Yağ yakımında makro ve mikro ayarı

[loseo 2]

Merhabalar sayın ahali. Konu başlığından da görüldüğü üzere, sorum yağ yakarken beslenme dengesi ile alakalı. Kendimden örnek verecek olursam, daha önce hobi olarak fitness(vücut geliştirmenin çeşitli teknikler ve destekler ile çok daha ayrı bir alan olduğunu düşünüyorum) ve çeşitli sporlarla uğraştım. Uzun süre ara verdim yağ oranım %20-25 arası diye tahmin ediyorum bu süre içerisinde kas da kaybettim hâliyle. Artık yeter bu böyle olmaz diyerek pazartesi salona başlama kararı aldım. Sorum, yağ yakmak üzerine kurulu bir beslenmede karbonhidrat alımı günün hangi saatinde kaç gram alınmalı? Mikro besin ihtiyacı olarak sebzenin yanında hangi meyveler yenilmeli(mi)? Amacım vücudumu ileri zamanlarda yapacağım spor dallarına hazırlamak. Şimdiden cevaplar için teşekkürler.

Yaş: 21

Boy: 191 cm

Kilo: 115 kg

[Asaletim 645]

Gram kalori hepsi sana kalmış hocam , dağılımı kendine göre yapmalısın .

@metinav hocamdan öğrendiğim taktik ; carbın çoğunu antrenman sonrası öğünde al .

[loseo 2]

Asaletim, 23 saat önce yazdı:

Gram kalori hepsi sana kalmış hocam , dağılımı kendine göre yapmalısın .

@metinav hocamdan öğrendiğim taktik ; carbın çoğunu antrenman sonrası öğünde al .

Eyvallah hocam yorumun için teşekkürler. Ertuğ hoca meyve tercih etmiyor sanırım süt ürünleri de öyle keza. Lif için elma potasyum için muz yeterli olmaz mı sence? Ya da C vitamini için mandalina, portakal? Birer porsiyon tabiki ucunu kaçırmamak kaydı ile. Karbın çoğunu ant sonrası alırsak insülini zıplatıp kan şekerini yükseltmez miyiz? Sonuçta yağ yakımı için en önemli etken düşük kan şekeri diye biliyorum. Bir de ant öncesi aldığımız karb direk antrenman için kullanmıyor muyuz? Bu şekilde daha etkili olmaz mı? Kusura bakma biraz fazla oldu ama merak ettiğim sorulardı. Aylardır anonim olarak forumu takip ediyorum sayenizde çok şey öğrendim. Sağlıcakla.

[Asaletim 645]

loseo, 10 dakika önce yazdı:

Eyvallah hocam yorumun için teşekkürler. Ertuğ hoca meyve tercih etmiyor sanırım süt ürünleri de öyle keza. Lif için elma potasyum için muz yeterli olmaz mı sence? Ya da C vitamini için mandalina, portakal? Birer porsiyon tabiki ucunu kaçırmamak kaydı ile. Karbın çoğunu ant sonrası alırsak insülini zıplatıp kan şekerini yükseltmez miyiz? Sonuçta yağ yakımı için en önemli etken düşük kan şekeri diye biliyorum. Bir de ant öncesi aldığımız karb direk antrenman için kullanmıyor muyuz? Bu şekilde daha etkili olmaz mı? Kusura bakma biraz fazla oldu ama merak ettiğim sorulardı. Aylardır anonim olarak forumu takip ediyorum sayenizde çok şey öğrendim. Sağlıcakla.

Lif için öğünlere 5 Gr chia tohumu ve yarım ekşi yeşil elma eklemen yeterli olacaktır .

C vitamini için bol bol maydonoz , yeşillik tüketebilirsin,onlar da bolca var . Mandalina vs. Tüketme çok fazla fruktoz içeriyorlar , fruktoz karaciğeri çok yorar , fruktoz sekerine ihtiyacın yok .

