Merhaba. İnsülin hormonunun ne olduğunu, ve nasıl; ne için kullanıldığını daha önce yazılmış olan yazılardan biliyoruz. Ancak, insülin hormonunu kullanmadan önce, kendi vücudumuzdaki insülin kullanımını optimize edebilir miyiz?  Bu yazıyı yazdığıma göre, cevabı evet . Peki bunu nasıl yapabilirim? İsterseniz önce herkesin arama motorlarından ulaşabileceği bilgiler ile başlayalım. Mesela diyetimiz hakkında konuşalım. Günlük olarak neler yiyoruz ve bu yediklerimiz insülin seviyelerimizi nasıl etkiliyor?  Şimdi bulk küründe olanlar bunu beğenmeyecek ama, yüksek karbonhidratlı beslenmek aslında insülini zıplatan bir faktör. Vücudumuza karbonhidrat girdiğinde, bu karbonhidrat şekere dönüştürülüp kanımıza salgılanıyor. Pankreas ta bununla doğru orantılı olarak insülin salgılıyor ki, kandaki şeker oranı düşsün ve vücut zarar görmesin. Diyeceksiniz ki 'Kardeşim tamam da, bulk küründe karbonhidratsız nasıl yapacağız? Ben 600 gram pirinç yiyorum!' Şimdi linç yemeden önce karbonhidratları ikiye ayıralım ki ortalık karışmasın. Yüksek karbonhidratlı diyetlerde yapabileceğimiz şey; Diyet lif oranı yüksek olan karbonhidratları ağırlıklı olarak yiyip, nişasta (starch) ve basit karbonhidratları azınlık olarak yemek. Hatta ve hatta daha iyisi, bu nişasta bazlı ve basit şeker olan karbonhidratları sadece ekstra enerjiye ihtiyaç duyduğumuzda yemek. 'Nasıl yani? Ekstra enerji derken, Pre-workout yemeklerinden mi bahsediyorsun?' Evet. Antrenmana gitmeden önce ideal olarak kg başına 1 gram karbonhidrat alıp enerjinizi yükseltebilirsiniz. Şahsen benim tercihim tam buğday ekmeğin üzerine muz, bal, ve polen sürmek oluyor. 'Tamam anladım da, Diyet lifinin insülin ile ne alakası var kardeşim? Bak linç geliyor! Pilavıma laf ettirmem!!' Dur dur, sakin ol. Şimdi sen lifli karbonhidrat yiyorsun ya. Vücudun bunu diğer karbonhidratlar gibi glikoza, yani şekere çeviremiyor. Sindiremiyor da. O yüzdendir ki, lifli yiyecekler - Sebzeler - size kolay kolay kilo aldıramaz, kolesterolünüzü yükseltemez, şekerinizi yükseltemez. Ve uzun süre tok tutar. Bu karbonhidratları daha az ve gün içine 5-6 öğüne bölerseniz, vücuttaki insülin seviyeleri de stabil kalmış olur ve insülin rezistansı oluşmaz.  'Hee, o zaman ben hiç pişirmekle uğraşmadan, paketlenmiş gıdalardan alayım o zaman. İşim de kolaylaşır.' Tabii ki al. Al ama, önce bir bak bakalım senin o ambalajına kanıp sağlıklı diye aldığın şeyin içinde ilave şeker var mı. Eğer ki varsa, o gıdadan hemen uzaklaş. Çünkü bu yine insülin seviyelerini tepeye fırlatacaktır.  'O zaman ben yine bodyci pilavıma geri döneyim. Zaten alıştım da. Kolay yapılıyor.' Yani ben de bazen pilav yapıyorum. Hoşuma da gidiyor. Ancak insülin hassasiyetimi artırsın diye 2:1 oranda yulaf karıştırıyorum. Bu sayede aldığım karbonhidrat çeşitlenmiş oluyor. Ayrıca çoğu zaman zerdeçal, zencefil, çemen otu, tarçın, sarımsak veya sarımsak tozu da koyuyorum ki, insülin hassasiyetim artsın. Pilavı da tüm yararlı besinleri ayrılmış beyaz pirinçten değil de, daha az işlenmiş olan ve lif oranı, mikro besin seviyesi daha yüksek olan siyez bulguru, bulgur, veya siyah pirinçten yapıyorum. Hatta bazen bunları birbiri ile karıştırdığım da oluyor. Aynı kırmızı, yeşil ve beluga mercimeklerini karıştırıp yaptığım gibi. Maksat olabildiğince çok mikro besini diyetime sokabilmek. Tüm bunların yanında, özellikle bulk sezonunda dikkat etmeniz gereken şey, glikoz depolarını asla dolu tutmamanızdır. Çünkü bu kadar karbonhidrat = dopdolu glikojen depoları = insülin rezistansı. 'Aslında kulağa fena gelmiyor. Yanında ne içelim bunun? Bir ayran gider!' Yani ayran da olur, neden olmasın. Ama eğer ki amacımız sindirimi optimize edip insülin hassasiyetimizi artırmak ise, yemekten önce şöyle güzel bir elma sirkesi içilebilir. Ya da benim tercihim olan tableti kullanılabilir. Tablet tercih etmemin sebebi dişlerime asidin vereceği zararı önlemek. Yemekten bir yarım saat sonra da şöyle güzel bir yeşil çay demlemek. Hem kafein ihtiyacımı karşılar, hem insülin hassasiyetimi artırmaya yardımcı olur.  Şimdi bu yukarıda yazdıklarım doğal olarak yapabileceklerimizdi. Supplement olarak neler kullanılabilir? Yemeklerle birlikte magnezyum (aman ishal olacak kadar almayın), chromium, berberine gibi takviyeler kullanılabilir. Ayrıca her öğünle birlikte balık yağı alınabileceği gibi, bu DHA, EPA yönünden zengin olan Omega-3 yağ asidini öğünleriniz arasında katmaktır. Ben mesela avokado, somon, kanola yağı, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı gibi direkt sağlıklı yağları ve çiğ ceviz, çiğ badem, brezilya cevizi, ve çiğ fındık gibi bu yağları içeren gıdaları her gün yemeye özen gösteriyorum.  'Peki ben direkt metformin alsam bunlarla uğraşmak yerine? Olmaz mı?' Eğer ki gelişimden sorumlu olan IGF-1 seviyesini azaltmak istiyorsan tabii ki alabilirsin. En fazla büyüyemezsin yani, ne olacak ki? Ha, eğer ki 40-45 yaşlarında isen veya daha yaşlıysan tabii ki al. Haftada 1 kere cheat meal'dan sonra veya refeed günlerinde yarımşar doz alabilirsin. IGF-1 üretimi baskılanacağı için yaşlanman da yavaşlayacaktır. Ben mesela 30 yaşımdan 40 yaşıma kadar growth hormon kullanıp, 40 yaşımdan sonra IGF-1 ı baskılamak için bu tarz yöntemlere başvurmayı düşünüyorum. 
    • Beğen
    • Vayyyy!!
    3