Jump to content
  • Duyurular

    • Loving

      Steroidturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Steroidturkiye.com açıldı! Hormon gruplarına dair tüm sorularınıza cevap bulmak için sisteme giriş yapıp soru başlığı oluşturmanız yeterli.
    • Loving

      Sarmsturkiye.com - AÇILDI!   29-11-2020

      Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Liderlik Tablosu


Popüler İçerik

Showing most liked content on 08-09-2020 tüm alanlarda

  1. 3 points
    @Emrahtkty bu arkadaşın yaptığı ilk şey değilmiş kanka baksana bu konuya denk geldim burada da aynısını yapmış hahahaha bu arkadaşı iyice analiz etmek lazım aslında, psikoloji ile ilgilenenlerimiz varsa üzerinde calışma yapsın
  2. 2 points
    Dostum boyun 1.35 falan değilse gh eksikligini hissetmen mumkun degil
  3. 1 point
    Öncelikle konuyu açmamın sebebi süreç hakkında bütün forumu bilgilendirmek olucak, Forumdan bi kaç kişi ilede bu konuyu detaylı olarak dışarıdan inceleyip deneme yanılma yöntemleri ile çözmeye calışıyoruz. Bundan 3 yıl önce haftalık 750 mg sustanon , cypionat , masteron kürüne girdim, Kürün bitmesine 3 veya 4 hafta kala aniden bi gece makina kapandı, böyle bi metafor kullandım ama sanki makina aniden kapandı. Kürün bitmesini bekledim bi sonuç değişmedi. Kür sonrası sustanonun vucuttan yarılanma ömrünün geçmesinden sonra 16.gün pct'ye başlandı. 15 gün boyunca gün aşırı 200 mcg hcg kullanıldı, 20 klomen 40 nolvadex alındı. Klomen 30 gün boyunca alındı nolva ise 40. En ufak bi çözüm olmadı sorunlarım devam ediyordu. Neyse doğal olarak toparlanma sürecine girelim beklemede kalalım dedik aradan 4 5 ay geçti hala sıkıntılı durumda, O noktada yaşamaya başladığım semptomlar yan etkiler şunlardı testis çekilmesi atrofi yaşıyordum, Bunun üzerine gelen tahlilerde lh ile fsh 2 bandında geliyordu testo ise 2 - 8 arası 4 geliyordu. Bunları yaşıma varsayarak düşük varsaydım. Tekrar hcg + klomen döngüsü uyguladım kendimce bu sefer forumda metinav abinin konularından ve bi kaç kişiyle konuştuğum gibi uygulayıp tek seferde 1500 ui vurdum prengly'i günlük 50 klomen almaya başladım. Atrofide anlık olarak düzelmeler oldu, 2 tane 5000 ui bitirdim, testisler salınık halini boyutunu geri aldı ama bu süreçde bunları kestikten sonra aradan 2 ay geçti tekrar atrofiler oluşmaya başladı ufaktan, hcg ile bu iş olmayacak diyip bi endokrine gittim, Adamın başını ağırttım hatta doktor bana sen normal bi hastaya bilgisin hayırdır niye bu kadar araştırdın ayağı bile cekti , o testonun normal seviyelerde olduğunu söyleyip yinede çok sorun yaratıyorsa bi trt deneyelim dedi. En uzun esterli olan nebido'dan yazdı 250'lik ti sanırım , vurduk 1 ay geçti hiç birşey değişmedi. Tahlillerde oynamalar oluyor. Klomen prengly aldığımda lh 8'i gördü ama yinede sorunları yaşamaya devam ediyordum. Bu döneme kadar işler yolunda gitmeyince psikoloji zaten harap olmuş duruma girdi + yabancı forumlar hemde tr forumlarında çözüm için araştırmalar yapıyordum. en kıl olduğum nokta ise 4 yıl okuduğum psikoloji bölümüne üstüne 20 seminer psikanaliz almış biriyim " doktorların ve insanların psikolojik bu demesiydi" hayır yaşadığınız hiç birşey psikolojik değil onu kafanızdan bi çıkarın oturduğunuz yerde doğal olarak 1 2 yılda'da düzelmeyeceksiniz öyle bi ütopya yok. Bu süreçde benzeri sorunu yaşayan baya bi kişiyle irtibata geçtim bunlardan 1 tanesi çok yakın arkadaşım oldu selam söylüyorum onada okuyor buraları. O dönem yaşadığımız semptomlarda erekte ve libido'dan ziyade bi kaç şey daha eklendi vucudum alerjen oldu urtiker