Antrenman esnasında kaslarını yoğun olarak kullandığın için kas glikojen depolarin bosalir , o yüzden antrenman sonrası yediğin carbı kas glikojen depolarin sünger gibi içine çeker , kompleks karbonhidrat tüketeceğin için hiçbiri yağ olmaz yani hepsi kaslara gider.

Antrenman öncesi yediğin carb sadece sana tokluk hissi verir , moralli motivasyonlu antrenman yaparsın .

Antrenman esnasında bir önceki gün yediğin carbları kullanır vücudun , yani kas glikojen depolarını.

Definasyona gireceksin zaten pump azalacak , belki ağırlıkların düşecek , önemli olan iradeni sağlam tutup bu süreci mümkün olduğu kadar kısa tutmak .

[metinav 4.553]

Feng, 52 dakika önce yazdı:

Karbın çoğunu antrenman sonrasında almanın mantığını anlayamadım?

Bir çoğumuzda insülin direnci var, farkında olmasak da.Vucudun beslenmeye en uygun olduğu ve yağa dönüştürmediği dönem, antrenman sonrasıdır.Glikojenin birinci depo yeri kaslar daha sonra karaciğer ve en son olarak da yağ dokusudur.Dolayısıyla alınan kaloriler direkt, artmış insülin hassasiyetiyle bu kas dokuya gidecektir.Kilo almak isteyen de, vermek isteyen de kullanabilir bu durumu.

Yağ yakmak isteyenler, ketojenik diyetlere veya düşük karblı diyetlere yöneliyorlar çoğunlukla.Tüm güne dengeli bir dağılım yapılmazsa kaloriler, zamanla kas kaybı yaşanabildiği gibi, metabolizmanın yavaşlaması ve böylece kilo verememe de yaşanabilir.Bir yerde vucudun doğal metabolik davranışına göre ayarlamak işi kolaylaştıracaktır.Metabolizma sabahları ve antrenman sonrası hızlıdır, akşam saatleri yavaşlar.Besin alımını ve dağılımını bu peryoda göre ayarlamak fayda sağlar.

Vucuttan kullanılan enerji bir iki gün öncesinin depolanmış enerjisidir.Aldığımız gibi bir enerji üretimi ve harcanması söz konusu değil.

Yağ yakımı süreci bir çok atık maddenin serbest radikalin ortaya çıktığı bir süreçtir.O nedenle antioksidan denilen maddelere her zamankinden fazla ihtiyaç vardır.Karbonhidratlardan gelen enerji düşük atıklı ve temiz enerjidir.Vucudunuzun hangisini ne oranda kullanacağı, beslenmeye ve genetik yapıya bağlıdır.

Glikojen ve yağların yakıldığı hücre içindeki mitokondrilerde üretilen enerji, tüm vucut fonksiyonlarını idame ettirmeye yetecek seviyededir.Fazlası stoklanır, az alındığında da stoklardaki kullanılır.Mitokondri sayısı da yine içinde bulunan koşullara göre artar yada azalır.Ne kadar çok enerji ihtiyacı varsa o kadar çok fırın aktif hale gelir.

Aslında teoride günlük sabit bir beslenme seviyesi ile yağlanmadan ve kas kaybetmeden yaşamak mümkün.Diğer sebepler ekarte edilerek sistem mükemmel şekilde işletilebilir...İlerde inanıyorum ki insan beslenmesinde makrolar da aynen mikrolar gibi, tek seferde alınabilecek kaliteye ve boyutlara getirilebilecek...Böylece fazla ve eksik kalori alınmadan temiz ve min. atıkla uzun yıllar çalışan bir vucut sağlığı oluşturulabilecek...

6 Mart, 2021 tarihinde metinav tarafından düzenlendi

[loseo 2]

Asaletim, 9 saat önce yazdı:

Lif için öğünlere 5 Gr chia tohumu ve yarım ekşi yeşil elma eklemen yeterli olacaktır .

