bir alan değil. 70 lerin 5ar aktivitesi bugünden yüksek ve dht oranları da yüksek. Yani zamanla hormonal.durumumuz bile çok hızlı değişiyor.

Dhtyi neden etkilemediğini anlamıyorum. Optimal dht oranını belirledilerde biz mi bilmiyoruz ? Testosterone 5 ar enzimiyle dokularda dhtye dönüşür. Senin 5 ar enzimin aşağı düzenlenmişse az dht üretirsin. Yukarı düzenlenmişse testodan daha çok dht üretirsin. Ezbere diyorum işte tartışma için değil sanıyosun ki hormon replasman dhtyi değistirmiyor ve 5ar enziminden haberin varsa bile bunun günümüz şartlarında 5ar inhibitörleriyle kötü etkilendiğini bilmiyorsun .bakılması illa gereklide demiyorum ayrıca kimsenin buna neden bakılabileceğinden bile haberi yok diyorum

Abi ezber konuşmalar bunlar işte. E2 nin sağlıksız olduğu bir durum varken, Dhtninde sağlıksız olduğu bir oran var. Ama günümüz dünyası 5ar inhibitörleriyle doluyken dht de en az e2 kadar bakılması gereken bir hormon.

Daldan dala atlıyorum gibi bir mesaj oldu. Kısaca demek istediğim hormon replasmınını sağlıklı bir şekilde yapmak bence ciddi bir özveri istiyor. Bu.özveriyi sağlayan ortalama dozlarıda iyi tolere edebilir. Ama ben Turkiye de hocaların dahi bu özveriyi sağladığını göremiyorum

Bu herkeste farklı bence. Ben mesela ilk basta dozu ayarlarken 140mg la başladım. 140 mgda total testo 1600 lerdeydi. Ve kesinlikle kendimi daha enerjik hissediyordum. Ozellikle 5. Ve 6.hafta. bence yüksek testo tek başına çok sorun yaratmaz. Ama yüksekten kastım zaten max 250-300 mg/hafta(bu benim gibi yüksek tepki verenlerde max 200 mg). Bununda dozlaması haftada en az 2 gün olmalı bence(3buçuk günde bir gibi). Birde ülkede hiç bakmadığımız Dht var. E2 ye bakıyoruz ama ana erkeklik hormonu dhtyi kimse önemsemiyor. Dht ninde total testonun en az 10 da 1 i olması gerekiyorki daha iyi hissedelim( bence). Dht aslında hafif bir aromotaz inhibitörü ve serm gibi çalışıyor baktığım kadarıyla. Tabiki çok bildiğimden söylemiyorum ama, beslenmesine uykusuna kardiyosuna diğer hormonlarin testo ile optimizasyonuna odaklanan biri bu dozlarda sağlık sorunu yaşamamalı. Mesela bence olmassa olmazlardan biri %15 vücut yağının altında hormon replasmanı yapmak(tercihen en fazla %12)

Haftalık 105 mg kullanıyorum. Total testom 1100 1200 ng/dl aralığında . Dozları iki günde bir 30 mg şeklinde ayarlıyorum. Free testom 25 civarında. İlk 3 ayda 12 kilo aldım yağ oranım %10 civarı. Mental olarakta çok daha iyi hissediyorum. Ama haftada 5 gün ağırlık kaldırıyorum, hergün 30 dk zone 2 kardiyo yapıyorum. Yani iyileşme ve kas kütlesi kazanma açısından fark oluyor (tabi genetiğe bağlı olarak değişir) . Ben de bu işi sağlıklı yapma taraftarıyım oyüzden bu şekilde devam edicem.

Şunu bilen var mı? Bir kere reçete yazıldığında eczacılar o ilacı sonra verebiliyor mu ?

Bağımlıların %99 u bunları 6 ay full disiplin uygulamayacak. Bu yüzden sende bunların faydalı olduğunu duymayacaksın. O yüzden tartışmaya gerek yok. Burada basit bir spor yaptan bahsetmiyorum. Hayatında on kere.bile.gerçek bir hiit yapsan beynin kimyasal yapısını nasıl değiştirebileceğinin farkında olurdun ve bu dediklerini söylemezdin. Bu arada bu faydaların bilimsel mekanizma.olarak kanıtlanması bana yeterli kimsenin onayına ihtiyacım yok.Ağır bir bağımlılığı yenen biri olarak bende düzeldiğini söyleyebilirim . Benim psikolojik tedavi gören bağımlı arkadaşlarımın çoğu o alışkanlığa geri dönüyor o yüzden bu konuda birşey demeyeceğim. Ama yukarıda psikiyatride de çok bilinmeyen ve başarılı bazı tedavilerden bahsettim. Bence son çare olmalı bunlara gerek.olduğunu düşünmüyorum.

Aslında forumla alakası olmayan demek doğru değil. Burası bence bir biohack forumu. Tavsiyelerde bu kapsamda olabilirse bende aklıma gelenleri söyleyeyim. Bence bağımlılık bir normal hissetme halidir. Mesela kokain içen biri kokain içtiğinde kendini mükemmel hisseder. Normalde de hep böyle hissetmesi gerektiğini düdünür. Yada phenibut bağımlılığı genelde kaygılı insanlarda oluşur. Çünkü phenibut kaygıyı siler süpürür. Kişi hep phenibut aldığındaki gibi hissetmesi gerektiğini düşünür. Kumarda da daha spesifikte olsa kazanç sağlandığında buna benzer bir mekanizma oluşur bence. Bence kumar bağımlılığı en azından madde ve alkol bağımlılığından daha kolay bırakılabilir çünkü eylemin sonucu hep aynı değildir. Şimdi bağımlılıktan kurtulma noktasına gelirsek birincisi bu biraz oruç tutmaya benzer(yani nekadar acı duysanda oynamayacaksın) ama yetmez. Mesele kumar oynarken beynin plastisitesini de arttırmaktan geçer. Bununda yolları aslında biyolojide bellidir. Bir çok ilaç, terapötik ilaç(bunların bizde yasal olduğu veya hollandada yasal olduğu yollar var), takviye gibi şeyler var. Bir insan bir bağımlılıktan kurtulmak istiyorsa bence fiziksel olarak yapması gerekenler: Hergün kardiyo: 2 gün hiit(ama gerçek hiit yani öylesine değil) , 5gün zone2 ( kardiyonun beyin plastisitesine etkilerini okuyabilirsiniz) Düzenli uyku Hergün sabah, öğle ve gün batımında güneş ışığı görmek(yine beyin kimyasını uykudan sonra en iyi düzenleyen şey) Haftanın 4-5 günü ağırlık antremanı Doktor tavsiyesi ile Kullanılabilecek peptid ve kimyasal başka şeyler: Bpc157(dopaminerjik sistemi sıfırlaması) Bromontane(yine dopaminerjik sistemle alakalı) Ketamin infüzyon tedavisi( bu türkiye de de var , msdde bağımlılıklarında çok işe yarıyor) Eğer hollandadaysanız bir psikiyatri eşliğinde onunda onayıyla mikrodoz psilobisin Başka daha bir çok peptid var ama ilk aklıma gelenler bunlar. Bence fiziksel olarak yapılacaklar bağımlıların %90 ininda çözüm için yeterli. Ama yinede işleri kolaylaştırmak için diğer yollara başvurmak da iyi olabilir.