atağı geçirdim ve sakalkıran oldum, eyvallah bunlar stressden olabilecek şeyler bağışıklık ile alakalı. Ama aradan 3 4 ay daha geçmeye başladı otoimmun hastalıkların bi coğunu yaşamaya başladım o noktada birşeylerden şüphelenmeme rağmen hala hormonlar üzerine oynuyodum 1.5 yıl bekledim hiç birşey olmadı bu süreçde ise prengly hcg ara ara kullandım. Bu noktadan sonra dedim bu iş olacak gibi değil testosteronun esterlerini denemeye başladım ilk priponat aldım 2 günde bir tahlillerde 1800 üstü geliyodu rakamlar hem total hem serbest testo uçuk, yinede sorunlar devam ediyordu. Kendimi deneme yanılma tahtasına çevirdim o sürede peşine sustanon ile bu sorunu yaşadım diyip haftada 250 mg sustanon almaya başladım tahlilde rakamlar yine mükemmel o sırada testoları geçtim e2,prolaktin bunlarla bile sürekli oynuyorum düşürüp yükseltiyorum yok birşey değişmiyor. Ve bunu sadece deneyen ben değilim bahsettiğim arkadaşım olan kişide aynı şeyleri yapıyor. Aradan yarım yıl daha geçti benim sorunlarıma bu sefer gün içinde aşırı derecede yorgunluk , brain fog "sisli, puslu" beyin diye geçer ingilizcede. Etrafı anlamlandırama buğulu görme gibi yan etkilerde geldi. Ama öyle bi yorgunluk ki hiç birşey yapmama isteği. Ben eskiden arkadaşımla cafeye kahve içmeye giderken mutlu olurdum , şimdi kalkıp dünyanın en güzel yerine tatile götürseniz yüzüm gülmez bu psikolojik bi durum değil. Yaşadığım yan etkileri araştırdığım noktada kendimi steroid forumlarından çok prostat forumlarında bulmaya başladım, Etkilere bu sefer makatta yanma , idrarin tazikli çıkmaması , bağırsak kısmında huzursuzluk gibi şeyler eklendi. Aynı sorunlar irtibatta olduğum kişilerde yaşamaya başladılar ilk ben yaşadığım için onlarda yoktu sonradan onlarada gelmeye başladı aynı şey. En önden ben gidiyodum. Bildiğiniz otoimmun hastalıklar başlamaya başladı. Testosteronun bütün türevlerini , hcg, klomen aklınıza gelebilecek bütün pct kombinasyonlarını hem kısa hem uzun vadeli uyguladık hiç birşey olmuyor, Hatta @metinav abinin konularından gördüğümüz kadarı ile triptorelin'i bile denedik. Olan şey şu atrofiyi kullandığın süreçde toparlıyor bıraktıktan 1 ay sonra tekrar başlıyor. Sanki vucut şuan bulunduğu bozuk hali normal hali olarak algılamışta sonradan düzeltmek için bu haline çekiyormuş gibi. Sorunlar şöyle yaşanıyor, 1 hafta çok iyi oluyoruz , 1 hafta bok gibi. 1 gün çok iyi bir çok kötü. Sürekli dalgalanmalar halinde, Ben bunun üzerine prostatit muyanenesi olmaya gittim lokosit sayım yüksek çıktı, Forumda erekte ile yaşanılan yan etkilerin % 90'nı prostatit hastaları yaşıyor forumlarına girip bakabilirsiniz. Artık bu noktada işi hormonlardan çıkarmaya başladım düşürüp yükseltmediğim yemin ederim tek hormon kalmadı dht ile bile oynadım. Yaşadığım sorunlara bağırsak ve idrar sorunlarıda eklenince bu sefer gerçekten bağırsakdan şüphelenmeye başladım, Makatta rahatsızlık hissiyatı , idrarin eskisi gibi şırıl şırıl akmaması , testisin gün içinde çekilmesi ki büyük tuvalet geldiğinde testisler kesin çekiliyor direk sağ testisim kasığa kadar çıkıyor. Bu sorunları bahsettiğim arkadaş'da yaşamaya başlayınca doktora görününce kolonoskopi yapılmış patoloji sonuçları gelince ülseratif kolit hastalığı pozitif çıktı, Ben ise biraz parasal yönden sıkıntılar çektiğim için yaptıramadım en kısa zamanda bende yaptıracağım çok büyük bi yüzde pozitif gelicek bende'de başka konuştuğum kişilerinde bağırsakla alakalı problemleri çıktı. Bunun üzerine yabancı bi kaç endokrin konularına + youtubeden videolar izledim, Türkiye'de bunu yaşayanlardan