C vitamini için bol bol maydonoz , yeşillik tüketebilirsin,onlar da bolca var . Mandalina vs. Tüketme çok fazla fruktoz içeriyorlar , fruktoz karaciğeri çok yorar , fruktoz sekerine ihtiyacın yok .

Antrenman esnasında kaslarını yoğun olarak kullandığın için kas glikojen depolarin bosalir , o yüzden antrenman sonrası yediğin carbı kas glikojen depolarin sünger gibi içine çeker , kompleks karbonhidrat tüketeceğin için hiçbiri yağ olmaz yani hepsi kaslara gider.

Antrenman öncesi yediğin carb sadece sana tokluk hissi verir , moralli motivasyonlu antrenman yaparsın .

Antrenman esnasında bir önceki gün yediğin carbları kullanır vücudun , yani kas glikojen depolarını.

Definasyona gireceksin zaten pump azalacak , belki ağırlıkların düşecek , önemli olan iradeni sağlam tutup bu süreci mümkün olduğu kadar kısa tutmak .

Anladım hocam teşekkürler.

metinav, 8 saat önce yazdı:

Bir çoğumuzda insülin direnci var, farkında olmasak da.Vucudun beslenmeye en uygun olduğu ve yağa dönüştürmediği dönem, antrenman sonrasıdır.Glikojenin birinci depo yeri kaslar daha sonra karaciğer ve en son olarak da yağ dokusudur.Dolayısıyla alınan kaloriler direkt, artmış insülin hassasiyetiyle bu kas dokuya gidecektir.Kilo almak isteyen de, vermek isteyen de kullanabilir bu durumu.

Yağ yakmak isteyenler, ketojenik diyetlere veya düşük karblı diyetlere yöneliyorlar çoğunlukla.Tüm güne dengeli bir dağılım yapılmazsa kaloriler, zamanla kas kaybı yaşanabildiği gibi, metabolizmanın yavaşlaması ve böylece kilo verememe de yaşanabilir.Bir yerde vucudun doğal metabolik davranışına göre ayarlamak işi kolaylaştıracaktır.Metabolizma sabahları ve antrenman sonrası hızlıdır, akşam saatleri yavaşlar.Besin alımını ve dağılımını bu peryoda göre ayarlamak fayda sağlar.

Vucuttan kullanılan enerji bir iki gün öncesinin depolanmış enerjisidir.Aldığımız gibi bir enerji üretimi ve harcanması söz konusu değil.

Yağ yakımı süreci bir çok atık maddenin serbest radikalin ortaya çıktığı bir süreçtir.O nedenle antioksidan denilen maddelere her zamankinden fazla ihtiyaç vardır.Karbonhidratlardan gelen enerji düşük atıklı ve temiz enerjidir.Vucudunuzun hangisini ne oranda kullanacağı, beslenmeye ve genetik yapıya bağlıdır.

Glikojen ve yağların yakıldığı hücre içindeki mitokondrilerde üretilen enerji, tüm vucut fonksiyonlarını idame ettirmeye yetecek seviyededir.Fazlası stoklanır, az alındığında da stoklardaki kullanılır.Mitokondri sayısı da yine içinde bulunan koşullara göre artar yada azalır.Ne kadar çok enerji ihtiyacı varsa o kadar çok fırın aktif hale gelir.

Aslında teoride günlük sabit bir beslenme seviyesi ile yağlanmadan ve kas kaybetmeden yaşamak mümkün.Diğer sebepler ekarte edilerek sistem mükemmel şekilde işletilebilir...İlerde inanıyorum ki insan beslenmesinde makrolar da aynen mikrolar gibi, tek seferde alınabilecek kaliteye ve boyutlara getirilebilecek...Böylece fazla ve eksik kalori alınmadan temiz ve min. atıkla uzun yıllar çalışan bir vucut sağlığı oluşturulabilecek...

Bilgileriniz için teşekkürler Sayın Metin Hocam.

6 Mart, 2021 tarihinde loseo tarafından düzenlendi