biride türket fırat bi videosunda bundan bahsediyordu kullandığı bi marka yüzünden bağışıklığı cortlayınca hergün kapı kapı doktor gezmiş. Konuyu şuraya getiriyorum son 5 6 yıldır piyasada olan ilaçlarda ya bi bok var bu her ney bilmiyorum ama hormonlardan ziyade bağışıklığın anasını ağlatıcak şeyler var o ürünlerin içinde. Kullandığım süreç ve sonrasında bağışıklık sistemim bende ve diğer arkadaşlarda olduğu gibi kendi antikorlarına saldırmaya başladı bu noktada çok ciddi sorunlar oldu bütün hastalıklara kapı açmaya başladı bağışıklık sistemi. Öncelikle benzeri sorunlar yaşayn arkadaş varsa çok acil immünoloji'ye koşup endoskopi , kolonoskopi yaptırsın. Bu konuyla ilgili bi çok platformda araştırma yaptım anabolik steroidlerin bağışıklık sistemi ile yakından ilişkisi hem var hemde bağırsakla var benim bilgi ve deneme yanılma ile geldiğim nokta budur daha ötesine gidemedim o yüzden konuyu okuyan arkadaşlar'dan da süreçlerini yaşadığı semptomları , benzerlikleri denediği şeyleri öğrenebilirsek en azından bu konu üzerinden bu süreci beraber yönetelim. İngilizce seviyem çok aşırı iyi olmadığı için zorlanabiliyorum ama bağırsaklar ile ereksiyon libido + steroidlerin ilişkisini olarak olarak araştıyorum ben bu işin hormonlarla alakalı olmadığını düşünüyorum, Eğer tipik bi hipogonadizm hastası olmadıysak primer veya diğer türevi 3 yıl gibi bi süreçde en azından %90'nımızı bulmamız lazımdı kendi düşünceme göre hatta konuştuğum bi doktor eğer evrime inanıyorsan doğal olarak ilaçları istediğin kadar kullan bıraktıktan sonra eski halini almaya oynayacaktır demişti çok yaşlı bi birey değilsen diye ama gram gelişme yok. Yaşadığım süreci bağırsaklarla ilişkilendirmemin net sebeblerinden birisi ise makat bölgemi iyi hissetmediğim zaman , idrarim tazikli gelmediği zaman testislerde çekilme oluyor ve testislerin çekildiği gün erekte ve libido durumum berbat oluyor. İyi olduğum günde 3 5 salladığım günlerde ise bu sorunları yaşamadığım günler oluyor. Artık o kadar tecrübelendim ki testislerim en ufak çekilmeye yakın bi durum gösteriyosa makat bölgemde rahatsızlık hissediyorsam o günden sonraki 5 gün berbat bi durumda olabileceğimi anlayanbiliyor ve ilişkiden kaçınıyorum. Bu noktaya kadar benim size aktarabileceğim süreçde yaptıklarım tamamen bunlar prostatit hastalarının en büyük sorunlarından birisi ereksiyon ve libido bu arada. Forumda son 2 yıldır bir sürü konu gördüm düşük dediğimiz total testosteron seviyeleri ülkenin % 80'inde var sadece 5 6 tane kendi yaşlarımda arkadaşlarımı götürdüm heriflerin testosteron seviyesi benimkinden kötü çıktı ama makina gibiler. Demem o ki sorunu sadece hormonlarda aramayın konu açanların hiç biri hormonlarla bi sonuca ulaşamamış zaten bağırsaklar ve bağışıklık sisteminede bi bakının derim + prostatit. Kısacası immun hastalıklar. Candina mantarı ile alakalı bir sürü şey araştırdım sadece diyetini yapıp denemedim ama bildiğim iyi birşey var düzgün vegan bi diyeti uyguladığım 2 hafta oldu o 2 hafta eski halim gibi olmasada iyi bi ruh halim ve erektem vardı. İşin içinden çıkamadığım tek nokta sorunu sağlayan şeyin hala ne olduğu ve hala araştırıp deniyorum. Hiç birşey yapmayın bekleyin diyenler "bence" yanılıyolar bekleyince birşey düzelmiyor hiç birşey yapmadan'da bekledim olmuyor eğer ortada bozulan birşey varsa onun düzeltilmesi lazım yerine koyulmassa + 20 yıl erectil sorunu yaşayan insanlar forumlarda, Sadece testo türevleri bunu yapmaz'da demeyin yapıyor abicim eline deca değmemiş haftalık 300 mg testo ile dağılan bir sürü insan var.
  4. 1 point
    HGH’yi TESPİT EDEN ANALİZ YÖNTEMİ VAR MIDIR? hGH ile doping yapmanın, adil yarışma ve sporcu sağlığını tehdit etmesi nedeniyle, spor otoriteleri ve dopingle mücadele kurumları, bu maddeyi tespit edecek analiz yöntemlerinin geliştirilmesi için büyük destekler vermişlerdir. Bu yöntemlerde iki ayrı fakat birbirini tamamlayıcı bilimsel yaklaşım üzerinde durulmaktadır; ‘’izoform yaklaşımı’’ ve ‘’işaret (iz, belirti) yaklaşımı’’. İzoform Testi ( İzoform Diferansiyel İmmunoassay), ilk kez 2004 Atina Yaz Olimpiyat Oyunları’nda araştırma amaçlı test olarak kullanılmaya başlandı; daha sonra da 2006 Torino Kış Olimpitat Oyunları’nda uygulandı. Yeni bir teknik ( tüp tabanlı kimyasal ışıldama tekniği ki bu tekniği uygulama kitlerinin ticari üretimi de yapılmıştır), kullanarak analiz geliştirme ve doğrulama işlemlerinin ardından, üretilen bu test kitleri ilk kez Avusturya ve İsviçre’de yapılan 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın yanı sıra yine 2008 Pekin Yaz Olimpiyat Oyunları’nda da kullanılmıştır. Halen tüm WADA akredite laboratuvarlar, İzoform Test’ini kullanarak hGH analizi yapmaktadırlar. hGH Biyoişaret Testi (işaret yaklaşımı), 2012 Londra Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda kısaca tanıtılmıştır. Ancak analiz bileşenlerinden birinin piyasadan geçici olarak kaybolmasını takiben, Amerika Dopingle Mücadele Ajansı (USADA) ve bazı araştırma grupları ( çeşitli WADA akredite laboratuvar uzmanlarından oluşan ‘’ yöntem geliştirici GH 2000 takımı’’) birlikte çalışarak IGF-1 ve P-III-NP analizi yapan yeni bir doğrulama yöntemi bulmuşlardır. hGH Biyoişaret Testi’nin Sınır Limit Belirleme çalışmasının tamamlanmasının ardından bu yöntem, WADA akredite laboratuarlar tarafından yeniden uygulanmaya başlanacaktır. BUGÜNE KADAR ANALİZ SONUCU HGH TESPİT EDİLEN DOPİNG VAKASI GÖRÜLMÜŞ MÜDÜR? 2010 yılından bu yana yapılan hGH İzoform Testleri’nden yaklaşık olarak 15 tanesinde ters analitik bulgu rapor edilmiştir. Ek olarak, 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda iki sporcu, yapılan hGH Biyoişaret Testi’nden sonra hGH kullandıkları gerekçesiyle ceza almışlardır HGH TAYİNİ İÇİN HANGİ MATRİKS (VÜCUT SIVISI) KULLANILMAKTADIR? hGH dopingini tayin için yapılan testler, inert polimerik serum ayırıcı jel ve pıhtılaşma aktivasyon faktörü içeren özel tüplere konulan kanın, santrifüj edilmesiyle elde edilen serumuna uygulanmaktadır. HGH İZOFORM TESTİ (İZOFORM DİFERANSİYEL İMMUNOASSAY) NEDİR? (İZOFORM YAKLAŞIMI) Dolaşıma verilen toplam hGH miktarının doğal olarak değişiklik göstermesi, zaman içinde dalgalı bir seyir izlemesi ve doping dışı bazı faktörlerden etkilenmesinden dolayı, total hGH düzeyindeki artışı ölçmek, pratikte doping testi olarak kabul edilemez. Ancak, rekombinant recGH ile yapılan dopingde, kişinin kanında o anda bulunan hGH’ye ait değişik izoformlar arasında mevcut olan doğal sabit oranlar değişikliğe uğramaktadır. hGH İzoform Diferansiyel İmmunoassay yöntemi, rekombinant recGH enjeksiyonu sonrası oluşan farklı hGH izoformları arasındaki oranların değişimini belirlemek amacıyla geliştirilmiştir. HGH BİYOİŞARET TESTİ NEDİR? (İŞARET YAKLAŞIMI) hGH’nin kendisi, hGH aktivitesinin biyolojik izlerini gösteren bazı değişik proteinlerin ortaya çıkmasını etkilemektedir. Bu, IGF-I gibi karaciğerde hGH aktivitesini gösteren işaret, N-prokollajen tip III terminal peptid ( P-IIINP) gibi yumuşak dokuda kollajen dönüşümü yapan işaretleri içerir. Serumda bu iki hGH işaretini ölçmek, hGH/IGF-I arasındaki dengeye dışarıdan müdahale edilip edilmediğini ortaya koymaktadır. hGH aktivitesini gösteren bu biyoişaretlerin tespiti ve miktar tayini, hGH ile yapılan dopingin dolaylı olarak belirlenmesini sağlamakta olup buna da ‘’işaret yaklaşımı’’ adı verilmektedir. BU TESTLER GÜVENİLİR MİDİR? Her iki hGH testinin içerik ve gelişimleri, hGH ve IGF-I, endokrinoloji, immunuassay, analitik kimya, farmakoloji, laboratuvar çalışmaları, dopingle mücadele vb. gibi açılardan sistematik olarak uluslararası bağımsız uzmanlar tarafından gözden geçirilmekte ve elde edilen sonuçlar uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmaktadır. Spor Tahkim Mahkaemesi’nin (CAS) Uluslararası Kayak Federasyonu ile sporcu Veerpalu arasındaki davada 2013 yılında verdiği kararda, halen kullanılan İzoform Testi’nin geçerli ve bilimsel olarak güvenilir olduğu onaylanmıştır. CAS Panel’inin uygulanan testlerdeki Sınır Değerler hakkındaki istatistiki işlemler ile ilgili eleştirileri sonucu, iki bağımsız istatistik uzmanları grubu tarafından, birçok hGH pozitif doping testi ile yeni istatistiki çalışmalar yapılmıştır. Bu bilimsel çalışmadan elde edilen sonuçlar, özellikle GH ve IGF-I araştırmaları konusunda yayın yapan bilimsel dergilerde yayınlanmıştır. Yeniden gözden geçirilen Sınır Değerler, ‘’Doping Analizi için hGH İzoform Diferansiyel İmmunoassay Rehberi’nin’’ yeni sürümüne eklenmiş ve WADA web sitesinde yayınlanmıştır. Bu rehber, ilgili numuneler için analiz öncesi hazırlık işlemleri, testin başarısı, çıkan sonucun yorumlanması ve raporlanması hakkında yol göstermeye devam etmektedir. Testlerdeki Sınır Değerler’in belirlenmesi ile ilgili işlemler hakkında daha fazla bilgi almak için, Hanley ve arkadaşlarının, sporcuların kan numunelerinde yapılan hGH izoform diferansiyel immunoassay: doping kontrol testleri için sınır değerler başlıklı yazısını incelenmelidir. hGH biyoişaret yaklaşımının bilimsel geçerlilik ve etkinliği, yaklaşık on yıldır çeşitli bilimsel yayınlarda yer almaktadır. Asya ve Avrupa’da yapılan birçok plasebo kontrollü rekombinant recGH verilmesi çalışması göstermektedir ki; hem IGF-I hem de P-III-NP miktarları, verilen recGH dozuna bağlı olarak oldukça artmaktadır. Bu biyoişaretler yaş, cinsiyet, ırk, egzersiz, günlük ve günler arası değişim, bireysel farklılıklar, kemik ve yumuşak doku travmaları, spor dalı, kişisel alışkanlıklar, vücut yapısı gibi ayırt etme kriterlerini etkileyen bazı faktörleri de dikkate alarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, uygulamaya yeni giren analiz yöntemlerindeki Sınır Değer belirleme çalışmaları, WADA akredite laboratuvarlarda kullanılmadan önce, bağımsız gözden geçirme ve uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanma işlemlerine tabi tutulmuştur. İZOFORM DİFERANSİYEL İMMUNOASSAY VE HGH BİYOİŞARET TESTLERİ BİRBİRİNİ TAMAMLAYICI TESTLER MİDİR? Bu iki test, hGH tayininin doğası ve zamanı açısından birbirini tamamlamaktadır. hGH İzoform Test, recGH verildikten sonraki 24-48 saat içinde hGH izoformları arasında oluşan oran değişikliklerini tespit etmektedir. Biyoişaret Testi ise, hGH aktivitesini gösteren iki biyolojik işaret olan IGF-I ve P-III-NP’in artan sentezini ortaya koymakta olup; recGH verilmesinin ilk aşamalarında değil, ilerleyen zaman içinde bu biyoişaretleri tespit eder; hatta İzoform Test’inden daha uzun süre bu tayini yapabilmektedir. GH SALGILATICI FAKTÖRLER NELERDİR VE ANALİTİK OLARAK TESPİT EDİLEBİLİRLER Mİ? GH salgılatıcı faktörler, GH Salgılatıcı Hormon ( GHRH) ve analogları, GH salgılatıcıları (GHS) ve GH salgılatan peptidlerdir (GHRP). Bu maddeler, hipofiz bezinden endojen GH salgılanmasını uyarır. Bu yüzden, hGH dopingi yapmak için kullanılan recGh yerine aynı etkiyi elde etmek veya İzoform Test’inde recGH tayinini maskelemek amacıyla bu maddeler de kullanılmaktadır. Ancak, doping kontrol laboratuvarları kütle spektrometresi üzerine kurulu analiz yöntemleri geliştirdiklerinden dolayı, verilen doping kontrol numunesinde bunları da tespit etmekte ve ters analitik bulgu raporu vermektedirler. Ek olarak, bu maddelerin kullanımı, dolaylı test olan hGH Biyoişaret Testi ile de tespit edilebilir. HGH TESPİTİ AÇISINDAN EN İYİ TEST ZAMANI NEDİR? Diğer doping kontrolü testlerinde olduğu gibi, hGH için test dağılım planı, mutlaka, mevcut test kaynaklarını etkili ve verimli şekilde kullanmayı amaçlayan ‘’akıllı testler’’ uygulaması şeklinde olmalıdır. Sporcular, uzun süren performans arttırıcı etkisinden yararlanmak amacıyla doping ajanı olarak hGH kullanmaktadır. (Bunun tersi, hızlı, çabuk ve kısa süreli etki için uyarıcıların kullanılmasıdır.) Ek olarak, bu madde ile doping yapan sporcular, yarışma döneminde, hGH açısından teste tabi tutulabileceklerinden şüphe edebilirler. Bu nedenle, hGH için yapılan testlerin öncelikle yarışma dışı dönemlerde uygulanması, mutlaka ‘’akıllı testler’’ olması, haber verilmeksizin ve öngörülemeyen şekilde yapılması gerekmektedir. Şüpheli sporculara, istihbari bilgiler (rutin doping bilgileri) doğrultusunda, daha önceki şüpheli test sonuçlarına göre ya da şüpheli ve beklenmedik spor başarılarına dayalı olarak hedef testler yapılmalıdır. hGH tayininde birbirlerini tamamlayıcı etkilerinden dolayı, doping numunesine hem İzoform hem de Biyoişaret Testi yapılmalıdır. HGH TAYİNİ İÇİN İDRAR TESTİ GELİŞTİRMEK MÜMKÜN MÜDÜR? Uluslararası uzmanların çoğunluğuna göre kan matriksi ( ortamı), hGH tayini için en uygun matriksdir. hGH idrarda son derece düşük miktarlarda bulunur (kan düzeyinin % 1’inden daha düşük) ve değişik hGH izoformlarının idrarla atılımı ile ilgili yeteri kadar bilgi yoktur. İdrarda hGH tayin yöntemi geliştirme amaçlı araştırma çalışmaları, şimdiye kadar başarılı olmamıştır. Ancak, WADA böyle bir yöntem keşfi için, yeni bilimsel fikirler ve teknik stratejiler kullanarak, araştırma gruplarıyla yakın işbirliği içinde çalışmaya devam etmektedir. KAN NUMUNELERİ DONDURULUP SAKLANABİLİR Mİ? İleri tarihlerde yapılacak olan analiz ve tayin testleri için kan serumunun dondurulması,numunelerin içinde mevcut bulunan maddelerin korunması bakımından bilimsel bir işlemolarak kabul edilmektedir.Araştırmalar göstermiştir k; eğer doğru koşullarda dondurulursa, serumdaki hGH stabil(kalıcı) olmaktadır.WADA Dopingle Mücadele Kurumları’nı Dünya Dopingle Mücadele Talimatı yoluyla,uygun durumlarda (beklenmedik sonuçlar, dopingle mücadele kurumlarının elde ettiğiistihbarat, vb.) numuneleri saklamaları yönünde teşvik etmektedir. Numunelerin ileritarihlerde analiz edilmek üzere saklanmasının çok önemli caydırıcı etkisi vardır.2015 Dünya Dopingle Mücadele Talimatı, dopingle mücadele kural ihlalini takip eden onyıl içinde disiplin soruşturması açılabilmesini mümkün kılmaktadır. Tüm yazıları Doktor Can ve Doktor Kaya LİVANELİOĞLU yazılarından derledim toparlayıp gh konusunda meraklı arkadaşlar ve özellikle büüyk yarışmalarda gh kullanımı sonrası karışalaşılabilecek durumlar konusunda bir çok yarışmacı arkadaşın zevk ve merakla okuması gerektiğini düşündüğüm konular dan oluşuyor.
  5. 1 point
    Gh katabolik bir hormondur ve protein sentezinde kilit rol oynayan igf-1 hormonunun sentezlenmensini başlatır ve belli bir seviyeye gelince durdurur.Aslında dengeleyici rolündedir daha çok.Kendi başına kas gelişimi sağlamaz, yağları çözer ve enerji olarak kullanılmasına katkıda bulunur.Çok faydalıdır ama genel sağlık dışında çok bir olumlu yanı yoktur, diyebiliriz...İgf-1 vucudumuzun ürettiği bir hormondur.Kendi üretimimiz bir çok şarta bağlıdır ve her zaman istenilen seviyede salğılamak mümkün olmaz.Dışarıdan alınması aynı testo almak gibi düzgün ve sürekli belli seviyede hormonun bulunmasını garantiler.Kas gelişimi için olmazsa olmazdır, insülinle beraber... Benim seçim yapma durumum olsaydı, tabiki de igf-1 seçerdim...
  6. 1 point
    Metin Abi'nin anlatmak istediğini basit bir örnekle anlatmaya çalışayım. Sen vücuduna aslında şunu yapıyorsun. Vücudunu bir soba olarak düşün. GH alarak yağ yakımını arttırıp sobaya basıyorsun odunu. Ondan sonra insülinle beraber komple üstüne su döküyorsun. GH sadece düşük insülin ortamında etkilidir. Dışarıdan alacağın ya da vücudunun üreteceği insulin bunun etkisini ortadan kaldırıyor. Sana bunu anlatmaya çalışıyor. Kısaca parana yazık diyor. Benim GH+Tren+Efedrin+Yüksek dozda arjinin ile beraber fenalaşıp hastaneye kaldırdığımız arkadaşım oldu. Vücudunda o kadar az glikoz kalmış ki elini kolunu zor kaldırıyordu. Bu tarz ürünleri dikkatli kullanmak lazım. Saygılar..
  7. 1 point
    Büyüme hormonu insülin direnci yapar üstelik şeker hastasıymışsın, ertuğ hocan söylemedi mi sana...
  8. 1 point
    Evet arkadaşlar an itibari ile 107 kg yim biraz sulu hedefim 115 kg olmak en az üst limit 120 sonrası ruh halime göre şekillenecek önden resim atacağımı söylemiştim lafımı yememek için atıyorum saygılarımla

Copyright © 2010 Peptid Türkiye. Tüm hakları saklıdır.

5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
Şikayet; info@peptidturkiye.com Adresine mail atıldığı taktirde, ilgili konu en geç 48 saat içerisinde kaldırılacaktır.


Tıbbi Sorumluluk Reddi / Yasal Uyarı! Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Yazılar, sadece yazarların bilgilerini, deneyimlerini ve fikirlerini aktarmaktadır. İçeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz. Doktorunuza Danışmadan sitede yer alan diyet veya benzerlerine başlamayınız.
×